Piyasalar dünden bu yana iki önemli gelişmeyi fiyatlıyor. Merkez Bankası’nın piyasada likiditeyi arttırmaya yönelik adımları ve Putin-Erdoğan görüşmesi TL varlıklarına değer kazandırdı. Dolar/TL gevşeyerek önemli bir destek seviyesi olan 2.9740’ı kırarak 2.95 seviyesinin önü açıldı. Destek Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzman Yardımcısı Aysun Göksu değerlendirdi.

Merkez Bankası’ndan Bankalara Destek

15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), iç piyasalardaki oynaklığı azaltmak adına gerçekleştirdiği bir dizi önleme bir yenisini daha ekledi. TCMB, TL zorunlu karşılık oranlarını tüm vade dilimlerinde 50 baz puan indirirken, rezerv opsiyonu mekanizması kapsamında döviz imkanının ikinci, üçüncü ve dördüncü dilimleri ile altın imkânının ilk iki diliminde katsayıları 0.1 puan artırdı. Bu adım Türk lirası tarafında likidite genişletici bir operasyon olarak adlandırabiliriz. Bu krara, TL’deki değer kazanımlarını bir miktar sınırlansa da, bankaların elini likidite noktasında güçlendirecektir. Bankalar böylece zorunlu karşılık olarak bağlamak zorunda kaldıkları belli bir miktardaki likiditeyi daha piyasaya sunma imkanı bulacaktır. Ayrıca bu karar sonrası bankacılık endeksinin dünkü performansına baktığımız zaman, primli seyrettiğini ve bankaların maliyetleri açısından pozitif bir gelişme olduğunu söyleyebiliriz.

ekonomi

Munzam karşılık olarak da tanımlanan zorunlu karşılık, Merkez Bankası’nda bulundurmak zorunda oldukları mevduat oranlarındır. Yani, TCMB’nin zorunlu karşılık oranını indirmesi kredi tabanının genişletilerek TL likiditesini artırıcı bir hamle oldu. Rezerv Opsiyonu Mekanizması (ROM) ise, bankaların TL cinsinden zorunlu karşılıklarının belirli bir yüzdesini döviz cinsinden tesis edebilmelerine imkanı tanımaktadır. MB, ROK katsayısını artırmakla da piyasada döviz likiditesinin azaltıcı hamlede bulunmuş oldu. TCMB’nin açıklamasına göre, rezerv opsiyonu kullanımlarının aynı seviyede kalması halinde söz konusu değişiklikler ile finansal sisteme yaklaşık 1.1 milyar TL ve 600 milyon dolar ilave likidite sağlanmış olacak.

Merkez Bankası’nın bu hamlelerindeki ana amacın bankaların faiz oranlarını indirmesi için alan sağlamak olduğunu söyleyebiliriz. Bankaların faizlerde indirime gidebilmesi için fonlama maliyetlerinin düşürülmesi gerekiyordu. TCMB’nin ZK ve ROK’da aldığı bu kararlar hem bankaların karına katkı sağlayacak hem de kredi faizlerini düşürmeye alan sağlayacak uygulamalar olduğunu söyleyebiliriz. Şimdi gözler Merkez Bankası’nın 23 Ağustos’ta gerçekleştireceği Para Politikası Toplantısı’nda olacak. Bilindiği üzere TCMB, Mart ayında başladığı faiz indirimleri ile faiz korunda 200 baz puanlık bir daralmaya gitti. Bankanın bu ayki toplantısında da koridorun üst bandında 25 bp’lık bir indirim gerçekleştirerek tek faiz Rusya politikasına bir adım daha yaklaşmasını bekliyoruz.

Putin-Erdoğan Görüşmesi Piyasalara Olumlu Yansıdı

Öte yandan, Türkiye ekonomisini yakından ilgilendiren önemli bir gelişme de piyasalarca takip edildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile geçtiğimiz yılın Kasım ayında gerçekleşen uçak krizinin ardından ilk kez karşı karşıya geldi. Bilindiği üzere politik ilişkilerin yanında turizm ve ticaret başta olmak üzere Rusya ile birçok konuda ekonomik bağımız bulunuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasına göre, 28 milyar dolara inen ticaret hacminin 100 milyar dolar hedefine ulaşması bekleniyor.

turkiye-en-buyuk-12-ekonomisi-olacak13881362960-h1110155

TL Varlıkları Değer Kazandı

Tüm bu gelişmelerin piyasa reaksiyonuna baktığımızda, TCMB’nin TL likiditesini artırıcı hamlesine rağmen siyasi cephedeki olumlu gelişmeler iç piyasalara olumlu yansıdı. Kritik görüşme sonrası liderlerden gelen son derece olumlu mesajlar TL varlıklarındaki değer kazancını artırdı. Ayrıca, Amerika Merkez Bankası (FED)’nın faiz artıramayacağı beklentisi ile doların küresel çaptaki değer kaybı da kurdaki geri çekilmenin önemli nedenlerinden bir olarak karşımıza çıkıyor. TL varlıklarını hafta başından bu güne gelişmekte olan ülke para birimleri arasında Güney Afrika Randı’ndan sonra dolara karşı değer kazanan ikinci para birimi olduğunu görüyoruz. Önemli 2.9740 desteğinin kırılmasıyla kurda 2.9500 seviyelerinin önü açılmış oldu. 2.9640 önemli desteğinin kırılması kuru bu hedefe yaklaştırmış olacak. Endeks tarafına baktığımızda ise, iç taraftaki olumlu gelişmelerle birlikte hafta başından buyana pozitif görünümün korunduğunun görüyoruz. 78400 önemli seviyesinin üzerinde kalınması ile endekste 79700-8000 direnç bölgesinin hedefleneceğini belirtebiliriz. Gram altında ise, 127.65 seviyesi üzerinde kalındığı takdirde yükseliş hareketlerinin devam etmesi beklenebilir.