mete_bayrak


Mete Bayrak  

MOTIWE
KURUCUSU

Bundan 14 sene önce ilk kızım doğduğunda harçlık gibi konular benim için çok uzak gündemlerdi. O zaman önceliğimiz yürümesi, konuşması, tuvalet eğitimiydi. Sonrasında anaokulu, dersler, okuma yazma derken artık iki kızım da büyüdüler ve arkadaşları ile gezmeye, kendi özel ilgi alanları ile alakalı alışveriş yapmaya başladılar.

Çocukluğumda babam her cuma harçlık verir, ben de bir kısmını hafta sonu arkadaşlarla gezerken harcar, kalanını okulda, kantinde vs. tüketir, artan olursa da biriktirirdim. Ancak günümüzde tüketim çok farklı alanlara kaydığından bu sistem günümüzde birebir uygulanınca sorun yaratmaya başlıyor. Öncelikle çocuklar ve gençler artık harçlıklarını sadece bakkal, market, kitapçı gibi yerlerde harcamıyorlar. Alışveriş mecraları internet ve mobil cihazlara kaydı. Bu durumda verdiğiniz nakit harçlık devreden çıkıyor ve sıkıntılar başlıyor.

Özellikle harçlıkların ne alanlarda tüketildiğine bakmak gerekiyor. Ben kendi kızlarıma baktığımda tabi ki mobil cihazlarda oynadıkları oyunlara, yerli ve yabancı e-ticaret sitelerinde takip ettikleri dizilerin ve seri romanların çeşitli ürünlerine, kindle tarzı e-kitap uygulamalarına doğru bir kayma olduğunu görüyorum. Tabii ki okul kantini gibi yerler hala devam ediyor ama diğer alanlar da ihmal edilemeyecek kadar fazlalaşmaya başladı.

Bu durumda genel uygulanan yöntem anne veya babanın kredi kartı ile ödeme yapması veya Apple Store veya Play Store gibi yerlere kredi kartlarının bağlanması şeklinde. Ancak bu durum iki sıkıntıyı da beraberinde getiriyor. Birincisi harçlık bilinci ile hareket etmeyi engelliyor; ikincisi ise güvenlik ve kontrol kısımlarını ortadan kaldırıyor.

Yaklaşık bir yıl önce ön ödemeli kartları kızlara harçlık yüklemek için verdim ve bu sürede çok ciddi faydalarını da gördüm. Ön ödemeli kartları harçlık olarak kullanmaya başlama maceramız aslında başlıbaşına bir hikaye. Büyük kızım okul ile birlikte Birleşmiş Milletler’ in düzenlediği bir çalışma için Boston’a Harvard Üniversitesine gitmeye hak kazandı. Tabii Amerika gibi bir yere giderken tüm veliler yanlarına ne kadar para vereceğiz, para kaybolursa ne yapacağız diye düşünmeye başlamışken bazı veliler yanlarına kendi kredi kartlarını vermeye kadar götürdü işi. Ama hem nakit vermek, hem de kredi kartı vermek aklıma yatmadığı için ön ödemeli karta para yükleyerek yanına vermek bana en mantıklı seçenek geldi.

Tabii ki yanına bir miktar nakit para vermek gerekiyordu çünkü her yerde kart geçmeyebilir, ya da 1 – 2 dolarlık alışverişleri için kart kullanmak çok mantıklı olmayabilirdi. Ama ön ödemeli kart birçok sorunu da çözüyordu benim için. Yanına yüklü para vermeye gerek yoktu, orada acil bir ihtiyacı olduğunda karta buradan ilave para yükleme şansım vardı, kredi kartı olmadığı için harcamalar kontrol altındaydı. Sonuç olarak 8 gün süren bu seyahatte parasal konulara kafamız takılmadan huzurlu bir şekilde dünyanın bir ucuna ilk defa gitmesi bizi de rahatlatmıştı.

Bu seyahat sonrası kurduğumuz düzen sonucu artık harçlıklarının önemli bir kısmını düzenli olarak karta yüklemeye başladık. Küçük bir kısmını da kart geçmeyecek yerlerde kullanmaları için nakit olarak veriyoruz. Bu sayede hem harcamaların takibini yapabiliyoruz, hem de online alışverişlerinde kredi kartı kullanmaktan kurtulmuş oluyoruz.

Özet olarak günümüz çocukları gelecekte nakit yerine kredi kartı veya ön ödemeli kartlarla hayatlarını sürdürecekler. Bu konuda geçmişte bizlerin yaşadığı nakitten karta geçiş sürecinin sıkıntılarını onların minimum yaşamaları için şimdiden bu adımları atmanın faydalı olduğunu düşünüyorum. Yukarıda bahsettiğim sebeplerin yanında bu alışkanlıkların da küçük yaşta elde edilmesi yarın parasının kıymetini bilen, kredi kartı mağduru olmayacak nesiller yetişmesini de sağlayacaktır.