denizdevrimcengiz2
Deniz Devrim Cengiz
TÜRK EKONOMİ BANKASI
DİJİTAL BANKACILIK DİREKTÖRÜ

2010’lu yılların başında “Mobil Bankacılık kitlesel hale gelir mi?’, “Şubesi olmayan Dijital Bankalar görecek miyiz?” sorularına cevap ararken şimdilerde mobile yatırım yapan bankaların kullanıcı sayısı internet bankacılığın’ geçti. Sayıları artık on binlere ulaşmış olan fintech girişimleri ise insanların finansal ihtiyaçlarını kolayca karşılamak için çalışıyor.

Yeni nesil dijital bankaların geleneksel bankalardan en büyük farkı sadece dijital kanallardan hizmet vermelerinin yanı sıra yatırımcılarının da tıpkı bir girişim fonlaması yapar gibi davranmaları. Atom gibi girişim sermayesi ile kurulan ya da Alibaba’nın Mybank’i gibi teknoloji devlerinin kurduğu yeni nesil dijital bankaların yanında geleneksel bankalar da bu trende mevcut lisanları altında yarattıkları yeni markalar ile katılıyorlar. Ülkemizde de geleneksel bankaların yeni nesil dijital bankalarını ve ulaştıkları dikkat çekici iş sonuçlarını görüyoruz.

Geldiğimiz noktada cevabı tartışılan sorular “Bugünün Bankalarından Hangileri Yarının Bankası Olmayı Başaracak?” ve “Fintech Girişimleri Bankaların yerini alır mı?” oldu. Bu sorulara cevap bulabilmek için dünyada bu konuda neler oluyor hızlıca bir göz atmakta yarar var:

FİNANSAL İHTİYAÇLAR İÇİN ARTIK TEK ADRES BANKALAR DEĞİL

Bir bankanın web sitesindeki her link ve her buton için yeni nesil pek çok fintech girişimi görmeye başladık. Bu girişimlerin sayısı İngiltere, Amerika gibi ülkelerde çok hızla artarken Türkiye’nin de içinde bulunduğu daha katı regülasyonlara sahip ülkelerde daha yavaş ilerlemekte. Google Trends ile ‘Fintech’ aramalarına göz attığımızda karşımıza çıkan hızlı yükseliş de bu alana olan ilgiyi teyit ediyor.

GLOBAL FINTECH YATIRIMLARININ TOPLAMI 2014’TE 12,2 MİLYAR DOLAR OLDU

Artan ilgi ile birlikte yatırımlar da artıyor. 2013’te 4 milyar dolar seviyesinde olan Global Fintech Yatırımları 2014’te 12,2 milyar dolara ulaştı.

Aralarında Çin’in P2P kredi devi Lufax, Square ve Stripe gibi yeni nesil ödeme sistemlerinin de bulunduğu sayısı 14’e ulaşmış olan fintech ‘unicorn’ları ağırlıklı olarak kredi ve ödeme alanlarında faaliyet gösteriyorlar.

ÖDEME GİRİŞİMLERİ, FINTECH DÜNYASININ EN SIKICI KONUSU

Fintech girişimleri yoğun olarak ödeme ve kredi alanında projeler üretseler de geçenlerde katıldığım fintech odaklı bir konferansta sahnedeki bir yatırımcının “Ödeme, fintech dünyasının belki de en sıkıcı konusu haline geldi.” ifadesi bu tablonun değişeceğine işaret ediyor. Nitekim, dünyanın önde gelen danışmanlık şirketlerinden McKinsey, Fintech’ler üzerine yayınladığı ‘Cutting Through The Fintech Noise: Market Success, Imperatives for Banks’ makalesinde fintech’leri dikeyde varlık yönetimi, hesap yönetimi, finansal piyasalar olmak üzere 4’e, müşteri segmentine göre de Bireysel, Ticari ve Büyük Kurumlar olmak üzere 3’e ayırarak toplam 12 ayrı grupta değerlendiriyor. Ödeme ve kredi dışındaki alanlarında gelişeceğine vurgu yapıyor.

FINTECH’LER İLE BANKALAR GİDEREK BİRBİRLERİNE ALIŞIYORLAR

Fintech’lerin inovatif ve müşterileri odaklı çözümleri, hali hazırda dijitalleşmeye çalışan bankaların üzerindeki karlılık baskısını yavaş yavaş artırmaya başladı. Bu baskı karşısında, gelecek projeksiyonlarında fintech’lerin etkinliklerinin daha da artacağını öngören bankalar fintech’ler ile çalışmak için farklı yöntemler de bulmaya yöneliyorlar.

Kimi bankalar üretebildikleri en hızlı çözüm olarak satın alma ya da yatırım yoluyla fintech’lerin teknolojisini kullanmayı hedeflerken, kimi bankalar ise iş birlikteliği yöntemiyle fintech’lerin hızlı, çevik yapısını koruyarak onların teknolojilerinden yararlanmayı tercih ediyor. Bazı bankalar ise kendilerine hizmet satın alımlarının belirli bir oranını fintech’lerden yapma hedefi koyuyor. Sonuçta, farklı yöntemlerle de olsa pek çok banka fintech’lerle birlikte çalışmaya ve fintech ekosistemine dahil olup yeni trendlere hızlı ve kolayca adapte olmaya çalışıyor. Önde gelen bankalara baktığımızda fintech’lerle ilişkiler 4 başlıkta toplanmaktadır.

  • BBVA’nın Simple’ı satın alması gibi satın alma yolu bankalar için fintech’lerle çalışmak için en kolay alternatif olarak gözüküyor. Amerika’nın ilk 6 bankasının 2010’da yaptığı fintech girişimi satın alma sayısı 2010’da sıfırken 2014’te 9’a, 201 5’te de 15’e ulaştı.
  • BNP Paribas, Sberbank, Citi ve Santander gibi bankalar ise fintech’leri desteklemek için kurdukları girişim sermayesi fonları ile fintech’lere yatırım yapıyorlar.
  • TEB’in İstanbul’daki “TEB Girişim Evi” örneği gibi Barclays, Wells Fargo, BNP Paribas ve BBVA gibi birçok bankanın dünyanın farklı lokasyonlarında kuluçka merkezleri bulunmakta. Kuluçka merkezleri tarafından sağlanan giriş ve hızlandırma programları son yıllarda bankaların fintech’lerle çalışmak için en çok tercih ettiği yöntemlerden.
  • Bankaların azımsanmayacak bir bölümü de fintech firmaları ile proje bazlı işbirliği yapmayı tercih ediyor.

Bankalar, fintech girişimleri ile daha kolay çalışabilmek için yeni teknolojilerle kendilerini yeniliyorlar. Bulut üzerinden çalışabilme, Bankacılık API’si sunma gibi çözümlerle bankacılığın dünyada giderek bir platform haline geldiğini göreceğiz. Avrupa ve Amerika’da Citibank, Bank of America, Capital One gibi bankalar şu anda API’lerini tamamlayıp geliştiricilere sunmuş durumda. Bu dönüşüm bankalar arasında henüz çok yayılmamış durumda olsa bile önümüzdeki dönemde diğer bankaların da bu dönüşüme katıldığını göreceğiz. Bugün itibarı ile dönüşümün gerekliliği değil şekli tartışılıyor. Hong Kong ve Singapur da bu yarışa dahil olmaya çalışıyor. İstanbul’un da en kısa sürede bu yarışa katılması ülkemiz çok önemli. Türkiye’de sayıları ancak iki elin parmaklarına ulaşmış nitelikli fıntech’lerin son yıllarda kurulan kuluçka merkezleri ve Devlet destekleri ile hızla artarak dünyaya ürün sunan bir hale gelmesini umut ediyoruz.

FINTECH’LERİN BAŞARISINA ÇALIŞANLARINDAN ÇOK BANKACILAR İNANIYOR

Fintech’ler bankaların yerine alır mı sorusuna cevap bulmak için The Economist’in finans profesyonelleri ile yaptığı bir araştırmada katılımcılara yöneltilen “finans dünyasını bankalar domine etmeye devam edecek mi?” sorusuna bankacıların yüzde 20’si “Evet, devam edecek” derken bu oran fintech çalışanlarında yüzde 46 olmuş. Görünen o ki bankacılar fintech’lerin başarısına, fintech çalışanlarından her zamankinden çok daha fazla güveniyor.

Bankalar ve fintech’lerin birbirleri ile rekabetini ve işbirliğini aynı anda gördüğümüz bir döneme girdiğimizi açık yüreklilikle söyleyebilirim. Ya benimle ol ya da karşımda ol yaklaşımını tanımlayan “Competition” sözcüğü yerine iki tarafın yararına işlerde ortaklık yaparak rekabet etmeyi tanımlayan “Copetition” sözcüğünü önümüzdeki dönemde hiç olmadığı kadar sık duyacağımızdan şüphem yok.

Bu makalede yer alan konular hakkında daha fazla bilgiye ulaşmak isterseniz, geçtiğimiz yıl Aralık ayı başında Webrazzi Finansal Servisler 2015’te yaptığım “Finans Dünyasını Şekillendiren Global Trendler” sunumumdan ulaşabilirsiniz.