Kuveyt Türk Bilgi Teknolojileri Grup Müdürü Mücahit Gündebahar‘ın davetlisi olarak, Kuveyt Türk Ar-Ge Merkezi‘ni gezdik ve özel bir röportaj yaptık.

Kuveyt Türk Ar-Ge Merkezi, 6. Özel Sektör Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri Zirvesi’nde Bankacılık ve Finans Sektörü kategorisinde “En İyi Ar-Ge Merkezi” seçilmişti. Kuveyt Türk Ar-Ge Merkezi, “En İyi Ar-Ge Merkezi” ödülünü bu yıl dördüncü kez aldı.

 

Kuveyt Türk’e “En İyi Ar-Ge Merkezi” Ödülü

 

Mücahit Gündebahar ile gerçekleştirdiğimiz bu özel röportajda; Kuveyt Türk Ar-Ge Merkezlerinin başarısındaki sırrı, Lonca Girişimcilik Merkezi ve Girişimlerini, Kuveyt Türk XTM Cihazlarını ve Kuveyt Türk müşterilerinin beklentilerini sorduk.

 

 

Kuveyt Türk, yakın zamanda 26 adet API’sini açarak bankacılık sektöründeki en kapsamlı API Market platformunu hayata geçirerek çok önemli bir çalışmaya imza atmıştı. Bu alana yönelik çalışma ve hedefleri de röportaj sorularımızın arasındaydı.

 

Kuveyt Türk API Market Platformunu Hizmete Sundu

 

 

 

Kuveyt Türk Bilgi Teknolojileri Grup Müdürü Mücahit Gündebahar ile yaptığımız röportajı aşağıda bulabilirsiniz.

 

 

Kuveyt Türk Bilgi Teknolojileri Grup Müdürü Mücahit Gündebahar Röportajı

 

Funda Güleç Yalçın: Sorularıma Ar-Ge merkeziniz ile başlamak istiyorum. Dördüncü defa “En İyi Ar-Ge Merkezi” ödülünü alıyorsunuz öncelikle tebrik ederim. Ar-Ge merkezinizde neler yapılıyor? Sürdürülebilir bir başarınız var, nasıl başladınız, başarınızın ardındaki sır nedir ve merkeziniz ne tür teknolojiler içeriyor?

Mücahit Gündebahar

  • Yaklaşık 7 yıl önce çalışmalarımıza başladık. O dönemde Ar-Ge merkezi olan ilk bankaydık. O zaman yaklaşık 70 adet Ar-Ge merkezi vardı. Ar-Ge merkezinin kurulması, hele bir banka bünyesinde kurulması aşamasında zor bir süreç yaşadık. Ar-Ge merkezi kapsamında yapmış olduğumuz ilk projeydi. Bankanın şubelerde ve genel müdürlük bünyesinde kullandığı kanal uygulamaları dahil olmak üzere, tüm sistemlerin transformasyon projesini yapmak üzerine oldu. Bu, 60 -70 bin kişi ile gerçekleşen ve o gün seviyesinde çok büyük bir projeydi. IT iş gücümüz 2011 yılında yaklaşık olarak şimdiki sayımızın yarısıydı. Banka açısından bu tarzda bir dönüşüm projesini başlatmak oldukça stratejik bir karardı. İlk etapta şubeleri, genel müdürlükleri ve akabinde de tüm internet şube, mobil şube, ATM gibi kanalların transformasyonunu yaptık. Şu anda Kuveyt Türk bünyesinde bütünleşik bir platformumuz var. Kanallar dahil tüm bankacılık sistemi tek bir platform üzerinde çalışıyor. BOA adını verdiğimiz bu bütünleşik sistem, bankamız açısından stratejik öneme sahip ve birçok açıdan ciddi avantajlar sağlıyor. BOA sistemi IT operasyon ve yatırım maliyetleri yanında, yeni ürün geliştirme açısından ciddi avantaj sağlıyor. Bu sayede çok hızlı yeni ürün geliştirebiliyoruz. Kısa sürelerde çok fazla yeni inovatif proje de yapabiliyoruz. Kendi platformumuz olduğu, bütünleşik bir platform olduğu ve birçok kurumun maruz kaldığı entegrasyon maliyetlerine, mutabakat sorunlarına maruz kalmadığımız için sistemin yönetimi çok kolay diyebiliriz. IT açısından ise bir bankacılık ürününün, fikir aşamasından faaliyete alınmasına kadar geçen sürede çok iyi olduğunu düşünüyorum. Ar-Ge merkezi bünyesinde bu platformu “bankacılık sistemini” sadece yapmakla kalmadık, aynı zamanda satışını da gerçekleştirdik. Geçtiğimiz yıl Türkiye’de faaliyete geçen yeni bir bankaya da sattık. Almanya’da bir bankamız var. Almanya ve Bahreyn’de bu sistem kullanılıyor. Ana iştirakimiz olan KFH bünyesinde yine bu sistemimizin bir kısmı kullanılıyor.

Kuveyt Türk Ar-Ge Merkezleri

  • İnovatif ürün ve hizmetlerin yani teknoloji geliştirmek için Türkiye’de bankacılık sektöründe bir ilk olan Ar-Ge merkezimizi kurduk. Ar-Ge merkezlerimiz Kocaeli ve Konya’da bulunuyor.
  • Kocaeli’nde kurulan ilk Ar-Ge Merkezi için alınan teşvikleri yine Ar-Ge yatırımı için değerlendirerek, Anadolu’ya yatırım amacı ile 2012 yılında Konya’da ikinci Ar-Ge merkezini kurdu.
  • Kuveyt Türk, Türkiye’nin bakanlık tarafından tescillenmiş iki Ar-Ge merkezine sahip tek bankası ünvanına sahip.
  • Kuveyt Türk Ar-Ge Merkezi bu sene de “En İyi Ar-Ge Merkezi” ödülüne layık görüldü. Böylece Kuveyt Türk, sektöründe dört kez üst üste bu ödülün sahibi oldu.
  • Kuveyt Türk Ar-Ge Merkezi’nde geliştirilen projeler ürünleştirilerek satışa sunuluyor. Bu ürünlerin satılması için de Architech isimli teknoloji firması kuruldu.
  • Geliştirilen ürün ve hizmetlerle TUBİTAK, SANTEZ ve Avrupa Birliği projelerine başvurular gerçekleştiriliyor. 2010 tarihinden beri 16 teşvikli, 41 özkaynak olmak üzere toplam 57 adet Ar-Ge projemiz hayata geçmiş durumda. Sadece Konya AR-GE merkezimizde şu ana kadar üç teşvikli projemiz, TÜBITAK tarafından kabul edildi.
  • Kuveyt Türk’ün BOA platformu için dünya çapında rekabet edebilecek bir katılım bankacılığı paketi. Buna ek olarak bankaların platformu kendi kendine geliştirebileceği tüm fonksiyonları doğal olarak içermekte. İçerisinde Şube, Mobil Şube, İnternet Şube, ATM, XTM, Debit Kart, Sanal POS ve diğer tüm kanallarda çalışabilen bankacılık modülleri ve 4.500’den fazla kullanıcı arayüzü mevcut.
  • BOA platformu satışı gerçekleşmiş bir ürün. An itibarı ile Türkiye, Almanya, Dubai, Bahreyn ve Kuveyt’de olmak üzere değişik bankalarda kullanılıyor.
  • Kuveyt Türk’te geliştirilen BOA ile güvenlik, hizmet ve işleyiş kalitesi artıyor, operasyonel kolaylık sağlanıyor. BOA’nın önemli bir parçası olan, kurumsal mobil platformu BOA Store, içerisinde barındırdığı 11 uygulama ile ayda 200 binden fazla kurumsal banka içi işlem yapılabiliyor.

 

 

Funda Güleç Yalçın: Tüm bu çalışmalar harika, peki ya gelecek çalışmaları?

Mücahit Gündebahar

  • Şu ana kadar Türkiye dışında birkaç ülkede bu ürünümüz çalışıyor. 2 yıl kadar önce Ar-Ge ekseninde çalışmalarımızın ticarileştirilebilmesi amacıyla Architecht adında bir teknoloji şirketi kurduk. Kuveyt Türk Ar-Ge merkezi yeni ürünler geliştiriyor, Architecht firmamız ise bunları lokal ve uluslararası pazarda ticari bir ürüne dönüştürüyor. Ar-Ge’nin en önemli varoluş sebebinin “Ar-Ge’nin ticari bir ürüne dönüşebilmesi” olduğunu düşünüyorum. Bunu da ıskalamayalım dedik ve bir teknoloji şirketi kurduk. Bu teknoloji şirketi üzerinden satış faaliyetlerini sürdürüyoruz. Çok yakın zamanda da uluslararası çok büyük bir anlaşmaya imza attık. Kuveyt Türk Ar-Ge merkezinde gerçekleştirilen ve BOA adını verdiğimiz bankacılık sisteminin yurtdışında 20 farklı ülkede 70’e yakın bankada çalışacak düzeyde bir anlaşma yaptık. Kuveyt merkezli ITS adındaki bankacılık sistemleri satan bir yazılım firması ile yaptığımız anlaşma kapsamında, ITS tüm sistemleri önümüzdeki 3 yıllık süreçte BOA platformuna dönüştürecek. Bu bankalar çok değişik coğrafyalarda yer alıyor. Nijerya’dan Malezya’ya, Endonezya’dan Mısır’a ve tüm Orta Doğu’da bulunuyorlar. Bu anlaşma ülkemiz açısından ciddi bir teknoloji ihracatı anlamına geliyor. Tek başına yıllık olarak baktığımızda Türkiye’deki yazılım ihracatının %2-3’ünden fazlasına tekabül eden bir rakam bu.

 

Funda Güleç Yalçın: Çok ciddi bir rakam bu. Ar-Ge merkezinde başka neler yapılıyor?

 

Mücahit Gündebahar

  • Ar-Ge merkezinde başka neler yapıyoruz. Temel bankacılık yanında, örneğin; bundan 4-5 yıl önce XTM adını verdiğimiz bir insansız şube konseptini geliştirdik. Dünyada o dönemde örneği yoktu. Geliştirmiş olduğumuz cihaz üzerinden tüm şube operasyonlarını sanki şube içerisindeymişsiniz gibi yapılabileceğiniz bir cihazdı. Uzaktan görüntülü konferans sistemi, printer, scanner, kamera, imza alanı gibi özellikleri içerisinde barındıran bir cihaz XTM. Buradan yeni müşteri olabiliyor ve kredi alabiliyorsunuz. Aynı zamanda mevduat açabiliyorsunuz ve klasik ATM’de – şubede yapabildiğiniz birçok işlemi burada yapabiliyorsunuz. Bu da yine tamamen Kuveyt Türk’ün geliştirdiği in-house ve Ar-Ge merkezi bünyesi altında geliştirilen bir projedir. Bunun yanında yakın zamanda çok önemli bir proje olan Kuveyt Turk API Market’e imza attık. Yakın zamanda sektörde bolca örneklerini göreceğimiz ciddi potansiyel taşıyan yeni bir kanal bu. Yeni bir disruptive faktör.

 

 

 

Funda Güleç Yalçın: Onu da soracağım. API’larınızı açtınız. Gecen sayıda da ben chatbotları ve bankaların, finans kuruluşları için chatbotları ele almıştım. Belki yapay zekayla çalışacak ilk chatbotu siz yapacaksınız, hani insansız bankalardan bahsediyoruz ya. Tamamen sanala dönüştürebileceksiniz. Çünkü genç müşteriler aslında bunu istiyor. Galiba ilk bu en büyük yenilikler yine katılım bankalarından çıkacakmış gibi geliyor. Geleceği görebiliyorsunuz.

 

Mücahit Gündebahar

  • Geçtiğimiz yıl IT organizasyonumuz bünyesinde FinTech AR-GE adını verdiğimiz bir ekip kurduk. FinTech AR-GE banka organizasyonunda karşılığı olan bir ekip. Türkiye’de bu şekilde yapısal bir organizasyon olduğunu düşünmüyorum, zannedersem bir bu bir ilk. API Market çalışmasını tamamen bu ekip ile yaptık. Bu ekip kurumsal ürün geliştirme süreçlerinden çok, bir startup gibi süreçlerden arındırılmış bir formatta çalışıyor. 2017 yılında FinTech Ar-Ge ekibimizle beraber oldukça başarılı sonuçlar aldık . Yapay zeka destekli chatbot’ların önemine kesinlikle katılıyorum. Zaten API Market’ten sonra odaklanacağımız alanlardan birisi AI chatbot’lar. Internet Mobil başta olmak üzere müşterinin temas halinde olduğu tüm noktalarda bir insan kalitesiyle hizmet verebilecek cihazların, chatbot’ların geliştirileceği bir uygulama açıkçası. 2018’de gündemimize alacağımız konulardan bir tanesi bu. Bunu yine FinTech AR-GE ekibimizle beraber yapacağız. Yalnız burada en zorlayıcı faktörün yerel dilimiz konusunda olduğunu düşünüyorum. Endüstri Türkçe dilini algılama ve dijital bir veriye dönüştürme noktasında henüz İngilizce vb. gibi olgunluğa erişebilmiş değil. Ancak şu çok net bir gerçek ki, AI destekli chatbot’lar sürekli gelişiyor. Belki yakın zamanda 2018’in içinde geliştiriliyor ve emekliyor olacak. 2019 yılı içerisinde Kuveyt Türk’te çok başarılı uygulamaları görüyor olacağız. Sektörde eminim birçok banka bu alanda çalışıyordur.

 

Funda Güleç Yalçın: Bankalar evet çalışıyor ve daha olgunlaşmaya ihtiyacı var, geliştirmeye ihtiyacı var bu tür projelerin.

 

Mücahit Gündebahar

  • Bu bahsettiğim ana bankacılık dönüşümünü yaptıktan sonra, kaynaklarımızı Run-Transformation-Growth olarak 3 ana kategoride ele alıyoruz. Bundan 7-8 yıl önce dönüşüm öncesinde “Run” kısmı yani “operasyonel kısım” teknoloji grubumuzun % 60 ile %80’i arasında oluyordu. Ancak kapasitemizin %20sini, 30’unu yeni projelere ayırabiliyorduk. Bu dönüşüm sonrasında ise çok ciddi bir avantaj sağladık. Tam tersine dönüştü istatistikler, artık yeni proje, yeni ürün, yeni inovasyon ve Ar-Ge spesifik konularında çalışan ekibimizde bu oran %60’ları bulmakta. Bu bize ciddi hızlı hareket etme şansı sağlıyor.

 

Funda Güleç Yalçın: O da beni çok heyecanlandırdı. Çünkü herkes API’nı açmaya çok meraklı olmuyor. Özellikle bankalar ki belki biraz tehdit konusu. Çok cesur bir hareket bu açıdan. Büyük bir atılım bu yaptığınız ve cesaret istiyor. Peki neler bekliyorsunuz? Hedefler neler orada? API’larınızı geliştiricilere açtınız ve Fintek girişimleri katkı gösterecek. Çok büyük fırsatlar var bu alanda.

 

Mücahit Gündebahar

  • Şu anda ilk etapta 26 tane API açtık. Ancak bunların sayısı Mart sonuna kadar +50, sene sonuna kadar ise +100 olacak. Amacımız şu; öncelikli olarak bankadaki kanallardan yapılabilen tüm işlemleri API olarak açıyor olacağız. 2.etapta da şube seviyesinde yapılan işlemleri API olarak açacağız. Biz şuna inanıyoruz: Konuşmamızın başında bahsettiğiniz gibi sektörde şube konusunda ciddi bir daralma var. Artık bankacılık hizmeti vermek dediğimiz işlem, müşteriye bankacılık hizmetinin ulaştırılması noktasında bankaların yanında bir takım kurumların/finteklerin olacağına inanıyoruz. Yani bankalar ve fintekler birlikte olacak. Yakın zamanda fintek dediğimiz bu şirketçikler, startup ekosistemindeki bankaların pazar paylarına ortak olacaklar. Benim düşüncem fintechlerin 5-6 yıl sonrasında bankalardan daha domine ürün ağı ve hizmet kalitesine sahip olacağı yönünde. Şimdi bunu erken görüp erken bir reaksiyon alma adına geliştirdiğimiz çalışmalar var. Bunlardan ilki API platformu. Platforma direkt kayıt olup, API’ları tüketmeye başlayabiliyorsunuz. Ancak go-live dediğimiz üretime taşıma noktasında bir takım süreçler de bulunmakta. Özelikle müşteri verisine erişim, müşteri verileri üzerinde işlem yapabilmek için bir takım kurallara uymak gerekecek. API deyince şimdi herkes sadece döviz kuru, şube yeri ve oranları gösteriyor. Halbuki biz işlem yaptırıyoruz, yani havale/EFT yaptırıyoruz ve hesap ekstresi, finansman API’larını da açtık. Kredi kartı, POS API’ları geliyor, yeni müşteri tanımlama API’leri de gelecek yakın zamanda. Bir fintek bizim adımıza bir hesap açıp, orada bankacılık hizmetini yine bizim API lerimiz aracılığı ile müşterilerine “dolaylı olarak bizim müşterilerimize” ulaştırabiliyor olabilecek. Biraz klasik bir tanım olacak belki ama yakın zamanda bankacılık sektörü tamamen platformlar üzerinden finteklerin bankacılık hizmetini müşterilere ulaştırdığı bir dönüşüm yaşayacak. Bu dönüşüm alfabesinin başlangıç noktasının API Market olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki dönemde API olmadan hiçbir şey olmayacak. Diğer bir ifadeyle API’si olmayan kaybediyor olacak. Bizim bu hamleyi yapmamızda ve bu cesur adımı atmamızdaki diğer bir faktör orta ölçekli bir banka olmamızdan da kaynaklı. 400’e yakın şubemiz var. Bu şekilde bir API Market örneğin; 1000 şube 1500 şubeli bir banka için bir takım riskler içerebilir. Bizim açımızdan ise halen erişemediğimiz lokasyonlar var. Dolayısıyla orta ölçekli bankalar için bu alan ciddi bir fırsat olarak görünüyor.

 

 

Funda Güleç Yalçın: Kesinlikle. İlk izlenimleriniz sonrası aldığını aksiyonlar da çok değerli. Çünkü yaşayarak öğreniyoruz. Bir yıl sonra geldiğiniz noktayı, elde ettiğiniz veriler üzerinden tekrar konuşabiliriz.

 

Mücahit Gündebahar

  • Tabii ki çok seviniriz. API Market’e yönelik özel bir regülasyon yok ve mevcut regülasyonlara uyarak yapıyoruz birçok şeyi. Bunun içerisinde regülasyon otoriteleri ile temaslarımız var. Bu noktada ilerleyen aşamalarda bir takım aksiyonlar alınıyor olabilir.

 

 

 

Kuveyt Türk API Market

  • Türkiye bankacılık sektörünün en kapsamlı API Market platformunu hizmete sundu.
  • Kuveyt Türk, ilk etapta 25 adet API’sini açarak bankacılık sektöründeki en kapsamlı API Market platformunu hayata geçirmiş olacak.
  • Uluslararası şirketlerden KOBİ’lere, girişimcilerden Fintech geliştiricilerine kadar herkese açık olan Kuveyt Türk API Market, PSD2 (The Revised Payment Services Directive – Ödeme Hizmetleri Direktifi) standartlarına uygun olarak Kuveyt Türk bankacılık servislerini tek bir platform üzerinden sunuyor.
  • API Market ile geliştiriciler Kuveyt Türk tarafından sunulan finansal servisleri kullanarak kendi uygulamalarını üretebiliyor.
  • Geliştiricilerin yeni bir uygulama oluşturmak için Kuveyt Türk API Market platformu olan https://developer.kuveytturk.com.tr/ adresine kayıt yaptırmaları gerekiyor.
  • Yeni bir sistem kurmak isteyen girişimciler ve FinTech geliştiricileri Kuveyt Türk, API Market sayesinde birçok hizmet ve bilgiyi hazır olarak alabiliyor, daha az yatırımla ve daha kısa sürede hizmet sunmaya başlayabiliyor.
  • API’lerle yapılandırılan uygulamalara onay veren müşteriler, hesap bilgileri, hesap hareketleri, krediler, kredi taksitleri, para transferleri gibi birçok bilgi ve işleme farklı uygulamalar üzerinden ulaşma imkânına kavuşacakKuveyt Türk gelecek dönemde kredi kartı, banka kartı ve sanal kart listeleme, kredi kartı borcu görüntüleme ve ödemesi, fatura işlemleri, cep telefonu kontör yükleme, sanal POS yönetim işlemleri gibi servisleri de API Market platformuna eklemeyi hedefliyor.

 

 

Funda Güleç Yalçın: Ben katılım bankacılığı adına çok büyük hamleler bekliyorum. Aslında geçen yıldan beri bekliyordum. Çünkü İslami bankacılık alanındaki pek çok ürün hala kullanamıyoruz.

 

Mücahit Gündebahar

  • Evet, ancak her geçen gün ürün portföyümüzü genişletiyoruz. Bu aslında teknolojik bir unsurdan ziyade, müşteri ihtiyaçları doğrultusunda şekillenen pazar koşulları – ürün arzı diyebiliriz. Katılım bankalarının sayısının artmasıyla beraber yakın zamanda yurtdışında gördüğümüz birçok İslami bankacılık enstrümanını görüyor olacağız.

 

Funda Güleç Yalçın: Ama finteklerle muazzam ürünler gelebilir ve müşterilere zenginlik sunulabilir. Tabii bu benim kişisel fikrim. O yüzden ben çok heyecanlıyım gelecek için geliştirmeleri, yeni ürünleri merakla bekliyorum.

 

Mücahit Gündebahar

Tabii, fintekler kullanıma açtığımız API’leri kullanarak, çeşitlendirerek ve farklı fiyatlama yöntemleri uygulayarak, örneğin; birden çok banka API’sini birleştirerek kendi ürün portföylerini oluşturacaklardır.

 

Funda Güleç Yalçın: Dijital dönüşümün öncüsü bankalar. En büyük yenilikleri, en etkili dönüşümü yine bankalardan görüyoruz.

 

Mücahit Gündebahar

  • Girişimcilik ve startup ekosistemini çok yakından takip ediyorum. Startup ekosistemi Türkiye’de çok gelişmiş bir yapıda değil. Fintekler çoğunlukla startup ekosistemi içinden çıkıyor. Dolayısıyla aslında başarılı birtakım fintekler olsa da, kuvvetli bir fintek ekosistemimiz bulunmuyor. Bunun bir takım sebepleri ve ciddi bir regülasyon engeli var. Örneğin yurtdışındaki gibi peer-to-peer yapamıyoruz veya dijital-only bankacılık yapamıyoruz. Ülkemizdeki birçok fintek ödeme sistemleri üzerine yoğunlaşmış durumda. Şimdi bakınca girişimcilik konusunda dünya coğrafyasındaki başarılı örneklere yani Silikon Vadisi’ne, Tel Aviv’e, Berlin’e, Londra’ya, Singapur’a bakınca girişimcilik ekosisteminin yanında sadece startup’ların yürüttüğü, yönettiği bir konu olmadığı ortaya çıkıyor. Bu startup’ların arkasında göz önüne bulunmayan, çok fazla gözükmeyen, ciddi bir yatırım desteği var. Analiz ettiğimizde dünyadaki unicorn’ların ciddi bir oranda San Francisco’da küçücük bir coğrafyadan çıktığını görüyoruz. Orada birçok startup var ancak çok ciddi miktarda bir yatırım altyapısı ve sermaye desteği de var. Aslında ülkemizdeki problemin teknolojik değil, doğrudan finansal sebeplerden kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Türkiye’deki problem, startup’lara doğrudan yatırım yapan sermayeden kaynaklıdır. Türkiye’de girişimcilik konusunda maalesef yatırım derinliğimiz yok denecek kadar az. Yapılan yatırımlar genelde çok düşük seviyelerde kalıyor ve bu durum startup’ları yaşatmamaya, başarısız olmaya itiyor.

 

Funda Güleç Yalçın: Kuralları çok farklı ya da…

 

Mücahit Gündebahar

  • Startup’lara yatırım miktarları çok düşük. Bu belli başlı en önemli problemlerden birisi. Bir defa bunu çözüyor olmamız gerektiğini düşüyorum ülke olarak. Biz Kuveyt Türk olarak ne yapıyoruz?

 

Funda Güleç Yalçın; Yakından takip ettiğimiz Lonca Girişimcilik Merkezi çalışmaları var sırada. ‘Lonca Girişimcilik Merkezi’ni, girişimleri ve gelecek çalışmalarını öğrenmek isterim.

 

Lonca Girişimcilik Merkezi Açıldı

 

 

Mücahit Gündebahar

  • Lonca Girişimcilik Merkezi’nde 11 tane girişimcimizi host ediyoruz. İlk grubun programı şubat sonunda bitecek, 2. ekibin ilanlarını ise yakında açıyoruz. Bu yıl içerisinde muhtemelen 2 veya 3 grup daha açmış olacağız. Program 6 ay kadar sürüyor. İlk program biraz daha deneme ve öğrenme süreci oldu. Burada süreçleri nasıl optimize edeceğimize yönelik ders aldık, sonraki gruplarda çok daha optimize olacaktır.

 

Funda Güleç Yalçın: Mentorlük desteği de yaptınız.

 

Mücahit Gündebahar

  • Mentorlük desteği konusunda mentor ordumuz var diyebilirim. Bunu sadece banka bünyesinde değil, endüstri içerisinden de sağlıyoruz. Bu konuda Workinton ile işbirliği yapıyoruz. Workinton’un mentor ağını aynen kullanabiliyoruz ve üniversitelerde hocalarımızdan destek alabiliyoruz. Lonca’daki startup’larımızı seçerken yoğun olarak fintekler olmasına dikkat ettik ancak diğer sektörleri de kabul ediyoruz tabii ki.

 

Funda Güleç Yalçın: Türkiye’de çok fazla girişim var ama fintek nezdinde girişim pek fazla yok. Lonca’daki girişimler dikkat çekici ve fintek girişimlerinden oluşuyor. Sizlerin destekleriyle çok daha güçlü bir hale gelebilecekler.

 

Mücahit Gündebahar

  • Lonca’nın amacı ilk olarak Türkiye’deki girişimcilik ekosisteminin gelişmesine katkı sağlamak, ikincisi ise o ekosistemde bir takım fintekleri geliştirip banka bünyesinde kullanıyor olmak. Aynı zamanda bankanın yatırım yapıyor olmasına veya bankanın o finteki satın almasına kaynaklık etmek… Bu yönde bir amacı var Lonca’nın. Lonca aslında girişimcilik ekosistemindeki zincirin bir halkası. Lonca’dan sonra ise yatırım yapma kabiliyeti geliyor. Bu amaçla girişim sermayesi yatırım fonu kurduk. Önümüzdeki aylarda yatırım toplantılarına başlıyor olacağız. Bu tıpkı Silikon Vadisindeki gibi Venture Capital disiplini ile çalışacak bir fon olacak. Bu fonla hem Lonca’daki startup’larımıza hem de Lonca dışında da startup’lara yatırım yapabileceğiz. Birkaç tane iddialı girişimimiz var.

 

Funda Güleç Yalçın: Favori girişimleriniz var mı? Benim uzaktan takip ettiğim 2 tane favori girişim var. Çok mutlu oluyorum başarılarını, gelişimlerini gözlemledikçe. O girişimlerin içerisinde banka personelinizden birileri var mı?

 

Mücahit Gündebahar

  • Hepsi dışarıdan. Kurum içi girişimcilik konusunda hâlihazırda çalışmalarımız var. Aslında buna yönelik bir süreç – bir politikamız oldu, ancak henüz devreye almadık. Bu alanda da öncü olmak istiyoruz. Yapabilirsek banka personelimize bir startup kurup, lonca içerisinde çalışmasına olanak tanımak ve bu doğrultuda süreli izin vermek düşüncelerimiz arasında yer alıyor.

 

Funda Güleç Yalçın: Çünkü bankanızı en iyi onlar tanıyor. En nihayetinde birçoğu işsiz kalmayacak mı? Yani inşallah kalmazlar da görünen köy kılavuz istemez. Problemleri en iyi olanlar biliyor. Çözümleri onlar üretebilir.

 

Mücahit Gündebahar

  • Kurumiçi girişimcilik deyince genelde insanlar sektörde söyle anlıyor, “kurumdaki insanlara fikir bulup dışarıda yaptırıyor olmak”. Bizim anlayışımız böyle değil.

 

Funda Güleç Yalçın: Bunu şunun için soruyorum, burada bir yaşam alanı oluşturmuşsunuz. Çalışanlarınız tüm ihtiyaçlarını burada karşılayabilir. Öte yandan fikir öyle bir şey ki, yemek yerken bile gelebilir. Sektörün tamamen A’dan Z’ye içinde olarak bence bankaların çözüm üreten en büyük gücü personelleridir. Burada gördüğüm kadarıyla çalışanlarınız için bir sürü nefes alma alanı var. Mesela ben şu yeşilliğe bakarken bile bir girişim hayali kurabiliyorum.

 

Mücahit Gündebahar

  • Lonca’daki startup’larla her ay bir gün bir araya geliyor, ekibimizle ilerlemelerini yakından takip ediyoruz. Ödevler veriyoruz, ödevleri yapmalarına yönelik mentorlük desteği veriyoruz ve görüşmeleri-aktiviteleri sürekli takip ediyoruz.

 

Funda Güleç Yalçın: Bu çalışma sistemi dinamik tutar.

 

Mücahit Gündebahar

  • Evet, kesinlikle dinamik tutuyor. İlk programa 650 başvuru oldu, açıkçası yoğun bir talep var. 11 tanesini programımıza dahil edebildik, ancak ileride açacağımız programlar ile ekosistemi desteklemeyi, ekosistem ile ilişkimizi devam ettirmeyi hedefliyoruz.

 

Funda Güleç Yalçın: Zor olmuştur.

 

Mücahit Gündebahar

  • Evet, çok zor oldu tabii. Türkiye’de aslında yoğun bir talep var. Sektörün ihtiyacı olan ciddi yatırımlar ve mentorluk. Birçok startup bir iş modelini nasıl global hale getireceğini, nasıl Avrupa’ya açılabileceğini, nasıl yatırım alabileceğini, nasıl büyütebileceğini çok fazla bilemeyebiliyor. Benim Türkiye’deki girişimcilerde gördüğüm şu, kurdukları girişimlerden emekli olmayı hayal ediyorlar. Hedefleri bu yönde. Başarı ve başarısızlık demişken burada bir şey söyleyeyim. Türkiye’de başarısızlığın tanımı ile San Francisco’da veya diğer başarılı ekosistemlerdeki tanım farklı. Birkaç ay önce Güney Afrikalı bir yatırımcı olan Vusi Thembekwayo’nun, konferansını dinlemiştim. Kendisi dedi ki “bir startup bana geldiği zaman bu ilk fikri ise yatırım yapmam, ikinci fikri ise belki düşünürüm, üçüncü fikri ise cesaretlendiririm, dördüncü fikri ise kesinlikle yatırım yaparım”. Türkiye’de ise durum şöyle: bir startup başarısız olduysa, bu üzerinde damga olarak kalıyor ve sonrasında kimse randevu bile vermiyor. Bu durum dünyanın diğer taraflarında bir tecrübe olarak algılanırken, bizde “para batıran adam” olarak tanımlanıyor.

 

Funda Güleç Yalçın: Evet kırılması gereken pek çok şey var. Ama işte hepinizin gibi değerli isimlerinde bunları daha çok sık söylemesi gerekiyor ki akıllarda daha çok yer etsin. Herkes ne kadar bu konuda çok konuşuyorsa aslında o kadar derin ve etkili bir bilinç yaratılacak diye düşünüyorum. En son müşteri beklentilerinizi de sorayım izninizle.

 

Mücahit Gündebahar: Tabii.

 

 

Kuveyt Türk Lonca Girişimcilik Merkezi

 

Türkiye’nin öncü ve yenilikçi katılım bankası Kuveyt Türk, Workinton ile bir işbirliğine giderek startuplar için eğitimden mentorluğa, danışmanlıktan finansal yatırıma birçok desteğin ve imkânın sunulacağı Lonca Girişimcilik Merkezi’ni hayata geçirdi.

Bankacılık sektörü ile ortak çalışma alanlarındaki sektörler arası işbirliğinin en nadide örneklerinden biri olan Lonca Girişimcilik Merkezi’nde genç girişimciler, bu yolculukta mentorlar, danışmanlar, geçmiş dönem girişimciler, yatırımcılar, uzmanlar ve yurtdışı danışmanlardan oluşan mentor takımı ile ihtiyaç duydukları her konuda her zaman destek alabiliyor.

 

Lonca Girişimcilik Merkezi tarafından seçilen 10 startup ve faaliyet alanları:

 

  • Crypto Pos: CPOS, kripto para birimleriyle ödeme almak isteyen satıcılar ile ödeme yapmak isteyen alıcıları dijital ortamda buluşturan bir ödeme sistemi.
  • Kobi ATM: ATM açmaktaki maliyetleri ortadan kaldıracak, müşterileri yüklü komisyondan kurtaracak, müşterilerin KOBİ’leri ATM gibi kullanarak para çekme/para yatırma işlemlerini yapabilecekleri bir sistem.
  • Analitik: 3 yaş üzeri çocuklara Montessorri prensipleriyle algoritma kurmayı, analitik düşünmeyi ve programlamayı öğreten programlanabilir eğitim seti.
  • Smart Factory: İmalat sanayiinde sıklıkla kullanılan CNC ve PLC kontrollü makinaların internet ağına bağlanmasını mümkün kılan sistem.
  • com: Sigorta yaptırmak isteyen kişiler ile sigortacıları buluşturan pazar yeri.
  • Fosefi: Yayın hayatına dair tüm içeriklerin (dizi, film, belgesel, çizgi film, reality şov vb) yayın hakları ticaretinin online ve global olarak yapılmasını sağlayan B2B pazar yeri.
  • Ratonik: Topraksız tarım için çok fonksiyonlu akıllı kontrol sistemi.
  • Compocket: Elektronik laboratuvarlarında kullanılan ölçüm cihazlarını bilgisayar tabanlı ve mobil uyumlu hale getiren donanım-yazılım projesi.
  • Catchman: Alışveriş merkezlerindeki mağazaların ürünlerini tüketicilere yüksek indirimlerle sunan mobil uygulama.Fulle Gitsin: Akaryakıt istasyonlarında araçtan inmeden indirimli olarak ödeme yapabilen mobil bir uygulama.

 

 

Funda Güleç Yalçın: Müşteriler hızla dijitalleşiyor ve aslında konuşmamızın ya da soruların pek çok kısmı ile bu durum örtüşüyor. Ar-Ge merkezlerinizden konuştuk, API’leri açışınızdan ve girişimlere desteklerinizden. Müşterileriniz sizlerden neler bekliyor? Talepleri oluyor mu, sizi nasıl geliştiriyorlar?

 

Mücahit Gündebahar

  • Müşteriler hem zorluyor hem de kolaylaştırıyor diyebilirim. Şöyle zorluyor: Genç nüfus fiziksel anlamda bir temas istemiyor, şubeye gelmek istemiyor, telefon açmak istemiyor. Her şeyi mobilden, dijital kanallardan yapmak istiyor. Hatta internetten bile yapmak istemiyor, tamamen mobilden yapmak istiyor. Bu yıl içerisinde ciddi bir mobile kayma yaşadık, internet şube müşterilerimiz artık mobil şubeyi kullanır hale geldi. Müşterilerimiz bunu çok net bir şekilde istiyor. Yani “şubeye gel” demek mümkün olduğunca az. Bunu yapabilmek ise gerek mevzuatsal anlamda, gerekse alışılagelmiş süreçler anlamında biraz zorlu. Şubeleri ve müşteri temasını tamamen ortadan kaldırıcı bir iş modeli oluşturmak gerekiyor. Bununla ilgili çalışmalar yürütüyoruz, örneğin “Senin Bankan” isimli platformumuz ve 50-60 bine yakın müşterimiz var. Bu platformu kullanan müşterilerin şubeyle hiç teması yok. Yeni müşteri edinme noktasında internetten başvuru yapıldığı zaman bir kurye gönderiyor ve müşterimiz yapıyoruz. Tüm işlemleri böylelikle gerçekleştirebiliyorlar. Kurye gönderimi vb. ise, yine regülasyondan “ıslak imza” gereksiniminden dolayı. Dediğim gibi mevzuatsal anlamda engeller var. Bu yıl içerisinde onu da nasıl kaldırabiliriz diye araştırmalar içindeyiz. Türkiye’de biz tüm bunları nasıl mümkün kılabiliriz, buraya kanalize olmuş durumdayız.

 

Funda Güleç Yalçın: İngiltere fintek ekosistemi çalışmaları nezdinde öncü. Bizde bir şeyler yapıyoruz ama orada bambaşka bir düşünce sistemi var. Ve Türkler de var bu ekosistemin içerisinde, onlardan da çok değerli bilgiler alıyoruz. İslami finans ya da katılımcı bankacılığıyla ilgili çok güzel değerli etkinlikler de oluyor ülkemizde.

 

Mücahit Gündebahar: Tabii.

 

Funda Güleç Yalçın: Dışarıdan iyi bir izlenimiz var, en azından öyle söylüyorlar. Öte yandan örnek almamız gereken çok fazla çalışma da var. Siz bu çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

Mücahit Gündebahar

  • Söyle söyleyeyim: Türk bankacılık sektörü dijitalleşme adına diğer ülkelerle kıyaslandığında ciddi anlamda önde. Bunu bir iş modeline dönüştürme noktasında ise, örneğin; İngiltere ve Almanya gibi hatta Amerika gibi ciddi anlamda da ileride. Amerika’da hala yeşil ekranlarda birçok bankada işlemler yapılırken, bizde artık dokunmatik, tablet vb. üzerinden tüm işlemler gerçekleştirilebiliyor. Bunu iş modeline dönüştürüp yaygınlaştırmak müşterinin faydasına. Ama yine endüstrinin regülasyon konusunda çekinceleri olabiliyor. Farklı çözümler üretmek ve risk almak konusunda endüstri kendini hep geri çekiyor. Bu biraz bu tarz iş gelişim modelleri anlamında girişimleri engelliyor.

 

 

Röportajımızın finalinde Kuveyt Türk XTM Cihazlarını deneyimleme şansı bulduk. XTM aslında temel olarak bir ATM. Çağrı merkezi ve şubeyi birleştiren yeni bir alternatif dağıtım kanalı.

 

Kuveyt Türk XTM Cihazları

 

  • Alternatif dağıtım kanallarına yönelik yatırımlarımızı inovatif bir yaklaşımla her geçen yıl artırıyoruz.
  • İnovatif ürünlerimizden biri olan XTM aslında ATM, çağrı merkezi ve şubeyi birleştiren yeni bir alternatif dağıtım kanalı. Müşterilerimiz, XTM aracılığıyla hem ATM hem de şube işlemlerini kendi başlarına kolayca yapabildikleri gibi diledikleri takdirde tüm işlemleri XTM Agent adını verdiğimiz çağrı merkezi çalışanlarına online bağlanarak da gerçekleştirebiliyor.
  • XTM cihazlarımızı bankacılık potansiyeli taşıyan mikro yerleşim alanları ve hane halkının yoğun olduğu bölgelerde konumlandırıyoruz.

 

 

Kuveyt Türk Bilgi Teknolojileri Grup Müdürü Mücahit Gündebahar’a verdiği değerli bilgiler için çok teşekkür ederiz.