altan atabarut
Altan Atabarut, MSc.
TECHNOLERA
PARTNER

Fintech girişimi kurup başarı basamaklarını tek solukta çıkmak istiyorsanız, bu söyleyeceklerimizi sakın yapmayın!

Finansal teknoloji girişimleri yeni, heyecan verici fikirler üzerine kurulur. Genellikle de önceden öngörülüp kolayca önlem alınabilecek bazı bariyerlere takılırlar. Eğer siz de başarıya giden yolda tökezlemek istemiyorsanız sakın söyleyeceklerimizi akılınızdan bile geçirmeyin.

Finansal teknolojiler konusunda bir girişimde bulunmak; mobil uygulama yazmak veya sosyal medya ile ilişkili bir iş yapmaktan katbekat zorlu bir süreç. Bununla beraber başarılamaz da değil. Böyle bir işe girişmek için üç şeye ihtiyacınız var:

  • Cesur olmak,
  • Bol araştırma yaparak dersinize her yönden çalışmak,
  • Canavar gibi bir ekip oluşturup yaptığınız işten keyif almak.

Sahip olmanız ve mutlaka yapmanız gerekenlerin yanında bir de yapmamanız gerekenler var. Gelin asıl onları bir irdeleyelim.

1 – Regülasyon da neymiş!

Regülasyonları, yani devletlerin yönetmeliklerini ciddiye almazlık etmeyin. Hatalarınızın en büyüğü bu olabilir. Neticede bir “AirBNB” kurmuyorsunuz. (Laf aramızda onların bile başı dünya çapında birçok belediye ve yerel yönetmeliklerle ciddi anlamda dertte)

a) Bilmemek ayıp değil ama öğrenmemek ayıp. Diğer girişimlerden sizleri, yani “fintech’leri” ayıran en önemli özellik her ülkeye özel yönetmeliğin olması ve lisanslamalar yapılması gerekliliğidir.

b) Finans, aşırı derecede düzenleme üzerine kurulu bir piyasa ve ilgilendiğiniz her konunun mevzuatı diye bir şey var. Okumadan bu işlere girince kalpler kırılmasın. Daha pre-seed aşamada yatırımcılara veya iş ortaklarınıza yapacağınız bir sunumda “Yönetmelik mi, o da ne?” veya “Okumadım, dokümanlar çok uzun ve karmaşıktı,” demeniz, ebediyen ciddiye alınmamanızla sonuçlanır.

c) Bir de konuya böyle umursamaz yaklaşmaya devam ederseniz MVP’den sonra kafanız ciddi karışabilir. Hele para alma-verme veya veri alma-verme işlerine giriverirseniz kelepçeleri takabilirler aman dikkat… Türkiye’de, “Arkadaşlar maaşlarınızı bana verin, sizin için FX yapayım, 100 kat kazanacağız!” tarzı mini girişimler intiharlarla sonuçlanmaktadır. Kanun yapıcı da bu mantığa karşı önlemler alıyor zaten. Üçüncü sayfa haberlerine bakmadan geçmeyin.

2 – Finansal okuryazarlık mı?!

Finansal okuryazarlığınız olmadan fintech işine girişmeyin. Bu maça 1-0 yenik başlamaya benzer.

Gelin birlikte fintech girişimi kurmak için yeterli bilgiye sahip misiniz, bir kontrol edelim:

a) Finansal okuryazarlık, yurt dışında birçok ülkede olduğunun aksine, okullarımızda henüz ders olarak okutulmuyor. İstatistikler de gösteriyor ki ailelerimizin de belirgin bir yaklaşımı mevcut değil. Aileden gelen bir finans eğitimi henüz yaygın değil.

b) Bir bütçe yönetimi mobil aplikasyonu yapacaksanız; aklınıza gelecek ilk soru “hiç düzenli bütçe yaptınız mı?” olmalı.

c) Kredi kartı, kredi, sigorta satışına öncülük edecekseniz; hiç en uygun krediyi araştırdınız mı, kredi tekliflerinin her şey dahil yıllık maliyet oranı (APR) nedir diyerek birbirleri ile karşılaştırdınız mı? (Buna yurt dışında “credit shopping” denmektedir)

d) P2P lending veya benzeri bir alternatif finansman (Alternative lending) işi yapacaksınız; hiç birisine ciddi bir borç verdiniz mi? Akşamları “acaba borcunu ödemezse kirayı ben nasıl yatıracağım?” gibi gözünüze uykular girmeyen durumları yaşadınız mı? (Uyarı: Sırf deneyim olsun diye eş dost akraba, bir tanıdık ile bu gibi denemelere girmeyiniz. Ayrıca tefecilik suç. Bkz. 1. Madde – Regülasyonlar da neymiş!)

e) Kredi skorlaması veya kredi skorunu yükseltme (Yurt dışında “Credit Builder” deniliyor, Türkiye’de henüz yok) uygulaması yapacaksınız; siz bizzat kredi skorunuzu düzenli takip ediyor musunuz? Raporunuza nelerin etkilediğini, hangi aksiyonu alınca kredi skorunuzu yükseltebileceğinizi biliyor musunuz?

f) Yatırımları yönetecek bir robot yatırım danışmanı (Robo-advisor) yapacaksanız farz edelim; bugüne kadar kendi paranızı hakkıyla yönettiniz mi? Fonlarla aranız nasıl? Bono aldınız mı, opsiyon yaptınız mı? Piyasayı düzenli takip ediyor musunuz? Matriks, rasyonet, Thomson Reuters ya da Bloomberg ekranınız var mı?

Aslında bu finansal okuryazarlık hadisesini ilk sıraya koyacaktım ama sonuçları yönetmeliklerin sonuçları kadar tehlikeli değil. Girişiminiz ayağa kalkmaz veya bir miktar para batırırsanız en azından finansa dair bir şeyler öğrenmiş olarak hayata devam edersiniz. O da yanınıza kâr kalır…

İPUCU: Konuyla ilgilenen ve bilinç aşılamaya çalışan derneklere üye olmak iyi bir fikir olabilir. Örnek: www.fo-der.org, www.gencbasari.org. Girişimcileri ve son kullanıcıları eğiten bankaların da eğitimlerine katılmak mümkün. Örnek: www.teb.com.tr/finansal-okuryazarlik

3 – Finansın da mı tarihi oluyor?

Diyelim ki dersimize çalıştık ve finansal okuryazarlık sınavından geçtik. Unutmayın ki, ciddi anlamda geçmişi olan bir piyasaya giriyorsunuz. Tarihini okumadan girişimde bulunmamalısınız.

Bu iş internet, sosyal medya, hatta sanayi devriminden bile çok daha geriye gidiyor. Bir fintech kurmaya kalktığınızda, tarih bilmeden olmaz.

a) Cryptocurrency, yani alternatif elektronik para birimleri konusunda bir şey yapacaksanız, unutmayın ki Lidyalılar sizden önce oradaydılar. Böyle yazınca komik, ama gerçek.

b) Kredi veya finansman işine girecekseniz, Asurlular ziraat kredilerini başlatalı 4.000 seneden fazla oldu…

c) Bankacılıkla ilgili konuşmaya başlamadan önce bir yutkunup İtalya’dan meşhur Medici ailesi ile aynı işi yapmaya kalktığımızı hatırlayalım. Düşünün dünyanın halen ayaktaki en eski bankası 1492’de kurulmuş. Siena’da gezilip görülebiliyor. Hatta hesap açılıp para bile yatırılabilir durumda. Basbayağı yaşıyor yani.

Öte yandan, fintech kuracağız diye, “Kahrolsun tefecilik yapan bankalar!” ya da “Sigorta şirketlerini bitireceğiz!” gibi söylemleriniz varsa, hemen bu söylemleri arkanızda bırakın. Kredi, finansman, sigorta tarihteki en eski mesleklerden. Sizden önce de vardı, sizden sonra da var olacak.

Fintech demek, finansal servislerin yeniden ve daha insancıl tasarlanması, eskiden bir avuç ailenin elindeki gücün tabana yayılması ve finansal servislerin demokratikleşmesi, herkesin finansa ulaşabilir olması (financial inclusion) demek. Böyle bakarsanız her şey yerli yerine oturacaktır.

4 – Müşteri ilişkileri çocuk oyuncağı

Artık biraz da girişimcilikle ilgili konulara odaklanabiliriz. Klasik yalın girişimcilik mantığı (lean startup) ile öğreneceğimiz çok şey var. Ama farklı yapmamız gerekecek alanlar da olacak. Bunları göz ardı etmeyin.

a) Klasik girişimlerde deneyiminiz varsa bu yoldan geçmişsinizdir muhakkak; müşteriye sunacağınız değer önerisini (customer value proposition) üretirken muhtemel müşteri segmentinizi ve onların dertlerini anlamak üzere araştırmalar yapılır.

b) Sonrasında da iş modelinizi (business model) tasarlarken müşteriyi ziyaret etmek, demo yapmak ve dolayısı ile doğru ürünü/hizmeti üretip üretmediğinizi anlamak, fikri ve işi valide etmek önemlidir. Finansta bu konuda ne kadar zorlanacağınızı tahmin bile edemezsiniz.

c) Kişilerin de kurumların da birikim, yatırım tercihleri ve borçları son derece özel ve gizli şeyler olduğunu unutmayın. “Mevduat hesabınıza bir bakabilir miyiz?”, “Hangi hisselere yatırım yapıyorsunuz?”, “Borçlarınız ne alemde, ne kadar gecikmedesiniz?” gibi sorulara cevap alamazsanız hiç kusura bakmayın.

d) Öte yandan müşterinizin ürün ya da servisinize gerçekten ihtiyaç duyup duymadığını test etmeniz de elzem konulardan Zira girişimlerin yüzde 42’si müşterinin talep etmediği bir ürün ya da hizmeti satmaya çalıştığı için batıveriyor. Soru sormadan veri toplamanın bir yolu A/B testleri yapmak, yani yaptığınız için birkaç farklı alternatif halinde hazırlamak. Web siteniz ve mobil aplikasyonlarınızın alternatif versiyonlarını hazırlamak, kullanıcı ara yüzlerini birkaç farklı şekilde tasarlamak ve insan davranışlarını takip etmek çok önemli.

İPUCU: Müşteri davranışlarının ve anonim verilerin analitiği; verileri ve deneyimleri toplamanın, ardından da analitik metotlarla incelemenin alternatif yollarını bulmalısınız. Web tabanlı bir sistemde müşterinin “mouse” hareketleri ve mobil aplikasyonlardaki onca sensör tahmin ettiğinizden çok daha fazla veri üretiyor, bunları kullanın.

5 – Ben doğuştan uzmanım!

Önünüzdeki bir başka önemli engel sektör deneyiminizin olmaması olabilir. Bu konu piyasada tutunma konusunda sizi epey zorlayacaktır;

a) Bankacılık, sigortacılık, faktöring, leasing, ödeme sistemlerinde kısa da olsa bir deneyim şart. Deneyim edinmenin birçok yolu da olası, fakat mümkünse para biriktirmek, harcamak, kredi almak, faturanızı, çekinizi faktör etmek veya işsizlik sigortası yaptırmaktan öte bir deneyim olmalı…
b) Kısa bir süre şube veya müşteri ilişkileri departmanında çalışsanız bile olur. Zira sektör işe alınanlara daha baştan deli gibi eğitim veriyor.

İPUCU: Gençseniz, bir bankanın MT (Management Trainee) programına başvurup, sonra ayrılıp bu eğitimi iki ayda halledebilirsiniz. Bir altı ay daha dayanırsanız finansın dünyasına girme şansınız var. Yalnız başvurunuz kabul edilirse, sözleşme imzalamadan iş kanununu da iyice hatmedin. Sonra eğitimin parasını nakit tahsil etmesinler sizden!

6 – Parapsikoloji, paranın psikolojisi mi oluyordu?

Paranın psikolojisi diye bir konu mevcut. İnsanların yaptığınız ürün veya hizmeti kullanması için devrede olan davranışsal psikolojik mekanizmaları göz ardı etmeyin. Para ile ilgili konulardan bahsediyorsak, ister birey, ister firmalarla çalışıyor olun, harcama, kredi, birikim, yatırım, sigorta konularının arkasındaki refleksleri anlamadan başarılı olmak zor.

a) Bir finansal ürünün son kullanıcı tarafından benimsenmesi tahmin ettiğinizden çok çok daha yavaş olacaktır. Yine sosyal medyadan örnek verirsek, bir Facebook veya Twitter’a baktığınız sıklıkta finansal işlemler olmuyor, ihtiyaçlar oluştuğunda finansal teknolojiler kullanılıyor, buna dikkat edin. Dolayısı ile bir fintech’in müşterilerce benimsenip kullanılması tahmin ettiğinizden çok daha yavaş olacaktır.

b) Kurumlar tarafında da benzeri bir durum söz konusu. Bankalarla çalışırken işlerin çok yavaş yürümesi sizi ürkütmesin, doğaldır. Her adımlarını 10 kere düşünerek atmak isterler.

7 – Tek tabanca takılırım ben

Sakın ola iş birliği yapmadan ilerleyebileceğinizi zannetmeyin!

a) Finansal teknolojiler demek bankalar ve bankacılık dışı finansal kurumlarla (“NBFI” yani “non-bank financial institutions”) iş birliği ve entegrasyon demek. API’ler henüz daha yolda, ortada pek bir şey yok, bir bankaya entegre olmak zor, sigortacılar, leasing, faktöring filan henüz on sene geride. Bunu bilin…

b) Keşke PSD2 burada da hayata geçse, ama daha var. Bunu bilerek işe girişin. PSD2 nedir diyenler için ek bile hazırladık. Sadece ülkenizdeki değil ülkenizi bağlayan uluslararası organizasyonlardaki mevzuatları da takip etmeniz elzem.

c) Hadi gözünüzü kararttınız bir finans kuruluşu ile görüşüp bir şekilde iş tutacaksınız. “Efendim Silikon Vadisi’nde girişimciler tişört ve kot ile çalışıyor. Zuckerberg sunuma terlikle çıkıyor,” deyip havaya girmeyin. Bırakınız çalışsınlar, bırakınız çıksınlar. Burası finans! Finans ciddi iş. Lacivert takım, kravat filan lazım. “Janti” olmadan banka kapısından almazlar aman dikkat!

d) Dersinize çok iyi çalışarak gitmeniz, doğru kişiyi bulana kadar kontaklarınızı harmanlamanız, doğru kişiyi (genelde bu bir genel müdür yardımcısı olur) bulunca da çok net ve basit cümlelerle ne yaptığınızı, ne istediğinizi ve en önemlisi bankanın buradan ne kazanacağını iyi anlatmanız şart.

İPUCU 4: Bunu deneyimlemenin en güzel yolu banka, sigorta gibi finansal şirketlerin açtıkları hackathonlara katılmanız. Sektörde tanıdığınız yok ise doğru kişilerle buluşmanın en kestirme yolu bir hackathon, çünkü mentorlar öyle kartvizitlerine mentor yazıp cilalamaya çalışanlardan değil, gerçekten bankada emek harcayan, ay sonunda satış rakamlarını tutturmak durumundaki bankacılardan seçiliyor. Onlar fikrinizi satın almıyorsa, kimse almaz…

Not: Yazar, yerel finansal kurumlarda beş sene üzerinde çalışmış, beş sene kadar da danışmanlık yapmış, toplam on sene üzeri deneyime sahiptir. Finansal okuryazarlıkla ilgili gönüllü çalışmalara katılmakta, eğitimler vermekte, toplantılar düzenlemektedir. Finansal teknoloji girişimleri olan alternatif kredi skorlama platformu, BBVA Open Talent Türkiye şampiyonu “Kredico”; Türkiye’nin ilk robo-danışmanlık girişimi, BNP Paribas-TEB Fintech Future Four kazananı “Zek.ai”; Kiralama hizmetlerini ödeme sistemleri, skorlama ve sigortacılık ile örtüştüren, Türkiye’nin ilk kiracı skorlama girişimi TEB Hackathon şampiyonu “Kiraplus”; Ödeme sistemlerinde “Chargeback” konusuna eğilen BNP Paribas-TEB Fintech Future Four kazananı “SoolX”te mentorluk yapmış, minör hisseyle yatırımcı olarak yer almıştır.

Kredi Skorlama Hakkında Bilinmesi Gerekenler