Cisco, 5 başlık altında 2020 ve ötesine damga vuracak trendleri ve Cisco’nun yeni teknolojilere yönelik inovasyonlarını paylaştı.

2010’lar akıllı telefonlardan, yapay zekâya ve sosyal medyaya kadar olağanüstü gelişmelere ve baş döndürücü bir hızla gerçekleşen dijital dönüşüm sürecine sahne oldu. Tüm bu yaşananlar, 21’inci yüzyılın 3’üncü 10 yıllık dönemine girerken akıllara “Peki sırada ne var” sorusunu getiriyor.

Cisco da 2020 ve ötesi için teknoloji trendlerini derledi:

  • Geleceğin interneti: 2023’te internete bağlı cihaz sayısı 49 milyarı bulacak. 5G, 10G, akıllı nesnelerin interneti, yeni aplikasyonlar, otonom araçlar gibi gelecek nesil uygulamalar, mevcut internet altyapısının destekleyebileceğinden çok daha fazla karmaşıklığa neden olacak. Cisco’nun açıkladığı gelecek için internet stratejisi de işte bu amaca hizmet edecek. ‘Gelecek için internet’ stratejisinin merkezinde silikon, optikler ve geleceğe hazır olmamızı sağlayacak yazılımlara yönelik yatırımlar yer alıyor. Bu strateji, Cisco’nun yeni silikon mimarisini gelecek nesil optikleri ile bir araya getirerek, interneti daha hızlı, daha ekonomik ve daha güvenli kılacak.
  • Dijital uygulama sadakati: Dijital hizmetlerin kullanımı günümüzde bir tür “dijital refleks” halini aldı. Tüketicilerin yüzde 71’i artık bu servisleri günlük hayatın rutin bir parçası olarak görüyor. Yarısı talep ettikleri hizmet kalitesini sunmayan markaları kullanmaktan anında vazgeçerken %63’ü de diğer tüketicileri bu hizmet ya da markayı kullanmaktan vazgeçiriyor. Tüketicilerin bu “sıfır tolerans” yaklaşımı, 2020 ve sonrasında uygulama performansı konusundaki verilerin gerçek zamanlı olarak analiz edilmesini çok önemli kılacak. Sorunlar ve engeller hızla tespit edilerek müdahale edilebilecek.
  • Tehdit avı ve sıfır güven: Günümüzde siber saldırıların dünya çapında yol açtığı maddi hasar doğal afetlerin 3 katı. Reaktif tedbirlerle sadece tehdit ortaya çıkınca harekete geçmek artık yeterli değil. Cisco’nun “Sıfır Güven” modelinde de erişim izni yalnızca yetkili kullanıcılar, cihazlar ve iş yüklerine, güven zemini oluşturulduktan ve tehditler önlendikten sonra veriliyor. Hizmetlerde en ufak bir gecikme olmaksızın sadece onaylı ve yetkilendirilmiş cihaz ve kullanıcıların network’e girmesine izin veriliyor. Bu modelin yakın gelecekte çok yaygın hale gelmesi öngörülüyor.
    “Tehdit Avlama modeli de kuruluş ve işletmelerin bütüncül güvenlik yaklaşımlarında artarak büyüyen bir role sahip olacak. Geleneksel yaklaşımların aksine bu model henüz bilinmeyen kötücül yazılımları ve zayıf noktaları saptayıp bertaraf etmeyi hedefliyor.
  • Sezgisel ağlar: Network günümüzde, uygulamaların yeniden tasarlanmasında, veri güvenliğine, altyapının dönüştürülmesinde ve ekiplerin güçlendirilmesinde kadar kritik bir rol oynamakta. Cisco uzmanları, yazılım tanımlı ağları (SDN), network evriminde nihai bir nokta değil, yapay zekâ ve makine öğrenimini kullanan sistemler olan “sezgisel ağlara” (IBN) giden yolda önemli bir aşama olarak görüyor. IT sektöründeki aktörlerin yüzde 78’lik çoğunluğu ağ sistemlerinin 2 yıl içinde sezgisel ağlara doğru evirileceğini düşünüyor. Yüzde 35’i daha da öteye geçip, ağlarının 2 yıl içinde tamamen sezgisel ağlara dönüşeceği görüşünde.
  • Yeni görev tanımı: Veri bilimi, yapay zekâ gibi alanlarda iş talebi giderek artıyor. Günümüz işletmelerinin ihtiyaçlarını karşılamak için BT’nin “sipariş alıcılarından” “stratejik iş ortakları”na dönüşümü kaçınılmaz. Bu da BT çalışanlarının görev tanımının, cihazları yapılandırmaktan çıkıp teknolojiyle iş sorunlarını çözmeye evirilmesi anlamına geliyor. Ve yakın gelecekte şirketler, yeni eleman istihdam etmektense BT çalışanlarını ticari yetkinlik konusunda eğitip şirket kültürünü koruma yoluna gidecek.

Teknolojinin yolculuğunu değerlendiren Cisco Türkiye Genel Müdürü Didem Duru da Son 30 yıldır insanları birbirine bağlıyorduk. Kablosuz ağ teknolojilerinin ulaştığı nokta sayesinde artık, insanları nesnelere ve hatta saatten ev aletlerine kadar nesneleri nesnelere bağlıyoruz. Biz de Cisco olarak, müşterilerimizin bu yoğun trafiğe ve çağın taleplerine ayak uydurmalarını sağlayacak inovasyonlara odaklanıyoruzdedi.