Ünal Sezer

IBTECH Grup Müdürü 

 

IBTECH Dijital Bankacılık Grup Müdürü Ünal Sezer, Fintechtime okurları için kaleme aldı, “Yaşam Tarzımız ile Değişecek Bankacılık Hizmetleri”.

2020 yılı, dünya tarihinde COVID-19 salgınıyla birlikte insan sağlığı ve dünya ekonomisinin değiştiği, toplumsal yapılanmalar, iklim ve sürdürülebilirlik konularında önemli farkındalıkların yaşandığı bir dönüm noktası oldu.  Tüm dünya olarak toplum sağlığı ile sosyal ve ekonomik yaşamı birlikte sunan yeni bir yaşam modeli geliştirmek için çalışıyoruz. Yeni yıla ise COVID-19 salgınının devam eden etkileri ve bu salgın sonrası yeni normal düzeni oluşturma çabaları ile giriyoruz.

Salgın sürecinde olduğu kadar sonrasında da ekonomik faaliyetlerin finansmanında ve desteklenmesinde azami seviyede görev alan bankalar, büyümenin istikrarlı ama yeni normale uyumlu bir şekilde devam etmesi amacıyla önemli bir oyuncu olmaya devam edecek. Önümüzdeki yıllarda ise bankalar hayatımızın içine o kadar girecek ki bankalardan bankacılık hizmetleri dışında da çok fazla sayıda hizmet alıyor olacağız. Bankacılığın bu haline şimdilik “yaşam tarzı bankacılığı” diyoruz ama ilerde bankacılığın kendisini böyle tanımlıyor olacağız. Nasıl mı? Hadi biraz geçmişten başlayalım…

Antik Yunan, Roma, Mısır ve Babillerden gelen tarihi kayıtlara bakıldığında bankacılığın o dönemlere ait ihtiyaçlardan ve yaşam tarzından dolayı başladığını görüyoruz. Tüccarların takasta kullandıkları varlıkları saklamak için evlerinde tuttukları kasaların güvenliğini sağlamak problem olunca, bu varlıkları daha güvenilir gördükleri tapınaklarda sakladılar.

Tapınaklarda bu varlıkların saklanması zorlaşınca, daha kolay depolanabilir bir emtia olarak madeni paralar kullanılmaya başlandı. Paralelinde bu paraları kredi olarak ihtiyacı olan insanlara ödünç veren varlıklı bir tüccar sınıfı ortaya çıktı. Ardından bu tüccarlar işi tapınaklardan alıp resmileştirdiler ve ilk bankaları kurmuş oldular. Özetle ihtiyaçlarla birlikte tarihsel yaşam tarzı, bankacılığın doğuşunu sağlamış oldu…

Aradan geçen yüzyıllara rağmen günümüzden birkaç on yıl öncesine kadar bankacılığın temelde çok fazla değişmediğini söylemek mümkün. Geçmiş on yılda ise güncel yaşam tarzına yaklaşan bir modele doğru ilerlediğimizi görebiliyoruz. Tam olarak yaşam tarzı olmasa da bankacılık ürünlerinin yaşamın belli bir aşamasına göre şekillendiğini ve bu ürünleri o aşamada olduğunu düşündüğümüz müşterilere hizmet olarak sunmaya çalıştığımızı görüyoruz. Çok basit örnekler vermek gerekirse emeklilik hayalleri olanlar için bireysel emeklilik ürünlerini, üniversiteyi bitirmiş yeni evlenen çiftlere ev kredisi önerilerini, orta yaşlarda olup da çocuk sahibi olanlara eğitim kredisi tekliflerini verebiliriz. Ancak tüm bu genellemelerin çoğumuza uymadığı ise bugün bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü yapılan bir araştırma gösteriyor ki dün emekli olarak kabul ettiğimiz insanların çoğu aslında farklı bir işte çalışmaya devam ediyor ya da etmek zorunda kalıyor. Ya da yeni evlenen bir çiftin hedefi hemen ev almak yerine yurt dışında bir yüksek lisans programı olabiliyor. Müşterimizin içinde bulunduğu yaşam aşamasını biliyor olmamız ve onlara “yaşam aşaması” ürünlerimizi sunuyor olmamız, artık müşterimizi çok iyi tanıdığımızı göstermiyor.

Yaşam tarzlarımızın farklılığı, bir insan olarak beklentilerimizin, ihtiyaçlarımızın ve hayallerimizin birbirimizinkinden farklı olması artık çok normal. Bu nedenle müşterilerimizin ihtiyaçlarını onlardan aldığımız veriler ile kişisel bazda biliyor olmak ve genelleme yapmadan kişisel modeller ile çalışmamız gerekiyor.

Peki bankacılık nereye ve nasıl gidecek, her bir yaşam tarzına uyum nasıl sağlanacak? Bunun cevabını tabi ki şu an bilmiyoruz. Çok fazla deneme yaparak, çok fazla yanılarak ve tekrar deneyerek doğruları bulacağız. Bu nedenle önümüzdeki on yılda neredeyse hiç görmediğimiz bir hızla bankacılığın değişeceğini şimdiden söyleyebiliriz.

Bankacılığın yaşam tarzımıza uygun nasıl değişeceğini hadi biraz düşünelim dersek neler hayal edebiliriz?

Örneğin bankacılık uygulamamdan kuru temizleme randevusu alabilir miyim? Hatta kuru temizleme için elbiselerimin evimden alınmasını sağlayabilir miyim? Ya da havaalanına gideceğim ama aracımı evde bırakmak istiyorum diye mobil bankacılık uygulamamı açsam ve özel sürücüsüyle bir aracı kapıma kadar çağırsam nasıl olur? Ya da mobil uygulamamda beni çok iyi tanıyan tüm giderlerimi ve gelirlerimi benim yerime ve benden daha iyi takip eden bana özel bir asistanım olsa? En iyi yazarların kitaplarını mobil bankacılık uygulamamdan ücretsiz bir şekilde seçsem ve evime kadar gelse… Arkadaşlarımla akşam yemeğinden sonra evime dönerken aracımı kullanacak bir sürücü ihtiyacı hissetsem mobil bankacılık uygulamamdan hemen bir yardım alsam… Evimde kapının anahtarı içerde kalsa ve ben çilingir için bile uğraşmasam bankamdan hemen çilingir yardımı istesem ve hemen gelse; tatile nereye gideceğimi ben değil bankam düşünse, ben beğensem, o rezervasyonu yapsa…

Yaşam tarzı bankacılığı için güzel örnekler. Bugün için bunlar ve daha fazlası hayal gibi geliyor olabilir. Ama değil, bugün bu hizmetleri veren bir bankamız var. Zamanla bankacılığın nasıl değişeceğinin ipuçları bunlar sadece…