Türkiye Finans Proje Yöneticisi

Dilek Taşhanlı

 

Türkiye Finans Proje Yöneticisi ve Çevik Koç & Dilek Taşhanlı, Fintechtime okurları için kaleme aldı, “Kurumsalların Gözü Fintech’lerde”.

Pandeminin getirdiği mücadele ile beraber Fintech’ler 2020’nin yükselen değeri oldu. Bu sektör “toparlanmaya” değil, “büyümeye” odaklandı. Fintech’ler artık bağımsız hareket etmek yerine Kurumsal firmalar ve regülatörler ile iş birliği içinde hareket ediyor. Bütünsel müşteri deneyimi için API’ler ve AI kuşkusuz önemli araçlar olacak.

Avrupa Fintech Sektörü’nde Başı Çekmeye Başladı

Avrupa Fintech exit’leri 2013’den beri 83 milyar Euro üretmişti. Pandemide 48 milyar Euro’luk yatırım alarak ve tüm Avrupa startup’ları arasından tüm yatırımların %20’sine sahip olarak sektörün değerini ortaya çıkardılar. Tüm Fintech’lerin arasında İngiltere Fintech’leri de başı çekiyor. Kuşkusuz bunda İngiltere Hükümeti’nin 2015’de Fintech ve dijital para sektöründe Londra’yı lider yapmak için Budget’da açıkladığı stratejinin de büyük rolü var. Sadece İngiltere değil, tüm hükümetler bu firmaların önündeki regülatif bariyerleri kaldırmak için destek olma pozisyonunda bulunuyor. Almanya’da yıllardır bankaların kullandığı açık kaynak iletişim standardını (HBCI/FinTS) diğer ülkeler de örnek alsa sektörün ilerlemesi tüm ülkelerde hızlanacak. Göstergeler gelecek 10 milyar Euro ve hatta 50 milyar Euro startup’ın Avrupa Fintech’lerinden çıkabileceğini gösteriyor. Finch Capital kurucularından Radboud Vlaar’a göre bugüne kadar endüstriye 150 milyar Euro çapında iş, ürün ve değer katan Fintech’lerin bir sonraki dalgası önceki gibi etkili olmasa da finansal endüstrinin verimsizliği nedeniyle değerine bir başka 150 milyar Euro daha katabilir.

Kurumsal’ların Oyundan Geri Kalmaya Niyeti Yok

Bu sırada kurumsal firmalar da olan biteni endişe ve fırsat gelgit’inde takip ediyor. Çoğalan teknoloji seçenekleri, olgunlaşmış Fintech’lerin rekabeti kızdırması kurumsallara bu alana eğilmekten başka seçenek bırakmıyor. Doğru stratejiyle piyasadaki trendi yakalamak artık bir gereklilik. Ancak statükoya sarılıp mevcut problemlerden kafamızı kaldıramazsak bu işin olması zor.

Net örgütsel hedeflere uyan Fintech stratejisi ile mevcut varlıkları dikkate alarak dönüşümü yönetip, boşluklara adreslemek gerekiyor ancak bu stratejinin aslında bir nihai noktası bulunmuyor. Strateji piyasa şartlarına göre sürekli yenilenmeli. Bu nedenle sektörde net bir galip bulunmuyor.

KPMG Singapore Fintech lideri Tek Yew Chia “Şirketler maksimum kazanabilmek için Fintech inovasyonuna ana aktiviteleri gibi bakmalı.” diyor.

Doğru Fintech stratejisi için kurumsalların alması gereken 2 kritik aksiyon var:

  • Mevcut durumun farkında olunması
  • Gelişmelerin takip edilerek devamlı bir öngörü içerisinde kalınması

Fintech stratejisinde dikkat edilmesi gereken bir konu da bir yandan operasyonu sürekli iyileştirirken, bir yandan da eskiyi yıkıp yeniyi inşa edecek dönüşümsel aksiyonlar almak. Tabi her Fintech fırsatı aynı zamanda ele alınamaz. Aktivitelere ve yatırımlara en çok uyanlar ele alınmalı. Bu nedenle önceliklendirme de bu noktada vazgeçilmez. Önceliklendirme; en kolay yürütülebilecek ve etkili fırsatları bulmak ve organizasyonu sürekli devam eden inovasyona yönlendirecek yapıyı bulmak ve odaklanmak için önemli.

Tüm bunları bu konuya odaklanmış takımların yapması rekabette öne taşıyacak. Şu anki teknoloji gelişim hızını düşünürsek Fintech takımlarının doğru kaynaklardan oluşması yönetim, gözlem, ölçüm ve raporlama açısından unutulmaması gereken bir başka konu. Bu takım Üst seviye yönetim tarafından seçilmeli ve takip edilmeli.

Kurumsallar da Fintech’ler de şüphesiz birbiri için vazgeçilmez iki organizasyon. Fintech’lerin inovatif fikirleri ve çevik teknoloji geliştirme ortamları ile kurumsalların mevcut müşteri portföyü, relügalatörler ve Merkez Bankaları ile yakın ilişkileri, uzun süreli siber güvenlik ve müşteri ilişkileri deneyimi iki kurumu da kendi alanında güçlü kılıyor.

Finansal işlemler piyasasında bir başka oyuncu da: Teknoloji Finansçıları

Jack Ma: “Geleceğin Finansal Endüstrisi’nde 2 fırsat bulunuyor. Biri online bankacılık; bu tüm finansal kuruluşların dijitale dönmesi, ikincisi internet finansı; işte bu dışarıdakiler tarafından önderlik ediliyor.” diyor.

TechFin’lerin avantajları djital konusundaki yetenekleri, geniş müşteri portföyleri, müşteri deneyimini iyileştirecek çeviklikleri, finans sektörüne geçiş sürecinde sahip oldukları gereğinden fazla özgürlükleri ve en önemlisi de sadece kurumsal bankalarda olduğu düşünülen müşteri “güven”leri.

Fintech’ler ve Techfin’ler daha fazla müşteriyi dijital tekliflere alıştırırken bir yandan da müşteriler bankaların kısıtlayıcı mirasından bunalıp daha çok dijitale kayacaklar. Şimdiden Fintech ve Techfin’ler bankacılık değer zincirinden önemli pay almışken kurumsallar aksiyon almadığında elektrik, su gibi bir servis olmaktan öteye gidemeyecek.

Kurumsallar bir yandan Fintech’leri izlerken bir yandan da TechFin’leri yakından takip etmesi bu piyasa şartlarında kaçınılmaz duruyor. Müşteri beklentilerini karşılayabilen, ürünleri bireyselleştiren, ileri analitik kullanan ve teknolojiye aşırı hakim müşterilerin günlük hayatlarını ve finanslarını daha kolay yönetebilmesini sağlayacak olan firmalar geleceğin kazananları olacak.

Kaynaklar:

The State of European Fintech 2019: a look at Europe’s most vibrant investment sector | EU-Startups (eu-startups.com)

Barclaycorporate Alive to Opportunity Report 2020

KPMG Forging the Global Fintech Future Report

*HBCI: Home Banking Computer Interface (Ev Bankacılığı Bilgisayar Arayüzü)

*FinTS: Financial Transaction Services (Finansal İşlemler Servisleri)

*Budget: İngiltere Hükümeti Bütçe Raporu