Bankalararası Kart Merkezi Genel Müdürü Dr. Soner Canko ile özel bir röportaj gerçekleştirdik.

BKM’nin 2019 yılı genel değerlendirmesi eşliğinde, 2020 yılında sektörü bekleyen olası dönüşümün etkilerini Bankalararası Kart Merkezi Genel Müdürü Dr. Soner Canko’dan öğrendik.

 

Yıl içinde bolca faydalandığımız güncel verileri bizlerle paylaşıyorsunuz. 2019 yılının genel bir değerlendirmesini alabilir miyiz?

2019’u bizim açımızdan tek bir cümleyle özetleyecek olursak “Nakitsiz ödemeler için dönüm yılı” diyebiliriz. 2019’un öncelikle sektörün rekor ciroya ulaştığı bir yıl olduğunu söyleyebiliriz; toplam kartlı ödeme tutarı yıllık %20 büyüyerek 1 trilyon TL’ye yaklaştı. Nakitsiz toplum hedefinde takip ettiğimiz önemli bir değişken var; hanehalkı ödemelerinin oransal olarak ne kadarı kartlarla gerçekleşiyor? Bundan yaklaşık 20 yıl önce %9 olan bu oran, 2019’un ilk 9 ayı itibarıyla baktığımızda %41’e yaklaştı. Çok önemli bir gelişme! Ama daha gidecek de yolumuz var.

Türkiye uzun yıllardır Avrupa’nın en büyük kart pazarı. 2019 sonu itibarıyla sektörde 236 milyon adet kart bulunuyor. Bunların yaklaşık 70 milyonu kredi kartı, 166 milyonu ise banka kartı ve ön ödemeli kartlar. Finansal erişim arttıkça özellikle banka kartı olmak üzere kart sayısı büyüyor. Burada önemli bir nokta, kredi kartı pazarının yeni kullanıcılarla büyüyor olması. Bu da sektörün sağlığı ve sürdürülebilirlik için önemli bir kazanım.

2019’la ilgili ikinci önemli nokta, vatandaşlarımızın nakitsiz ödemenin kolaylığına daha çok alıştığı bir yıl olması. Bununla ilgili bazı çarpıcı istatistikler paylaşmak iyi olacaktır. Banka kartları her geçen gün artan bir oranda ödeme aracı olarak kullanılıyor. Artık her 3 kartlı ödemeden 1’i banka kartlarıyla yapılıyor. İkincisi, temassız ödemeler 2019’da çok büyük bir ivme yakaladı. Artık her 2 kredi kartından 1 tanesi, her 5 banka kartından da 1 tanesi temassız özellikli; terminal ağının 2/3’ünde temassız ödeme yapabiliyoruz. Bu gelişmeyle birlikte kullanıcılar da temassız ödemenin kolaylığına alışmış görünüyor; temassız ödeme adedi 2019’da 500 milyonu geçti. Bir başka deyişle temassız ödeme adedi son 4 yılda 17 katına çıktı. Nakitsiz ödemenin kolaylığı deyince internetten ödemelere de değinmek gerekir. 2019’daki her 5 TL’lik kartlı ödemenin 1 TL’si internetten gerçekleşti ve internetten kartlı ödeme tutarı 190 milyar TL oldu. E-ticaret daha da geliştikçe, kamudan özel sektöre iş modelleri dijitalleştikçe bu tutar daha da büyüyecek.

2019’la ilgili altını çizmek istediğimiz son önemli nokta, kamuda kart kabulü ile ilgili sevindirici gelişmeler olması. Örneğin, 1 Şubat 2020 itibarıyla noterlerde kart kullanılabilecek olması, Ankara’da artık temassız kartlarla toplu taşıma hizmetlerinden faydalanılabilmesi, İspark’ta kart kabul edilmeye başlanmış olması, gümrüklerde ortak POS uygulamasının devreye alınmış olması gibi. Dahası çeşitli vergi ve harç ödemelerinin halihazırda Gelir İdaresi Başkanlığı’nın “İnteraktif Vergi Dairesi” kanalından kartlarla tahsil edilebiliyor olması oldukça olumlu bir durum. Ama tabii, kartlı ödemelerin henüz yeterince nüfuz edemediği alanlar da var. İstanbul ve diğer büyükşehirlerin toplu taşıma araçları, vergi daireleri, araç muayene istasyonları, tapu müdürlükleri, emniyet ve trafik şube müdürlükleri, adliyeler, kamu hastaneleri ve SGK merkezleri gibi kamu kurumlarında yapılan tahsilatlarda da benzer gelişmelerin yakın zamanda yaşanacağını umut ediyoruz.

 

 

Hem BKM Express hem temassız ödemeler toplumsal sorumluluktan hareketle STK’lara bağış yapmamızı mümkün kıldı. 2019 yılına geçmeden önce, tüm bunları nasıl bir motivasyonla ve nelerden ilham alarak hayata geçirdiğinizi öğrenmek isterim.

BKM olarak sosyal fayda yaratmaya çok önem veriyoruz ve bu nedenle sivil toplum kuruluşlarını (STK) destekleyerek topluma katkıda bulunabilmek kurumumuzda en önem verdiğimiz unsurların başında geliyor. Bu kapsamda hem şirket içinde hem de Türkiye çapında dijital bağış bilincinin güçlenmesini sağlayacak projeler geliştiriyoruz. Sivil toplum ile STK’lar arasında köprüler kurmayı ve bağış kültürünü dijitalleştirmeyi misyon edinen BKM Express’in dijital bağış özelliğiyle, 2015 yılından bugüne kadar 250 vakıf ve derneğe Ocak 2020 itibarıyla 400 bin işlem adediyle 10 milyon TL bağış yapılmasına aracılık ettik.

Kullanıcılarımız BKM Express mobil uygulaması üzerinden tek bir tuşla, web sitemiz üzerinden kare kod aracılığıyla ve sivil toplum kuruluşlarının web sitelerinden de BKM Express ile bağış yapabiliyorlar. Yuvarla fonksiyonumuzla da BKM Express ile yapılan alışverişlerde istenildiği takdirde küsuratların yuvarlanarak STK’lara bağışlanmasını sağlıyoruz. Öte yandan iş birliği içinde olduğumuz sivil toplum kuruluşlarının düzenlediği etkinlikler için ortak çalışmalar yürütüyoruz.

2019 yılında temassız ödeme alışkanlığını da sosyal sorumluluğa dönüştürdük. Temassız Bağış Kutusu projesi kapsamında hem şirket içinde hem de STK’larla yaptığımız projeler sayesinde temassız ödeme teknolojisini iyilikle buluşturduk.

 

“Bilgi Güvende” 2019 yılına damga vurdu ve pek çok ödül kazandı. Toplumsal bilinç ve farkındalık yaratmak adına bu çabanız çok değerli. Hayatın her alanında daha fazla kart kullanmamıza rağmen kullanıcılar olarak bilgi güvenliğine gereken önemi vermiyoruz. Bu projeniz kaç kişiye ulaştı, geri dönüşleri nasıl oldu? Dolandırıcılıkla mücadelede öne çıkan başlıklar, ülke olarak konumumuz ve ne gibi önlemler alınabileceği konusunda da bilgi verebilir misiniz?

Bilginin korunması için çok sayıda yasal önlem ve mekanizma var ancak en güçlü koruma, kullanıcının bilinçlenmesiyle başlıyor. Bu nedenle BKM olarak dolandırıcılık olaylarına karşı kullanıcıları dikkatli olmaları konusunda uyarıyoruz. Hem kişilerin hem de kurumların bu tehditlerden korunması için sosyal mühendisliğin ve dolandırıcılık türlerinin ne olduğunu, saldırı yollarını ve bu saldırılardan korunma yöntemlerini anlatıyoruz. www.bilgiguvende.com platformuyla, bilgi güvenliği konusunda internete başvuran kullanıcıların karşısına doğru ve güvenilir içeriğin çıkmasını, düzenli olarak kullanıcıları bilinçlendirmeyi hedefliyoruz. Platformun Facebook, Twitter ve Instagram kanalları üzerinden de bilgi güvenliğiyle ilgili özel içeriklere ulaşılabiliyor. Bilgi güvenliği kampanyamızın detaylarına geçmeden önce kullanıcıların dikkat etmesi gereken 5 altın kuralı paylaşmak isterim.

  • Şifrenizi kimseyle paylaşmayın.
  • Kartla ödeme yaparken, POS cihazını yanınıza isteyin.
  • ATM’den para çekerken şifrenizi gizleyin.
  • İnternetten alışverişlerde sitenin güvenli olduğundan emin olun.
  • Kampanyalara karşı dikkatli olun.

Yaşanan dolandırıcılık olayları cinsiyet, yaş, eğitim durumundan bağımsız herkesin başına gelebiliyor. Bu nedenle bilgi güvenliği konusunda sesimizin daha kuvvetli çıkmasını sağlamak ve geniş kitlelere ulaşabilmek için başarılı oyuncu Demet Evgar ile birlikte bir reklam kampanyası serisini hayata geçirdik. Dolandırıcıların kullandığı yöntemleri, genç yaşlı herkesin bildiği klasikleşmiş şarkıların sözlerini uyarlayarak anlattık. Dolandırıcının söylediği yalanlara maruz kalan kişilerin “Palavra” ve bilgileri isteyenlere cevaben “Sana ne!” diyebilmesini amaçladık. Bu kampanyayla pek çok kişide bilgi güvenliğiyle ilgili mizahi bir yolla güçlü bir farkındalık yaratırken, akıllarda dolandırıcılara söylenmesi gereken iki kelime kalsın istedik.

Geçtiğimiz yıl mayıs ayında yayına aldığımız “Palavra!” filmimiz gerçekten büyük beğeni toplayarak 80 milyonun üzerinde izlenme, 35 milyonun üzerinde erişim, 250 binin üzerinde beğeni ve yorum elde etti. Ekim ayında ise “Sana ne!” kampanyamızı yayına aldık ve bu filmimiz 38 milyonun üzerinde izlenme elde etti. Her iki kampanyamız da gazete televizyon ve internet mecralarında toplam 300 kez haber oldu. Sadece dijital mecrada değil tüm mecralarda bilinçlendirme çalışmamızla sesimizi duyurmuş olduk.

Bu sevindirici rakamların yanı sıra projenin bu yıl kazandığı ödüller de kampanyanın ne kadar etkili olduğunun bir diğer göstergesi. “Palavra!” ve Sana ne!” reklam filmlerinden oluşan kampanyamız Sardis, Felis, İstanbul Marketing Awards ve Kristal Elma olmak üzere toplamda 11 ödül kazandı.

 

BKM’nin gündeminde kripto paraların olmadığı malum. Hatta temel bir başlık olarak kripto paraların blockchain teknolojilerinin önüne geçmesinden benim gibi rahatsız olduğunuzu biliyorum. Geçtiğimiz yıl blockchain ve ona bağlı gelişmelerin bir parça geride kaldığını düşünüyorum. Ne dersiniz, sektör heyecanını mı kaybetti? İleriye dönük olarak neler yapılmalı? Bu minvalde gelecek dönemde “belgem.io” dışında bir blockchain projesini hayata geçirecek misiniz?

Kripto paralara ilginin yüksek olduğu bir dönemde blokzincirin ne olduğu anlatmak kolay bir iş değildi ancak dünyanın birçok ülkesinde blokzincir, kurumların ve girişimlerin dikkatini çekmeyi başardı. Başta teknoloji, finans ve perakende olmak üzere birçok sektör, bu yeni teknolojinin potansiyelini keşfetmek üzere zaman ve kaynak ayırdı. Geride bıraktığımız 2019 yılı ise blokzincirin ideal kullanım alanlarının araştırılmaya devam ettiği, deneme niteliğinde çalışmaların sayısının arttığı bir yıl oldu.

Ülkemizde ise 2019 yılında blokzincir alanındaki bilinç arttı. 2018 yılında Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) liderliğinde kurulan Blockchain Türkiye Platformu (BCTR), bugün çok sayıda sektörden 73 kurumun üye olduğu önemli bir platforma dönüştü. BCTR, aralarında Ticaret Bakanlığı’nın da bulunduğu çok sayıda kamu kurumu, akademi ve sivil toplum kuruluşlarıyla tesis ettiği iş birlikleri kapsamında birçok etkinlik ve ortak çalışmaya imza attı. BCTR bünyesinde dijital kimlikten kişisel verilere, açık veriden tedarik zincirine uzanan geniş bir skalada üretilen raporlar da Türkiye’de blokzincir ekosisteminin gelişimine katkı sağladı.

BCTR kanadında 2020 yılında bazı çalışma grupları bünyesinde kavram ispatı çalışmalarının hayata geçirildiğini göreceğiz. BCTR çatısı altında yürütülen bir diğer önemli çalışma ise, geliştirmeleri devam eden, üyeler arası iletişim uygulaması olacak. Blokzincir tabanlı bu uygulamada toplantı notlarının paylaşılmasından raporların hazırlanmasına, kurum üyelik süreçlerinden çalışma grubu üyelerinin belirlenmesine kadar birçok işlem gerçekleştirilebilecek. Bunlara ek olarak BCTR’de 2020 yılında kamu ile ilişkiler artırılıp üniversitelerle daha çok iş birliği kurulması hedefleniyor. Tüm bunların yanı sıra girişimler, küçük ve orta ölçekli firmalarla daha çok çalışma imkânı yaratılarak, BCTR’nin kapsama alanının artırılması planlanıyor.

2019 yılında bu alandaki en önemli gelişmelerden biri merkez bankalarının dijital paralar üzerine yaptığı çalışmalar oldu. Ödemelerin dijitalleştiği günümüzde merkez bankaları tarafından üretilen banknotların kullanımı da azalıyor. Finansal istikrarın sağlanmasından sorumlu olan merkez bankaları bu dönüşüme uygun bir adım atarak merkez bankaları dijital parası kavramını gündemlerine alıyor.

BKM olarak ise geride kalan senede blokzincir üzerine uygulamalarımızı geliştirirken yeni kullanım alanlarını araştırmaya devam ettik. Kurum içi sadakat uygulamamız BBN ve dijital sertifika platformu belgem.io’nun işlem setini zenginleştirerek kullanıcı deneyimini iyileştirmeye odaklandık. Quorum platformuna taşıdığımız belgem.io’nun ekosistemini genişletirken yaklaşık 2 bin dijital sertifika verdik. Blokzincirin sunduğu değer önerilerinden azami faydayı elde etmek amacıyla birçok platformu inceledik, dünyadaki gelişmeleri takip ettik. 2020’de bu alandaki çalışmalarımızı çeşitlendirmeye devam edeceğiz.

 

 

1:9:90 formülünüzü daha görünür kılmak isterim. Üreten tarafta olmak yorduğu kadar zihinsel olarak zinde tutan bir özellik. Bir içerik üretici olarak benim zaman zaman enerjimin düştüğünü söylemek isterim. Üreten taraf olarak sizi en çok neler besliyor, kimleri takip ediyor ve nasıl bir program uyguluyorsunuz?

1:9:90 formülüyle okuduğum ilginç bir yazıda karşılaştım. Hatta bu konuyla ilgili bir de Medium yazısı yazmıştım. 1:9:90 kuralına göre internet kullanıcılarının sadece yüzde 1’i içerik üretiyor, yüzde 9’u üretilen bu içeriklere yorum yapıyor ve tepki veriyor, yüzde 90’lık kesim ise bu içeriği sadece tüketiyor. Yüzde 99’luk koskoca bir kitle, internet içerikleri özelinde tüketici durumunda bulunuyor. Hayatımın birçok alanında yüzde 1’lik kısımda olmaya, üreterek hem kendime hem de çevreme elimden geldiğince katkıda bulunmaya çabalıyorum. Her fırsatta insanı olgunlaştıran ve yaşamdan gerçek anlamda tatmin olmasını mümkün kılan en keyifli eylemin “üretmek” olduğunu dile getiriyorum, bu konu özelinde yazılar yazıyorum. Okuduklarımdan, izlediklerimden, gördüklerimden ve sohbetlerimden aklımda kalan her ne varsa her zaman not etmeye özen gösteriyorum. Bu notlar, günü geldiğinde zihnimde bambaşka kapıların açılmasını sağlıyor. Açılan o kapılar, dikkatimi çeken bu alanlarda beni çok daha derinlemesine düşünmeye ve irdelemeye zorlarken, aynı zamanda farklı bir fikirle buluşmama ve başka bir alanı keşfetmeme olanak sağlıyor. Çok uzun yıllardır son derece zevkle sürdürdüğüm bu alışkanlık, hem sürekli yazıp çizen biri haline gelmemi ve merakımı celbeden tüm konular üzerine Medium gibi platformlarda yazılar paylaşmamı hem de son dönemlerde “Dijital CEO ile Teknoloji Sohbetleri” isimli YouTube programımı hazırlayıp sunmamı mümkün kıldı.