BELBİM AŞ Pazarlama ve Müşteri Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Ceyda Ünal ile Fintechtime Temmuz & Ağustos sayısı için özel bir röportaj yaptık.

Bir İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki olan ve Türkiye’nin ilk elektronik ücret toplama sistemini tasarlayıp geliştiren BELBİM AŞ’nin Pazarlama ve Müşteri Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Ceyda Ünal ile bir araya gelerek İstanbulkart’ın yenilenen marka kimliğini, marka imajını ve marka yüzünü konuştuk.

 

 

Ceyda Hanım sunduğunuz yeni çözümler ve edindiğiniz yeni vizyon ile birlikte sektörümüzde dikkatleri üzerinize çektiniz. Yaptığınız işlerle birçok ödül aldınız.

Pandemi süreci BELBİM AŞ’nin çalışmalarını nasıl etkiledi? Genel değerlendirmeleriniz eşliğinde, süreç içerisinde dijitalleşme vizyonunuzda nasıl bir yapılanmaya gittiniz? 

 

İstanbulkart’ı ‘Şehir Yaşam Kartı’ olarak konumlandırmak için yeni bir yolculuğa çıktık

Yeni bir vizyonla BELBİM AŞ’yi bir fintech şirketi olarak yapılandırmak ve İstanbulkart’ı bir ulaşım kartı olmanın da ötesine taşıyarak ‘Şehrin Yaşam Kartı’na dönüştürmek konusunda heyecanlı bir yola adım attık. Çıktığımız bu yolculukta, coğrafi ve tarihi olarak dünyanın en güzel ve en kalabalık şehirlerinden biri olan İstanbul’a hizmet vermenin sevincini ve coşkusunu hiç kaybetmedik. Bunca farklılığa kucak açan bir şehre hizmet vermek çok büyük bir özveri istiyor. Bizim sorumluluğumuz da bu orantıda büyüyor. İstanbulkart artık yalnızca bir ulaşım kartı değil ‘Şehrin Yaşam Kartı’. Bugün İstanbulkart, şehrin birçok noktasında ödeme aracı olarak kullanılabiliyor. Toplu ulaşım ağımızı taksilere, müzelere, cafe-restoranlara, eğlence sektörüne, marketlere, online alışverişlere, akaryakıt istasyonlarına, perakende sektörüne kadar genişlettik. Dokunamadığımız her noktaya ulaşmak için var gücümüzle çalışıyoruz.

Pandemi, dijitalleşmenin her zamankinden fazla önem kazandığı bir dönem oldu. Bu sebeple hali hazırda stratejimizde yer alan iş birliklerimizi ve dijital inovasyonlarımızı hızlandırdık. Dijitalleşme, çevik iş yapmak modelleri ve sürdürülebilirlik ana konularımız oldu. Yükleme kanallarımızı artırmak için fiziksel noktalardan ziyade mobil bankacılığın gücünü yanımıza aldık. Temassız ödeme ve dijital yükleme alanındaki sunduğumuz hizmetlerle nakit ya da kart/şifre işlemlerine ihtiyaç duymadan işlem gerçekleştirme olanağı sunarak teması minimuma indirmeyi amaçladık. İstanbulkart Mobil üzerinden ulaşımda QR kod ile ödeme özelliği geliştirdik ve bu sayede fiziksel kartı sahip olduğu tüm haklarıyla dijitale taşıdık.

Yaptığımız çalışmaların ödüllerle taçlanması çıktığımız yolun doğru olduğunu en iyi şekilde hissettiriyor. İş birliklerimizi ve dijital inovasyonlarımızı en doğru şekilde gerçekleştirebilmek için inanın çok çalışıyoruz. Aldığımız geri dönüşler ve ödüller de çalışmalarımız için ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor. Bir yıl içinde PSM Awards’tan “Dijital Dönüşüm, En İnovatif Ürün/Hizmet, Sosyal Sorumluluk” kategorilerinden 3 ödül kazandık. İstanbul Marketing Awards’tan “Marka Yeniden Konumlandırma, Ürün/Hizmet Geliştirme” kategorilerinde 2 ödül, IDC Ödülleri’nden “Change Management, Business Enablement” kategorilerinden 2 ödül, CXO Medya CIO Ödülleri’nden “En Yenilikçi CIO” kategorisinden 1 ödül kazandık.

 

 

Marka kimliğinizi yenilediniz ve kart tasarımlarınızı değiştirdiniz. Bu yenilik elbette bir süreç bütünüdür ama şimdiye dek ne tür değişiklikler yaptınız? Yenileme sürecinde izlediğiniz stratejinizle birlikte, yeni marka kimliğinizin mimarisi ve markanızı oluşturan temel kavramlar konusunda neler söylemek istersiniz?

 

Marka yüzümüzü ve kimliğimizi stratejimizi destekleyecek şekilde yeniliyoruz

Bizim ‘Şehrin Yaşam Kartı’ olma yolculuğunda attığımız her adımın ana amacı İstanbulluların hayatını daha kolay bir hale getirmek. İstanbulkart, hali hazırda 18 milyon vatandaşımızın kullandığı bir ürün. Türkiye’de ulaşım ve yaşam kartı olarak herhangi bir alternatifi yok, dünyada örneği çok az. “Biz bunca güzelliği barındıran İstanbul’da 18 milyonun kullandığı İstanbulkart ile neden sadece ulaşım alanında hizmet verelim ki?” Bu soru İstanbulkart’ın “Şehrin Yaşam Kartı” olma yolculuğunun ilk adımıydı. Verdiğimiz hizmetler gerçekten İstanbul’da her kesimin hayatına dokunuyor. Yaptığımız iş birlikleri yalnızca temassız ödeme veya mobil yükleme seçeneği sunmuyor kampanya ve indirimleri de beraberinde getiriyor. Kampanyalarla, indirimlerle, sosyal sorumluluk projeleriyle İstanbulluların hayatına katma değer sağlıyoruz. Anne Kart ve Sağlık Çalışanı Kartı ile yüz binlerce anneye ve sağlık çalışanına ücretsiz toplu ulaşım hakkı sunuyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait Askıda Fatura, Eğitim Destek ve Halk Bakkal projelerine ödeme altyapısı sağlayarak katkıda bulunuyoruz. BELBİM AŞ olarak ihtiyaç anında İstanbulluların yanında oluyoruz.  Yaptığımız işler ödüllere layık görülüyor.

Biz de marka kimliğimizi, marka yüzümüzü ve marka imajımızı “İstanbul Seni Seviyor” konseptiyle edindiğimiz stratejiyi destekleyecek şekilde yeniliyor, İstanbulkartlarımızı daha dinamik, renkli ve modern bir görünüme kavuşturuyoruz. Sunduğumuz yeni İstanbulkartları tüm İstanbulluların beğenisine ve hizmetine sunmaya başladık. İstanbulkart, her kesimden 18 milyon kullanıcının hayatına dokunan bir şehir kartı. İstanbullulara olan sevgimizi ve yanında olduğumuzu hissettirmeyi amaçladığımız bu yenilik bizi gerçekten çok heyecanlandırıyor.

 

İstanbul’da İstanbulkart geçmeyen yer neredeyse kalmadı. Okurlarımıza hatırlatmak adına İstanbulkart hangi noktalarda kullanılabiliyor, hangi işlemler yapılabiliyor / yapılabilecek?

 

Tek kartla İstanbul’da yaşamayı mümkün hale getirmeyi hedefliyoruz

Ulaşım dışı ödeme ekosistemimize her geçen gün yeni bir iş ortağı ekleniyor. Zincir marketlerden A101, BİM, CarrefourSA, Migros, ŞOK Marketlerden İstanbulkart ile ödeme ve yükleme yapılabiliyor, İstanbulkart satın alabiliyoruz. SeaLife, Multinet iş birliğimiz ile 30 bin lezzet noktasında -cafe-restoran, market- ödeme yapabiliyor, BiTaksi’de yolculuğumuzu ödeyebiliyor, HOPİ’den paracıklarımızı İstanbulkart’a aktarabiliyor, İSPARK otoparklarında ödemelerimizi gerçekleştirebiliyor, Madame Tussauds, Sealife ve Miniatürk’ü İstanbulkart ile keşfedebiliyor, Getir’de çevrim içi market alışverişimizi ödeyebiliyoruz. Bir diğer iş birliğimizi İş Bankası ile gerçekleştirdik. İş Bankası fiziksel POS’larının bulunduğu her yerde ve Maximum Mobil’de İstanbulkart ile ödeme yapabiliyoruz. İş Bankası iş birliği bize tüm akaryakıt istasyonlarının ve perakende ödemelerin kapılarını açtı. Bunun yanında İstanbulkart -Masterpass iş birliği ile İstanbulkart Mobil’de banka/kredi kartı bilgilerimizi güvenle saklayabiliyoruz.

Çok yakında ekosistemimize çok değerli başka noktalar da eklenecek. İstanbul’da İstanbulkart’ın geçmediği hiçbir yer kalmayana kadar çalışmalarımıza devam edeceğiz.

 

Dijital dönüşüm çalışmalarınızı da takip ediyoruz. İstanbulkart Mobil’i geliştirerek QR kod ile ödeme özelliği geliştirdiniz. Yükleme kanallarını dijitalleştirdiniz. Buna ihtiyaç duyduğunuzu ne zaman hissettiniz?

 

 

Dijital dönüşüm inovasyonlarımızla dünyada ilklere imza atıyoruz

Biz BELBİM AŞ olarak Türkiye’nin ilk elektronik para toplama kuruluşuyuz.

Belbim AŞ bünyesinde bir fintech ürünü olarak konumlandırdığımız İstanbulkart’ı tamamen yerli finansal teknoloji altyapımız ile geliştirdik. Bu kapsamda fintech ekosistemini de yakından takip ediyor; piyasaya sunduğumuz ürünlerimiz ile ihtiyaçları karşılamaya devam ediyoruz. Dijitalleşmenin hızlanması ve fintech ekosisteminin yaygınlaşmasıyla değişen dünya trendine en iyi şekilde ayak uydurmak bizim için zor olmadı. Hali hazırda var olan temassız ödeme özelliğimiz, içinde bulunduğumuz pandemi döneminde daha da önem kazandı. Ancak yalnızca ulaşım kartı olarak konumlanan bir kartın yaşam kartı haline gelmesi ve ulaşım dışı ödeme ağımızın bir yılda üç kat artması daha fazla yükleme alanına ihtiyaç demekti. En pratik şekilde yükleme yapılabilen İstanbulkart Mobil’in yanına mobil bankacılığı ekledik. Geldiğimiz noktada İstanbullular sahip oldukları Akbank, Denizbank, Enpara, Finansbank, Garanti Bankası, Papara, Paycell, Tosla, Türkiye İş Bankası, Vakıfbank ve Yapı Kredi Bankası mobil uygulamalarından yükleme talimatları verebiliyorlar. Türk Telekom ile yaptığımız iş birliği ile nakit ve kredi kartına ihtiyaç duymadan sadece SMS ile İstanbulkart yüklemesi mümkün hale geldi. Verilen talimatların aktifleşmesi için de tüm geçiş cihazlarımızı güncelledik.

En büyük dijital dönüşüm projelerimizden biri QR kod ile ödeme özelliği. Fiziksel kartın tüm özelliklerini dijitale taşıyarak İstanbulkart’ı her zaman yanında bulundurma şansı yaratan QR kod ile ödeme özelliğimizle indirim haklarını saklı tutarak geçiş ve aktarmaları hesaplayabilen dünyadaki ilk örnek olduk. Bu projemizle çok değerli ödüllere layık görüldük. Çevrim içi QR kod ile ödeme özelliğini internetin olmadığı metro istasyonlarında da kullanabilmek için çevrim dışı QR kod ile ödeme özelliğini devreye aldık. İnternetin olmadığı tüm istasyonlardaki geçiş cihazlarını yenileyerek işlemlerin turnike tarafından tamamlanabilmesini sağladık.

Yine çok değerli iş birliklerimizden olan İstanbulkart-Getir entegrasyonuyla kart şifre işlemleriyle vakit kaybetmeden NFC yoluyla ödeme yapabilmeyi mümkün kıldık. Üstelik bu geliştirmeyle IOS işletim sisteminde Apple Pay dışında ödeme yapılabilen dünyanın ilk örneği olduk. Bu geliştirmeyle yine çok değerli ödüller aldık.

Dijital inovasyonlar, fintech şirketleri için çok önemli ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi elektronik para şirketi olarak bize de çok büyük bir rol düşüyor. Elimizden gelen en iyi şekilde üstümüze düşen görevi yapıyoruz.

 

 

İstanbulkart Mobil özelinde işlem hacminizde nasıl bir değişim oldu, yakın dönem hedefleriniz konusunda neler söylemek istersiniz?

 

Son bir yılda İstanbulkart Mobil’i kullanan kullanıcılarımız sayesinde ortalama bir elektrikli aracın 193 kere dünyayı turlayabileceği kadar elektrik tasarrufu yaptık

İstanbulkart Mobil’in inanılmaz bir işlem hacmi var. Gerek yükleme gerek QR kod ile ödeme konusunda kullanıcılarımızdan inanılmaz geri dönüşler alıyoruz. İşin mimarı olarak tabii ki bizi çok tatmin ediyor. İstanbulkart Mobil’in 4 milyona yakın kullanıcısı var. Son bir yılda biletmatiklerimiz yerine İstanbulkart Mobil’i kullanan kullanıcılarımız sayesinde ortalama bir elektrikli aracın 193 kere dünyayı turlayabileceği kadar elektrik tasarrufu yaptık. Bu yalnızca pazarlama başarısı değil sürdürülebilirlik açısından da çok önemli.

Biz yeni marka kimliğimizde yalnızca kartlarımızı değil İstanbulkart Mobil’i de yeniliyoruz. İstanbulkart Mobil’i tasarımsal olarak daha kullanıcı dostu hale getirirken yeni özellikler de ekliyoruz. Yeni İstanbulkart Mobil’de İstanbulkart’tan İstanbulkart’a para transferi, mikro kredi başvurusu, ulaşım dışı QR ile ödeme gibi özellikleri İstanbullulara sunacağız.

 

Bireysel hizmetlerinizin yanına kurumsal hizmetleri de eklediniz. İş yerlerine hangi avantajları sunuyorsunuz?

Şirketlere ulaşım alanında TL ve abonman yükleme hizmeti vermek yabancısı olduğumuz bir alan değildi. Ancak ulaşım dışı ödeme ağımızın artışıyla beraber şirketlere özel kurumsal çözümleri de geliştirmeye başladık. TL ve abonman yükleme hizmetimizle personellerin ulaşım ve ulaşım dışı market, restoran, otopark gibi ödemelerini İstanbulkart ile uygun fiyat ve vergi avantajıyla tek çatıda topluyoruz.

 

BELBİM AŞ her geçen gün zenginleşen bir ekosisteme imza atıyor. Büyüyen ekosisteminizin sosyal fayda açısından da İstanbullular için önemi büyük. Çok yeni gerçekleşen Halk Bakkal projeniz var. İstanbulPOS ve Sosyal Destek Kartları birbirini destekleyen projeler. Halk Bakkal projesinden de bahsedebilir misiniz? Çıkış amacı neydi?

Sosyal fayda kısmı beni tüm çalışma hayatımda en çok tatmin eden şey oldu. Yıllarca özel sektörde çalıştıktan sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde çalışmak da bu sebeple beni çok mutlu ediyor. Halk için çalışan bir kurumun bünyesinde çalışmak ve vatandaşa sosyal fayda sağlamak gerçekten büyüleyici bir his. Bir de bunu Türkiye’nin en önemli şehirlerinden birinde, 18 milyon kullanıcısı olan İstanbulkart özelinde gerçekleştirebilmek bir pazarlama yönetici olarak inanılmaz heyecan verici. Bizim en büyük çalışma motivasyonumuz İstanbulluların hayatını daha kolay bir hale getirmek. Soluklanmadan bunun için çalışıyoruz ve o kadar güzel geri dönüşler alıyoruz ki tüm yoğun çalışmaların karşılığını o geri dönüşlerden sağlıyoruz.

Halk Bakkal projesi de Covid-19 salgınının sağlık, sosyal ve ekonomik alandaki derin etkilerini en derinde yaşayan ve ekonomik olarak zorlu bir sürece giren bakkallarımız için sosyal fayda sağlayacak bir proje oldu.  Yalnızca ekonomi değil, sosyal dayanışma için çok önemli bir yerde duran esnafımız için İstanbul Büyükşehir Belediyesiyle birlikte geliştirdiğimiz Halk Bakkal projesinde İstanbulPOS’larımız ile ödeme altyapısını sağladık. Proje kapsamında 160 bin Sosyal Destek Kart sahibi ailenin ve tüm İstanbulkart sahiplerinin mahallemizin bakkalında da ödeme yapabilmesini mümkün hale getirerek hem esnafımızı destekleyip katma değer sağlayabiliyor hem de ihtiyaç sahibi ailelerin hayatını kolaylaştırabiliyoruz.

Biz her ihtiyaç anında İstanbulluların yanında olacağımızı bildirmek için yeni marka kimliğimizi “İstanbul Seni Seviyor” çerçevesinde şekillendirdik. İstanbul, tüm güzellikleriyle burada yaşayan tüm İstanbulluları seviyor. Biz de o sevginin elçileri olarak en iyi şekilde hizmet vereceğiz.