BT Direktörü Hakan Kantaş, Fintechtime Eylül sayısı için yazdı “Bilgi Teknolojilerinde Yapay Zeka ile Geleceğe Yönelik Risk Analizi”.

Bu ay, Yapay Zeka’nın Bilgi Teknolojileri Risk Analizinde genel olarak nasıl kullanıldığına değindim. Önümüzdeki ay, Risk Analizi konusunda 3 başlığın daha detaylı incelemesini ve Yapay Zeka’nın bu alanlarda daha kapsamlı olarak nasıl katkı sağlayabileceğini inceleyeceğim. Keyifli ve verimli okumalar dilerim.

 

Bilgi Teknolojilerinde Risk Yönetiminin Önemi

Günümüz iş dünyasında, durmaksızın gelişen ve değişen teknoloji uzun araştırma, çalışma ve testler sonrasında bizlere sunulsa da beraberinde bazı riskler taşımaktadır. İş süreçlerinin dijitalleşmesi ve veri tabanlı operasyonlar, işletmelerin verimliliğini artırırken aynı zamanda yeni ve çeşitli riskleri de beraberinde getirmektedir. Bilgi teknolojileri risk yönetimi, söz konusu riskleri önceden tespit etmek, analiz etmek ve yönetmek amacıyla organizasyonlar tarafından uygulanan bir stratejidir. Yeniliklerin, teknolojinin, ürünlerin, araştırmaların gittikçe arttığı ve çeşitlendiği günümüzde, yeniliklerin paralelinde hayatımıza giren riskler de doğal olarak artmaktadır. İşte bu durumun bir sonucu olarak bilgi teknolojilerinde de risk yönetiminin hayatımızdaki rolü giderek artmaktadır.

İşletmeler, gittikçe artan ölçülerde, büyük miktarda veriyi depolamak, işlemek ve iletmek zorunda kalmaktadır. Bunu yapabilmek için de doğal olarak Bilgi Teknolojileri yatırım ve kapasitelerini her geçen gün arttırmak zorundadır. Müşteri bilgileri, finansal veriler ve ticari sırlar gibi hassas bilgilerin güvenliği, işletmelerin itibarını ve operasyonel sürekliliğini etkileyebilir. Bilgi teknolojileri risk yönetimi, bu hassas verilere izinsiz erişimi, veri sızıntısını veya kötü amaçlı saldırılara karşı korunmasını sağlamak için kritik bir kontrol noktasıdır. Bu alanlarda söz konusu olabilecek tehlikeleri risk analizleriyle tespit edip kontrol altına almayı hedefler. Tabii çerçevesi sadece bilgi güvenliği ile kısıtlı değildir aklınıza gelebilecek hemen her alanda Risk Analizi yapılabilir.

İş Sürekliliği Risklerinin Azaltılması günümüzde kritikliği gittikçe artan başka bir alandır. Bilgi teknolojileri, iş süreçlerinin ve hizmetlerin düzgün bir şekilde yürütülmesi için hayati bir öneme sahiptir. Teknolojik arızalar, insan hataları, siber saldırılar veya doğal afetler gibi beklenmeyen olaylar, iş sürekliliği risklerini arttıran unsurların başında gelmektedir. Bilgi teknolojileri risk yönetimi, bu tür riskleri en aza indirebilmek için gerekli önlemleri belirlemek ve planlar oluşturmak amacıyla organizasyonların en kritik yardımcı unsurlarından biridir.

 

Yeni Teknolojilerle ile gelen Risk’ler…

Yeni ürünler, teknolojiler, uyarlamalar, sistemler beraberlerinde çok sayıda bilinmeyenle gelirler. Bunların bir kısmı kurumlar için risk ve tehditler içeren unsurlar da olabilir. İşte bunları yönetmek, kurumlara bırakılmayıp kural koyucular tarafından çeşitli regülasyonlarla kontrol altına alınmaya çalışılır. Uyumluluk ve Düzenlemelere uygunluk sağlama Risk Yönetiminin sağladığı en büyük faydalardan biridir. Bilgi teknolojileri, organizasyonların belirli düzenlemelere ve endüstri standartlarına uygunluk sağlamak zorunda olduğu bir alandır. Veri koruma yasaları, müşteri gizliliği gereksinimleri ve endüstri standartları, işletmelerin faaliyetlerini kontrol altına aldığı kadar aynı zamanda kısıtlayabilir de. Bilgi teknolojileri risk yönetimi, organizasyonların uyum sağlamalarını ve potansiyel yasal yaptırımları önlemek için gereken adımları atmalarına destek olmaktadır.

İşletmelerin inovasyon ve rekabet avantajını sürdürebilmeleri için ellerindeki en güçlü unsurlardan birisi Bilgi Teknolojileridir. Ancak, bu teknolojilerin kullanımı yeni riskleri de beraberinde getirebilir. Bilgi teknolojileri risk yönetimi, yeni teknolojilerdeki bilinmeyenleri ortaya çıkarmayı hedefler. Doğru Risk Analiz teknikleri, güvenlik açıklarını en aza indirerek ve operasyonel riskleri azaltarak organizasyonların rekabet avantajını korumasına yardımcı olur.

Bilgi teknolojileri risk yönetimi, işletmelerin veri güvenliğini sağlamak, iş sürekliliğini garanti altına almak, uyumluluk gereksinimlerini yerine getirmek, rekabet avantajını korumak ve itibarı sürdürmek için vazgeçilmez bir araçtır. Teknolojinin ilerlemesi ve dijital tehditlerin artmasıyla birlikte, işletmelerin bu riskleri etkili bir şekilde yönetmeleri, uzun vadeli başarılarını sağlama konusunda hayati bir öneme sahiptir. Ancak burada sadece birkaçını sıraladığımız Risk Analizi yapılan alanlar aslında çok daha fazladır. Bu kadar çok alan için üstelik de alt detaylarda çok sayıda risk analizi yapılması uzman ekiplere çok ciddi operasyon yükü getirmektedir. İşte tam da bu noktada özellikle daha sıradan ve rutin denilebilecek alanlarda işi tümüyle Yapay Zekaya bırakmak ve karmaşık konulardan ondan destek almak hem işleri hızlandıracak hem de daha etkin yürütülmesini sağlayacaktır. Son dönemin en popüler teknolojilerinden biri olan Yapay Zeka, Risk Yönetimi alanında da yoğun olarak kullanılmaya başlanmıştır.

 

Yapay Zekanın Bilgi Teknolojileri Risk Yönetimindeki Potansiyel Kullanım Alanları

Bilgi teknolojileri alanındaki hızlı gelişmeler, işletmeler için büyüme ve verimlilik fırsatlarını beraberinde çeşitli risklerin varlığını da ortaya koyuyor. BT risk yönetimi, bu risklerin tanımlanması, değerlendirilmesi ve etkili bir şekilde yönetilmesi için var gücüyle çalışıyor. Zira özellikle son yıllarda Risk Yönetimine o kadar çok iş düşmeye başladı ki artık ona da destek olarak bir teknoloji gerekiyor. İşte tam bu noktada Yapay zeka karışımıza büyük bir güç olarak çıkıyor. Aşağıda, yapay zekanın BT risk yönetiminin hangi alanlarında, nasıl kullanılabileceği birkaç başlık altında incelenmektedir.

  1. Sibergüvenlik Risk Çalışması: Yapay Zeka, tehdit tespiti ve saldırı önleme çalışmaları gibi alanlarda etkili bir şekilde kullanılabilir. Bu Teknoloji doğrudan siber güvenlik içinde kullanılabileceği gibi Siber güvenlik Risk Analizi değerlendirmesinde de kullanılır ve böylece riskleri daha meydana gelmeden önce tespit edebilir. Risk analiziyle anomalileri tespit ederek potansiyel saldırıları önceden belirleyebilir ve otomatik tepki mekanizmalarıyla önlem alabilir. Böylece, zararlı yazılımların veya saldırı girişimlerinin erken aşamada engellenmesi mümkün olabilir. Paralelde engelleyemediği ataklar konusunda da ilgili ekiplere anında bilgi ve uyarı vererek daha aktif ve anlık aksiyon alınmasını sağlar. Yapay Zeka’nın son yıllarda en etkin olarak kullanılabileceği ön görülen alanların başında Siber güvenlik gelmektedir.
  2. Karar Destek Sistemi: YZ, BT risk yönetiminin karar destek sistemlerinin analizinde yardımcı unsur olarak kullanılabilir. Karmaşık veri setlerini analiz ederek, riskleri önceliklendirmek ve risklerle başa çıkmak için stratejiler geliştirmek konusunda yöneticilere yardımcı olabilir. Bu operasyon sonuçta daha sağlıklı ve etkin çıktıların üretilmesini ve bilinçli ve etkili kararlar almayı mümkün kılar.
  3. İş Sürekliliği ve Dayanıklılık Riskleri: Bilgi teknolojileri altyapısının kesintiye uğraması veya hizmetlerin aksaması, iş sürekliliği risklerini arttıracaktır. Yapay zeka, sistem izleme, log analizi ve öngörü alanlarında yapılan risk analizinde kullanılırsa, potansiyel sorunları önceden tespit edebilir ve bu sorunların yaşanmadan önlenmesine yardımcı olabilir. Böylece, potansiyel risklere karşı hızlı tepki vererek olası zararların minimize edilmesi sağlanabilir. Sürekli izleme sistemi aslında İş Sürekliliğinin devamını sağlayan çok kritik bir unsurdur. Özellikle bu alandaki rutin kontrol ya da aksiyonlarda kontrolün Yapay Zeka’ya bırakılması sürecin daha etkin yönetilmesini sağlayacaktır.
  4. Öğrenen Sistemler ile Sürekli İyileştirme: YZ tabanlı sistemler, Machine Learning olarak adlandırılan Makine Öğrenmesi olarak Türkçe’mize geçmiş olan Teknoloji ile verilerle beslenerek öğrenebilir ve geliştirilebilir. BT risk yönetimi sürecindeki verileri analiz ederek, sürekli olarak risk tahmin modellerini ve koruma stratejilerini geliştirebilir. Bu da uzun vadede daha etkili ve güncel bir risk yönetimi sağlar. Burada önemli kavram sürekli iyileştirmedir. Artan verilerle beslenen yapar zeka, analizlerini de geliştirerek gittikçe artan oranada daha tutarlı ve doğru çıktılar üretecektir.
  5. Veri Yönetimi Riskleri: Yapay zekanın en etkin kullanıldığı alanların başında Veri Yönetimi gelmektedir. Veri kaybı, veri bütünlüğü sorunları ve veri sızıntıları gibi veri yönetimi riskleri, işletmelerin karşılaşabileceği ciddi sorunlardan birini oluşturur. Yapay zeka, veri analizi ve izleme süreçlerinde kullanılarak anormal veri hareketlerini tespit edebilir ve veri bütünlüğü konusunda uyarılar sağlayabilir.
  6. Dış Kaynak ve Tedarikçi Yönetimi: Ülkemizde henüz tam olarak gündeme gelmemiş olmakla birlikte Dış Kaynak ve Tedariki Yönetimi ve Riskleri şu an özellikle Amerika ve Avrupada en fazla işlenen, incelenen konuların başında gelmektedir. Dış kaynak kullanımı, üçüncü taraf tedarikçiler ve bulut hizmetleri gibi faktörler, işletmelerin risk düzeyini artıran unsurlardır. Yapay zeka, tedarikçi değerlendirme, sözleşme analizi ve tedarikçi performansı izlemesi gibi daha çok rutin işlemlerin olduğu alanlarda çok sağlıklı ve başarılı analiz ve operasyonlarla organizasyonların daha iyi kararlar almasına yardımcı olacaktır.

Yukarıda, en kritik olanları incelenen alanlarda yapay zeka, bilgi teknolojileri risk yönetimi süreci için ciddi katma değer sağlayacaktır. Veri Yönetimi, Siber güvenlik, karar destek sistemi, dış kaynak ve tedarikçi yönetimi gibi konular bugün işletmelerin en riskli olduğu alanlardır. Buralarda Yapay Zekanın kullanılması, işletmelerin riskleri daha iyi anlayabilmesini, öngörebilmesini ve bu yapıyı daha etkili bir şekilde yönetebilmesini sağlayacaktır. Bu yapıların tüm sistemlere entegre edilmesi de yapay zeka yaklaşımı ile daha kolay gerçekleştirilebilir, daha güvenli ve sürdürülebilirliği daha yüksek bir BT altyapısının oluşturulmasına katkı sağlar.

Siber güvenlik, İş Sürekliliği ve Dayanıklılık ile Dış Kaynak ve Tedarikçi Yönetimi kurumların en büyük riskleri taşıdığı ilk 3 alan olarak sıralanabilir. Bu alanları gerçekten hakkıyla kontrol etmeye ve buralardaki riskler yönetilmeye başlandığında toplam risklerin büyük kısmı kontrol altında alınmıştır denilebilir. Bu 3 alanın daha detaylı olarak nasıl kontrol altına alınmaları ve hangi alt başlıklarda Risk Analizi yapılması gerektiği ve buralarda Yapay Zeka’dan nasıl faydalanılabileceği önümüzdeki ay yayınlanacak yazımızda yer alacak.

Bu ay, Yapay Zeka’nın Bilgi Teknolojileri Risk Analizinde genel olarak nasıl kullanıldığına değindik. Önümüzdeki ay, Risk Analizi konusunda 3 başlığın daha detaylı incelemesini ve Yapay Zeka’nın bu alanlarda daha kapsamlı olarak nasıl katkı sağlayabileceğini inceleyeceğiz.