Citrix Türkiye Ülke Müdürü Serdar Yokuş, yeni yılda iş yapma yöntemimizi değiştirecek 6 eğilim hakkında konuştu.

Yeni yılda VPN’lerin yerini Sanal Uygulama ve Masaüstü Altyapısı  alacak. Yapay zeka ve makine öğrenimi, daha akıllı çalışmayı sağlayacak. Nesnelerin İnterneti, temassız ofisler ve akıllı sosyal mesafe gibi unsurların güçlenmesini sağlayacak.

2020 yılının teknoloji açısından inanılmaz bir yıl olduğunu söylemek, bu durumu anlatmak için yetersiz kalır. Küresel pandemi, çalışanları ofis ortamından uzaklaştırıp evlerinde kalmaya zorlayarak iş dünyasını adeta salladığında, insanların yaptıkları işle meşgul olmaları ve üretken kalmaları konusunda BT’nin hızlı bir şekilde seferber olmasından dolayı, teknoloji ana odak haline geldi. İşletme ve şirketlerdeki eğilim; bir taraftan işlerin devam etmesini sağlamaya çalışırken; diğer taraftan değişime ayak uydurabilmek için başlatmış oldukları dijital dönüşüm projelerine ivme kazandırmak oldu. Önümüzdeki yıl içinde; iş yapma şeklinde daha radikal değişimler yaşanacak, bunun için ortam hazır durumda.

Peki beklentilerimiz ne olabilir?

Citrix Türkiye Ülke Müdürü Serdar Yokuş, yeni yılda iş yapma yöntemimizi değiştirecek 6 eğilim hakkında konuştu.

 

Çalışma ortamı daha da sessizleşecek

Tüketiciler olarak bizler, alışveriş ve bankacılık işlemlerinden tutun sosyalleşmeye kadar olan her şeyi, hiç olmadığı kadar yüksek hızla ve verimlilikle gerçekleştirebiliyoruz artık. Ancak söz konusu çalışma olduğunda, durum daha önce hiç olmadığı kadar karmaşık bir hal alıyor. Sıradan bir günde, bir çalışan iş yaparken; ortalama bir düzineden fazla uygulamayı çalıştırıyor. Yalnızca basit bir görevi yerine getirmek için bile, bu sayıgenellikle dört ya da daha fazla oluyor. 2021 yılında; bilinçli şirketlerin dijital iş yeri teknolojisini benimsemesiyle; dikkat dağıtıcı unsurlar, bağlam değişiklikleri ve karmaşıklıkla dolu bir kullanıcı deneyiminin yerini inovasyonu ortaya çıkaran, çalışanların yaptıkları işle meşgul olmalarını sağlayan ve daha iyi iş sonuçları sunan çalışma şekli alacak. . Örneğin mikro uygulama teknolojisi, çalışanların işlerini basit bir şekilde, birleştirilmiş bir çalışma ortamında halledebilmeleri için ihtiyaç duydukları tüm araçlara, etkinliklere ve görevlere olan erişimin güçlendirilmesi için kullanılacak.

 

VPN’in yerini sanal masaüstleri alacak

İzole, güvenli bir alanda olma ve evden çalışma zorunluluğuyla karşılaşan pek çok şirket ve kurum, aceleyle, çalışanlarını şirket sistemlerine hızlıca bağlamak içinVPN erişimi sağladı. Ancak şimdi; bu kuruluşlar, VPN’in kısıtlamalarının farkına varıyorlar. ABD’de uzaktan çalışan 2.000’den fazla çalışanın katıldığı yakın zamanda yapılan bir anket, VPN tabanlı erişimin; “düşük performans” ve  “işlerin halledilmesi için gereken uygulamalara erişmeme” sorunları ile sonuçlandığını ortaya koydu. Ayrıca başka bir araştırma, güvenlik ve gizlilik endişelerini ortaya çıkardı. 2021 yılında kuruluşlar VPN teknolojisinden uzaklaşıp, daha güvenli ve güvenilir bir alternatif çözüm olan ve çalışanların, uzaktan çalışırken en iyi performansı sergilemelerine , tüm uygulama, bilgi ve kaynaklara erişim izni veren alışılmış bir masaüstü ve yüksek performans deneyimi sunmalarına olanak sağlayan bir Sanal Masaüstü Altyapısı (VDI) olanağından faydalanacaklar.

 

Yapay zeka ve makine öğrenimi, daha akıllı çalışmayı sağlayacak

Robotlar insanların yerini almayacak,aksine karar verme noktasında bizleri daha akıllı ve daha verimli hale getirecekler. Work 2035 projesinin bir parçası olarak ankete katılan 5 ülkedeki 500 üst düzey yöneticinin ve 1.000 çalışanın dörtte üçünden fazlası,  gelecek 15 yıl içinde yapay zeka ve makine öğreniminin karar verme sürecini önemli ölçüde hızlandıracağına ve çalışanların daha verimli hale geleceğine inanıyor. Ayrıca BT, çalışanların en iyi yaptıkları şeye odaklanmalarına ve işlerini yapmalarına olanak sağlayan akıllı ve kişisel bir yöntem dahilinde çalışma ortamını düzenlemek, yönetmek ve otomatikleştirmek amacıyla bu tür teknolojilerle güçlendirilmiş dijital çalışma alanlarından faydalanarak bu işe önayak olacak.

 

Nesnelerin İnterneti ve robotlar, çalışma ortamını daha güvenli hale getirecek

COVID-19 nedeniyle işletmeler, çalışanların güvenliğine öncelik vermek durumunda kaldılar. IOT teknolojileri ve robotlar; insanların güvenlde kalmalarını sağlamak amacıyla devreye alınacak. Robotlar tehlikeli görevleri üstlenecek ve uzaktan erişim teknolojisi, insan-makine etkileşimini çok daha ilerilere taşıyacak. Ayrıca Nesnelerin İnterneti, temassız ofisler ve akıllı sosyal mesafe gibi unsurların güçlenmesini sağlayacak ve çalışanların, diğer hususlara ek olarak, binanın farklı bölümlerine yönelik haritalara ve kullanım bilgilerine erişmelerine, ortak kullanım alanlarının temizlendiğini doğrulamalarına ve kendi cihazlarından konferans odalarını ve paylaşımlı masaları rezerve etmelerine imkan tanıyacak.

 

BT her an devrede olacak

Teknoloji, iş sonuçları açısından çok önemli bir yönlendirici unsur haline geldi ve teknolojinin her an devrede olması bekleniyor. Bu beklenti, şirketlerin teknoloji departmanlarının, bulut ortamını çok daha agresif bir şekilde benimsemeleri için zorlayacak.. Bu sayede,kuruluşlar; bir taraftan, çalışanların yaptıkları ana işle meşgul olmalarını, üretken kalmalarını ve iş faaliyetlerinin güvenli ve güvenilir bir çalışma ortamıyla devam etmesini sağlayacak diğer taraftan, kriz ortamından daha stratejik ve değer kazanmış olarak çıkacaklar.

 

BT liderleri siber güvenliğe daha fazla odaklanacaklar

Bu yıl %400 oranına varan siber saldırılar gösteriyor ki, 2021 yılında çalışanları ve şirket varlıklarını korumak çok daha kritik öneme sahip olacak. Güvenlik ve iş yapma deneyimi birbirinden ayrı düşünülemez. Bunlar madalyonun iki farklı yüzü. Gelecek yıl, Zero Trust modeli ile, çalışanları koruma altına alan Workspace’ı güvenliğine akıllı bir yaklaşım sunmak amacıyla madalyonun bu farklı iki yüzü, birbirine yakınlaştırılacak. Böylece güvenlik, BT’nin yaptığı her şeyin içine işlenecek.

Pandemi, değişimi kimsenin tahmin edemeyeceği oranda artırdı. Eğer bu durum bizlere bir şey öğrettiyse, o da beklenmeyeni bekleyip hazırlıklı olmamız gerektiğidir. Gelecekte bizleri nelerin beklediğini öngörmek imkansız olsa da emin olduğumuz tek bir şey var: Dünya değişmeye devam edecek ve bu değişim hızlı olacak. Teknolojinin gücünü kullanan şirketler ise dünyayı daha iyi bir yer haline getirebilecekler.