Teknolojiye hızla adapte olan genç nüfusuyla Türkiye, yeni teknolojiler için cazip bir pazar olmaya devam ediyor. Samsung Electronics Türkiye Başkan Yardımcısı Tansu Yeğen’e göre Y kuşağının iş hayatında ve ekonomi dünyasında söz sahibi olmasıyla, bizleri keyifli bir değişim bekliyor.

Not: Bu röportaj ilk olarak Fintechtime dergisinin 2016 İlkbahar sayısında yayımlanmıştır.

Yakın dönemde Samsung’un Türkiye’de yaşadığı değişimi anlatır mısınız?

Samsung’da bu yıl başı itibarıyla bütün cep telefonu ve tablet operasyonunu yönetiyorum. Hem tüketicilere, hem de kurumlara yönelik mobil çözümlerimizin geliştirildiği ekibin başındayım. Son iki yıldır şirketteki en kritik önceliğimiz kurumsal ekibimizi kurmak ve bu alandaki çalışmalarımızı hızlandırmaktı. Son iki yıldır bu sayede 110’a yakın yazılım geliştirici ülkemizde çok farklı sektörlerde -birçok mobil ödeme çözümü dâhil olmak üzere- yazılımlar geliştirdiler. Çok ciddi bir satış organizasyonu yapılanmasına gittik. Şu an 400’ün üzerinde sistem entegratörü çözümlerimizi Türkiye’de kurumlarla buluşturuyor. Bundan iki yıl önce ekibimiz 15 kişiyken şu anda 50 kişi civarında. Tamamen müşteriye kulak veren, dikey sektörlerdeki ihtiyaçları anlayan ekibim ile, bu dönem içinde -özellikle son 1 yılda- daha çok şirketlere dijital değişimin zorunluluğunu ve nasıl gerçekleştireceklerini anlattık. Halen 100’ün üzerinde şirketten farklı pozisyonlardaki kişilerle, şirketlerindeki dijital değişimi nasıl gerçekleştirmeleri gerektiğine dair birlikte fikir alışverişinde bulunuyor ve yenilikleri takip ediyoruz.

Bu yıl Türkiye’den ve dünyadan ne bekliyorsunuz?

2016 yılında ülkemiz için bir numaralı öncelik dünyanın önceliği ile aynı olmalı. Ülkemiz bazı konuları geriden takip edebiliyor ama birçok şirketin üst düzey yönetimi ile yaptığım görüşmelerde 2016 yılının CEO’ların tamamen dijital değişim sürecine sahip çıkacakları bir süreçle geçeceğini öngörüyorum. Bu dijital değişim süreci bizi tamamen dijital dünyaya adapte etmiş olacak. Bugün itibarıyla dijital değişim dediğimizde genelde eksik kalan bazı konular dikkatimizi çekiyor. “Benim şirketim dijitaldir” diyenlere “Müşterilerinizi bu dijital değişime entegre edebildiniz mi?” sorusuna aldığımızda cevap zayıf kalıyor. 2016’nın önceliği tıpkı amazon’un yaptığı gibi şirketlerin müşterilerini dijital süreçlere dahil etmesi olacak.

İkincisi ise müşterilerle birebir ilişki ciddi biçimde gelişecek. CRM uygulamalarının çok daha verimli kullanıldığı ve gelecek yıllarda da önemli yatırımların yapılmaya devam edileceği bir dönem olacak. Hedef 2020 yılı itibarıyla bütün bir ekosistem içinde üretilen verilerin çok iyi bir şekilde analiz edilebilmesi üzerine kurulu olacak.

Samsung’un çok önem verdiği konulardan biri de teknolojinin daha kolay kullanılabilir olması. Tüketici ve kurumların ihtiyaçlarına daha kolay cevap verdiğimiz bazı gelişmeler duyurduk. Samsung olarak elimizde önemli bir avantaj var. Kullanım kolaylığına ağırlık verdiğimiz 2015’in ardından 2016’da da buna yönelik teknolojileri sunmaya devam edeceğiz.

Mobil alanda 2016 yılında çok önemli gelişmeler olacak. Ciddi bir ekosistem yaratıyoruz. Burada kilit rolde giyilebilir teknolojileri göreceğiz. Sanal Gerçeklik gözlükleri çok daha kapsamlı bir şekilde hayatımıza girecek. Şu an 400 civarında film VR uyumlu hale getiriliyor. Aynı zamanda bireylerin 360 derecelik kameraları daha fazla kullanmaya başlayacaklarını ve kendi içeriklerini üreteceklerini öngörüyoruz. Bunun için çok popüler olan GEAR 360 kameramızı duyurduk. Bunlar Samsung’un 2016 stratejileri. Bunların benzerleri yerel alanda da olacak ve yerel pazara yönelik birçok farklı çalışmamız da olacak.