Huawei Başkan Yardımcısı ve Dönüşümlü CEO’su Guo Ping, 2016 Mobil Dünya Kongresi’nin açılışında gerçekleştirdiği konuşmada, 5G ile yaşamaya başlamadan önce hayata geçirilmesi gereken sektörel eylemlere dikkat çekti.
Huawei Dönüşümlü CEO’su Guo Ping “5G’den önce ne yapmalıyız?” başlığı altında gerçekleştirdiği konuşmada; geleceğin dijital dünyasını farklı bir perspektiften ele aldı.
“5G’nin geniş kitlelere yayılması için önümüzde oldukça uzun bir zaman var. Ancak, sektörde yer alan tüm oyuncular, bu teknolojinin sağlayacağı fırsatların kaçırılmaması gerektiğinin farkında. 5G’nin hayatımıza girişinden önce yapmamız gereken üç şey var; “Bağlanabilirliği artırmak, dikey sektörlerin gelişimi ve şebeke kabiliyetlerini yeniden tanımlamak. Bu girişimler, yeni teknolojiler ve yeni iş modelleri özelindeki belirsizlikleri de ortadan kaldıracaktır.”
Guo Ping şöyle devam etti; “2025 yılı itibarıyla dünyada 100 milyar farklı bağlantının var olacağını ve bu bağlantıların sadece %10’unun insanlar arasında olacağını öngörüyoruz. Bağlantı yoğunluğunun önemli bir kısmı, insanlar ve nesneler arasında olacak. Sensör içeren ekipmanların %99’u internete bağlı hale gelecek. Bu bağlamda 5G hayatımıza girmeden önce yapılması gereken ilk iş, bağlanabilirliği artırmaktır. Narrow-Bant nesnelerin interneti (NB-IoT) teknolojisi, “büyük ölçekli nesnelerin interneti” için anahtar konumundadır. Bu teknoloji, durağan nesneleri interaktif hale getirecek, yani birçok nesne konuşmaya başlayacak. Sensörlerin ve kamera teknolojisinin geniş bir alana yayılması ile birlikte, bu cihazların bağlantı yetenekleri, fiziksel dünyayı, akıllı ve dijital bir dünya haline getirecek. Bu da insanların fiziksel dünyadaki verileri daha iyi analiz etmelerini sağlayacak. İletişim söz konusu olduğunda, zaman ve mekân kavramlarının önemi kalmayacak.”
Geleceğin zengin bağlantı seçenekleri, daha verimli bir dijital dünyanın ve önemli iş fırsatlarının kapısını açacak diyen Guo Ping, sözlerini şöyle sürdürdü, “5G öncesi atılması gereken ikinci adım ise dikey sektörlerin geliştirilmesidir. 2010’daki sektör raporlarına göre BT sektörü, uzun süredir talebe dayalı olarak büyüyor. Tedarikçiler daha önce, var olan teknolojiler üzerinden ilerlerken, bugün değişen şartlar çerçevesinde talebe dayalı iş modeline daha fazla önem veriyorlar. Ulaşım ve enerji özelindeki farklı akıllı şehir uygulamaları gitgide gelişirken, kullanıcıların network sistemlerinden yana beklentileri de giderek artıyor. Bilgi teknolojileri bugün, dikey sektörler açısından rekabeti artıracak pek çok farklı unsuru da beraberinde getiriyor. BT sektörü bu fırsatları çok iyi analiz ederek, dikey sektörlerin dijitalleşmesi yönünde daha fazla çaba sarf etmelidir.”
“Bağlanabilirliği artırmak ve dikey sektörlerin gelişimi, şebeke sistemlerinin geleceğinde önemli bir yer tutuyor. 5G öncesinde yapmamız gereken bir diğer önemli iş ise şebeke kabiliyetlerini yeniden tanımlamak olmalıdır. İletişim sistemlerinin temelinde artık taşıyıcılar yazılım tabanlı mimarilere, daha çevik operasyonlara ve kullanıcı deneyiminin geliştirilmesine ihtiyaç duyuyorlar. Taşıyıcılar ayrıca, büyük veri operasyon kabiliyetlerini de geliştirmeli ve operasyon verimliliğini artırarak, büyük veriyi büyük gelire dönüştürmelidirler. Ek olarak, taşıyıcılar stratejik ortaklarını entegrasyon kabiliyeti olan şirketler arasından seçmelidir. Ayrıca kendi entegrasyon yeteneklerini artırmalı ve bu inovasyona dayalı eko-sistemin gelişimine katkıda bulunmalıdırlar.”
“2025 yılına kadar toplam dijital dönüşüm pazarının 15 trilyon dolar büyüklüğüne ulaşması öngörülüyor. Geleceğin gelmesini beklemeksizin, geleceği birlikte yaratmak için çalışmalıyız ve 5G öncesinde bir an önce tüm bu alanlarda çalışmaya başlamalıyız. Bağlanabilirliği artırmalı, yeni iş modelleri ve değerleri yaratmalıyız. Dikey sektörlerin desteklenmesi ve gelişimi için ve dijital devrimin sürekliliği için, geleneksel endüstrilerin de dijitalleştirilmesi büyük önem taşıyor.”