Ana sanayi başta olmak üzere tedarik sanayiinden dünya otomotiv devlerinin Ar-Ge ve ürün geliştirmeden sorumlu mühendisleri otomotivde hafifleştirmeyi tartışmak üzere İstanbul’da OİB’nin desteği, OSD, OTEP ve TAYSAD ortaklığı ve SAE işbirliği ile düzenlenen Uluslararası Otomotiv Mühendisliği Konferansı’nda bir araya geldi. Başta Otomotivde Hafifleştirme olmak üzere 2050 yılına kadar otomotiv ve ulaşımda yaşanacak değişimlerin araç gövde parçalarına yansımasının görüşüldüğü konferansın açılış konuşmasını SAE (Society of Automotive Engineers-Otomotiv Mühendisleri Birliği) Başkanı Cüneyt L. Öge yaptı.
Öge: “Otomotiv ve mobilite, gelecek 35 yılda 111 yıldakinden fazla yol alacak”
Kuruldukları 1905 yılından bu yana dünyanın dört bir yanında otomotiv sanayiinin mühendislerini bünyesinde barındıran SEA’nin Başkanı Cüneyt L. Öge, “Otomotiv dünyasına yön veren derneğimiz bugün artık yeni bir mücadele ile karşı karşıya: Mobilite kavramı değişiyor. Artık araçlarımızı nasıl bir kaynakla çalıştırdığımız, nasıl sürdüğümüz, nasıl sahip olduğumuz ve hatta nasıl uçtuğumuz tartışılıyor. Bu ortam içerisinde biz otomotiv mühendisleri, 2050 yılı için tüm bu soruların cevaplarını bulmaya gayret ediyoruz. Şunu söylemeliyiz ki geleneksel içten yanmalı fosil yakıtlı motorlar kullanılmaya devam edecek, zira hala emisyon ve tüketim düşürülme noktasında potansiyel var. Buna ilave olarak otomotivde hafifleştirmenin de tüketimi düşürme ve emisyon azaltma noktasında önemli avantajlar sağladığını söylemek gerekiyor. Geleneksel çelik kullanımı son 37 yılda yüzde 75 seviyesinden yüzde 60’lara düşse de 2035 yılında bu oranın yüzde 20’lere düşeceğini tahmin ediyoruz” dedi.
Tüketicilerin mobilite konusundaki tercihlerindeki değişime de değinen Öge sözlerini şöyle sürdürdü: “Otonom sürüş sistemleri gün geçtikçe daha da gelişiyor. Daha 5 yıl önce sektörde fısıldayarak konuştuğumuz konu bugün kamuoyunda tartışılır hale geldi. Birçok otomotiv üreticisi konuyla ilgili çalışmalar yürütse de, Google gibi sektör dışı kuruluşların da ciddi testler gerçekleştirmesi, mobilitenin geleceğini gösteriyor aslında. Günümüz tüketicilerinin tercihleri dikkate alındığında otomotiv sanayiinin dikkatle takip ettiği bir başka konu da paylaşımlı kullanım. Günümüzde yavaş yavaş otomobil sahip olma oranı düşüyor ve Uber gibi bir platformun bugün pazar büyüklüğünde ABD’nin en büyük otomotiv şirketi GM’i geride bırakması şaşırtıcı ve izlenmesi gereken bir gelişme.”
Konferansın Düzenleme Kurulu Başkanlığı’nı üstlenen OTEP Başkanı Ali Göktan, bu yıl ilki gerçekleştirilen Uluslararası Otomotiv Mühendisliği Konferansı’na yoğun ilgi gösterildiğini ve hem ulusal hem de uluslararası katılımın oldukça yüksek olduğunu ifade etti. “Türkiye otomotiv alanında önemli mesafeler kat etti ve sektördeki kuruluşların Ar-Ge ve inovasyon alanlarındaki başarıları, otomotiv mühendisliği alanında artan iş olanakları, otomotiv mühendisliği alanında Türk üniversitelerinin çalışmaları küresel otomotiv arenasında ülkemizin dikkate alınan bir ülke olmasını sağladı. SAE gibi köklü geçmişe sahip bir birliğin sunduğu işbirliği yadsınamaz ve teşekkürlerimizi sunuyoruz. Hiç kuşkusuz ülkemizin içerisinden geçtiği zor dönemlerde bize ve Türkiye’ye güvenerek gelmeleri ve bilgi birikimlerini Türk mühendis ve mühendislik öğrencileri ile paylaşmalarına da müteşekkiriz” diyen Göktan, bir sonraki konferansa da yoğun ilgi olacağına emin olduğunu belirtti.