GelecekHane Kurucusu Yazar Halil Aksu ile “Dijitopya” isimli kitabı ve dijital dönüşüm hakkında konuştuk.
GelecekHane’nin kurucusu Halil Aksu, “Her Şey Çıplak”, “BT Yöneticisinin El Kitabı”, “Big Data’nın Önemi”, “Bilginin Gücü” isimli kitaplarının ardından beşinci kitabını yayımladı. Aksu’nun beşinci kitabı olan “Dijitopya”, dijital geleceğimizi ele alıyor ve dijital dönüşüm konusunda bir rehber niteliği taşıyor.
Bize kitabınızdan ve oluşum hikâyesinden bahseden misiniz? Fikir nasıl oluştu, ne kadar sürede yazdınız ve hangi alt başlıkları içeriyor?
Kariyerimin neredeyse tümünü dijital dönüşüm ile geçirdim, artık 25 yılı aştı… İlk beş yılı büyük ERP sistemleri kurmakla geçti. Sonra 15 yıl yönetim danışmanlığı yaptım. Son beş yıldır ise GelecekHane’yi, hizmetlerini ve müşterilerimizi geliştirmekle geçiriyorum.
Doğal olarak muazzam bir bilgi birikimi, dostluklar, acı ve tatlı tecrübeler oluştu. Bunları zaman zaman kaleme alıp, daha önce de kitap olarak yayımladım. BT yöneticilerinin CIO dönüşümü için bir rehber yazdım. İnternetin geleceği ve hayatımızı nasıl etkileyeceği üzerine “Her Şey Çıplak” isimli bir kitabı iki arkadaşımla birlikte yazdım.
Bu sefer de 50’den fazla dostumuzun destek verdiği, tecrübelerini paylaştığı, dijital dönüşüm üzerine rehber niteliğinde bir kitap yazmaya karar verdik. Dijital dönüşüm herkesin gündeminde. Pek çok sorusu olan yöneticilerle karşılaşıyorum. Bu alanda kariyer yapmak isteyen gençlerle karşılaşıyorum. Projelerle boğuşan, bazılarında başarılı olan, bazılarında zorluklar yaşayan uzmanlar ve yöneticilerle karşılaşıyorum. Oluşan deneyimlerimizi bir çerçeveye yerleştirerek, kamuoyu ile paylaşmak istedik.
Kitabın kurgusunu oluşturmak 3 – 4 yılımızı aldı. Bilfiil yazım süreci 3 – 4 ay sürdü ve nitekim Ekim 2018 ortasında yayımlayabildik.
Kitabın kurgusu öncelikle dijital dönüşüm ile ilgili temel soruları yanıtlamak, temel tanımları koymak, temel trendleri ve etkilerini aktarmakla başlıyor. Kitabın en önemli bölümü, “Dijitopya Yöntemi” dediğimiz, “Dijital Dönüşüm Yolculuğu”dur. Beş aşamadan oluşan bu yolculuk kurumların, şirketlerin ve yöneticilerin rahatlıkla benimseyip bir rehber olarak kullanmaları amaçlanmıştır. Pek çok sektörün nasıl dijitalleşeceği, süreçlerin, iş modellerin nasıl dijitalleşeceği ve nitekim dijitalleşmenin etkileri, fırsatları ve tehditleri üzerine tamamlayıcı bilgiler içermektedir.
Özetle, aslında herkesin içinde bir şeyler bulabileceği dijital dönüşüm ile ilgili oldukça geniş kapsamlı bir başvuru kaynağı ortaya çıktı.
Bir rehber niteliğinde olan kitabınızda dijital dönüşümü beş aşamalı bir yolculuğa benzetmişsiniz. Bu aşamaları kısaca özetler misiniz?
Tabii ki, memnuniyetle. Yolculuğa çıkmadan ne yaparsınız? Hazırlık… Bu nedenle kitabımızda da birinci aşama “Hazırlık Aşaması” olarak tasarlandı. Hedeflerinizi belirlemelisiniz. Stratejilerinizi geliştirmelisiniz. Ekibinizi oluşturmalısınız. Planınızı (buna modern lisanda artık “yol haritası” diyoruz) yapmalısınız.
İkinci aşama yolculuğa bilfiil başladığınız “Olgunlaşma Yolculuğu”dur. Öncelikle ekipleri, kurumu, süreçlerini, yetkinliklerini belli bir dijital olgunluğa getirmelisiniz. Belli bir olgunluğa gelen ekipler ve kurum, bundan sonra “Uzmanlaşma Yolculuğuna” başlar. Veriyi işlemek, dijital kanalları geliştirmek, yeni iş modelleri üretmek, girişimci ekosistemi ile iş birliği yapmak artık gündeme gelmiştir. Bunları tamamlayan kurum artık dijital güçleri sayesinde “Farklılaşma Yolculuğu” yapar. Artık gerçek değer üretir, bilgi çağına terfi etmiştir, dijital ekonomiye geçmiştir, en azından kurumun önemli fonksiyonları ile…
Son ve beşinci aşamaya “Başarı Aşaması” ismini verdik. Başarının tadını çıkarmak lazım. Biraz dinlenmek lazım, biraz sindirmek lazım, öğrenilmiş dersleri irdelemek lazım. En önemlisi bundan sonraki yolculuğun nereye doğru olacağını düşünmeye başlamak lazım. Zira artık dijital süper güçleriniz vardır. Yolculuğa başlamadan önce yapamadıklarını yapabilir hâle geldiniz. Ham verilerden değer üretir hâle geldiniz. Tanıştığınız bir girişimi yeni ve entegre bir iş modeline dönüştürebilir hâle geldiniz. Şirketinizdeki dijital cevherleri parlatıp, değere dönüştürebilir hâle geldiniz. Heyecan verici değil mi? Bu aşamada sizce kaç şirket vardır? Ülkemizde sayıları henüz oldukça sınırlı. Ama bu kitap sayesinde hızlıca artacağını ümit ediyoruz.
Kitabın hedef kitlesi nedir, özellikle dokunmak istediğiniz bir sektör var mı? Kitabınızı kimler okumalı?
Dijitopya aslında herkesi ilgilendirmektedir. Herkesin okumasını tavsiye ederiz. Herkes tüm sayfalarını okumak zorunda değildir. Bir rehber ve başvuru kaynağı gibi olduğu için, herkes kendi sektörü için, kendi iş alanı için, kendi merak konuları için kullanabilir. Herkesin ilham alacağını ve herkesin bir kaç pratik tavsiye alabileceğini düşünüyoruz.
Örneğin hiç umulmadık bir sektörden orta yaşlı bir okuyucumuz, kendi özel yaşantısı ve iş hayatı için onlarca çıkarım yaptığını ve pek çok şeyi değiştirmeye başladığını söyledi. Dijital kültürün oluşması ve topyekün bilgi çağına geçmemiz böyle böyle olacaktır.
Sizi iyimser biri olarak tanıyoruz, dijital geleceğimize dair endişeleriniz var mı?
Evet, çok haklısınız. Son derece iyimser bir insanım, iyimser olmaktan başka çaremizin olmadığını düşünüyorum. Bu pembe hayaller peşinden koşmak demek değildir. Elbette risklerin ve tehditlerin farkında olmak gerekmektedir. Dijital demek aynı zamanda hack’lenebilir demektir. Ama bu teknolojinin suçu değildir. Teknoloji nötr bir şeydir. Bıçak insanı kendi kendine öldüremez. Ancak bir insan eline bıçak alarak karşısındaki insana zarar verebilir. Bu satırları okuyan herkes neredeyse her gün eline bıçak alıyor ve muhtemelen hiçbiri elindeki bıçakla bir insana zarar vermedi. Dijital dönüşüm, internet, yapay zekâ, robotlar, blockchain, genetik ve benzeri bunlar da çok keskin bıçaklardır. Ama akıllıca kullanırsak, etik bir gençlik yetiştirebilirsek, işte o zaman korkulacak hiçbir şey yok.
Asıl korkulması gereken boyutlar işin toplumsal değer erozyonudur, ekonomik boyutunda tekelleşme, adil olmayan (bazen de vahşi denilen) kapitalizm ve siyasi boyutta hortlayan popülizm ve daha ileri seviye deformasyonlar vardır. Dijital teknolojiler bu deformasyonların çok hızlı gelişmesine ve yaygınlaşmasına, kirli ve yanıltıcı mesajların çok hızlı çoğalıp büyümesine yardımcı olmaktadır. Çin’deki sosyal skorlama, her yerin gözetim kameraları ile donatılması ve tüm verilerin merkezi sistemlerde toplanması oldukça düşündürücü gelişmelerdir.
Ama yine aynı kural geçerli. Aynı teknolojileri ve yaygınlaştırma mecralarını iyiliği yaymak, güzel gelişmeleri duyurmak, insanlığı, bilimi, eğitimi, sağlığı geliştirmek için de kullanabiliriz. Nitekim kullanıyoruz… Nitekim de bu unsurlar oldukça hızlı bir şekilde gelişiyor.
Dijital dönüşümün oldukça dinamik bir yapısı var. Kitabınızı tamamladıktan sonra keşke şunu da ekleseydim dediğiniz bir konu oldu mu?
Olmaz olur mu? Her gün bir yenilik, her gün farklı bir gelişme, her gün tanıştığımız yeni bir girişimci, her gün danışmanlığını yaptığımız müşterilerde yeni bir zorluk, yeni bir fırsat, yeni bir proje ile karşılaşıyoruz. Kitabın sonraki baskıları için içerik üretmeye başladık bile. Ayrıca bu kitabın dijital bir boyutu var: www.dijitopya.com
Bu sitede sürekli güncel gelişmeleri, kitaba ilave yenilikleri, gelişmeleri, yeni tecrübelerimizi ve özellikle de bir takım araçları paylaşıyoruz. Anketler, dokümanlar, raporlar, videolar, etkinlik / eğitim / konferans duyuruları ve benzer bilgileri paylaşmaya devam edeceğiz.
Okuyucularınız kitabınıza nasıl ulaşabilirler?
Dijitopya kitabına www.dijitopya.com web sitemiz üzerinden, tüm online kitap satıcılarından ve pek çok kitap marketlerinden ulaşabilirsiniz. Ulaşmakta zorluk çeken beni bulsun, en kısa zamanda eline imzalı bir kopyası geçmesi için elimden geleni yaparım.