Güneş Ergun
STRATEJİ ve YÖNETİM
DANIŞMANI
Strateji ve Yönetim Danışmanı Güneş Ergun, Fintechtime okurları için kaleme aldı, “API’ler fikirleri gerçeğe dönüştürüyor”.
API’lerin geleceği, finans ve bankacılık sektörünün geleceği ile yakından ilintili, ancak hangisinin diğerini dönüştüreceği bir soru işareti. Çok hızlı değişen ve dönüşen finans ve bankacılık sektörünün yeni oyuncuları arasında teknoloji, telekom ve e-ticaret platformları yerlerini köklendirdikçe, API geliştiren ve uygulayan start-up’ların önünde çok parlak bir 4 – 5 sene var diyebiliriz. Fintekler, bankalar, finansal kurumlar ve e-ticaret platformları farklı taraflar arasında güvenli ve akıllı veri transferi sağlayan teknoloji platformlarından fayda sağlamak ve altyapılarını geleceğin iş modellerine hazırlamak için adeta bir yarış içine girmişken, API tasarlayan start-up’lar ise yatırımcıların radarından düşmüyor.
API’ler aynı zamanda kurguladıkları ara yüzlerde yaratıcılık, iş tecrübeleri ve vizyonları ile sektöre yeni bir soluk vermekte
Yatırımcıların ilgisini en başta çeken unsurlar arasında API’lerin kullanım gerekliliklerinin giderek daha somut, kapsam alanlarının ise giderek daha genişlemesi bulunmakta. Özellikle “açık bankacılık altyapılarının” olmazsa olmazı API’ler, kredilendirme platformlarında da efektif veri kullanımını paraya çevirmekte Finteklerin en önemli aracı. Öncellikle kimlik ve hesap bilgileri tanımlamasında, bir araya getirilmesinde ve analizinde kullanılan API’ler, güvenlik ve müşteri deneyiminin farklılaşması gibi temel ihtiyaçlara cevap verirken, yeni iş modellerine ve yeni müşteri segmentlerine köprü kurmaya da güvenli bir kapı açıyor. Finansal teknolojilerin veri yönetimi ve veriye erişim gibi en önemli katmanını kurgulayan API’ler aynı zamanda kurguladıkları ara yüzlerde yaratıcılık, iş tecrübeleri ve vizyonları ile sektöre yeni bir soluk vermekte.
API tasarlayan, geliştiren ve uygulayan Fintech girişimlerinin, geliştirdikleri platform ve uygulamalarının Fintek kategorileri içine ne kadar erken girerse o kadar hızlı yayılacağı ve değerleneceği bilincinde olduklarından, farklı segmentlerde özelleştiklerini ve uzmanlaştıklarını görebiliriz. API tasarımcılarının, bankacılık, yatırım app’leri, ödeme sistemleri, mevzuata uygunluk gibi alanlarda kendilerine niş alanlar yarattıklarını gözlemliyoruz. Bir başka değişle, API tasarımcıları bir tarafta otomatik ödeme talimatları geliştiren SaaS platformaları kurgularken, diğer tarafta finansal veri analizleri yaparak, kullanıcıyı yönlendirecek bilgi ve sonuçları ortaya koyuyor.
Tabii, bu niş alanlar ortaya devler de çıkarmıyor değil. Ocak ayında gerçekleşen iki Amerika’lı girişim Plaid ve Quovo’nun birleşmesi, bu alanda sektörün nasıl dönüşebileceğine bir ip ucu niteliğinde. Öncellikle veri analizleri, yapay zeka ve varlık yönetiminde güçlü bir konuma yükselen New York kuruluşlu Quovo’yu satın alan San Fransisko’lu Plaid, güçlü kasları olan ödemeler ve kullanıcı kimliği tanımlamalarının yanına yenilerini eklemiş oldu.
API’lerin yakın gelecekte giderek yaygınlaşarak sunacakları yeni çözümler ise göz kırpmaya başladı. Bunlar arasında, kişilerin banka ve finansal verilerinin kullandıkları finansal uygulamalarla tam entegrasyonu ve yine kişilerin kendi verileri üzerinde tam kontrolü ve verilerinin kullanım sahalarının tanımında bireysel tercihlerin anlık olarak yapılmasının sağlanması, bankaların finans sektörü dışında iş modelleri ve gelir kanalları açılmasının alt yapısının sağlanması ve chatbot’larla entegre, eş zamanlı konuşabilen API’lerin kullanımın genişlemesini işaret edebiliriz.
API’ler üzerinden sağlanan iş birlikleri, “düşünülemeyeni” normal kılmakta
Günümüzde özellikle bankalara inovasyon lensi açan dağıtım kanalları API’ler için keyifli bir oyun alanı. Bankaların API’lerini Finteklere açmaları, bankaların ve Finteklerin iş birliği yapabilmesi için kaçınılmaz olurken, aynı zamanda bu ortak alan yeni iş fikirlerini de yanında getiriyor. Bundan en çok fayda sağlayanlar ise kuşkusuz müşteriler. Bu iş birlikleri mevcut müşterilerin finansal servis deneyimlerini yeni ve kuşkusuz memnuniyet verici bir boyuta taşırken, henüz finansal servislerden fayda sağlayamayan, banka müşterisi olmayan segmentlere ulaşmakta ve bu segmentlerin kendine has ihtiyaçların belirlenmesi ve bu ihtiyaçlara çözümler geliştirilmesinin de önünü açmakta. Ayrıca, bankaların ve köklü finansal kuruluşların içlerinde çözemedikleri ve çözüm sunmakta ekonomik değer yaratamadıkları koşullarda da API’ler üzerinden sağlanan iş birlikleri, “düşünülemeyeni” normal kılmakta.
Bankalar ve Fintekler arasında hızlanan açılım ve tam entegrasyon, pastada payların küçüldüğünü değil, pastanın boyunun katlanarak büyüdüğünü gösteriyor. İşin içinde teknoloji ve finans bir olduğunda, iş modelleri ne bankaların dört duvarları arasında ne müşterilerin finansal profilleri ile ne coğrafi mesafelerle ne de geleneksel iş prensipleri ile sınırlı kalıyor. Bankaların gelecekte ne olacaklarını seçme hakları yine kendilerinde, ancak açılımın dışında kalmak alabilecekleri en kötü karar olabilir.
API’ler hem Finteklerin, hem de sektörün köklü oyuncularının gelecek planlarında ekip oyunculuğu rolü almaya hazır. Çünkü finansal servislerin keşfettiği yeni dünyada henüz dokunulmamış, bakir alanlar çok fazla. Buralarda girişilecek yeni serüvenlerde arkada güçlü ve heyecanlı API tasarımcılarının olması elbette umut verici. Belki de Fintek alanının en yaratıcı gözü burada. Özellikle de finans ve teknolojinin birleştiği yerde, işin temellerini bilen bu tasarımcı ve uygulayıcı ekipler girişim sermayesinde destek almaya devam ettikçe, açık bankacılık mevzuatının gelişimine ivme katılacağını da söyleyebiliriz. Ayrıca bu girişimlerin yakın gelecekte direk kullanıcıya servisler sunan markalara dönüşebileceğini de tahmin etmek güç değil.
Tüm bu çerçeve içinde, şunu da dile getirmek gerekir, bu alanda iş olanakları çok fazla ancak yetenek çok az. Genç beyinleri ve genç ruhları API dünyasında heyecanlı bir kariyer bekliyor olabilir. Somut örneklerin çoğaldıkça ve kullanım alanları hayata geçtikçe, bugün atılan tohumlar hızla meyve verecek gibi gözüküyor.