Bilgi Teknolojileri Yöneticisi
Dr. Yasin Taha Celiloğlu
Bilgi Teknolojileri Yöneticisi Dr. Yasin Taha Celiloğlu, Fintechtime okurları için kaleme aldı, “SPFS Sistemi Swift’e Alternatif Olabilir mi?”.
The Society for Worldwide Interbank Financial Telecommunication bilinen kısa adıyla SWIFT; tüm dünyadaki bankalar arasında elektronik fon transferi standardı sağlayan bir sistem. Her ne kadar sanal paralar ve alternatif transfer kanalları gelişiyor da dünya ölçeğinde yetkili tüm otoritelerin tanıdığı tartışmasız en yaygın sistem konumunda.
SWIFT merkez olarak Belçika’da bulunuyor fakat ABD güdümünde hareket ettiği, ABD’nin Avrupa içi işlemleri izlemesine ve bazı durumlarda bu işlemlere müdahale etmesine izin verdiği için çeşitli zamanlarda tartışmalar yaşanıyor. 2014 yılında Rusya-Ukrayna arasında yaşanan krizin zirveye ulaşmasıyla AB ve ABD, Rusya’ya farklı yaptırımlar uygulamaya başlamışlardı. Siyasal krizlerden tüm iş kolları etkilendiği gibi finansal teknolojiler de payını aldı. İngiltere Başbakanı David Cameron’un “Rusya’yı gerekirse SWIFT’ten çıkarırız.” sözleri ve Brüksel’de yapılan AB liderler toplantısında bu durumu gündeme getirmesi Rusya’yı harekete geçmeye zorladı.
Rusya’da faaliyet gösteren tüm yerli ve yabancı bankalar, bu durum karşısında alternatif çözümler aramaya mecbur kaldılar. Rusya Merkez Bankası 2014 yılında Rusya’nın SWIFT sisteminden çıkarılması durumuna karşın tüm bankalara resmi yazı gönderdi ve bankalardan görüş aldı. Bankalar, alternatif bir çözüm olarak önceden kullanılan ve birleşik kod sistemi olmayan Telex sistemini yeniden kurdular. Dünya genelinde Fedwire, Chips, Ripple gibi başka sistemler olsa da SWIFT’e alternatif olmaktan çok uzaklardı. Ağustos 2014’te, Rusya Maliye Bakan Yardımcısı Alexey Moiseev, SWIFT’in muadilinin oluşturulmasıyla ilgili yasa tasarısı hakkında açıklama yaptıktan sonra 2015 sonbaharında SPFS adı verilen yeni bir sistem kuruldu. 2017 yılında Rusya Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina, Rusya’nın SWIFT’ten çıkarılması durumunda ödeme sistemlerinin ve bankaların işleyişi için uygun koşulların hazır olduğunu duyurdu.
SPFS (Rusça: Система передачи финансовых сообщений, lit. ‘Finansal Mesajlaşma Sistemi’) olarak bilinen sistem finansal bilgilerin ve ödemelerin transferlerini sağlıyor. Bugün 400’den fazla organizasyon bu yapıya geçiş yaptı ve Rusya’da bulunan Türk sermayeli bankalar da sistemi kullanmaya başladılar. Bu sistemde en ilginç yapı ise oluşturulan regülasyona göre sadece bankaların değil, finansal olmayan organizasyonların da sisteme dâhil olabilmesi. Bu sisteme ülkenin önde gelen petrol şirketlerinden ROSNEFT ve Gazprom Neft ’inde dâhil olması örnek olarak gösterilebilir.
Bugün her ne kadar Sovyetler Birliği var olmasa da hem Bağımsız Devletler Topluluğu hem Şangay İş Birliği Örgütü’nde Moskova hala en önemli güç ve otorite. Sisteme Beyaz Rusya, Özbekistan, Abhazya, Ermenistan, Güney Osetya cumhuriyetlerinin ulusal bankaları da dahil oldular. Daha önce de Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma`nın Finansal Piyasalar Komitesi Başkanı Anatoliy Aksakov, SPFS sistemlerini entegre etmek için Rusya`nın Türkiye, Çin ve İran`la görüşmeler yaptığını açıklamıştı.
Rusya Merkez Bankasının resmi raporuna göre 2020 yılı itibarıyla SPFS’deki mesaj trafiği ikiye katlandı ve yerel SWIFT trafiğinin % 18,8’ine ulaştı. Günlük mesaj sayısı, ortalama 70 bin aylık ortalama ise 2 milyon mesajın üzerine çıktı. Sistemin stratejik boyutuyla beraber SWIFT’e göre daha uygun maliyetli olması ve teknolojisinin sürekli geliştirilmesi yerli ve yabancı kuruluşların ilgisini çekmekte. Ayrıca aynı raporda SPFS’e yabancı katılımı artırmak için «kutu» çözümünün uygulanacağını, ağın genişletilmesi için “Servis Bürosu” mekanizmasının ve diğer finansal paylaşım sistemleriyle entegrasyonların geliştirileceği belirtiliyor. Finansal mesajların ISO 20022 standartlarında aktarılması ve Blockchain tabanlı bir yapıya geçilmesi konusundaki çalışmalar ise devam etmekte.
Yaptırımların Rusya finansal teknolojilerinde gelişme sağladığı kesin. Dünya ekonomisinde söz sahibi ülkelerin kendi kapalı devre transfer sistemlerini geliştirmeye başladığı bu dönemde siyasi, ekonomik ve teknolojik gelişmelerle birlikte bu yeni sistemin ne kadar küreselleşeceği şimdiden merak konusu.