Architecht Genel Müdürü Mücahit Gündebahar ile Fintechtime Dergisi Mayıs Haziran sayısı için özel bir röportaj yaptık.
Deloitte Technology Fast 50 listesinde “Türkiye’nin En Hızlı Büyüyen 5. Teknoloji Şirketi” seçilen ve son dönemde faaliyet alanlarını genişleten Architecht’in Genel Müdürü Mücahit Gündebahar ile bir araya geldik.
Pandemi süreci sektör değerlendirmeleriniz ile başlamak isterim. Sektör açısından süreç nasıl geçti? Ekiplerinizi nasıl yönettiniz, müşterilerinizin ihtiyaçlarında nasıl bir farklılık gözlemlediniz?
Tüm dünyayı derinden etkileyen Covid-19 pandemi krizinin küresel etkisiyle zorlu bir yıl olan 2020’yi geride bıraktık. İnşallah 2021’in ikinci yarısı itibariyle daha sağlıklı günlerde bir araya gelebiliriz.
Dünya genelinde tüm yaşamsal alanlarda artan risklerle birlikte başta sağlık ve ekonomide yaşanan olumsuz gelişmelerin etkilerini hep beraber tecrübe ettik. Öncelikle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyor ve bu süreçte canla başla çalışan değerli sağlık çalışanlarımıza şükranlarımızı iletiyorum.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de etkilerini derinden hissettiğimiz bu süreçte, Architecht olarak öncelikle çalışan sağlığı ve güvenliğini odağımıza alarak faaliyetlerimize hız kesmeden devam ettik. Tüm sektörlerde hızla değişen dinamiklerle birlikte edindiğimiz yeni normlara göre iş modellerimizi güncelledik.
Pandemi sürecinde hızlanan dijitalleşme ile birlikte yeni ürün ve hizmetler ile inovatif iş fikirleri, tüm dünyada yeni iş süreçlerinin kapısını araladı. Covid 19 süreci, yerel ve küresel müşterilerimizin herhangi bir yer ve zamanda kesintisiz bir şekilde çalışmalarını yürütmelerine katkı sağlayan SaaS çözümlerimizin değer önerilerini güçlendiren bir etkiye sahip oldu. SaaS çözümlerimiz, müşterilerimize yeni dijital çözümleri geliştirmelerinde ve iş modellerini yeni dinamiklere entegre etme aşamalarında etkin bir dönüşüm imkanı sağladı.
Belirsizliğin en mühim etken olduğu bu dönemde Architecht olarak çalışma arkadaşlarımız ve iş ortaklarımızın kıymetli çabalarıyla tüm değişikliklere hızla uyum sağlayarak yeni stratejiler geliştirdik ve olası risklere karşı tüm önlemlerimizi alarak projelerimiz, finansallarımız ve büyümelerimizle beraber, 2020 yılını büyük bir başarı ile tamamladık.
Deloitte Technology Fast 50 listesinde “Türkiye’nin En Hızlı Büyüyen 5. Teknoloji Şirketi” seçildiniz, gönülden kutluyoruz. Şirket vizyonunuz eşliğinde başarı hikayenizi sizden dinleyebilir miyiz? Başarınızın sırrı nedir?
Öncelikle çok teşekkür ederim. Bildiğiniz üzere kuruluşumuzdan bu yana 5’inci yılımızı doldurduk. Her yıl olduğu gibi bu yılda da teknolojinin iş alanlarımıza etkisini gözden geçirerek yol haritamızı; “büyüme, değer yaratma ve müşteri odaklılık” ilkeleri ile belirledik. Sahip olduğumuz güçlü risk yönetimimiz, yeni nesil teknolojilerle geliştirdiğimiz ürünleri hayata geçirme stratejimiz ile çevik kültür yönetimini odağımıza alarak geliştirdiğimiz yönetim yaklaşımımız, yetkin insan kaynağımız ve değerli paydaşlarımız sayesinde önemli bir rekabet avantajı sağlayarak gerek projelerimizde gerekse finansallarımızda büyük bir başarı ivmesi yakaladık. Her zaman söylediğimiz gibi buradan da tekrar etmekte fayda görüyorum: Üretmeye, büyümeye ve insana yatırım yapmaya devam edeceğiz. Bu başarıyı çalışma arkadaşlarımıza armağan ediyoruz.
2020 yılı aynı zamanda ürün şirketi olma vizyonunuzda önemli basamakları atladığınız bir yıl oldu. Bu kapsamda içeride hangi ürünleri hayata geçirdiniz?
Architecht, başta ülkemiz olmak üzere dünyadaki fintech ekosistemine öncülük edecek küresel bir marka olma vizyonuna sahip. Bu vizyon doğrultusunda ürün şirketi olma yolunda ciddi adımlar attık ve atmaya devam ediyoruz.
Dünya genel anlamda finansal teknoloji ile birlikte yazılımı bir hizmet olarak ürünleştirme peşinde. Artık yazılımlar lisansı ile satılmıyor, hizmet olarak abonelikle sunuluyor. Burada ciddi bir yükseliş var. Biz de küresel anlamda SaaS ve fintech birleşiminde ürünler üreterek burada da söz sahibi olmak ve Türkiye’yi yurt dışında önder ve yol gösteren bir finansal teknoloji şirketi olarak temsil etmek istiyoruz.
Mevcut durumda SaaS dönüşümünü tamamladığımız ve sıfırdan hayata geçirdiğmiz ürünlerimizi sektörümüze konumlandırdık. Bu doğrultuda Açık bankacılık platformumuz ApiGo, çok faktörlü kimlik doğrulama ürümüz PowerFactor ve e-para ve ödeme kuruluşlarına teknolojik altyapı sağlayan Airplatform ürünümüz ile SaaS modeliyle uçtan uca destek sağlıyoruz.
Architecht, finansal teknolojiyi erişilebilir kılmak için ödeme ve e-para kuruluşlarının tamamen işlerine odaklanmaları amacıyla çok kapsamlı bir ödeme platformu sunuyor. Son dönemde ise Architecht’in faaliyet alanlarını genişlettiğini görüyoruz. Yakın zamanda lansmanını yaptığınız e-para ve ödeme kuruluşlarına teknolojik alt yapı desteği sağlayan Airplatform ürününüzü bize anlatır mısınız?
Kısaca tanımlamam gerekirse: Airplatform, elektronik para şirketlerine ve ödeme kuruluşlarına SaaS modeliyle teknolojik altyapı sağlamaktadır.
Architecht olarak dijital bankacılıkta ortaya koyduğumuz başarıyı ödeme platformu olma konusunda da ilerleteceğimizi düşünüyoruz. Airplatform sayesinde e-para ve ödeme kuruluşları tamamen büyümeye odaklanıp teknoloji kısmını artık bize emanet edebilirler.
Ana Bankacılık ve Açık Bankacılık konularında önemli bir tecrübeye sahipsiniz. E-para ve ödeme kuruluşları için hizmet olarak yazılım modeliyle konumlandırdığınız Airplatform sektöre ne gibi yenilikler sunacak?
Ödemeler sektörünün yükselişi, teknik anlamda güvenlik ve denetim konusunun önemini arttırdı. E-para ve ödeme kuruluşları bankalar kadar kapsamlı bir bilgi sistemlerine ihtiyaç duymasalar da mevzuatın lisans ve faaliyet süreçleri için zorunlu kıldığı birtakım gereksinimler var. Ödeme kuruluşları ise bilgi teknolojilerinde gerek istihdam gerekse maliyet konusunda zorlanmaktalar.
Tam bu noktada Architecht olarak finansal teknolojiyi erişilebilir kılmak için e-para ve ödeme kuruluşlarının tamamen işlerine odaklanmaları amacıyla çok kapsamlı bir ödeme platformu olan Airplatform ile; sanal POS entegrasyonları, pazaryeri çözümleri, hazine yönetimi ve API’ler konusunda ölçeklenebilir bir altyapı ortaya koyuyoruz. Airplatform ile yeni kurulacak e-para ve ödeme kuruluşlarına maliyet optimizasyonu yapmalarını sağlayarak aynı zamanda “kullandıkça öde yöntemi” ile destek veriyoruz. Mevcut durumda faaliyetlerine devam eden e-para ve ödeme kuruluşları ise, Airplatform ile altyapılarını güçlendirebilecekler.
Özetle Airplatform, ölçeklenebilir yapısıyla fintechlerin büyümesine yardımcı olarak, ödeme şirketlerinin ihtiyaç duyduğu; payout, gateway ve nakit yönetimi altyapısı sağlamaktadır. Kapsamlı kart yönetim paketiyle elektronik para şirketleri için uçtan uca çözüm sunmaktadır.
Tedarikçi finansmanı ve tüketici finansmanı ürünlerinizle sektöre yenilikçi çözümler sunduğunuzu biliyoruz. Bu ürünlerde sizi öne çıkaran ve rakiplerinizden ayrıştıran noktalar neler?
Son dönemde finans sektöründe yaşanan hızlı gelişmeler ve büyüme, etkin teknolojik altyapı ihtiyacını da beraberinde getiriyor. Bu büyümeye ayak uydurmak ve müşterilerine daha iyi bir finansal deneyim sunmak isteyen şirketler kendi operasyonel işlerine odaklanarak hazır altyapı çözümlerini dışardan alma yoluna gidiyorlar. Bu noktada ise devreye Architecht giriyor. finans sektöründeki 30 yıllık bilgi birikimimizle; hazır, hızlı ve kolay entegre edilen, low-code altyapı çözümlerini firmaların kullanımına sunuyoruz.
Sektördeki büyüme hızı beraberinde bizim gibi teknolojik altyapı çözümleri sağlayan firmalara da önemli misyonlar yüklüyor. Özellikle yeni dönemde bankacılık ve finansın daha spesifik alanlarına odaklanan şirketleri sık görmeye başlayacağız. Biz Architecht olarak bankacılık ve finans alanında elde ettiğimiz tecrübeyle oluşturduğumuz ana bankacılık çözümlerimizi bu firmaların ihtiyacına göre modüler olarak sunuyoruz. Yakın zamanda lansmanını yaptığımız e-para ve ödeme kuruluşu altyapı ürünümüz Airplatform’dan sonra şimdi de tedarikçi finansmanı ve tüketici finansmanı çözümlerimizi sektörün kullanımına açtık. Ana bankacılık sistemimizden gelen güçlü teknolojik yapı sayesinde firmalar ihtiyacı olan modüle çok hızlı bir şekilde herhangi bir IT operasyonu gerekmeden sahip olabilecekler.
Yatırım Bankacılığı konusunda ciddi bir tecrübeniz var. Golden Global Yatırım Bankasını 3 ay gibi çok kısa bir sürede faaliyetlerine başlamaya hazır hale getirdiniz. Buradaki tecrübenizi bizimle paylaşabilir misiniz?
Architecht, 30 yıllık finsansal teknoloji deneyimini bünyesinde barındırıyor. Bu çok önemli bir tecrübe. Finans sektörünün ihtiyaç duyduğu tüm talepleri kapsayacak güçlü bir ana bankacılık sistemimiz var. Bu sistem sayesinde yatırım bankalarının taleplerini çok hızlı bir şekilde hayata geçirebiliyoruz. Bunun somut örneğini Golden Global Yatırım Bankası’nın kuruluş sürecinde bizzat tecrübe ettik. 3 ay gibi kısa bir sürede uçtan uca bir bankanın tüm teknolojik alt yapısını sağlayarak bankayı faaliyetlerine başlamaya hazır hale getirdik. Ana bankacılık sistemimizin teknolojik gücü ve deneyimli insan kaynağımızla bu tarz büyük projeleri çok hızlı ve kaliteli bir şekilde tamamlayabiliyoruz.
2021 yılında nasıl bir yol izleyeceksiniz? Müşterilerinizi hangi yenilikler bekliyor?
Her geçen gün artan yatırım bankaları ve finansman şirketi taleplerinin ihtiyaç duyduğu teknolojik altyapıyı sağlamak ve bu konuda onlara uçtan uca destek olmak bu yıl ki ana hedeflerimiz arasında yer alıyor. Bunun haricinde Airplatform ürünümüz ile yeni kurulacak e-para ve ödeme kuruluşlarının en kapsamlı teknolojik altyapı sağlayacısı konumunda olmayı planlıyoruz. Son olarak SaaS modeliyle sunduğumuz açık bankacılık platformumuz ApiGo ve siber güvenlik ürünümüz PowerFactor ile sektörel bazlı kullanıcı deneyimini en iyi hale getirmeyi amaçlıyoruz.