Birleşik Ödeme Pazarlama Direktörü Seda Küçükfırat Arslan ile 8 Mart Dünya Kadınlar Günü özelinde Fintechtime Mart 2023 sayısı için gerçekleştirdiğimiz röportaj yayında.
Cumhuriyetimizin 100. yılı sebebiyle daha da önemli hale gelen #8Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için sektörümüzün kadın liderlerinin duygu ve düşüncelerini bir araya getirdiğimiz özel dosya konusu ile sizleri buluşturuyoruz.
Birleşik Ödeme Pazarlama Direktörü Seda Küçükfırat Arslan ile 8 Mart Dünya Kadınlar Günü özelinde Fintechtime Mart 2023 sayısı için gerçekleştirdiğimiz röportajı aşağıda bulabilirsiniz.
Kadınların daha az bulunduğu fintech sektörüne girmeye nasıl karar verdiniz? Ekosistem ile kesişen kariyer öykünüzü sizden dinleyebilir miyiz?
Ben İşletme mezunuyum ve İngiltere’de Birmingham Üniversitesi’nde yaptığım İktisat Politikası Yüksek Lisans eğitimini yüksek onur derecesiyle tamamladım. Pazarlama alanında modadan perakendeye, hızlı tüketimden enerjiye yaklaşık 15 yıllık bir deneyime sahibim.
Varlık nedenini eşitsizlikleri gidermek üzerine kurmuş firmalar, insanların hayatını kolaylaştırmak için var olan düzenlere yıkıcı inovasyonlarla cevap veren sektörler dikkatimi çekiyordu. FinTek sektörünün bankacılık ve sunduğu hizmetleri kısa süre içinde bambaşka bir evreye taşıması ve bu devrimin henüz çok başında olmamız beni heyecanlandırdı.
Birleşik Ödeme, ödemenin her alanında, her sektör ve büyüklükten firmaya FinTek şirketine dönüşme fırsatı verecek ürünlere sahip. Hiç bilmediğim ama geliştirdiği yıkıcı teknolojilerle sektörü ve çalıştığı tüm partnerlerini değiştirme potansiyeline sahip bir şirkette sıfırdan bir marka yolculuğu yaratmak teklifine karşı duramadım diyebiliriz.
Şirketinizin kadın çalışan ve yöneticilere bakışı nasıl? Oran veya rakam paylaşırsanız sevinirim.
Birleşik Ödeme olarak toplumda cinsiyet eşitliğini destekleyen, sektördeki kadın çalışan ve yöneticilerin artmasını arzu eden bir şirketiz. Gerek çalışanlarımız gerek sektör gerekse toplum için örnek olacak uygulamaları hayata geçirmek ve tabuları yıkmak için çalışıyoruz. Kırsal kesimin ya da engellediğimiz bireylerin finansal çözümlere erişimi de yine bu başlık altında işlediğimiz, kafa yorduğumuz bir konu. Kadın konusunda dünyanın en önemli küresel girişimlerinden Birleşmiş Milletler Kadının Güçlenmesi Prensipleri’nin (Women’s Empowerment Principles-WEPs) imzacıları arasında yer alıyoruz. Yine toplumda diğer dallara göre görünmez olan kadın futbolunu desteklemek üzere BJK Kadın Futbol sponsorluğunu üstlendik. Bu noktada da kadınların toplumun her alanında saygı görmesini teşvik etmeyi amaçlıyoruz. Son olarak Sabancı Üniversitesi’nin önderlik ettiği “İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı (Business Against Domestic Violance – BADV) projesinin üyelerinden biriyiz.
Şirketimizde kadın yönetici oranı şu anda yüzde 40 seviyelerinde. Bu rakamın artması için çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Sektörde çalışmak isteyen kadınlar nasıl bir yol izlemeli, kendilerine neler önerirsiniz?
İki önerim var:
- Teknolojiyi takip eden, FinTek konusunda okuyan, araştıran, her bölümden kadın işin bir yerinden tutabilir. Çünkü hukuktan riske, pazarlamadan yazılıma, ürün geliştirmeden satışa birçok iş fırsatı var. İnsanı merkeze alan ve hayatı kolaylaştıran teknolojileri merak etmek en elzem dürtü diyebiliriz.
- İkinci önerim ise sektör bağımsız gerek sosyal hayatta gerek kurumsal hayatta “sisterhood” kavramı çok önemli. Kendimiz için, diğer kız kardeşlerimiz için, sistem bize eşitliği sunana kadar “kadın” konusunda algımız açık ve farkındalığımız yüksek olmalı. Bu anlamda her tecrübe seviyesine destek vermeye ve geribildirim almaya açığım.
Hem Dünya Kadınlar Günü hem de Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağımız bu özel yıl vesilesi ile duygularınızı öğrenebilir miyiz?
Yaşadığımız acı deprem tecrübesinden sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılına yakışır şekilde yeniden ayağa kalkmamız, tüm yaraları sarmamız çok kıymetli. Bunu yaparken kadının yapıcı gücü, dirayeti her zaman olduğu gibi hızlandırıcı bir etki yaratacaktır. Artık kadına şiddeti konuşmadığımız, her konuda eşit olduğumuz yarınlar için daha çok çalışmamız lazım. Bizim gibi gelişmekte olan toplumlar, nüfusunun yarısını geride bırakarak açığı kapatamazlar, layık olduğumuz muasır medeniyet seviyesine erişmek için bireysel ve kurumsal olarak elimizden geleni yapıyoruz.