Magnus İş Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı

İskender Ada

 

Magnus İş Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı İskender Ada, Fintechtime Nisan sayısı için yazdı “Yeni Bir Deneyim Dünyası BaaS’lıyor!”.

“Finansal ekosistemin günümüzdeki en önemli motivasyonu ve doğal olarak en büyük derdi müşteriye her kanaldan ve en iyi deneyimi sunarak ulaşmak. Bu açıdan baktığımızda servis modeli bankacılığı tam da bu motivasyona hizmet ediyor diyebiliriz.”

Servis modeli bankacılığı, özü itibariyle bankaların müşterilerine daha iyi hizmet sunmak ve müşteri memnuniyetini artırmak amacıyla, dijital teknolojiler ve otomasyon yaklaşımını odağına alarak bankacılık işlemlerini daha erişilebilir ve kullanıcı dostu hale getirmeyi amaçlayan bir yaklaşım.

Finansal ekosistemin günümüzdeki en önemli motivasyonu ve doğal olarak en büyük derdi müşteriye her kanaldan ve en iyi deneyimi sunarak ulaşmak. Bu açıdan baktığımızda servis modeli bankacılığı tam da bu motivasyona hizmet ediyor diyebiliriz.

 

Rekabet! Ama Kiminle?

Bankalar yoğun rekabet ortamında rakiplerinden daha da önce “kendileri ile” yarışır duruma geldiler. Elbette bu kurum içi rekabet, teknoloji odaklı ilerliyor. Müşteri deneyimi tasarımını da bu havuzda ele alıyorum. Bugün birçok bankada, birden fazla birimde yer alan A+ ekipler bankanın kendi mobil uygulamasını geçmek için deneyim tasarlıyor. Hiç olmadığı kadar fintech odaklı bir vizyon yarışı var.

Bu sürecin içinde bankalar kendi ürünleri ve uygulamaları ile yarışacak yeni fintech’ler doğurmaya da başladı. Bu yaklaşımı çok kıymetli buluyorum. Daha iyiye giden yolculukta her biri çok değerli denemeler. Yakın zamanda bunların daha fazla örneğini göreceğiz.

Son kullanıcılar bu gelişmeleri mobil uygulamalara sürekli olarak eklenen yeni deneyimlerle tecrübe ediyorlar. Örneğin kendi açımdan söylemem gerekirse aktif olarak kullandığım üç bankanın neredeyse her hafta bana yeni bir deneyim önerdiğini, yeni fonksiyonlar eklediğini ve yeni önerilerle geldiğini görüyorum.

Diğer yandan sektörün içinde hem üst yönetimlerle hem de o A+ ekiplerle yaptığım sohbetlerde bu iştahı net olarak görebiliyorum. Naçizane önerilerimi ortaya koyuyor, onlar için yeni deneyimler tasarlıyor, bu deneyimin arkasındaki iş süreçlerini kurguluyorum. Her proje sonunda, “daha iyisi ve daha yenisi”ne odaklanarak geleceği tasarlıyoruz.

 

Hadi BaaS’layalım!

Bu teknolojik iştahın son dönemdeki en fonksiyonel oyuncağı ise servis modeli bankacılığı yaklaşımı oldu. Bankalar kendi rekabet ortamlarını, son kullanıcıların günlük hayatında ayrılmaz parçaları olan diğer deneyimlerin içine eklemliyorlar. Buraya ciddi yatırımlar yapılıyor. Elbette en önemli unsurlardan biri “güvenlik”. Bu oldukça hassas bir konu. İşin içinde varlıklar, kişisel veriler gibi olası sorunlarda geri döndürülemez sonuçlar doğuracak başlıklar var. Kötü bir hikâyenin tüm sektörün repütasyonuna zarar vereceğini unutmamak gerekiyor. Bu yüzden belki de en önemli yatırım güvenlik başlığı altında yapılıyor.

Bu hassasiyeti vurguladıktan sonra bankaların ortaya koyduğu eforu takdir etmek gerekiyor. Sohbet ettiğim her yöneticinin vizyonunun BaaS’a evrildiğini görüyorum. Her işin, sektörün tamamına hizmet ettiği sorumluluğunu taşıyarak canla başla bu vizyon için çalışıyorlar.

Bankacılık sisteminin son kullanıcıya sunduğu tüm imkanları servisleştirmek öyle kolay bir iş değil. Ciddi bir emek ve çaba istiyor. Konu sadece mevcut fonksiyonların servisleştirilmesi de değil elbette. Bu noktada “arayüz sağlayıcıları”nın perspektifinden de bakmak gerekiyor. Bu empati, bankaya kendini daha iyi anlaması için de bir fırsat veriyor kanımca.

 

Fintech’lerin Rolü

Bu gelişmelere baktığımızda önemli bir aktör olan finansal teknoloji start-up’larının Baas yaklaşımı ile birlikte daha hareketli günler geçirdiğini söyleyebilirim. Aktif olarak içinde yer aldığım start-up ekosisteminde bunu bizzat deneyimliyorum.

Son dönemde bankaların kendi fonksiyonları içinde sermaye piyasası ürünlerini daha fazla ön plana çıkarmaya başladıklarını görüyoruz. Özellikle Borsa İstanbul’a ek olarak yurtdışı hisse senetlerini de müşterilerine ulaştırmak için aracı kurum iş birlikleri kuruyor ve teknolojik yatırımlar yapıyorlar. Bunun yanında menkul kıymet yatırım fonlarına yönelik artan ilgi ile birlikte, bu yaklaşımı gayrimenkul yatırım fonu ve girişim sermayesi yatırım fonlarına doğru yönlendirmeye de başlayacaklar. TEFAS’tan sonra BEFAS’ın hayata geçmesi artık finansal sistemin bireysel emeklilik fonları için de yeni teknolojilere yatırım iştahını artırdı. Diğer yandan kitle fonlama platformlarının da yine bankaların fonksiyonu olmaya başladığını görüyoruz. Başka bir yaklaşım da sürdürebilirlik tarafında gelişiyor ve kullanıcıların harcamaları üzerinden üretilen karbon ayak izi verileri birer değere dönüşüyor. Bu saydıklarımın hepsi bankacılık sektörünün servis modelinde de kendine yer bulabilecek unsurlar.

Bu unsurların ortasında da Fintech’lerin hayal gücü ve dinamizmi yer alıyor. Özellikle “büyük veri” üzerinde yetkinliği bulunan, veri analitiğini değer üretmek üzere kullanan, yapay zeka ve makine öğrenmesi başlıklarında emin adımlarla ilerleyen fintech’ler BaaS vizyonunun belki de en önemli anahtarı olacaklar.

Tüm bu başlıkları bir araya topluyor olmamın sebebi ise gerçek anlamda bir “dijital finansal danışman”ın artık BaaS yaklaşımıyla hayata geçebilecek olması!

 

Dijital Finansal Danışman

Merhaba ben DijiFin,

Dijital asistanınız olarak sizin için hazırladığım çalışmayı paylaşıyorum.

Banka hesabınızı bana bağladığınız andan itibaren sizin için analizlere başladım. Geçtiğimiz 5 yıl boyunca gelir-gider dengenize baktığımda bireysel emeklilik sistemine yatırmanız gerekenden çok daha az bir tutar yatırdığınızı görüyorum. Bu aydan itibaren katkı payınızı artırdım. Ayrıca emeklilik yatırım fonu dağılımınızı incelediğimde risk profilinizle uyumsuz olduğunu gördüm. Önümüzdeki 3 ay içinde yurtdışı piyasalarda beklenen yukarı yönlü hareketten faydalanmak için fon dağılımınızı değiştirdim. Öngördüğümden farklı bir gelişme olursa sizi bilgilendirerek dağılımı yeniden değiştireceğim.

Harcamalarınızı incelediğimde karbon ayak izi skorunuzun yükseldiğini görüyorum. Bu skoru düşürmek için size önerilerimi içeren bir rapor oluşturdum. Ayrıca skoru düşürmek için mevcut aracınızı elektrikli bir araçla değiştirmek isterseniz diye size uygun koşullarda bir kredi oluşturdum. Bu kredi için ödeyeceğiniz geri ödeme tutarları, karbon ayak izinizi düşük tuttuğunuz oranda azalacaktır. Araç için de en uygun fiyatı veren firmayı tespit ederek size alternatifleri de içeren raporu gönderdim.

Sosyal medya hareketlerinizi ve tarayıcı geçmişinizi incelediğimde Web 3 teknolojilerine ilginiz olduğunu görüyorum. Şu anda Kitle Fonlama aracılığı ile yatırım yapabileceğiniz iki adet startup bulunuyor. Bu startup’ların raporlarını incelediğimde ikisine de eşit miktarda yatırım yapabileceğini öngörüyorum. Birikimlerinizin bir bölümünü burada değerlendirmeniz için ilgili talimatları oluşturdum. Onay vermeniz halinde yatırım işlemini gerçekleştireceğim.

Geçtiğimiz altı aylık harcama verilerinize baktığımda tiyatroya gitmediğinizi görüyorum. Yaptığım incelemede komedi türündeki oyunları izlemeyi sevdiğinizi tespit ettim. Takviminizdeki boşluğu gördüm ve kapalı gişe oynayan tiyatro oyununda önümüzdeki hafta Salı akşamı sizin için bilet alım işlemini gerçekleştirdim.

Keyifli bir gün dilerim.

DijiFin

 

Öz

Yukarıda okuduğunuz hayali deneyimin kilit noktası BaaS ve Fintech’ler! Tüm finansal verilerinizi analiz ederek, size gerçek bir finansal danışmanlık hizmeti sunmak mümkün hale geliyor. Elbette her bir adım hassasiyetle ve itinayla atılmalı. Özellikle “yapay zeka” uygulamalarının hayatın içinde birer asistan gibi yer almaya başladığı günümüzde yukarıda örneğini verdiğim vizyon beklediğimizden daha da hızlı deneyimlenebilir.

Bu perspektiften baktığımızda bankalar için yatırım, fintech’ler için de çalışma dönemi son hızla devam edecektir.

Güzel bir gelecek için.