Identify Global CEO’su Neslihan Özbuğutu Ortakasapbaşı ile Fintechtime Mayıs sayısı için gerçekleştirdiğimiz röportaj yayında!
“Almanya’nın en büyük kimlik yönetim platformu (IMPaaS) sağlayıcılarından biri olan Identify KYC (Know Your Customer) sektörünün Türkiye’de gelişmesi noktasında etkin olarak var olan ve Ar-Ge yatırımlarıyla sektörü destekleyen şirketlerden bir tanesi. Identify’ın Kurucu ortak ve Global CEO’su Neslihan Ortakasapbaşı’na Türkiye’deki KYC sürecinin gelişimi ve regülasyonlara ilişkin merak ettiğimiz soruları sorduk.‘‘
Bize Identify’dan kısaca bahsedebilir misiniz?
Identify’ın serüveni Almanya’da 12 yıl önce özellikle bankalar ve ödeme şirketlerinin uzaktan kimlik doğrulama süreçlerine duyacağı ihtiyacı fark etmemizle başladı. Şirket olarak amacımız uzaktan kimlik tespitlerinde yaşanan sorunları ve uzaktan kimlik tespitindeki düşük başarı oranlarını ürettiğimiz teknolojik çözümlerle gidermekti. Bu amaçla Almanya’da geliştirdiğimiz teknolojilerle alanında liderliğe yükselmiş bir şirket olarak uzun yıllardır edindiğimiz deneyim ve know-how’ı 2020 yılında Türkiye’ye taşıdık. Bugün Almanya ve Türkiye’de 65’in üzerinde şirket ile aktif olarak iş birliği yapıyoruz. Bu doğrultuda 115 kişiden oluşan alanında uzman ekibimizle güçlü, güvenli ve hızlı bir hizmet sunmaya devam ediyoruz.
Almanya’daki bankacılık ve ödeme ekosistemindeki tecrübelerimizin ve aynı zamanda bir regülasyon teknolojileri (regtech şirketi) olmamızın verdiği güvenle hareket ediyor ve teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek ihtiyaçlar henüz doğmadan çözümlerini üretmeye gayret ediyoruz. Türkiye pazarına girdiğimizden bugüne, şirket olarak pazarın ihtiyaçları doğrultusunda bir yandan ürün geliştirirken, bir yandan da pazarı nasıl geliştireceğimiz üzerinde pek çok kurum ve kuruluşla görüşmeler yaparak ekosistemi detaylıca analiz eden derin çalışmalar yapıyoruz.
Türkiye’deki regülasyonların pazara olan etkisine ilişkin olarak görüşlerinizi bizlerle paylaşabilir misiniz?
Bu sorunuza sıcak bir gelişme kapsamında giriş yapmak isterim… Geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan, “Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”, Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmeliğe göre artık gerçek kişilerin yanı sıra ticaret siciline kayıtlı tüzel kişilerin de uzaktan kimlik tespiti yoluyla KYC süreçlerinin yapabilmesinin yolu açıldı. Değişiklik doğrultusunda, Anonim ve Limited gibi ticaret siciline kayıtlı şirketlerin hem temsilcileri hem de şirketin unvanı, sicil numarası gibi bilgiler doğrulanabilecek.
Ayrıca 2023 Ocak ayında duyurulan ve E-Devlet’e gelmesi planlanan blockchain (blokzincir) tabanlı giriş uygulaması yeni bir dönemin başlangıcı olarak tanımlanıyor. Bu entegrasyonla birlikte kullanıcılar blokzincir tabanlı dijital kimlik ile e-Devlet’e güvenli bir şekilde giriş yapılabilecek. Bu sayede Uzaktan Kimlik Doğrulama süreçlerinde dijital kimlikler rahatlıkla kullanılabilecek. Dijital kimliklerin şu anda birçok ülkede kullanımı yasalar ve regülasyonlar çerçevesinde sınırlı olsa da gelecekte özellikle finans, sağlık, seyahat, kamu hizmetleri ve e-ticaret gibi oldukça geniş bir alana yayılarak aktif olarak kullanılması bekleniyor. Bu noktada Identify olarak dijital kimliklerin KYC sektörüne entegre edilmesi doğrultusunda sistemimize yeni modüller ekleyerek yatırımlarımıza başladık. Resmi kimliklerin devlet desteğiyle dijitale dönüşüyor olması gelecekte KYC sektörünün daha çok gelişip büyüyeceğine ve kullanım alanında artacağına işaret ediyor. Biz de bununla ilgili gerekli mevzuat araştırmalarına ve entegrasyon çalışmalarına hızlı bir şekilde başladık.
BDDK ve bakanlıklar tarafından geliştirilen yasalar ve regülasyonlar doğrultusunda sektördeki belirsizliklerin de yavaş yavaş şekillenmeye başlıyor. Biz de yasaları ve kurumları oturmuş bir Avrupa Birliği üyesi olan Almanya edindiğimiz tüm deneyimi Türkiye pazarına taşıyoruz.
Ar-Ge ve inovasyon yaklaşımınızı anlatır mısınız?
Türkiye’nin son yıllarda hızlı bir şekilde teknolojik alanda önemli adımlar attığına şahit oluyoruz. Bu kapsamda teknoloji odaklı yatırımlar ve çalışmalar artıyor. Bizler de Türkiye’deki KYC sektörüne değer katan bir şirket olarak, sürekli olarak gelişen ve kendini yenileyen bu pazarda Ar-Ge faaliyetlerimizi artırarak sürdürmeyi hedefliyoruz. Bu zamana kadar Ar-Ge’ye 10 milyon TL’nin üstünde yatırım yaptık. Pazarda lider olabilmek ve zirvede kalabilmek için Ar-Ge faaliyetlerimizi artırarak sürdüreceğiz. 2025 yılına kadar 100 milyon TL tutarında Ar-Ge yatırım planımız var. Bu yatırımlar kapsamında yine 2025 yılında 20 milyon dolar seviyesinde yazılım ihracatı yapmayı ve Türkiye’deki Ar-Ge merkezlerimizde geliştirdiğimiz çözümlerimizi Avrupa ülkelerine ve dünyaya ihraç ederek yine ülkemizin ekonomisine önemli katkılar sunmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda İstanbul Ar-Ge merkezine ek olarak geliştirmelerimizin bir kısmını yaptığımız Antalya’daki yeni ofisimizi 2022 yılında açtık. Amacımız genç ve dinamik yazılımcılarla Ar-Ge faaliyetlerini ülke geneline yaymak.
Sunduğunuz ürün ve hizmetleri rakiplerinizden ayıran özellikler nedir? Onlara göre avantajlarınız nelerdir?
Şirket olarak müşterilerimize uçtan uca bir “müşteri deneyimi” vaat ediyoruz. ‘Container’ mimarisiyle kolayca ölçeklenebilen ürün/hizmetlerimiz, en az fiziksel sistem gereksinimleri ile iOS, Android ve web tarayıcılar üzerinde çalışıyor. Rakiplerine göre teknolojik olarak daha yeni ve güncel olan hizmetlerimiz bu zamana kadar binlerce kimlik tespiti (ident) yapıldığından en yüksek performans ve doğruluk oranı ile çalışıyor. Ürün/hizmetin arkasındaki iş süreçleri memnun müşteri yaratmak adına sürekli geliştiriliyor. Ayrıca verimli bir “müşteri deneyimi” süreci için ürün/hizmette en güncel UX kabullerine göre tasarımlar ile geliştirmeye devam ediyoruz.
Konu müşteri verileri olunca düzenlemeler de kaçınılmaz oluyor. Identify olarak bankacılık ve ödeme kuruluşları ekosisteminde yayınlanan tüm tebliğleri dikkatle izlemenin, incelemenin yanı sıra aslında bir regtech şirketi olarak bu düzenlemeleri çok önceden öngörüyoruz dememiz daha doğru. Çünkü biz, Türkiye pazarına ilk girdiğimizde öncelikle bir ekosistemin analizini yaptık. Nasıl bir yapılanma var, şirketlerin büyüklükleri nasıl, birbirlerinde hizmet ve kullanıcı noktasında nasıl ayrılıyorlar. Tüm bunları inceledik ve gördük ki aslında ekosistemde irili ufaklı pek çok şirket var. Aynı şekilde talepleri birbirinden farklılaşan geniş de bir kurumsal müşteri kitlesi var ve hepsine aynı çözümleri sunmak mümkün değil. Bu noktada hızla çalışmaya başladık ve Hybrid KYC adını verdiğimiz yeni bir çözüm geliştirdik. Hybrid KYC hem Selfie Ident çözümünü hem de Video Ident çözümünü barındırıyor ve şirketlerin ihtiyaçlarına göre modüler hale gelebiliyor.
2023 hedefleriniz nedir? Müşterilerinizi neler bekliyor?
Regülasyonların da etkisiyle 2023 yılına müthiş bir heyecanla giriyoruz. Sunduğumuz çözüm ve iş motivasyonumuz bizi geleceğe cesaretle bakmamızı sağlıyor. DNA’mızda işimizi severek yapmak yer alıyor. Tüm ekibimizin mutluluğu bizim için çok önemli. Sunduğumuz çözümler şu an rakiplerimizin çok ilerisinde. Biz Türkiye’de ve Almanya’da işini severek yapan, süreçleri geliştirmeye odaklanan, şirketin başarısını kendi başarısı sayarak sahiplenen, girişim ruhunun enerjik yapısına sahip yeteneklerle çalışıyoruz. Amacımız bu kültürü geliştirerek daha da ileri taşımak ve geliştirdiğimiz teknolojilerle Türkiye’den 2025 yılında 20 milyon dolar seviyesinde yazılım ihracatı yapmak. Yakın gelecekteki en önemli hedefimiz bu diyebilirim.