Echo Bilgi Yönetim Sistemleri A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı
Nevzat Aslan
Echo Bilgi Yönetim Sistemleri A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Nevzat Aslan, Fintechtime Mayıs sayısı için yazdı “Twitter or Etnik Tecavüz”.
“Musk’ın Twitter Şefi olmasından sonra değişikliklerin birbirini izleyeceğini kesinlikle söyleyebiliriz. Bazı Twitter kullanıcılarının bu liderlik değişimi yüzünden platformdan uzaklaşabilecekleri de iddia ediliyor. Ne olacağını tahmin etmek güç. Biz Elon Musk’dan uçak arabaları beklerken sosyal medyada hiçbir konuda anlaşamayan milyonlar yaratabilir. Musk’ın uçak arabalarını bekleyen biz lavabo elimizde kalabiliriz.”
Deli ve Dahi
Delinin Dahi anlamına gelen “de”si…
Ne zor!
Nasıl başlasam bilemedim yazıma… Net sitem var başlığımda ve daha fazlası aklımda ama dengeli olmalı, kontrol etmeliyim kendimi.
Bir isim bulamadım. En kibarından “teknoloji bezirgânı” demek lazım belkide, kendi menfaati adına teknoloji satıyor.
…dehşetengiz bir utanmazlık, duyulmamış çılgınlık, müthiş bir delilik!..
Erkeğin Gözyaşları!
Musk, Twitter’ı satın alırken “bir takipçime verdiğim bir sözü yerine getirdim” gibi bir açıklama yapmıştı.
Yüzümüzün ve gözlerimizin rengi ne olursa olsun, gözyaşlarımızın rengi aynı. Manidar! Anonim bir Afrika atasözü.
Kimi gözyaşları yanağını ıslatırken geçmişini temizler… Temizleniyorsun.
Anestetik
Girince telefon hayatımıza unuttuk hep bir elden saate bakmayı kolumuza takılıdan…
“Parası olanın 4000, olmayanın 280 karakterle yazabildiği, önünüze habire takip etmediğiniz, fikirlerini merak da etmediğiniz, rumuzlu ama mavi tikli kullanıcı mesajlarının düştüğü, logosunu kuştan köpeğe çevirmiş bu modern kapitalist distopyayı terk etme fikri…” ni atın aklınızdan, bilin ki bu olmayacak. Zehir kana karıştı bir kere.
Bir kere zehirlenen tutkunun gücü, özdeyişlerin uyarılarını aşıyor çünkü ve saflık baştan çıkarma, herhangi bir şekilde önlenemiyor.
Kirene Okulu’nun, yani Sokrates’in öğrencisi Aristippos’un öğretisi olan hazzın veya hedonizmin mutlak anlamda iyi olduğunu, insan eylemlerinin nihai anlamda haz sağlayacak bir biçimde planlanması gerektiğini, sürekli haz verene yönelmenin en uygun davranış biçimi olduğunu savunan felsefenin esiri, aydınlığın çocukları değil miyiz hepimiz?
Bu takipten ve manipülasyondan kaçmak için hala yollar var. Ama milyarlarca insan bu şekilde yaşarken, korumacı olmaya çalışan azınlığın bir parçası olmak iyi mi kötü mü emin değiliz öyle değil mi (kırmızı hapı seçmek!). Hepimiz içinde bulunduğumuz illüzyonun hazzını yaşayamazsak acısını çekeceğimizi düşünüyoruz. Hal böyle iken, sonunda aynı aşkla ve aynı ihtirasla her tövbeden sonra (uygulamayı telefondan her silmeden sonra) ağlayarak “seni seviyorum Big Brother” diyerek anestetiklerimize, bizi uyutmak için kullanılan araçlara sarılıyoruz. İnsana özgü hasletlerimiz… Şeytanın avukatı…
Global Esaretin Bedeli!
Daha önce Twitter’da yüzde 9,2’lik hisse satın alan Elon Musk, 14 Nisan 2022’de SEC’e yaptığı bildirimde, Twitter’ın tamamı için hisse başına 54,2 dolarlık teklifte bulunmuştu. Twitter’dan 25 Nisan’da yapılan açıklamada da şirketin Musk’a satılmasına yönelik anlaşmanın sağlandığı bildirilmişti.
Tam da bu zamanlar ne durumda idi Twitter? Hadi biraz daha eski yıllardan, ilk kuruluşundan gelelim bu meşhur satınalma zamanlarına…
Şirket 2006’da kurulduktan sonra risk sermayedarları tarafından 1 milyon dolar yatırım aldı. Sonra 2008’de 22 milyon, 2009’da da 35 milyon dolar. Bu ilk üç yıl şirket beş kuruş bile kazanmadı. Sonra işler hızlanmaya başladı. 2010 sonundaki 200 milyon dolarlık fonlamayla değeri 3,7 milyar dolar oldu. Bir yıl sonra da ikiye katladı.
2011 sonunda Suudi Prens El Velid bin Talal’da 300 milyon yatırım yaptı. O zaman şirketin 106 milyon dolar cirosu 164 milyon dolar da zararı vardır. 2013 sonunda hisse başı 26 dolardan halka açıldı, fiyat hemen 45 dolara çıktı. Bu fiyat şirkete 31 milyar dolar değer biçiyordu ve kurucu dört kişinin her birinin cebine bir ila iki buçuk milyar dolar arasında para koydu. Üstelik o gün 665 milyon dolar cirosu 645 milyon da zararı vardı. Bu süre zarfında şirket sadece 2018 ve 2019’da kar etti. Şimdi yılda 5 milyar dolar civarında ciro yapıyor ama hala zararda. 34 milyar dolar piyasa değeri vardı. 25 ülkede 5500 çalışanı 400milyon kullanıcısı vardı. Bunların 16milyonu Türkiye’de, biz 7.sıradaydık dünyada. Günde 500 milyon tweet atılıyordu. (Saniyede 6bin tweet eder.) Barack Obama’nın 131 milyon takipçisi var ve dünyada 1 sırada idi. Papa’nın bile bir hesabı var, Vatikan “Papayı takip edersen daha iyi bir Hristiyan olursun” diyor. O dönem 8. sırada da Elon Musk var. 80 milyon takipçisiyle.
Niye böyle bir şey seçti, niye para kazanamayan 280 karaktere 43 milyar dolar teklif etmişti? Elbette bu bir iş ve parayla alakalı ama onun önceliği para değil ki zaten. Öyle ya Forbes dergisine göre 2022 yılı için 350 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin adamıydı. Ona sorarsak bu teklifin arkasında başka şeyler yatıyor. Ben diyor Twitter ın dünya çapında bir ifade özgürlüğü platformu olma potansiyeli taşıdığını düşünüyorum. İfade özgürlüğü, işleyen bir demokrasi için toplumsal bir zorunluluktur diye devam ediyor.
Dünya çapında ülke yönetimlerinin popülist ve otokrat rejimlerle ne hallere geldiğine bakarsak buna katılmamak tabii ki elde değil ve Elon Musk da mevcut şekliyle Twitter’ın bu işlevi yerine getiremeyeceğini düşünüyor. Onun için bu teklifi yapıyor işte.
Unutmadan. 2021 yılında da Time dergisi onu yılın kişisi seçti. Dünyanın en zenginleri listesinde birinci sıraya çıktığı Tesla’nın dünyanın en değerli otomobil üreticisi olduğu yıl. Tamam, Time dergisi Hitler’i ve Stalin’i de hatta bilgisayarı da yılın kişisi seçmişti ama nasıl düşünüyor bu adam acaba neler geçiyor kafasından…
Cambaza Bak!
Elon Musk, Twitter’ı satın aldığını attığı bir tweet ile 28 Ekim 2022 Perşembe günü (the bird is freed) duyurdu. Böylece otomotiv, sağlık ve uzay teknolojilerine ek olarak Twitter’a 44milyar dolar ödeyerek sosyal medya dünyasının en önemli figürüne dönüştü. Elon Musk, şahsi Twitter hesabından yaptığı “Sevgili Twitter Reklamverenleri” başlıklı paylaşımda Twitter’ı satın alma sebebine ve reklamlarla ilgili ne düşündüğüne dair çok sayıda spekülasyonun olduğuna dikkat çekerek, bunların çoğunun yanlış olduğunu belirtti.
Musk, geleneksel medyanın, maddi getiri beklentisiyle kutuplaşmayı körüklediğini ancak bunu yaparken diyalog şansını kaçırdığını ifade etti.
Bu nedenle Twitter’ı aldığını kaydeden Musk; bunu para için değil, insanlığa yardım etmeye çalıştığı için yaptığını aktardı. Muhtemelen tüm dünya da aynı anda; “tabii canım kesinlikle öyledir” sesi yükseldi. Musk sonuç olarak her şey tamamen duygusal diyordu. Twitter’ı aldığı gün San Francisco’daki merkez binasına elinde çiçekle değil lavaboyla girdi. İlk iş olarak Twitter’da “kuş serbest bırakıldı” yazdı. Sonra unvanını “Twitter Şefi” yaptı. Hemen ardından özgürlükle ters orantılı olarak ayağının altında dolanan ceoları, müdürleri kovdu. Birçok yenilik yapacağını duyurdu. ilk yenilik de eskileri ortadan kaldırmaktı. Twitter’ı alarak ifade özgürlüğünün altını çize çize, “beni eleştirenlerin dahi söyledikleri silinmeyecek” söylemleri ile birçok insanın gönlüne girdi ama bir tweetle kripto paranın kıymetini artırdığını varsayarsak acaba kendi yapmak istediklerinin yolunu mu hazırlıyor diye de düşündürdü.
Rakibi Bill Gates, “hedefleri neler sonunda ne olacak bilmiyorum. Bazı şüphelerim var ama ön yargılı olmamalıyız ve Elon’u asla küçümsememeliyiz.” diyerek nezaketle bir şekilde çok endişeli olduğunu belirtti. Bill Gates’in de ne kadar şaibeli biri olduğunu bir kenara koyarsak Elon Musk’ta potansiyel bir tehlike görmüş olmalı.
Entropi
Entropi kuralı gereği, kendi haline bırakılan her şey dağılır…
Bilimsel bağımsızlık diye yola çıkan Elon Musk ne demek istiyor? Nedir bu bilinç oyunları? Sonuçta, Neuralink Twitter derken korkunç bir data tek bir kişinin elinde olacak işte o zaman kurgulanmış bir karakter gibi ortada gezmemiz mümkün.
Ayrıca bu durum etik ve ahlak kurallarının tamamen ortadan kalkması demek. Bu projenin de Twitter’la ne kadar bağlantılı olacağı merakla bekleniyor. Musk ısrarla nihai amacının insanüstü bilinç yaratmak olduğunu söylüyor. Ancak tartışma ilginç ve ürkütücü bir noktaya doğru ilerliyor. Facebook’un sahibi Mark Zuckerberg normal insanların beyin çipi kullanmak istemeyeceğini söyleyerek Elon Musk’ı eleştirmeye devam ederken kendisinin de çok masum olduğu söylenemez. Sahibi olduğu ana şirketi Meta’da beyin dalgalarıyla bazı testler yapıldığını söylemişti. Bu hırs ve etik kuralların çiğnendiği biyoteknoloji dünyasında herkes bir tanrı olmak istiyor. En fazla 100 sene yaşayabileceğimizi düşünürsek bu ne hırs arkadaş! Belki de onu da buldular ya… Bakalım hangisi önce bu tuhaf projeyi hayata geçirecek yaşayıp göreceğiz.
Üstelik Musk’ın planları bununla sınırlı değil en büyük hedefi içinde kullanılan WeChat. WeChat Çin’de yasaklı olan Facebook, Twitter, Uber, Instagram gibi uygulamaların kullanımlarını birleştirerek hepsi bir arada olarak hizmet veriyor. Bunun dışında tüm Çinliler WeChat üzerinden birbirlerine para gönderebiliyor, mal ve hizmetler için ödeme yapabiliyor ve borç para alıp verebiliyor. Bu uygulama üzerinden Çin’de 500 milyon insan 300 milyar dolar değerinde işlem yapıyor. WeChat olmadan Çin’de yaşamak imkansız desek yeridir. İşte bu Musk’ın bir diğer hayali. Çin gibi vatandaşların puanlandığı ve ona göre yaşamak zorunda kaldıkları demokrasi harikası bir ülkeyi örnek almak ne kadar iyi sonuçlara yol açar bilmek zor. Ayrıca Twitter’ı her şeyin platformu olarak tanıttığı “X” isimli sosyal medya projesinin temeli olarak görüyor. Musk’ın her şeyi içine alan uygulaması “x.com”un Bitcoin, Ripple ve DogeCoin gibi popüler kripto paraları desteklemesi ihtimali yüksek görünüyor. Bununla birlikte “mars.com” uygulaması için yeni bir kripto para geliştirebilir. Musk’ın “x.com” isim internet adresini 2017 yılında satın almış olması planların daha eskiye dayalı olduğunu gösteriyor. Musk’ın Twitter Şefi olmasından sonra değişikliklerin birbirini izleyeceğini kesinlikle söyleyebiliriz. Bazı Twitter kullanıcılarının bu liderlik değişimi yüzünden platformdan uzaklaşabilecekleri de iddia ediliyor. Ne olacağını tahmin etmek güç. Biz Elon Musk’dan uçak arabaları beklerken sosyal medyada hiçbir konuda anlaşamayan milyonlar yaratabilir. Musk’ın uçak arabalarını bekleyen biz lavabo elimizde kalabiliriz.
Bununla birlikte Musk düşünce özgürlüğü derken neyi kastediyor? Twitter hesabından yaptığı yeni açıklamada “ifade özgürlüğü derken sadece yasaya uygun olanı kastediyorum. Yasanın çok ötesine geçen sansüre karşıyım.” demişti. Peki bu hangi ülkenin yasası
Norveç mi, Çin mi, ABD yasaları mı yoksa Türkiye yasaları mı? Zira Tesla çalışanları işe alınırken “Sessizlik Anlaşması” imzalıyor. Mesela nasıl bir yasa geçerli ki orada.
Bi de yakın olduğu Çin’in tüm verileri elinde tuttuğu WeChat uygulamasını Twitter’da uygulamayı düşündüğünü varsayarsak Zukerberg’e WhatsApp yüzünden kızmayı bir kenara bırakmak lazım.
Quien hace un cesto, hace ciento!
Öyle ki bir tweetiyle Tesla’nın değerini 14 milyar dolar düşürdüğünde ABD Borsa
Komisyonu, Şirket hakkında paylaşım yapmasını yasakladı. Yetmedi kripto para piyasasında inanılmaz dalgalanmalar yarattı.
Dev sosyal medya platformunun web arayüzünde ikonik ‘kuş’ logosunu Dogecoin logosuyla değiştirmişti. Bu değişiklik, Dogecoin meraklıları tarafından fark edilir edilmez piyasa hızlı bir tepki vermişti. Dogecoin fiyatı bir günde yüzde 30’dan fazla artış kaydetmişti. Bu ralliyi fırsata çevirenler de oldu pek tabii. “Tree of Alpha” takma ismini kullanan bir kripto trader’ı ralli sırasında yarım saat içinde 1 milyon doların üzerinde para kazandı. Tree of Alpha, bu kârını 8 milyon dolarlık toplam pozisyonundan elde ettiğini belirtti.
“Quien hace un cesto, hace ciento” bir İspanyol özdeyişinden alıntı ile;
“Bir kere yapan her zaman yapar!”
…Dostum, öncelikle eğer Avrupa’nın en adil ve en hilekâr, dünyanın en asil ve en kötü şöhretli , yeryüzünün en halis ve en bayağı işi olan bu muamma meslek hakkında bir şey bilmiyorsan, cahil biri olduğunu söylemeliyim. Bu meslek akademik öğrenimin özü ve sahtekarlığın mükemmel bir numunesidir; entelektüellerin mihenk taşı, küstahların mezar taşıdır; her türlü faydanın hazinesi ve felaketlerin kaynağıdır ve son olarak mitolojideki asla huzur bulamayan Sisyphus ile sürekli dönen bir tekerleğe zincirlenmiş Ixion’un bir suretidir.
Bi kağıda adalet yaz ve bi köşede yak.
“Özgün” İrade!
Herkes söylenirken, uğultunun sokakları dolaşmasına benzer şekilde bekledik tweetlerin önünü, arkasını. Kömür de elmas olmadı, elmas da kanlıydı zaten ve “O”nun Mars’ının kolonileşmesine payanda…
…Sonra uzun uzun yazdık, her platformda konuşadurduk. Özgür irade var mı?
Bilmem, var mı?
Sağlıcakla, felfese ve teknolojiyle kalın…