Inted Genel Müdürü Haluk İnanmış, Fintechtime Ağustos sayısı için yazdı “Açık Finans Regülasyonunun Gömülü Finans İş Modeline Etkisi”.

“Özellikle son dönemde Gömülü Finans ve Açık Finans gibi kavramların daha yaygın bir şekilde kullanıldığını görüyoruz. ABN Amro tarafından 2022 yılında yayınlanan bir rapora göre Gömülü Finans alanında faaliyette bulunan şirketlerin piyasa değerinin 2030 yılında toplam 7.2 trilyon USD’ı bulacağı öngörülüyor. Bu şirketlerin büyük bölümünün Gömülü Ödemeler, Gömülü Krediler ve Gömülü Sigortacılık gibi alanlara odaklanacağı düşünülüyor.”

 

Özellikle son dönemde yazılı basında Gömülü Finans ve Açık Finans gibi kavramların daha yaygın bir şekilde kullanıldığını görmekteyiz. Bunun en önemli nedenlerinden biri de dünyada Açık Bankacılık regülasyonlarının yerlerini yavaş yavaş Açık Finans regülasyonlarına bırakması, giderek artan sayıda finansal kuruluşun Gömülü Finans iş modelini benimseyerek ürün ve hizmetlerini üçüncü şirketlerin kullanımına açması olmuştur.

Gömülü Finans genelde, bir finansal kuruluş tarafından sunulan finansal ürün ve hizmetlerin finansal olmayan bir kuruluşun müşteri etkileşim sürecine doğrudan dahil edilmesi olarak tanımlanmaktadır. Açık Finans ise, finansal kuruluşların finansal hizmetlerini ve müşterilerine ait verilerini, müşteri onayıyla lisanslı finansal kuruluşların kullanımına açması olarak tariflenmektedir. Bu açıdan bakıldığında gerek Gömülü Finans’ın gerekse Açık Finans’ın birbirlerini tamamlayıcı bir dizi yönü olduğu da görülmektedir. Nitekim Açık Finans kapsamında finansal kuruluşların, finansal hizmetlerini ve müşterilerine ilişkin verilerini, üçüncü tarafların kullanımına açmasının, Gömülü Finans iş modelinin giderek yaygınlaşmasına büyük katkısı olmuştur.

Dünyada Açık Bankacılık ile başlayan süreç yavaş yavaş yerini Açık Finansa ve hatta Açık Veri’ye bırakmaktadır. Açık Bankacılık ile ilgili 2018 yılında İngiltere tarafından hayata geçirilen düzenlemeler sonrasında, artık sürece, Açık Finans ile ilgili düzenlemeler açısından bakıldığında Brezilya (OFB) ve Singapur’un (SGFinDex), Açık Veri ile ilgili düzenlemeler açısından bakıldığında ise Avustralya’nın (CDR), liderlik ettiği görülmektedir. Son olarak Avrupa Birliği komisyonu 28 Haziran tarihinde yayınlamış olduğu FIDA (Financial Data Access) taslak düzenlemesiyle(1), İngiltere ise JROC (‘Joint Regulatory Oversight Committee’) tarafından 17 Nisan tarihinde yayınlanan Açık Bankacılığın bir sonraki aşamasına yönelik tavsiyeler içeren raporuyla(2) bu sürece dahil olmuş bulunmaktadır.  Gömülü Finans uygulamalarının da önümüzdeki dönemde Açık Finans alanında yaşanan bu gelişmelere paralel olarak özellikle bu bölgelerde yaygınlaşmaya başlayacağı düşünülmektedir.

Günümüzde Gömülü Finans’ın en yaygın olarak kullanıldığı alan Açık Bankacılık regülasyonlarından kaynaklı olarak ödeme hizmetleri olmakla birlikte, Açık Finans düzenlemelerinin yaygınlaşmasıyla Gömülü Finans’ın krediler ve sigortacılık gibi alanlardaki kullanımının da yaygınlaşacağı düşünülmektedir. Nitekim ABN Amro tarafından 2022 yılında yayınlanan bir rapora(3) göre Gömülü Finans alanında faaliyette bulunan şirketlerin piyasa değerinin 2030 yılında toplam 7.2 trilyon USD’ı bulacağı öngörülmekte, bu  şirketlerin büyük bölümünün Gömülü Ödemeler, Gömülü Krediler ve Gömülü Sigortacılık gibi alanlara odaklanacağı düşünülmektedir. Sektörel olarak bakıldığında ise Gömülü Finans’ın en fazla katma değer yaratacağı alanın perakende sektörü ve e-ticaret olduğu ifade edilmiştir. Innopay tarafından gerçekleştirilen başka bir araştırmada(4) ise sırf Gömülü Krediler ile ilgili uygulamalardan Avrupa’da 2030 yılında yıllık 10 milyar EUR’luk ek bir gelir yaratılabileceğine yer verilmiştir.

Günümüzde de bankalar gelirlerinin önemli bir kısmını bankacılık dışı kanallardan elde etmektedir. Accenture tarafından gerçekleştirilen bir araştırmaya göre bankalar gelirlerinin en az %30’luk bir bölümünü, ödemeler, bireysel krediler ve kredi kartları gibi ürün ve hizmetlerini finansal olmayan kuruluşlar üzerinden tüketicilere sunarak temin etmektedir. Accenture tarafından 2023 yılında gerçekleştirilen bir ankete(5) göre tüketicilerin büyük bir bölümü finansal kuruluşların sunmuş olduğu ürün ve hizmetleri, finansal olmayan kuruluşlar üzerinden almakta bir sakınca görmemektedir. Yine aynı ankette finansal olmayan kuruluşlar üzerinden kredi başvurusunda bulunabileceklerini ifade edenlerin oranı %43’ü bulmaktadır. Gömülü Finans iş modelinin yaygınlaşmasıyla finansal kuruluşların finansal olmayan kuruluşlar üzerinden satış rakamlarını yılda %1 ile %4 oranında arttırma imkânı bulunmaktadır.

Ancak tüm bu hedeflere ulaşılabilmesi için finansal kuruluşların, finansal olmayan kuruluşlarla Gömülü Finans iş modeli kapsamında gerçekleştirecekleri iş birlikleri öncesinde, öncelikle regülatif uyum konusunda bir mutabakat sağlamaları gerekecektir. Unutulmamalıdır ki finansal kuruluşların, ilgili finansal ürün ve hizmeti geri planda sunan taraf olarak, başta kişisel verilerin korunması, kara para aklamayı ve dolandırıcılığı önleme olmak üzere gerek müşterilerine gerekse denetim makamlarına yönelik yükümlülükleri, bu iş modelinde de aynı şekilde geçerliliğini korumaktadır. Buna ek olarak finansal kuruluşların bu iş birliği kapsamında sadece kendi bünyelerinde oluşabilecek riskleri değil aynı zamanda iş ortaklarının karşı karşıya gelebileceği riskleri de takip edip yönetmeleri, bu risklerin gerçekleşmesini engellemek üzere iş ortaklarıyla ortak bir politika belirleyip önlemler almaları gerekecektir. Bunun yanı sıra söz konusu iş ortaklığının sağlıklı işleyebilmesi ilgili ekiplerin, organizasyonel süreçlerin, karşılıklı kullanılan teknolojik ve güvenlik altyapılarının da birbirleriyle olan uyumluluğuna bağlı bulunmaktadır. Bu nedenle ilgili tarafların iş ortaklığını hayata geçirmeden önce bu alanlara yönelik olarak da ortak çalışmalar yürüterek kapsamlı testler gerçekleştirmeleri gerekecektir.

Özetle finansal kuruluşların karşısına, Açık Finans ve Açık Veri alanında gerçekleşen son regülatif değişiklikler ışığında, Gömülü Finans iş modelini hayata geçirerek, finansal olmayan kuruluşlar üzerinden o ana kadar belki de hiç temasa geçmemiş oldukları daha geniş bir müşteri kesimine ulaşma, ürün ve hizmetlerini pazarlama gibi gelirlerinde de önemli bir artışa sebebiyet verebilecek yeni iş fırsatı çıkmış bulunmaktadır. Buradan elde edebilecek başarının boyutu ise regülatif uyum konusunda ilgili tarafların sergileyecekleri hassasiyete, iş ortaklığının sağlıklı işlemesine, söz konusu iş birliği kapsamında ortaya çıkabilecek risklerin düzgün yönetilip yönetilmediğine bağlı bulunmaktadır.

 

Kaynakça :
    (1) EU Commission, Framework for financial data access, June 2023
    (2) UK Government, Recommendations for the next phase of open banking in the UK, April 2023
    (3) ABN Amro Ventures, The Rise of Embedded Finance, 2022
    (4)  Innopay, Embedded Lending in Europe, January 2023
    (5)  Accenture, Global Banking Consumer Study, 2023