EY Türkiye Hukuk Hizmetleri Müdürü Avukat Efe Zengin, Fintechtime Eylül sayısı için yazdı “Fintek şirketleri için finans dışı hukuk”.

Fintek şirketleri (fintekler) yürüttükleri iş modelleri gereği bir veya daha fazla denetleyici ve düzenleyici otoritenin kapsam alanına girebiliyor. Diğer taraftan, finans dışı düzenlemeler de fintek ekosisteminde önemli bir yer tutuyor ve fintek şirketleri için özellikli durumlar oluşturabiliyor. Bu makalemde genel hatlarıyla tüm fintekler için uygulama bulan finans dışı düzenlemelere yer verdim. 

 

Fintek şirketleri için finans dışı hukuk

Bu yazıda ilk olarak “fintek” kavramının, yakın zamanda Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlüğü’ne eklendiği haberini paylaşmak isterim. “Fintek”, TDK tarafından “Finansal hizmetleri; yenilikçi, tamamlayıcı ve hızlandırıcı iş modelleri ile sayısal teknolojiler kullanarak sunan kuruluş veya ürün” olarak tanımlandı. Bu gelişmeyi, fintek kavramının Türkçede bir tekdüzelik kazanması adına önemli bir adım olarak yorumlayabiliriz.

Fintek şirketleri (fintekler) yürüttükleri iş modelleri gereği bir veya daha fazla denetleyici ve düzenleyici otoritenin kapsam alanına girebiliyor. Örneğin, ödeme hizmetleri alanında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası; bankacılık hizmetleri için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu; sermaye piyasalarını ilgilendiren faaliyetler için ise Sermaye Piyasası Kurulu düzenlemeleri bağlayıcıdır. Bu düzenlemelerden doğan yükümlülükler ise her iş modeline özgü olarak farklılık gösterebilir.

Diğer taraftan, finans dışı düzenlemeler de fintek ekosisteminde önemli bir yer tutuyor ve fintek şirketleri için özellikli durumlar oluşturabiliyor. Bu yazıda da genel hatlarıyla tüm fintekler için uygulama bulan finans dışı düzenlemelere yer verildi.

 

Birleşme ve satın alma işlemlerinde Rekabet Kurulu izni

Fintekler genellikle start-up olarak hayata geçerek, belli bir operasyonel ve finansal büyüklüğe ulaştıktan sonra kurucuları ve/veya erken dönem yatırımcıları tarafından stratejik yatırımcılara ya da özel sermaye fonları devredilerek çıkış yapılan şirketler haline geliyor. Dolayısıyla, fintek şirketlerinin sık sık birleşme ve satın alma işlemlerine konu olduğu gözlemlenmekle beraber bu işlemlerde dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan biri de Rekabet Kurulu iznidir.

2010/4 sayılı Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ’de 04.03.2022 tarihinde yapılan değişikliklerle, fintek şirketlerini de kapsayan teknoloji teşebbüsleri Tebliğ kapsamına alındı. Bu değişiklikler ile Türkiye coğrafi pazarında faaliyet gösteren veya Ar-Ge faaliyeti olan ya da Türkiye’deki kullanıcılara hizmet sunan teknoloji teşebbüslerinin devralınmasına ilişkin işlemlere özgü ilave bildirim yükümlülüğü getirildi. Rekabet Kurumu’nun açıklamaları doğrultusunda; bu düzenlemeyle, sanal dünyada faaliyete geçen nispeten küçük ölçekli kuruluşların sektörde önde gelen kuruluşlar tarafından satın alınarak rekabetin zedelenmesi önlenmeye çalışıldı. Böylece, bu işlemlerde 04.05.2022 tarihi itibarıyla “İşlem taraflarının Türkiye ciroları toplamının 750.000.000 TL üzeri olması” veya “Satın alma işlemlerinde diğer işlem taraflarından en az birinin dünya cirosunun 3.000.000.000 TL üzeri olması” halinde söz konusu işlemin hukuki geçerlilik kazanması için Rekabet Kurulundan izin alınması gerekiyor.

Fintek şirketlerinin dinamik dünyasında sürekli olarak yenilikler ve iş birlikleri gerçekleşirken, birleşme ve satın alma işlemlerinin piyasa rekabeti üzerindeki etkilerini mutlaka göz önünde bulundurmaları gerekiyor. Rekabetin azalmasına, adil piyasa uygulamalarının engellenmesine veya tüketici seçeneklerinin sınırlanmasına yol açabilecek herhangi bir fintek şirketi birleşmesi, rekabet düzenlemelerinin kapsamına girebilir. Bu nedenle fintek şirketleri, özellikle sektörün önemli oyuncularını içeren birleşme ve satın alma işlemlerinin doğası ve kapsamını detaylı bir şekilde değerlendirmelidir. Rekabet yasalarına uyum sağlamak ve ilgili rekabet otoritelerinden gerekli onayları almak, sadece sorumlu iş yapısını sergilemekle kalmayacak, aynı zamanda sağlıklı ve rekabetçi bir fintek ekosisteminin oluşmasına da katkıda bulunacaktır.

 

Kişisel verilerin korunması

Fintek sektörü, teknolojinin finansal işlemlerle etkileşimini artırdığı bir ortamda faaliyet gösterirken, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun (KVKK) getirdiği yükümlülüklere uyum konusu, fintek şirketlerinin önünde ciddi bir yükümlülük olarak duruyor.

Bu doğrultuda, fintek şirketleri yeni teknolojileri geliştirip uygulamalarına entegre ederken, bunların bilhassa çerez kullanımı, yurt dışı veri aktarımı, aydınlatma ve açık rıza alınması hususlarında KVKK’ya uyumunun test edilmesi kritik önem taşır. Fintek şirketleri, kullanıcı verilerinin güvenliğini sağlamak ve veri ihlali riskini minimize etmek için teknik ve organizasyonel önlemleri almalıdır. KVKK kurallarına aykırılık halinde, Kişisel Verileri Koruma Kurumu tarafından idari para cezasına maruz kalma riski oldukça yüksektir.

Özetle fintek şirketleri, KVKK uyumunu ciddi bir şekilde ele alarak kullanıcıların kişisel ve finansal verilerinin korunmasının yanı sıra gizliliğin sağlanması için gerekli önlemleri almalıdır. Bu sadece yasal bir gereklilik değil, aynı zamanda müşteri güvenini artıracak ve uzun vadeli başarının temelini oluşturacaktır.

 

Tüketiciler ile ilişkide hukuki yükümlülüklere uyum 

Fintek şirketlerinin önemli bir çoğunluğunun işletmeden tüketiciye (B2C) modeliyle faaliyet gösterdiği düşünüldüğünde, müşterilerinin önemli bir kısmını tüketiciler oluşturur. Dolayısıyla fintek şirketlerinin tüketici hukuku bakımından da hukuki yükümlülükleri bulunur. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) da fintek şirketleriyle tüketiciler arasındaki ilişkide uygulama alanı bulur. Bu çerçevede, fintek şirketlerinin tüketicilere yönelik sorumluluklarını yerine getirerek, sürdürülebilir bir iş yapısı oluşturmaları gerekir.