Commencis Kurucu Ortağıve CEO’su Fırat İşbecer ile gerçekleştirdiğimiz röportaj ve görüşleri Fintechtime Mayıs sayısında yer aldı.

Financial Times tarafından yapılan habere göre Türkiye, 2028 yılında dünyanın en büyük 9. ekonomisi olabilir. Financial Times’ın öngörüsü ile ilgili olarak, ülkemizin önde gelen ekonomistleri ve sektör liderlerinin katılımıyla gerçekleşen özel bir dosya konusu hazırladık. 

 

Türkiye, 2028 yılında dünyanın en büyük 9. ekonomisi olabilir mi?

 

Commencis Kurucu Ortağıve CEO’su Fırat İşbecer’in yanıtlarını aşağıda bulabilirsiniz:

 

Financial Times tarafından öne sürülen iddiaya göre Türkiye, 2028 yılında dünyanın en büyük 9. ekonomisi olabilir. Bu öngörüyle ilgili, Türkiye’nin mevcut ekonomik durumu ve bu hedefe ulaşmak için sahip olduğu potansiyel fırsatlar ile karşılaşabileceği zorlukları nasıl değerlendiriyorsunuz?

İlk 10’dan emin değilim ama Türkiye dünyanın en büyük 15 ekonomisi içerisine çok rahat bir şekilde girecektir. Şu anda hem demografik olarak hem sanayi altyapımızla hem de turizm gelirleriyle bu potansiyele sahip bir ülkeyiz. Bilişim ve eğitim yatırımlarına bir gün bile gecikme olmadan ağırlık verebilirsek çok daha büyük bir ekonomiye dönüşebiliriz.

 

Ülkenin şu anki ekonomik durumunu göz önünde bulundurarak, Türkiye’nin dünya ekonomisindeki mevcut konumunu ve bu konumun önümüzdeki yıllarda nasıl evrilebileceğini düşünüyorsunuz? Bu bağlamda, Türkiye’nin küresel ekonomik dinamikler içinde sahip olduğu avantajlar neler? Bu faktörler Türkiye’nin daha rekabetçi bir rol üstlenmesini nasıl etkileyebilir?

Türkiye ekonomisi çok kritik bir dönemeçten geçiyor. Maalesef önümüzde iki yıllık bir durağan dönem var. Bu dönemeci hasarsız atlatabilirsek, daha sonra hızlı büyümeyi tekrar yakalayıp dünya ekonomisinde çok daha söz sahibi hale gelebiliriz. Türkiye’nin önemli avantajları; 100 yıllık cumhuriyetimizin birikimiyle oluşmuş eşsiz sanayi altyapısı, dünyanın zengin ve büyük ekonomik bölgelerine komşu olması, yüksek nüfusu, turizm ve ticaret rotalarının kesişiminde olması.

 

Türkiye’nin coğrafi konumu, genç nüfusu ve gelişen sektörler gibi öne çıkan avantajları düşünüldüğünde, bu özelliklerin dünya ekonomisindeki yerini ve Türkiye’nin küresel ekonomik sistem içerisinde nasıl bir konumlandırma hedeflemesi gerektiğini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu hedeflere ulaşma yolunda tavsiye ettiğiniz stratejiler nelerdir?

Türkiye bilişim teknolojilerini, cumhuriyetimizin 100 yıllık sanayi altyapısıyla harmanlayabilirse bu hedeflere ulaşacaktır. Yurt dışında kariyer yapan ve eğitim görmüş çok nitelikli bir nesil var. Bu kitleyi tekrar yurdumuza çekebilirsek ve yatırım dostu bir ülke haline gelebilirsek tüm hedefler tutacaktır.

 

2028 yılına kadar dünyanın en büyük 9. ekonomisi olma yolunda, Türkiye’nin özellikle ekonomik büyüme, ihracat kapasitesi ve yabancı yatırım akışı gibi kritik alanlarda atması gereken adımlar neler olabilir?

Türkiye’nin ekonomik büyüme yolunda, kuvvetli olduğu sektörlerde dijital dönüşümünü tamamlaması gerekiyor. Büyüyen ihracatı devam ettirmek için tüm komşu ve çevre ülkelerle olumlu ticari ilişkiler geliştirmesi de şart. Yabancı yatırım için hukuki düzenlemelerle güven ortamını yükseltmek ve yatırımcıyı tekrar ilgili hale getirmek gerekiyor.