KPMG Türkiye Fintech ve Dijital Finans Lideri Sinem Cantürk, Fintechtime Temmuz sayısı için yazdı “Kripto Varlık Dünyası: Büyük Değişim Kapıda”.

Türkiye, kripto para piyasasını düzenlemeye yönelik olarak yaklaşık iki yıllık çalışmanın ardından önemli bir yasa tasarısını Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sundu. Bu yasa tasarısı, yatırımcılar için netlik ve koruma sağlamayı, küresel finansal standartlara uyumu amaçlamakta ve kripto varlık platformlarının faaliyetlerini düzenleyerek gelecekteki düzenlemeler için temel oluşturmayı hedefliyor. Tasarı, sektöre yasal bir zemin sağlamaya odaklanıyor ve dokuz ana başlık altında düzenleyici otoriteler, müşteri işlemleri, çıkar çatışmaları ve hukuka aykırı faaliyetlere karşı cezai yaptırımları içeriyor.

 

Kripto Varlık Dünyası: Büyük Değişim Kapıda

Türkiye, kripto para piyasasını düzenlemeye yönelik önemli bir adım atarak yaklaşık iki yıldır çeşitli taslakların tartışılmasının ardından sektörde büyük bir heyecanla beklenen yasa tasarısını nihayet Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sundu. Tasarı ile yatırımcılar için netlik ve koruma sağlanmasının, küresel finansal standartlara uyumun amaçlandığı görülüyor. Türkiye’de TBMM’ye sunulan kripto varlık yasa tasarısı, kripto varlık platformlarının faaliyetlerini düzenleyerek gelecekte yapılacak düzenlemeler için temel oluşturmayı hedefliyor.

Düzenleme, blok zinciri teknolojisi veya kripto varlıkların tüm detaylarını kapsayan bir çerçeve olmaktan ziyade, sektöre yasal bir zemin sağlamaya odaklanıyor. Uluslararası tavsiyeler doğrultusunda hazırlanan yasa teklifi, dokuz ana başlık altında ilerliyor: Düzenleyici otoriteler için öneriler, yönetim ve işlemlerde çatışmaların açıklanması, müşteri emirlerinin gerçekleştirilmesi, kripto varlıkların listelenmesi, çıkar çatışmalarının yönetimi, suistimal ve dolandırıcılığın tespiti, sınır ötesi iş birlikleri, müşteri varlıklarının saklanması ve bireysel yatırımcıların uygunluğu. Bu kapsamda, platformların faaliyet gösterme şartları, sermaye ve bilgi işlem altyapılarına ilişkin yükümlülükler belirlenmiş, işlemlerin şeffaf ve adil bir şekilde gerçekleşmesi için prosedürler oluşturulmuş ve hukuka aykırı faaliyetler için cezai yaptırımlar öngörülmüş durumda.

Hızla gelişen bu dinamik alanda, birçok düzenlemenin ikincil mevzuatlarla tamamlanması planlanıyor. Mevcut kurumlar için geçiş süreci tanımlanmış olup faaliyete devam etmek isteyenlerin Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) başvurmaları, aksi takdirde tasfiye edilmeleri gerekiyor.

 

Kripto borsalarının düzenlenmesi

Tasarı, Türkiye’de faaliyet gösteren tüm kripto para borsalarının yeni oluşturulan bir düzenleyici otoriteye kaydolmasını zorunlu kılıyor. Kripto borsalar, dolandırıcılığı önlemek ve kullanıcı varlıklarının güvenliğini sağlamak için sıkı güvenlik protokollerine ve müşteri doğrulama süreçlerine uymak zorunda olacak. Bu önlemler, kripto piyasasında şeffaflık ve güveni artırmayı hedefliyor.

 

Lisanslama ve denetim

Kripto hizmet sağlayıcıları, cüzdan hizmetleri ve brokerler de dâhil olmak üzere, yasal olarak faaliyet gösterebilmek için lisans almak zorunda kalacak. Düzenleyici otorite, bu kuruluşların kara para aklamayı önleme ve terörizmin finansmanıyla mücadele düzenlemelerine uymasını sağlayacak. Bu tedbir, kripto paraların yasa dışı faaliyetler için kullanılma riskini azaltmayı amaçlıyor.

 

Tüketicinin korunması

Tasarı, kripto para yatırımlarıyla ilişkili potansiyel risklerden tüketicileri korumak için hükümler içeriyor. Borsaların kayıpları karşılayacak yeterli sermaye rezervlerine sahip olmasını ve kripto ticaretindeki riskler hakkında açık ve kapsamlı bilgi sağlamasını gerektirecek.

 

Cezalar ve yaptırımlar

Kripto varlık yasa tasarısında, zimmet suçu ve bu suçun nitelikli hallerine ilişkin özel soruşturma usulleri düzenlendi. İzinsiz kripto varlık hizmet sağlayıcısı olarak faaliyet gösteren kişilere 3 ila 5 yıl hapis ve 5 bin ila 10 bin gün adli para cezası verilecek. Kripto varlık platform yöneticileri zimmet suçunu işlerse 8 ila 14 yıl hapis cezasına çarptırılacak, hileli zimmet durumunda ise ceza 8 ila 20 yıl hapis ve 20 bin güne kadar adli para cezası olacak. Bu para cezası zararın 3 katından az olamayacak. Yasa tasarısı kapsamında yaptırım mekanizmaları, suistimalleri caydırmayı ve yasalara uyumu teşvik etmeyi amaçlıyor.

 

Kripto piyasasına etkisi

Kripto varlık yasa tasarısının Türkiye’nin kripto piyasası üzerinde önemli bir etkisi olması ekleniyor. Hükümet, net bir yasal çerçeve sağlayarak daha fazla yatırımcı çekmeyi ve sektörde yeniliği teşvik etmeyi amaçlıyor. Düzenleme hem yerli hem de uluslararası oyuncuların Türkiye’nin kripto ekonomisine katılımını teşvik edecek ve piyasanın büyümesini ve istikrarını artırabilecek.

 

Finans dünyası ve kripto dünyasının bakış açıları

Finans dünyasında uzun süredir yer alan oyuncuların yasa tasarısına daha pozitif baktığı gözlemleniyor. Finans dünyasının düzenlenmiş bir yapıya sahip olması, sorumluluk alma ve raporlama gereklilikleriyle uyumlu olma zorunluluğu, bu olumlu bakış açısını destekliyor. Ancak, regüle edilen finans dünyasında yer almayan kripto oyuncularının, düzenlemelere yönelik daha şüpheci ve sorgulayıcı bir bakış açısına sahip olduklarını da söylemek doğru olacaktır.

Yasa tasarısının ardından, kripto dünyasında eski rahat oyun alanının artık geçerli olmadığını kabul etmemiz gerekiyor.

 

Tartışmalı maddeler

Yasa tasarısının en çok tartışılan maddeleri arasında listeleme, delist etme ve şahsi sorumlulukların kapsamı yer alıyor. Bu sorumlulukların yönetim kurulu üyelerine kadar uzanıp uzanmayacağı, bankalardan bile beklenmeyen bazı yükümlülüklerin kripto varlıklar için öngörülmesinin çok sert bir yaklaşım olduğu eleştirileri dile getirildi. Kanunun iyi niyetli olduğunu, FATF (Financial Action Task Force – Mali Eylem Görev Gücü) uyumu, kara para aklanmasının önlenmesi ve tüketicinin korunması gibi hedeflerinin önemli olduğunu düşünüyorum. Ancak, doğası gereği hızla gelişen bir alanda risk almamak adına fazla sert yaklaşımların benimsendiği söylenebilir.

 

Olumlu maddeler ve zorluklar

Kripto alanında yasal düzenlemeler gerçekleşene kadar yaşanılan süreçte gerçekleşen FTX ve Thodex gibi olaylar yasa koyucunun düzenlemede daha sert bir yaklaşım benimsemesine yol açmış gibi görünüyor. Müşteri hesaplarının ayrıştırılması ve platformların bu paraları kendi varlıkları gibi kullanamaması gerektiğine dair düzenlemelerin ise bu açıdan gerekli ve olumlu olduğu da söylenebilir. Ayrıca, maliye ve bilgi sistemlerinin önemine vurgu yaparak düzenlemenin bu konulara dikkat çekmesi de oldukça pozitif bir yaklaşım olarak karşımıza çıkıyor.

Yeni çıkan kripto projelerinin nasıl takip edileceği, SPK’nın bu projeleri izleyip izleyemeyeceği konusunda ise bazı belirsizlikler olduğunu söylemek mümkün. İkincil düzenlemelerde daha filtreleyici yaklaşımlar benimsenmesi gerektiğini düşünüyorum. Tüm tokenizasyon projelerini ve NFT’leri düzenlemenin yönetilemez olacağını ve bu durumun büyük tepkilere yol açabileceğini öngörüyorum.