Erciyes Anadolu Holding Bilgi Teknolojileri Operasyon Direktörü Mert Çakar, Fintechtime Ekim sayısı için yazdı “Dijital Paranın Ayak Sesleri”.

“Dijital paraların gelişimi için öncelikle dijital kimlik altyapısının kurulması önemli bir gereklilik olarak karşımıza çıkıyor. Teknolojinin uygulanabilirliği ve yalın kimlik doğrulama sistemleri ise dijital paraların ve diğer finansal teknolojilerin temeli niteliğinde. Bu yazıda, Merkez Bankası Dijital Para Birimi (CBDC) ekseninde fintech sektöründe sunulabilecek hizmetler ve bu alandaki fırsatları değerlendiriyorum.”

 

Dijital Paranın Ayak Sesleri

Daha önceki yazılarımı takip eden okuyucular, aslında birtakım ürünlerin ya da hizmetlerin ortaya çıkabilmesi için öncelikle tamamlayıcısı niteliğindeki öncül yaklaşımların benimsenmesi ve destekleyici teknoloji bileşenleri olarak kullanılmaya başlanması gerektiğini sık sık ifadelerimde gözlemlemiştir. Arkasında bir otoritenin durabileceği ve ülkesel manada kabul görebilecek bir Dijital Para’nın ortaya çıkabilmesi için, önce dijital kimliğin ortaya çıkması ve bunun altyapısının sağlanması gerektiğini ise Mayıs 2023’te yayımlanan FintechTime’ın 36 numaralı sayısında, “Çağımızın Önemli Gereksinimi: Uygulanabilir Teknoloji ve Yalın Kimlik Doğrulama Sanatı” başlıklı yazımda aktarmıştım. Dileyen okuyucularımızın, yazının girdisi olması açısından vakit bulursa okumalarını tavsiye ederim. Zira bu noktada yazıma gerekli olan yapının kurgulandığı ve işletilebilirliğinin sağlandığı kabul edilerek devam ediyor olacağım. Zira bu ayki yazıda amacım, Merkez Bankası Dijital Para Birimi (Central Bank Digital Currency) ekseninde ürün ya da hizmet sunabilecek fintech’ler için gelecek öngörülerinde bulunarak dilimiz döndüğünce fırsatları aktarabilmektir.

 

Dijital Türk Lirası Tanımı ve Ülkemizde Yol Haritası

Ülkemizde ilgili otorite olan TCMB, 31.12.2023 Tarih ve 2023-56 Sayılı Dijital Türk Lirası Birinci Faz Değerlendirme Raporuna İlişkin Basın Duyurusu ile Birinci Faz Değerlendirme Raporu’nu yayımlamıştır.

Raporda, Dijital Türk Lirası tanımına ise “en yalın ve basit hali ile egemen bir ülkenin parasının dijital biçimi olarak tanımlanabilmektedir.” şeklinde yer vermiştir.

Ülkemizde oldukça önem verilen Dijital Türk Lirası çalışmalarına kısaca bakacak olursak, Ar-Ge çalışmaları geniş bir katılımcı ekosistemi ile 2020 yılında başlatılmıştır. Bu çalışmaların akabinde 2021 yılında “Dijital Para” kavramının ispat çalışmaları ve teknoloji katmanlarını/bileşenlerini yönetecek çalışma ortakları belirlenmiş ve “Dijital Türk Lirası İş Birliği Platformu (Şimdilik TCMB, Aselsan, Havelsan ve Tubitak dahilinde oluşturulmuş ve fakat ilerleyen test çalışmaları kapsamında yeni katılımcılar olacaktır.)” kurulmuştur. Belirlenen kilometre taşlarına uygun yol haritası oluşturulmuş olup, 2022 yılında 1.Faz çalışmaları başlatılmıştır. Hemen akabinde, platform sağlayıcılar tarafından oluşturulmuş olan “Dijital Türk Lirası Sistemi” üzerinden bir anlamda iş fikrinin gerçeğe uygunluğunu, uygulanabilirliğinin ispatı olarak ilk pilot test çalışmaları perakende işlem örnekleri dahilinde tamamlanmıştır. POC sonrası yapılan iyileştirmeler akabinde 1.Faz çalışmalarının tamamlandığı “Dijital Türk Lirası Birinci Faz Değerlendirme Raporu” ile duyurulmuş olup, çalışmaları halen devam etmektedir.

 

Dijital Türk Lirası Serüveninde Beklenen Gelişim Eğrisi ve Ortak Beklentiler

Girizgahta bahsini ettiğim rapor incelendiğinde, TCMB’nin son derece net hedefler ortaya koyduğu, strateji hamlelerini halihazırda piyasa beklentilerine paralel olarak saptadığı görülmektedir.  Aslında dünyadaki halihazırda işletilen tüm dijital para girişimlerinde ortaya çıkan ve bir anlamda temel paydaş ihtiyaçları olan; mahremiyetin sağlanması, mevcut finansal süreçleri sekteye uğratmayacak ve mevcut ekosistemle tam entegre bir iş akışının modellenmesi, günümüz teknolojisinin getirdiği kolay kullanım senaryolarına adapte olunabilmesi ve herhangi bir finansal aracı kuruma ya da teknolojiye mecbur kalınmayan bir mimaride konumlandırılması taktik planlarının oluşturulmasında temel hedefler olarak ele alındığı görülmüştür. Bu temel hedefler değerlendirildiğinde ise taktik düzeyde piyasa beklentilerinin karşılanabileceği anlaşılmakta olup; geliştirmelerin de benzer şekilde tamamlanmasıyla bahsi edilen yapılara kavuşan, kullanım oranı yüksek bir Dijital Türk Lirası yaratılabileceği öngörülmektedir.

2025 -2027 Orta Vadeli Program incelendiğinde ise 2025 4.Çeyrek hedeflendiği, 2.Faz pilot bulguları baz alınarak geliştirme çalışmalarına devam edildiği bilinmektedir.

 

Fintech’ler İçin Gelişim ve İş Birliği Alanları: Mobil Cüzdan ve Hizmet Çeşitliliği

Konuyu daha önceki yazılarımda sıkça dile getirdiğim için detayına girmeyecek olsam da burada genel hatları ile sınırlı şekilde ifade edeceğim. Aslında mobil cüzdan geliştirme konusunda oldukça yetenekliyiz. Bu cüzdanları ilişkili servisler ile zenginleştirerek birer SuperApp’e çevrilmesi noktasında entegrasyon, sadakat programları tasarlama ve bunların hizmet sunumu konusunda ülkemizde müthiş örneklerini görebiliyoruz. Ve fakat bu fonksiyonların kullandırma konusunda biraz daha yol almamız, bir anlamda PR’ını geliştirmemiz ve bunları zamk gibi kullanıcılarla birleştiren bir güce ihtiyaç duyuyoruz. Zira bu cüzdanların kullanımı sektörel ya da fonksiyonel dikeylere sıkışınca kullanıcı davranışı bir noktadan sonra vazgeçmek ve unutmak eğiliminde oluyor. İşte bu birleştirici güç mobil cüzdanın içinin doldurulduğu, en başlıca unsurun genel kabul görmüş ve her yerde geçen bir dijital para evrenine kavuşturulmasıdır. Tabi Çin, Hindistan vb. coğrafyalarda uygulama örnekleri incelendiğinde ne demek istediğim daha iyi anlaşılabilir. Merkezi bir otoritenin arkasında durduğu, bir anlamda resmi olarak kabul gören bir dijital paranın varlığı sağlanabilirse, ülkemizde hizmet çeşitliliğinin fintech’ler vasıtasıyla çok kısa sürede ne seviyeye geldiğine beraber şahitlik ederiz. İşte o noktadan sonrasını iddialı bir şekilde fintech’lere bırakın ve arkanıza yaslanın derim.

Herkesçe kullanılan bir iletişim platformlarına entegrasyondan tutun da devlet tarafından sunulan hizmetlere erişime kadar çok hızlı bir sıçrama evresi yaşayabiliriz. Zira, bizim bu gelişmeye ışık tutacak ona müthiş bir şekilde omuz verecek merkezi bir hizmet sunum platformumuz, merkezi bir hizmet SuperApp’imiz zaten var. Ufak bir sır vereyim adı da e-Devlet…

Yazının ilerleyen başlıklarında ise fintech’ler tarafından geliştirilebilecek SuperApp’lerin girdisi olarak kullanılabilmesi açısından, birtakım verilerin gerekli güvenlik bileşenleri kullanılarak açık veri haline getirilmesi gerektiğini aktarıyor olacağım. Son başlık olarak da yapılması gerekenleri yaptığımız taktirde ölçek ekonomisine erişme zorunluluğu olmadan dijital para yaklaşım ve uygulamalarında ülkesel bir referans olma fırsatını aktarmaya çalışacağım.

Her yazımın sonunda dile getirdiğim Yapılması Gerekenler mottosu için bu sefer yazının uzunluğundan dolayı yer kalmadığından, mobil cüzdan dahilinde yapılabilecekleri kaleme aldığım Haziran 2023’te yayımlanan FintechTime’ın 37 numaralı sayısındaki “Dijitalleşen Cüzdanlar ve Mükemmel Müşteri Deneyimi” yazımı refere ediyorum.

 

Varılması Gereken Adres: Açık Veri

Yıllardır çeşitli finansal meslek kuruluşu toplantılarında dile getirilen dertleri ve bu dertleri aşmak adına çözüm önerileri hem dile getirir hem de dinlerim. Ufuk açan çok değerli görüşler dinleyip heyecanlanıp, vay be dediğim çok olmuştur. Bu konu hakkında sektördeki uzman bir sürü arkadaş ile birlikte hayaller kurar, ufuklara dalarız. Aslında iki kelime üzerine inşa edilmiş ve fakat manası kendinden büyük “Açık Veri” ile kavramsallaştırdığımız bu yaklaşımın, olayı çok başka yerlere götürebileceğini söyleyebilirim. Götürebileceğini diyorum çünkü bu noktada veriyi gayet tabii gerekli hassasiyet önlemleri doğrultusunda paylaşma kültürüne yakınsamamız gerektiğine dikkat çekmek istiyorum. Bunun en büyük ve güzel örneği yine sektörel bir paydaşı olmaktan gurur duyduğum BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu) nezdinde geçtiğimiz dönemlerde gerçekleşti. Bildiğiniz üzere BDDK, Bankaların Bilgi Sistemleri ve Elektronik Bankacılık Hizmetleri Hakkında Yönetmelik ile bunun yolunu açtı ve akabinde çıkardığı alt düzenlemeler ile “Açık Bankacılık” hizmetlerini tanımlayarak yürürlüğe aldı. Çok kısa sürede bankaların bu hizmete nasıl adapte olduğunu ve her geçen gün hizmetlerine yenilerini ekleyeceğini göreceğiz. Aslında verinin gerekli hassasiyet / güvenlik teknikleri kullanılarak açık hale getirilebileceğini ve hassaslığı gözetilerek sınırlandırılmış paydaşlar ile paylaşılabileceğini net olarak gözlemlemiş olduk.

Benim en net tezlerimden biri olan insanlar çok fazla emek vererek kazandığı parasının üzerine inşa edilen finansal ekosistemde bile sergilenebilen bu yaklaşımın, pek tabi kamu ve diğer hizmetlerde de uygulanabileceği yönündedir. Ümit ediyorum ki önümüzdeki dönemde Pareto İlkesi baz alınarak, özellikle kolay uygulanabilirlik ve yüksek etki gösterebilecek seçilmiş e-devlet servisleri ile bu sürece çok verimli şekilde başlanılabilir.

 

Bölgesel Dijital Para Ekosistemi Oluşturma Fırsatı

Bu noktada artık ülkesel hedefimizin, Finansal Teknoloji Üssü olma güdüsüne erişmek adına yapılması gereken temel yatırımların yapılması, fintech’lerin hızlı ürün geliştirme ve adaptasyonunu kullanarak dijital para sisteminin hızlıca tamamlanması, tutundurma ve marketing iyi örneklerinin oluşturulması ve mobil cüzdanlar sayesinde dijital paranın çevresine eklenen zengin fonksiyon ağıyla bölgesel bir ekosistem oluşturulması olmalıdır. Finansal teknolojiler geliştirme ve bunları hizmet olarak sunma konusunda son derece başarılı olan ülkemiz, bu alana kanalize olması halinde belki de ölçek sermayesine ulaşım gerektirmeyen yegâne konulardan biri olan dikeyde önemli bir fark yaratabilir.

Dünyada her yeni hype olan bir trende girdiğimizde bu sefer treni kaçırmamalıyız klasiğini duyarsınız ya dünyadaki pandemi ile başlayan, ülkemizi de bir hayli zorlayan yüksek enflasyon ortamında çağın öğretisi olarak ölçek sermayelere çok da ulaşma gereği olmadan gerçekleştirilebilecek sıçrama eşiğini kaçırmayıp, finansal teknoloji geliştirme üssü olmamız işten bile olmadığını bu kez ben dile getirerek yazımı sonlandırıyorum.