Sanction Scanner’ın CEO’su Fatih Coşkun ile Kasım sayısı için gerçekleştirdiğimiz röportaj yayında.

RegTech alanında, suç gelirlerinin aklanmasını ve terörün finansmanını önlemeye yönelik yapay zeka destekli çözümler sunan Sanction Scanner’ın çözümleri, yeni Kripto Varlık Kanunu ile birlikte daha da önemli hale geldi. Kripto varlık şirketlerinin yükümlülüklerini hızlı ve etkin şekilde yerine getirmelerini sağlayan bu çözümleri, şirketin CEO’su Fatih Coşkun’dan dinledik.

 

Türkiye’de yeni kripto varlık kanununun yürürlüğe girmesiyle birlikte, kripto varlık hizmet sağlayıcıları için sıkı uyum kuralları getirildi.  Kanunun kripto piyasalarına nasıl bir düzen getirdiğini düşünüyorsunuz? Sizce bu düzenleme kripto dünyasında gerçekten bir güven duvarı oluşturabilecek mi?

Kripto piyasalarının doğasında, hızla büyüyen ve inovasyonla şekillenen bir yapıya sahip olması yatıyor. Ancak, bu büyümenin sürdürülebilir olması ve güven kazanması için düzenlemelere ihtiyaç duyuluyor. Yeni Kripto Varlık Kanunu, Türkiye’nin kripto dünyasındaki varlığını sağlamlaştıran önemli bir adım. Bu düzenlemelerle, artık kripto varlık hizmet sağlayıcılarının faaliyetleri daha denetimli ve şeffaf bir hale geliyor. Bu sayede, kullanıcıların güveni artacak ve dolayısıyla kripto ekosistemine olan ilgi de yükselecektir. Düşünüyorum ki, bu kanun, kripto dünyasında bir güven duvarı oluşturma yolunda önemli bir destek sunuyor. Sonuçta, güven olmadan büyümek zor. FATF’in gri listesinden çıkmamız için de bu tür düzenlemelerin yapılması kritikti. Bu sürecin sonunda, daha sağlıklı ve güvenli bir piyasa yapısına ulaşacağımıza inanıyorum.

 

Kripto varlıkların regüle edilmesi, özellikle Türkiye’de, büyük bir dönüm noktası. Sizce bu kanunlar, kripto dünyasında inovasyonu engeller mi, yoksa tam tersine düzen getirerek daha güvenli bir büyüme mi sağlar? Siz, regülasyonlar ve inovasyon arasında nasıl bir denge kurulması gerektiğini düşünüyorsunuz?

Regülasyonlar ve inovasyon arasında her zaman hassas bir denge olmalı. Eğer regülasyonlar fazla kısıtlayıcı olursa, inovasyonun önünü tıkayabilir. Ancak, Türkiye’de çıkarılan Kripto Varlık Kanunu’nun, bu dengeyi sağlamayı hedeflediğini düşünüyorum. Bir yandan sektöre güven getirirken, diğer yandan yenilikçi girişimlerin gelişmesine de olanak tanıyor. Önemli olan, düzenlemelerin esnek bir yapıya sahip olup, piyasanın gelişim dinamiklerine ayak uydurabilmesi. Yani inovasyonu öldüren değil, ona yol açan bir regülasyon çerçevesi oluşturmak gerekiyor.

 

Bu düzenlemelerle birlikte, kripto varlık hizmet sağlayıcılarının da yükümlülükleri artıyor. Sizce, uyumluluk gereklilikleri ve artan denetim, sektördeki küçük girişimciler için ne anlama geliyor? Kripto dünyasında yeni girişimler için bir bariyer mi oluşturacak?

Uyumluluk gereklilikleri ve artan denetim, başlangıçta küçük girişimler için zorlayıcı olabilir. Ancak burada bir başka açıdan bakmak da önemli. Güçlü bir düzenleme altyapısı, güvenin artmasına ve piyasanın daha istikrarlı hale gelmesine katkı sağlar. Bu da uzun vadede, küçük girişimcilerin büyümesine yardımcı olabilir. Zaten, girişimcilerin bu zorluklarla başa çıkabilmesi için gerekli destek mekanizmalarının oluşturulması kritik. Sanction Scanner olarak biz de, bu süreçte girişimcileri desteklemek için buradayız. Girişimcilerin, yükümlülüklerini yerine getirirken aynı zamanda yenilik yapabilmeleri adına esnek çözümler sunmak bizim için öncelikli.

 

Kripto piyasalarının ötesinde, genel olarak finansal suçlarla mücadelede regülasyonların yeterli olduğunu düşünüyor musunuz? Yoksa bu alanda daha fazla düzenlemeye mi ihtiyaç var?

Finansal suçlarla mücadele için regülasyonlar kritik bir öneme sahip. Ancak, günümüzün karmaşık ve sürekli değişen finansal ortamında, mevcut düzenlemelerin yeterli olmadığını düşünüyorum. Bu alanda daha fazla esneklik ve yenilikçi yaklaşımlara ihtiyaç var. Hem ulusal hem de uluslararası düzeyde kurulacak iş birlikleriyle beraber  düzenlemelerin sürekli güncellenmesi gerekiyor. Sanction Scanner olarak, finansal suçlarla mücadelede regülasyonları desteklemek için sürekli çalışıyoruz. Bu, sadece bir zorunluluk değil, aynı zamanda toplumun güvenliğini sağlamak için de önemli bir adım.

 

Finansal regülasyonların değişimi, genel olarak ekonomi üzerinde nasıl bir etki yaratıyor? Sizce Türkiye’deki ekonomik yapıya yönelik etkileri neler olacak?

Finansal regülasyonlar, ekonomik istikrarı sağlamak ve piyasa güvenini artırmak için kritik öneme sahip. Türkiye’deki yeni düzenlemeler hem yerel hem de uluslararası yatırımcıların gözünde güvenilir bir piyasa imajı yaratma potansiyeline sahip. Özellikle, FATF gri listesinden çıkmış olmamız, uluslararası alandaki itibarı ve güvenilirliği artırdı. Bu tür düzenlemeler, piyasa manipülasyonunu azaltacak ve daha şeffaf bir ekonomik ortam yaratacak, böylece sürdürülebilir bir büyümeye zemin hazırlayacaktır.

 

Düzenlemelere uyum sağlamak hem maliyetli hem de karmaşık bir süreç olabiliyor. Siz bu noktada, Sanction Scanner’ın sunduğu çözümlerle bu süreci nasıl kolaylaştırdığını anlatabilir misiniz? Özellikle yeni kanun kapsamında, kripto şirketlerine nasıl destek oluyorsunuz?                

Uyum sağlama süreci, şirketler için karmaşık ve maliyetli bir serüven. Sanction Scanner olarak ‘regülasyon’ kavramını, iş ortaklarımızın uyumluluklarından emin oldukları için üzerine vakit harcamayacakları bir noktaya taşıyoruz. Geliştirdiğimiz teknolojiler regülasyonun korkutucu tarafını çözümlediğinden, firmaların içsel süreçlerine daha çok odaklanarak verimliliklerini artırmalarına imkan sağlıyor. Özellikle yeni Kripto Varlık Kanunu ile ilgili sunduğumuz çözümler ile, sektör paydaşlarının tabi oldukları yeni yükümlülükleri daha hızlı ve etkili bir şekilde yerine getirmelerini sağlıyoruz. Bu, girişimcilerin odaklanması gereken alanlara daha fazla zaman ayırmasına ve yenilik yapabilmelerine olanak tanıyor.

 

Türkiye’deki FinTech sektörü, hızla gelişiyor ve büyüyor. Beraberinde de RegTech sektörü gelişim gösteriyor. Peki Türkiye’de bu alanda nasıl bir gelişim görüyorsunuz? Türkiye’deki finansal kurumlar ve FinTech şirketleri, RegTech çözümlerini benimseme konusunda yeterince hızlı mı?

Türkiye’de RegTech sektörü oldukça heyecan verici bir gelişim gösteriyor. Finansal kurumlar ve FinTech şirketleri, RegTech çözümlerini benimseme konusunda giderek daha açık hale geliyor. Ancak, hala bazı geleneksel yaklaşımların etkisi devam ediyor. Bu, yeni teknolojilerin benimsenmesinin önünde bir engel teşkil edebiliyor. Yine de, RegTech çözümlerinin getirdiği verimlilik ve güvenlik avantajlarını gören birçok kuruluş, bu çözümleri hızla benimsemeye başladı. Sanction Scanner olarak, inovatif RegTech çözümlerinin faydalarını daha geniş bir kitleye ulaştırmak ve benimsemeyi hızlandırmak için çalışıyoruz.

 

Sanction Scanner, Türkiye’deki FinTech’ler ve finansal kurumlar için önemli bir RegTech çözümü sunuyor. Son olarak, geleceğe yönelik hedefleriniz neler? Sanction Scanner’ı önümüzdeki yıllarda hem Türkiye’de hem de global ölçekte nerede görüyorsunuz?

Sanction Scanner olarak, gelecekte hedefimiz, Türkiye’deki finansal kuruluşlara daha fazla değer katmak ve global ölçekte büyümek. Amacımız, sadece bir RegTech çözümü sunmak değil, aynı zamanda müşterilerimize uyum süreçlerinde rehberlik etmek. Şu an 62 farklı ülkede aktif olarak hizmet veriyoruz. Önümüzdeki yıllarda, bu sayıyı arttırmayı ve yeni teknolojilerle çözümlerimizi geliştirmeyi hedefliyoruz. Türkiye’nin finansal ekosisteminde önemli bir çözüm sağlayıcısı olmak ve global ölçekte de adını duyuran başarılı bir Türkiye girişimi olmak adına heyecanla çalışıyoruz. Gelecekte, bu hedeflerle büyümeye ve gelişmeye devam edeceğiz.