Dijital Dönüşüm Ajansı SameUp’ın Kurucusu Esra Alpaslan ile Fintechtime Mart sayısı için gerçekleştirdiğimiz özel röportaj yayında.
Dijital Dönüşüm Ajansı SameUp, yalnızca yazılım geliştiren bir ajans olmanın ötesine geçerek, markalar için stratejik bir iş ortağı olarak konumlanıyor. Bankalar, ödeme kuruluşları, aracı kurumlar ve portföy yönetim şirketleri gibi finans sektörünün önemli oyuncularına hizmet veren ajans, finansal süreçleri kolaylaştıran yenilikçi çözümler sunuyor. Son dönemdeki çalışmalarını ve sektöre kattıkları değeri, şirketin kurucusu Esra Alpaslan’dan dinledik.
SameUp’ı kurma fikri nasıl ortaya çıktı? Dijital dünyada veri ve müşteri deneyimini birleştirerek sunduğunuz çözümler hakkında bilgi verebilir misiniz?
Dijital Dönüşüm Ajansı SameUp’ın Kurucusu Esra Alpaslan
2008’den 2021 yılına kadar bankacılık, finans ve finans teknolojilerinin dönüşüm yolculuğuna şahitlik etme şansını yakalamış bir bankacıyım ve bu yolculuk öyle bir döneme denk geldi ki ilk internet şubeler, mobil bankacılık uygulamaları ile başlayıp bugün konuşmaktan keyif aldığımız dijital müşteri edinimi, açık bankacılık, servis bankacılığı gibi değişimleri gözlemlediğimiz ve inanılmaz bir hızla uyumlandığımız bir gelişim süreci oldu.
Bu esnada benim için dönüm noktası olan ise kullanıcı deneyimi odaklı teknolojinin önemini keşfetmemle başladı. Şirketlerin büyük bütçelerle teknolojik altyapı yatırımları yaptığı ancak bu altyapıların kullanıcılar tarafından nasıl deneyimlendiğini anlamaya yeterince zaman ayıramadığı gerçeğinin çok da eski değil birkaç sene önce hep birlikte farkına vardık.
Ama SameUp’ın fikir olarak kalmayışı ise başka bir hikaye; 2020 senesinde aniden alınmış bir İngiltere’de Fintech kurma/ Fintechlerle ilgili danışmanlık yapma hevesi, sonrasında SameUp’ın ilk faturaları kesmek için hem Türkiye’de hem İngiltere’de kurulması ve hikayenin başka bir noktaya evrilmesi şeklinde devam etti. 2021 yılı Ağustos’unda kurulan SameUp bugün içerisinde bankalar, ödeme kuruluşları, aracı kurum ve portföy yönetim şirketleri, finansı kolaylaştıran aracılar gibi finansın her alanında başta olmak üzere 35 kişilik muhteşem bir ekiple 30’un üzerinde kurumun yazılım ve tasarım odaklı dijital dönüşüm noktasında iş ortağına dönüştü.
Bu noktada sadece yazılım geliştiren bir ajans değil, ekibin güçlü kasları ile stratejik bir iş ortağı olarak çalışan bir yapı kurma ihtiyacı netleşti. Dijital dönüşüm sadece bir teknolojik değişim değil, hem ürünün konsept olarak tasarlanması, ihtiyacın analizi ve bütüncül bir deneyim tasarımı gerektiriyordu. İşte SameUp bu eksikliği gidermek üzere yola devam etti, bu da sektörde inanılmaz şekilde karşılık buldu.
Bugün önemli olan sadece teknoloji üretmek değil, dijital dünyada nasıl daha güçlü hale gelebileceğini şekillendirmek ki işte bu nokta da hem ihtiyacı hem de müşteriyi analiz etmek için veriyi iyi anlayıp, dönüştürmek de bizim odaklandığımız işler arasında.
SameUp olarak, N Kolay, Teknosa, Hepsipay ve Hayat Dijital Bankası gibi önemli markalarla iş birliği yapıyorsunuz. Bu projelerin finansal ekosisteme sağladığı katkılar ve elde edilen sonuçlar nelerdir?
SameUp olarak, finansal ekosisteme farklı işlerle hem renk getiren hem de çok yönlü katkı sağlayan bir çok dijitalleşmede öncü markalarla projeler yapıyoruz. Ve en şanslı olduğumuz konu ise; dijital dönüşümlerinde bizi de dahil ediyor olmaları. Bu markalarla mobil bankacılık deneyimlerini ve ön yüzlerini geliştirmekten, finans alanında tasarladıkları öncü ürünlerin anlatımını yapacak kurumsal web sitelerini yaratmaya kadar bir çok farklı alanda çalıştık.
Bu projelerin bu kurumlara şüphesiz bir çok faydası olmakla birlikte, ekosistemde de farklılaşan, öncü işler olmasına gayret ediyoruz ki kolektif gelişime de katkımız olsun. Kredi bayi platformları, dijital bankacılık ürün platformları, portföy yönetim şirketleri/aracı kurumlara özel hem operasyonlarını hem de süreçlerini optimize edecek işler dijital dönüşüm işlerine örnekler.
Bununla birlikte bir çoğumuzun basit bir web sitesi diye üzerinde durmadığımız; ama aynı zamanda büyük bütçelerle yapılan reklamları yönlendirdiğimiz, marka için “hoş geldin” noktası olan kurumsal web siteleri de odaklandığımız alanlardan. Bunun için yapay zeka ile operasyonunu desteklediğimiz bir içerik yönetim sistemi de geliştirmiş bulunuyoruz; sektörün finansal ekosisteme özelleşmiş ilk ve tek içerik yönetim sistemi diyebiliriz. Finansal kuruluşlarla, bir hizmet sağlayıcı ya da online ticaret şirketinin ihtiyaçları ve operasyonları bambaşka, biz de bu ihtiyaç ve tespiti sahiplenerek bu alanda bir yenilikçi Journey içerik yönetim sistemi ile desteklenen websitesi aracını hayata geçirdik. Bir çok banka, portföy yönetim şirketi ve e-para tarafından kullanılan Journey ürününden önümüzdeki dönemde yapay zeka geliştirmeleri ile çok daha fazla bahsedeceğiz.
Türkiye nin İlk Dijital Bankası: Hayat Finans
Sektörde fark yaratan, Türkiye’nin lisanslı ilk dijital bankası Hayat Finans için, SameUp olarak mobil bankacılık uygulamasını baştan sona tasarlayarak yenilikçi ve müşteri odaklı bir deneyim sunduk.
Kullanıcı dostu arayüzü, güvenli finansal işlemleri ve sezgisel menü yapısıyla Hayat Finans uygulaması, kısa sürede binlerce kullanıcıya hizmet vermeye başladı. Bu süreçte, yalnızca rekabetin hızına uyum sağlamak değil, aynı zamanda kullanıcı ihtiyaçlarını doğru analiz etmek önceliğimizdi. Regülasyonlarla şekillenen ve sürekli değişen bu dinamik yapıda, zamansız ve sürdürülebilir bir çözüm üretmek kritik bir unsurdu.
N Kolay Bayi Platformu: Tüketici Finansmanında Dönüşüm
N Kolay Bayi Platformu yine çok başarılı işlerden biri oldu; bu noktada tüketici finansman işinin de dijitalleşebileceğini, sektörde bir çok dijital dönüşüm konusunda öncü olan Aktif Bank ve N Kolay markası ile gerçekleştirmiş olduk. Bu platformun hem tasarım hem de yazılım süreçlerini kusursuz gerçekleştirerek; N Kolay bayisinin de N Kolay müşterisinin de uçtan uca dijital deneyimler yaşarken, ürün alımını çok kısa ve kolay süreçlere indirgemesini başarmış olduk.
Teknosa: E-Ticaret Deneyiminin Yeniden Tasarlanması
Teknosa ile yürüttüğümüz UX/UI tasarım ve yazılım çalışmaları ile hem Teknosa’nın pazar yeri dönüşümüne tanıklı etmiş hem de müşterilerin e-ticaret deneyimini iyileştirmeye odaklandık. Teknosa’nın dijital mağaza platformunu kullanıcı dostu bir arayüz ve daha akıllı bir kategori yönetimiyle yeniden tasarlayarak, alışveriş sürecini daha hızlı ve anlaşılır hale getirdik. E-ticaret ve pazar yeri uygulamalarında önemli olan müşteri edinim süreci, sepet deneyimi, listeleme deneyimi gibi önemli noktalarda farklılaşan ve sektörde öncü olabilecek uygulamaları hayata geçirme şansı edindik.
AktifPortföy ve Hepsipay Web Site Dönüşümleri
Hepsipay ve Aktif Portföy’ün sağladığı finansal enstürmanları, müşterileri ile en kolay ve etkili şekilde buluşturmalarını sağlayacak kurumsal web sitelerinin, içerik yönetim sistemi ile entegre edilmiş Journey dönüşümlerini gerçekleştirdik. Hem arama motorları optimizasyonu hem de yepyeni deneyimleri ile kısa süre içerisinde çok daha iyi performans sergileyen birer vitrine dönüşümünü sağlamış olduk.
Bir kadın girişimci olarak, teknoloji ve dijital dönüşüm alanlarında karşılaştığınız zorluklar ve fırsatlar neler? Kadın girişimciliğinin desteklenmesi konusunda neler düşünüyorsunuz?
Tüm girişimcilik serüvenim boyunca; kadın olmanın sağladığı güçlerin avantajlarından ve fırsatlarından yararlanmayı bilen bir girişimci oldum. Gerektiğinde attığım adımları, odaklandığımız işleri bile bu güç etrafında şekillendirmeye çaba gösterdim. Örneğin deneyim ve arayüzün estetiğine önem vermek, kullanıcı ile empati yapabilme kabiliyeti, iletişim becerileri kadın olmanın verdiği avantajlar arasında bence.
Bu sorunun haklı bir nedeni var tabi ki; belirli alanlarda zorlanan kadın girişimcilerin yaşadığı başlıca sıkıntılar ise yatırımcıların ve büyük kurumların, kadın liderliğindeki girişimlere yaklaşımı genellikle daha temkinli olabilmesi; bu da tabi ki finansmana erişimi zorlaştırıyor. Özellikle teknoloji tabanlı projelerde, kadın girişimciler olarak bizden sonraki girişimcilere de yol açabilmek adına çok daha fazla ve özenle çalışmaya devam etmemiz gerekiyor.
Bununla birlikte, kadınların iş dünyasında karşılaştıkları yapısal engeller, onlara farklı bir bakış açısı kazandırarak güçlü problem çözme yetenekleri geliştirmelerine de yardımcı oluyor. Kadın girişimciler, özellikle müşteri deneyimi, kullanıcı odaklı tasarım ve veri analitiği gibi alanlarda fark yaratabiliyor. Teknoloji yalnızca kod yazmaktan ibaret değil; onu doğru iş süreçlerine entegre etmek, kullanıcı dostu hale getirmek ve sürdürülebilir çözümler üretmek de bir o kadar önemli. Kadın girişimcilerin bu konulara getirdiği perspektif, inovasyon süreçlerini daha kapsayıcı ve verimli hale getirebiliyor.
Kadın girişimciliğinin desteklenmesi konusunda ekosistemin daha fazla mentorluk, eğitim ve finansal destek sunması gerektiğine inanıyorum. Kadın girişimcilerin daha fazla görünür olması, sadece bireysel başarı hikayeleri yaratmakla kalmaz, aynı zamanda sektörde daha dengeli ve sürdürülebilir bir büyümenin de önünü açar. Kadınların teknolojiye daha fazla katılımı, sektörün inovasyon gücünü artırırken, daha kapsayıcı ve çeşitli bir iş dünyasının oluşmasını sağlar. Bu yüzden hem özel sektörün hem de kamu destek mekanizmalarının, kadın girişimcilere yönelik yatırımları ve teşvikleri artırması büyük önem taşıyor.
Dijital dönüşümün işletmeler için önemini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Günümüz artık dijitalin hayatlarımızın merkezlerine oturduğu, dönüşümün değil, dijital değişimin dönemi adeta. Sosyalleştiğimiz alanlar, kullandığımız uygulamalar, yaptığımız alışverişler ve paramızı yönettiğimiz platformlar bile artık çok büyük oranda artık dijital. Bunu kabul etmiş ve gelişen kurumlar için üzerine koymak da yeni dönüşümlere adapte olmak da çok kolay. Öte yandan artık dijitalleşmenin maliyeti, dijital dünyanın olgunlaşması nedeni ile çok daha erişilebilir seviyelerde. Bankalar gibi dijital olarak varolmanın önemini yıllardır kavramış, süreçlerine ve müşterilerine entegre etmiş, hizmet seviyesini, adetsel ve gelirlerindeki büyümeyi, müşteri deneyimindeki mükemmelliği dijital ile besleyen sektörlerin yanı sıra dijital olarak doğmuş kripto sağlayıcılar, e-para kuruluşları, ödemeye dijital aracılık eden kurumlar zaten bu anlamda gelişimini tamamlamış yola başlamakta. Bununla birlikte henüz bu aşamaların başında olan alanlar da bulunmakta. Buna en iyi örnek yatırım dünyasına can veren, önemi ve kullanıcı sayısı gittikçe artan aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, kullanıcıların kredi ve ihtiyaç noktalarında devreye giren tüketici finansman şirketleri, faktoring ve leasing sağlayıcılar önümüzdeki yıllarda dijital dönüşümüne en çok tanıklık edeceğimiz alanlar diye düşünüyorum.
Peki, yapay zeka ve yapay zekanın hizmetlerinize entegre edilmesi noktasında SameUp’ın gerçekleştirdiği süreçler neler?
Öncelikle bugün yapay zeka diye tabir ettiğimiz şeyin, bir süre sonra zaten her ürün, hizmet ve sürece entegre edilmiş, özellikle kullanmaya ya da kullanmak için çaba harcamaya gerek kalmayacak, kendiliğinden tüm hayatımızda entegre şekilde yer alacak diye düşünüyorum. Bu vizyon ile de uzun zamandır finansal ve teknolojik alanlarda yapay zekanın kullanımını hem gözlemliyor, hem de sık sık yorumluyoruz. Yakın zamanda ise; SameUp içerisinde yeni bir oluşum ile tüm iş ortaklarımızın süreçlerinde, müşteri iletişimlerinde ve hatta kullanıcı deneyim noktalarında yaşanan sıkıntı ve gelişim noktalarını gözlemlerken de yapay zekayı kullandığımız bir noktaya geldik. Bunları birlikte çalıştığımız markalarımızın başarısı için gerçekleştirirken bir yandan da içerdeki yazılım, tasarım ve dönüşüm çalışmalarının etkinliği, hızı ve kalite ölçümleri için yapay zekayı kullanmaya hız verdik. Geliştirdiğimiz ürünlerden biri olan Journey içerik yönetim sisteminin de tüm aşamalarında operasyonları optimize edecek yapay zeka eklentileri geliştirerek sektörde öncü bir yaklaşımı da benimsemiş olduk.
UI/UX tasarımı, kullanıcı deneyimini şekillendirmede kritik bir rol oynuyor. SameUp olarak bu alandaki yaklaşımınız nedir ve projelerinizde nasıl bir süreç izliyorsunuz?
UI/UX tasarımı yalnızca estetik açıdan değil, işlevsellik ve verimlilik açısından da fayda sağlayan çok önemli bir unsur. SameUp olarak deneyim tasarımı ürün yöneticilerinin çalışmaları ile başlar; konsept çalışma ve UI/UX’e kadar titizlik içerisinde yürütülür. Bunların tamamında ise marka ile kol kola, ihtiyaçları birlikte yorumlayarak ilerlemeyi tercih ederiz. Adımları şöyle sıralayabiliriz;
Araştırma ve Kullanıcı Analizi:
Kullanıcı araştırmaları, mevcut platform veri analizleri, pazar araştırmaları paralelde yürütülür. Yurtiçi rakipler, hedef kitlenin kullandığı diğer platformlar, yurt dışı benzer işler titizlikle analiz edilir.
Kullanıcı Yolculuğu (User Journey) ve Wireframe Tasarımı:
Araştırma sürecinde elde ettiğimiz veriler doğrultusunda, kullanıcıların platform içindeki etkileşimlerini optimize etmek için kullanıcı yolculuğu haritaları oluşturuyoruz.
Görsel Tasarıma Dönüştürme:
Markanın kimliğini yansıtan, modern ve kullanıcı dostu arayüzler tasarlamak hedefimiz olur. UI tasarımı, sadece görselliğe odaklanmaz; işlevsellik ve erişilebilirlik açısından da kullanıcıyı yönlendiren unsurlar içerir.
Geliştirme ve Uygulama:
I/UX tasarımı, yalnızca tasarım ekibinin bir ürünü oluşturduğu bir süreç değil, aynı zamanda geliştirici ekiplerle entegre çalışarak hayata geçirilen bir aşamadır, bu nedenle geliştirme aşamasında da sürekli geribildirimlerle ilerlenir.
Test ve Optimizasyon:
Tasarım ve geliştirme süreci tamamlandıktan sonra, kullanıcı deneyimini ölçümlemek ve iyileştirmek için test aşamasına geçeriz; geliştirme aşamasında aksayan noktaları netleştirir ve mükemmelleştiririz. Bu noktalarda A/B testleri, kullanıcı geri bildirimleri, store ve sosyal medya yorumlarından da bolca faydalanmaya devam ederiz.
Sonuç olarak, SameUp olarak UI/UX tasarımını yalnızca bir görsellik unsuru olarak değil, kullanıcı odaklı bir strateji olarak ele alıyoruz. Amacımız, markaların, platformların müşteri deneyimini en üst seviyeye çıkarmalarını sağlamak ve onların dijital dönüşüm süreçlerini en verimli şekilde yönetmelerine destek olmak.
Son olarak, SameUp yakın dönem planlarında neler var, biraz da onlardan bahseder misiniz?
Önümüzdeki dönemde üzerinde bolca çalıştığımız ve yeni çözümlerle sektöre katma değer sağlayacağımız yapay zeka projelerinden bahsediyor olacağız. Bunun yanı sıra, ekibin yeteneklerine renk katacak yeni yurt dışı işlerimiz de gündemimizde olacak.
Bu gelişmeler ile tabiki finansal teknolojiler ve dijital dönüşüm alanlarında yenilikçi adımlar atmaya ve sektöre değer katmaya devam edeceğiz. Amacımız, markaların, platformların müşteri deneyimini en üst seviyeye çıkarmalarını sağlamak ve onların dijital dönüşüm süreçlerini en verimli şekilde yönetmelerine destek olmak. Özetle, keyifle ve özveri ile yaptığımız işi yapmaya devam edeceğiz çünkü gelecek yeniliğe ve dönüşüme açık olanların yanında olacak. Biz de SameUp olarak bu yolda, güçlü adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz