“Fintek Dünyasının Kadın Lideri” Aktif Ventures Genel Müdürü Yasemin Evsahibioğlu ile gerçekleştirdiğimiz özel röportaj, Fintechtime Mart sayısında yer aldı.
2024 yılı sizin için nasıl geçti?Belirlediğiniz hedeflerin ne kadarını gerçekleştirebildiniz? Sizi en çok gururlandıran başarılar nelerdi?
Aktif Bank’ın 25’inci yaşını kutladığımız 2024 yılı büyümenin, cesur kararların ve ekosistemde kalıcı bir etki yaratmanın yılı oldu. Türkiye’nin en büyük finansal teknolojiler ekosistemi olarak faaliyet gösteren Aktif Bank ekosisteminin bir üyesi olarak hedeflerimiz yalnızca sayısal başarılarla değil, dönüştürdüğümüz iş modelleri, güçlendirdiğimiz iş birlikleri ile anlam kazandı. Bu yıl, finansal teknolojiler ekosistemine daha fazla değer kazandırmak ve yenilikçi çözümleri yaygınlaştırmak için büyük adımlar attık. 50’den fazla güçlü iş birliği kurarak fintek sektörünün dönüşümüne liderlik ettik. Bu süreçte 120’den fazla startup ile yatırım görüşmeleri gerçekleştirdik, 35’in üzerinde yeni müşteriyi ekosistemimize dahil ettik ve kapsayıcılığımızı artırarak finansal teknolojilere erişimi kolaylaştırdık. Beni en çok gururlandıran başarılardan biri, Türkiye’nin en güçlü API platformu olan Apilion’un geldiği nokta oldu. 800’den fazla API, 15’ten fazla kategori ve 400’den fazla bireysel geliştirici ile finansal teknolojiyi farklı bir noktaya getirdik. Apilion sadece bir teknoloji ürünü değil, işletmeler için finansal inovasyonu hızlandıran bir ekosistem haline geldi, bunun en somut örneği bu yıl da ikinci kez API sunan bankalar arasında Aktif Bank’ın iştiraki Aktif Ventures olarak 808 API ile birincilik elde etmemiz. 2024, aynı zamanda gerek hızlandırma programları gerekse de kariyer platformları ile girişimcilik ekosistemine verdiğimiz desteği büyüttüğümüz bir yıl oldu. Girişim tabanını daha da genişleterek genç yeteneklere rehberlik etme amacıyla kariyer ve yetenek yönetimi platformlarında etkin roller üstlendik. 2025’te de bu vizyonla, sektöre öncülük etmeye ve finansal teknolojiler alanında daha geniş kitlelere erişim sağlamaya devam edeceğiz.
Sektörün mevcut durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? İş birliği fırsatları, rekabet ortamı ve pazar dinamikleri hakkında görüşleriniz neler?
Fintek sektörü, dijitalleşmenin hız kazandığı, iş birliklerinin rekabetten daha fazla değer yarattığı ve sınırların giderek ortadan kalktığı bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Artık yalnızca geleneksel oyuncular değil, teknoloji şirketleri, startuplar ve yeni nesil finansal hizmet sağlayıcıları da oyunun kurallarını yeniden yazıyor. Bu dinamik ortam, rekabeti sadece bir yarış değil, dönüşümün zorunluluğu haline getiriyor. Özellikle banka-fintek iş birlikleri ve platform ekonomisinin yükselişi, sektörde yeni büyüme alanları yaratıyor. Bugün finansal hizmetlerin yalnızca bankalar tarafından değil, API’ler aracılığıyla farklı ekosistemlerde sunulduğu bir modele geçiş yapıyoruz. Bu noktada, “rekabet mi, iş birliği mi?” sorusunun yerini artık “rekabet içinde iş birliği nasıl mümkün olur?” sorusu alıyor. Çünkü başarılı olan şirketler, kendi kapalı sistemleri içinde büyümeye çalışmak yerine ekosistemlerini genişleterek ölçeklenebilir çözümler üretenler olacak. Biz de bu dönüşümün bir parçası olarak finansal teknolojiler alanında daha kapsayıcı, erişilebilir ve yenilikçi çözümler sunmaya devam edeceğiz.
Güncel ajandanızda hangi öncelikler var? Yakın ve uzun vadeli hedefleriniz arasında öne çıkan projeler hangileri?
Fintek dünyası büyük bir hızla evrilirken, biz de güçlü teknolojik yapısıyla fark yaratan Aktif Bank ekosisteminin bir üyesi olarak bu dönüşümün öncüleri arasında yer almaya devam ediyoruz. Yakın vadede, yapay zeka destekli finansal ürünler ve web3 teknolojileri üzerine yoğunlaşıyoruz. Kullanıcıların finansal hizmetleri yalnızca bir ihtiyaç olarak değil, hayatlarının doğal bir parçası olarak deneyimlemelerini sağlamak ve özelleştirilmiş finansman dünyası yaratmak en büyük hedeflerimizden biri. Bu doğrultuda, Apilion API platformumuzla fintek ekosistemini genişletiyor, ürün portföyümüze web3, yatırım ürünleri ve cloud altyapı hizmetleri ekleyerek sektördeki liderliğimizi pekiştiriyoruz. Merkeziyetsiz finans (DeFi), tokenizasyon ve kripto ürünleri gibi yenilikçi çözümlerle firmalara güçlü destekler sağlıyoruz. İştiraki olduğumuz Aktif Bank’ın global gücüyle uluslararası pazarlara açılarak küresel iş birliklerimizi genişletiyor ve finansal teknolojilerde sınırları kaldıran bir ekosistem inşa ediyoruz. Finans sadece bir araç değil, aynı zamanda fırsat yaratma mekanizmasıdır ve biz bu fırsatları herkes için erişilebilir kılmak istiyoruz.
Küresel fintek ekosistemi sizce nasıl evrilecek? Önümüzdeki dönemde hangi teknolojiler ve trendler hayatımızı şekillendirecek?
Fintek ekosistemi, artık yalnızca finans sektörünün değil, doğrudan günlük hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Önümüzdeki dönemde, yapay zekâ destekli hiper-otomasyon, büyük veri analitiği ve blockchain teknolojisi finans dünyasında köklü değişimlere öncülük edecek. Kullanıcıların finansal süreçlerdeki etkin rolü giderek artıyor. Artık bireyler finansal verilerini bilinçli bir şekilde yönetirken, merkeziyetsiz finans (DeFi) ve tokenizasyon gibi yenilikçi modeller, yatırım ekosisteminin sınırlarını genişleterek daha fazla insanın finansal süreçlere katılımını mümkün kılacak. Ancak bu dönüşüm yalnızca teknolojik inovasyonlarla sınırlı kalmayacak; aynı zamanda sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımlar da finansın geleceğini şekillendirecek. Özetle önümüzdeki yıllar, finansal hizmetlerin teknoloji ve sürdürülebilirlik ekseninde yeniden şekillendiği bir dönem olacak.
RegTech çözümleriyle düzenleyici süreçler hızlanırken, servis bankacılığı gibi modellerin yükselişiyle finans daha şeffaf ve erişilebilir hale gelecek. Gömülü finans çözümleri, ödeme ve kredi hizmetlerini günlük yaşamın içine entegre ederek kullanıcı deneyimini bambaşka bir seviyeye taşıyacak. Tüm bu gelişmeler, yalnızca finans sektörünü değil, küresel ekonominin dinamiklerini değiştiren, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir geleceğin temel taşlarını oluşturacak.
2024 yılına ve fintek sektörüne dair değerlendirmelerinizle başladık. Şimdi biraz daha kişisel bir yolculuğa çıkalım ve liderlik hikayenizin, ilham verici bakış açılarınızın izini sürelim. Kadın liderliğinin sektördeki etkisini ve sizin kariyer yolculuğunuzu daha yakından tanımak istiyoruz.

Aktif Ventures Genel Müdürü Yasemin Evsahibioğlu
Fintek sektörüne nasıl adım attınız? Bu yolculukta sizi motive eden unsurlar nelerdi?
Kariyer yolculuğuma teknoloji sektörü ile başladım. Teknoloji ile kurduğum bu güçlü bağ, ilerleyen yıllarda bankacılık alanında uzmanlaşmamla birleşti ve bana finans dünyasının dinamiklerini derinlemesine anlama fırsatı sundu. Günümüz koşullarında, finans sektörü artık yalnızca geleneksel bankacılık hizmetlerinden ibaret değil; hız, esneklik ve inovasyon odaklı çözümlerle yeniden şekilleniyor. Bu dönüşüm süreci, kariyerimde de yeni bir yön belirlememi sağladı ve finansal teknolojilerin geleceğini şekillendiren ekosistemin bir parçası olma isteğiyle fintek sektörüne adım attım. Dönüşümün merkezinde yer almak, değişimi yönlendiren adımların bir parçası olmak ve geleceğin finansal dünyasını inşa etmek, bu yolculuğu benim için vazgeçilmez kılıyor.
Kadın liderler fintek sektörüne nasıl bir vizyon katıyor? Sizce farklı bakış açıları sektörde nasıl bir değişim yaratıyor?
Fintek sektörü, geleneksel olarak erkek egemen bir yapıya sahip olsa da kadın liderlerin giderek artan etkisi sektöre yeni bir soluk getiriyor. Kadınların doğası gereği detaylara verdiği önem, geniş perspektifli bakış açısı ve güçlü iletişim becerileri, iş yapış süreçlerinde daha kapsayıcı ve sürdürülebilir çözümler üretilmesini sağlıyor. Ayrıca, kadınların güçlü iletişim becerileri ve iş birlikçi yaklaşımı, sektörde rekabetten çok ortak değer yaratma anlayışını destekliyor. Bugün fintek dünyasında başarı, yalnızca teknik bilgi ve finansal uzmanlıktan değil, müşteri odaklı düşünme, farklı paydaşlarla etkili iletişim kurma ve yenilikleri sürdürülebilir iş modellerine dönüştürme becerisinden geçiyor. Kadınların bu alanlardaki doğal yetkinlikleri, sektörü daha kapsayıcı, erişilebilir ve inovasyona açık bir yapıya dönüştürüyor.
Kadın girişimciler için fintek alanında hangi fırsatları görüyorsunuz? Şirketinizde bu potansiyeli destekleyen uygulamalarınız var mı?
Geleneksel iş dünyasına kıyasla fintek sektörü; esneklik, hızlı karar alma ve çevik çalışma modelleriyle kadın girişimcilerin kendi projelerini geliştirmesi için çok daha fazla alan sunuyor. Ayrıca, fintek sektöründe kadın sayısının artması, kapsayıcılığı artırarak kadınların finansal hizmetlere erişimini güçlendiren çözümler üretmelerine de zemin hazırlıyor. Aktif Bank ekosisteminin bir üyesi olarak, kadınların fintek ekosistemine dahil olmasını bir şirket kültürü ve değeri olarak benimsiyoruz. Çalışanlarımızın, özellikle kadın ekip arkadaşlarımızın bu alandaki fırsatları görmesini ve kariyerlerini bu yönde geliştirmelerini teşvik ediyoruz. Bunun yanı sıra, bireysel olarak kadın girişimcilere ve kariyer yolculuklarının başındaki genç kadınlara destek olmayı çok önemsiyorum. Farklı platformlarda yer alarak mentorluk veriyor, onların hem kariyer hem de kişisel gelişim süreçlerine katkıda bulunmaya çalışıyorum. Kadın girişimcileri bu yolculuklarında teşvik etmek, onlara ilham vermek ve başarı hikayelerine katkı sunmak için çalışmaya devam edeceğim.
Kadın liderlerin öncülüğünde çalışan bir fintek şirketinin sektörde nasıl bir etkisi olduğunu gözlemliyorsunuz?
Türkiye’nin en büyük finansal teknolojiler ekosistemi olan Aktif Bank’ın bir iştiraki olarak faaliyet göstermemiz, sektörde bizi güçlü ve farklı kılan en önemli unsurlardan biri. Finans ve teknoloji dünyasında kadın liderlerin varlığı, yalnızca bir çeşitlilik meselesi değil, aynı zamanda dönüşümün hız kazanmasını sağlayan bir faktör. Kurum olarak yönetici kadromuzun kadın ağırlıklı olması bizi sektörde birçok firmadan ayrıştırıyor. Kadın liderlerin öncülüğünde çalışan bir fintek şirketi olarak, detaylara verilen önem, geniş perspektifli risk yönetimi, empati odaklı müşteri deneyimi tasarımı ve güçlü iletişim becerileriyle iş süreçlerimizi daha kapsayıcı ve verimli hale getirmeyi başarıyoruz.
Kadınlar için daha kapsayıcı ve destekleyici bir iş ortamı yaratmak adına önerileriniz neler?
Gerçek anlamda kapsayıcı ve destekleyici bir iş ortamı yaratmak, yalnızca kadınlara fırsat tanımaktan ibaret değil, aynı zamanda sistemin kadınların önündeki görünmez engelleri fark etmesini ve bu engelleri ortadan kaldıracak bir kültür oluşturmasını gerektiriyor. Ayrıca, kapsayıcılık sadece işe alım süreçleriyle sınırlı olmamalı; kariyer gelişiminde eşit fırsatlar yaratmak için kadınların liderlik rollerine yükselmelerini destekleyen mekanizmalar oluşturulmalı. Bu noktada, tersine mentorluk gibi uygulamalar devreye girebilir. Genç kadın çalışanların üst yönetimle doğrudan etkileşime geçerek kendi deneyimlerini paylaşabilmesi, karar alıcıların bilinçsiz önyargıları fark etmesine ve daha kapsayıcı politikalar üretmesine yardımcı olabilir. Esneklik de artık bir ayrıcalık değil, bir standart haline gelmeli. Kadınların iş ve özel hayat dengesi üzerindeki baskıları azaltmak için çalışma saatlerinde ve modellerinde daha fazla esneklik sağlanmalı. Uzaktan veya hibrit çalışma seçenekleri sunulmalı ancak daha da önemlisi, kadın çalışanların iş hayatındaki varlıklarını kısıtlayan geleneksel iş yapış modelleri yeniden tasarlanmalı. Bunun yanında kadınların dayanışma içinde olabileceği, deneyimlerini paylaşabileceği ve yeni fırsatlar yaratabileceği networking toplulukları da bu sürecin önemli bir parçası. Çünkü gerçek dönüşüm, sadece bireysel başarılarla değil, birlikte güçlenerek ve sektörü dönüştürecek yeni bir iş kültürü inşa ederek mümkün olabilir.
Yönetimde çeşitliliği artırmaya yönelik projeleriniz var mı? Varsa bunların sektör üzerindeki etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Aktif Ventures olarak farklı bakış açılarını besleyen kadınların yönetim kademelerinde ve fintek sektöründe daha görünür, daha güçlü ve daha etkin olması için mentorluk programları ile yeteneklerini geliştirmelerine destek oluyoruz. Çünkü biliyoruz ki, çeşitlilik sadece bir istatistik değil, şirketlerin büyüme hızını, inovasyon gücünü ve krizlere karşı dayanıklılığını artıran en önemli dinamiklerden biri. Bu sebeple gerçek anlamda kapsayıcı bir finansal ekosistem inşa edebilmek için yönetim kademelerinde çeşitliliği artırmayı bir hedef olarak değil, bir zorunluluk olarak görmeliyiz.
Liderlik yolculuğunuzda sizi çok etkileyen bir deneyiminiz var mı? Bu süreçten öğrendiğiniz en önemli ders neydi?
Liderlik, yalnızca yön göstermek veya karar almakla sınırlı değil; insanları dinlemek, anlamak ve birlikte hareket etmekten geçiyor. Liderlik yolculuğunda öğrendiğim en önemli iki ders var. İlki, liderlik sadece hızlı olmak ve hızlı karar almak değil, değişime hızla uyum sağlamaktır. İkincisi, tek bir liderlik modeliyle başarılı olmak mümkün değil. Farklı zamanlarda, farklı ekipler ve farklı iş dinamikleri içinde liderlik anlayışının da dönüşmesi gerektiğini defalarca deneyimledim. En iyi liderlik modeli, sabit olan değil, duruma ve ihtiyaçlara göre şekil alabilen, esnek ve dengeli bir yaklaşımdır. Sonuç olarak, liderlik benim için tek bir kalıba sığdırılacak bir rol değil, sürekli öğrenme, uyum sağlama ve birlikte büyüme süreci. En büyük başarılar, bir ekibin ortak aklı ve enerjisiyle mümkün olur ve gerçek liderlik, bu gücü ortaya çıkarabilmektir.
Kadınların fintek alanında daha görünür olması için neler yapılabilir? Genç kadınlara hangi tavsiyeleri verirsiniz?
Fintek dünyasında kadınların daha görünür olması için en büyük anahtar, eğitim ve farkındalık yaratmak. Erken yaştan itibaren teknoloji ve finans alanlarında fırsat eşitliği sağlanırsa, genç kızların bu sektörlere ilgisi doğal olarak artacaktır. Bu noktada üniversiteler, teknoloji şirketleri ve finans kuruluşlarının el ele vererek oluşturacağı mentorluk ve staj programları, kadınların sektöre güçlü bir giriş yapmalarını sağlayacak sağlam köprüler inşa edebilir. Ayrıca, şeffaflık meselesine de ayrı bir önem vermemiz gerekiyor. Adil ve eşit fırsatlar sunan bir yapı oluşturmak için önce liderlerin bu anlayışı benimsemesi, sonra da tüm organizasyonun kültürüne işlemesi şart. Kurumların işe alım süreçlerinden terfi sistemlerine kadar her aşamada şeffaf ve eşitlikçi bir bakış açısıyla hareket etmesi, gelecek nesillere de güven veren bir miras bırakacaktır. Şirketlerin homojen bir istihdam politikasına sahip olduğunu göstermek ve genç kadınlara bu alanın onlar için de erişilebilir olduğunu hissettirmek büyük bir fark yaratır.
Sizce kadın liderler arasında nasıl bir dayanışma ağı kurulabilir? Bu dayanışmanın sektör üzerindeki etkileri neler olur?
Kadın liderler arasındaki dayanışmayı güçlendirmek için en önemli adımlardan biri, deneyim paylaşımına dayalı platformların sayısını artırmak. Bu tür ağlar, genç kadın profesyonellere mentorluk imkânı sunarken, kadın liderlerin birbirleriyle iş birliği yapmasını da kolaylaştırıyor. Bu doğrultuda ben de birçok değerli platformda aktif olarak görev alıyorum. Women in Business Network (WBN) gibi kadın liderlerin dayanışmasını artıran organizasyonlarda yer almak, Milyon Kadına Mentorluk programı çerçevesinde genç kadınlara rehberlik etmek ve özellikle KızCode gibi teknoloji alanında kadınları güçlendiren girişimlere destek vermek benim için büyük bir sorumluluk ve aynı zamanda bir tutku. Kadınlar olarak birbirimizi desteklediğimizde tüm sektörü daha adil, daha kapsayıcı ve daha güçlü hale getireceğimize inanıyorum.
Bir lider olarak başarıyı nasıl tanımlarsınız? Gelecekte ulaşmak istediğiniz büyük hedefiniz nedir?
Başarının sadece finansal göstergelerle veya tanımlamanın yeterli olmadığını düşünüyorum. Gerçek başarı, bir iz bırakabilmek, yeni yollar açmak ve başkalarına ilham olabilmektir. Özellikle bir kadın lider olarak, yalnızca kendim için değil, benden sonra gelecek kadınlar için de kapılar açmanın, fırsatlar yaratmanın ve kalıcı bir değişim başlatmanın sorumluluğunu taşıyorum.
Gerçek değişimin yalnızca kendi başarımızla değil, başka kadınların da başarıya ulaşmasını sağladığımızda gerçekleşeceğine inanıyorum.