Baş Danışman Hakan Kantaş, Fintechtime Nisan sayısı için yazdı “Fintek Pazarlamasını Yeniden Şekillendiren Güç: Yapay Zeka Stratejileri”.
“Makalemde, YZ’nın fintek pazarlamasını nasıl dönüştürdüğünü ve başarı getiren stratejileri ele alıyorum. Türkiye’nin dinamik fintek ekosisteminden—Papara, iyzico, Param gibi şirketlerden—örneklerle, bir IT baş danışmanı gözüyle pratik öneriler sunacağım. Amacım, fintek liderlerine ve IT ekiplerine, YZ’yı pazarlama süreçlerine entegre ederken nelere odaklanmaları gerektiğini göstermek.”
Fintek Pazarlamasını Yeniden Şekillendiren Güç: Yapay Zeka Stratejileri
1990’ların başında, Türkiye’nin önde gelen bankalarından birinde bilgi teknolojileri kariyerime başladığımda, finansal hizmetlerde pazarlama denince akla parlak broşürler, televizyon reklamları ve bolca yüz yüze görüşme gelirdi. O günlerde bir IT uzmanı olarak işim, sistemleri ayakta tutmak ve kredi kartları uygulamalarını yazmaktı; pazarlama ekipleriyle pek kesişmezdik. Bugün, 2025’e geldiğimizde, fintek sektörü bu düzeni tamamen altüst etti. Artık iş, veriye dayalı hassasiyet, gerçek zamanlı müşteri etkileşimi ve—açıkça söyleyelim—yapay zekanın (AI) gücüyle dönüyor. Yirmibeş yılı aşkın süredir bankacılık sistemlerini tasarlayıp yönetmiş, teknolojinin finansal dünyayı nasıl değiştirdiğine şahitlik etmiş biri olarak, AI’nın fintek pazarlamasında nasıl bir devrim yarattığını bizzat gözlemledim. Bu, sadece gösterişli bir teknoloji meselesi değil; müşterilerle bağ kurma, operasyonları optimize etme ve kalabalık bir pazarda öne çıkma şeklimizi yeniden tanımlama meselesi.
Bu makalede, YZ’nın fintek pazarlamasını nasıl dönüştürdüğünü ve başarı getiren stratejileri ele alacağım. Türkiye’nin dinamik fintek ekosisteminden—Papara, iyzico, Param gibi şirketlerden—örneklerle, bir IT baş danışmanı gözüyle pratik öneriler sunacağım. Amacım, fintek liderlerine ve IT ekiplerine, YZ’yı pazarlama süreçlerine entegre ederken nelere odaklanmaları gerektiğini göstermek.
Fintek Pazarlamasında Yeni Bir Çağ
Fintek sektörü, doğası gereği müşteri odaklıdır. Bir ödeme uygulamasının başarısı, kaç kişinin onu indirip düzenli kullandığıyla ölçülür; bir dijital cüzdan, müşterilerin güvenini kazanmadan ayakta kalamaz. Yıllarca bankacılık sistemlerinde çalışırken, müşteri verilerinin ne kadar kritik olduğunu gördüm ama o veriyi pazarlamaya çevirmek, finteklerin asıl fark yarattığı yer. Türkiye’de finteklerin yükselişi, özellikle 2010’lardan sonra hız kazandı. BDDK’nın 2023 verilerine göre, Türkiye’de 700’ü aşkın fintek girişimi var ve bu sayı her geçen gün artıyor. Ancak bu büyüme, rekabeti de körüklüyor. Papara gibi bir oyuncunun milyonlarca kullanıcıya ulaşması, sadece iyi bir ürünle değil, etkili bir pazarlama stratejisiyle mümkün oldu.
Geleneksel bankalar, köklü marka bilinirlikleri ve şube ağlarıyla pazarlama yapabilirken, fintekler için iş başka. Çalıştığım bankada yıllarca altyapıyı yenilerken, pazarlama ekipleri şube tabelalarına güvenirdi. Fintekler ise dijital kanalları, sosyal medyayı ve en önemlisi YZ’yı kullanarak sıfırdan bir marka inşa ediyorlar. Bu devrim, IT ile pazarlamanın kesişiminde doğdu ve YZ, bu kesişimin tam kalbinde yer alıyor.
YZ ile Güçlenen Pazarlama Stratejileri
Fintek pazarlamasında YZ’nın rolünü anlamak için, önce sahada neler olduğuna bakalım. Yirmibeş yıllık IT deneyimim bana şunu öğretti: Teknoloji, doğru kullanıldığında bir kaldıraçtır. YZ’nın fintek pazarlamasında başarıyı getiren dört temel stratejiye nasıl güç kattığını inceleyelim şimdi:
- Kişiselleştirme: Müşteriyi Tanımanın Yeni Yolu
Bankada çalıştığım yıllarda, müşteri segmentasyonu genelde yaş, gelir gibi temel verilere dayanıyordu. Fintekler, YZ ile bu işi bambaşka bir boyuta taşıdı. Örneğin, Türkiye’de e-ticaret işletmelerine ödeme çözümleri sunan bazı kurumlar, YZ sayesinde her işletmenin ödeme alışkanlıklarını analiz edip özel kampanyalar öneriyor. Bir IT baş danışmanı olarak, bu tür sistemlerin arkasında güçlü bir veri işleme altyapısı olduğunu biliyorum makine öğrenimi modelleri, müşteri davranışlarını saniyeler içinde çözüp, “Bu kullanıcıya %5 indirim mi yoksa ücretsiz kargo mu sunalım?” sorusuna yanıt veriyor.
Fintekler, açık kaynaklı YZ araçları (mesela TensorFlow) kullanarak müşteri verilerini analiz edebilir. IT ekipleri, bu modelleri mevcut CRM sistemlerine entegre ederek pazarlama ekiplerine gerçek zamanlı farkındalıklar sunmalı. Türkiye’de bu, özellikle KOBİ’lere hitap eden fintekler için büyük bir fırsat.
- Sosyal Medya ve Müşteri Etkileşimi
Türkiye’de genç nüfusun sosyal medya kullanımı inanılmaz yüksek. Statista’ya göre, 2024’te 18-34 yaş arası kullanıcılar Instagram ve TikTok’ta günde ortalama 3 saat geçiriyor. Fintekler bu durumu fark etti. Fintek ekosistemindeki bazı şirketler, Instagram’da yaptığı kampanyalarla gençleri hedeflerken, YZ destekli reklam araçlarıyla tam doğru kitleye ulaşıyor. Bankada çalışırken sosyal medya bizim radarımızda bile değildi; şimdi ise YZ, hangi gönderinin ne kadar etkileşim aldığını analiz edip, örneğin, “Bu video 25-30 yaş erkeklerde tuttu, bütçeyi buraya kaydır” diyor.
IT departmanları, Meta veya Google Ads’in YZ algoritmalarını fintek ürünlerine göre optimize edebilir. Basit bir A/B testi bile, hangi mesajın Türkiye’deki kullanıcıları yakaladığını gösterecektir.
- Müşteri Desteği ve Chatbotlar
Bankada geçirdiğim yıllarda, çağrı merkezleri en zorlu ortamlardan biriydi. Bu birimdekiler her gün binlerce müşteri sorusuyla boğuşurdu. Fintekler, YZ tabanlı chatbotlarla bu yükü hafifletti. Bugün bir çok kurum, ödeme işlemlerinde kullanıcıların sorularını anında yanıtlayan bir chatbot kullanıyor. Bu sistemler, doğal dil işleme (NLP) ile “Hesabıma para ne zaman geçer?” gibi soruları çözüp, IT ekiplerine operasyonel rahatlama sağlıyor. Benim zamanımda böyle bir teknoloji olsaydı, sistem yönetimine ve uygulamalara daha çok odaklanabilirdik.
Fintekler, Dialogflow gibi ücretsiz NLP araçlarıyla bir chatbot prototipi kurabilir. IT ekipleri, bu sistemi ödeme platformuna entegre ederek 7/24 destek sunmalı. Türkiye gibi geç saatlere kadar yaşayan bir ülkede, gece aktif olan kullanıcılar için bu destek çok kritik.
- Veri Analitiği ile Stratejik Planlama
Bankacılıkta veri analitiği, genelde yıllık raporlarla sınırlıydı. Fintekler ise YZ ile bunu günlük bir avantaja çevirdi. Örneğin, Türkiye’de Hepsiburada gibi e-ticaret devleriyle çalışan fintekler, YZ sayesinde hangi ürünlerin ne zaman talep gördüğünü öngörüyor ve buna göre kampanyalar tasarlıyor. IT gözünden bakarsak, bu, büyük veri altyapısı ve makine öğrenimi modellerinin birleşimi demek. Elbette biraz karmaşık, ama sonuçlar çarpıcı.
IT liderleri, Google BigQuery gibi bulut tabanlı araçlarla veri analitiğini hızlandırabilir. Türkiye’deki fintekler, yerel tatil dönemleri (bayramlar gibi) için YZ ile talep tahminleri yapıp pazarlama ekiplerine yol gösterebilir.
Türkiye’den Fintek Örnekleri ve Yapay Zeka’nın Rolü
Türkiye’nin fintek sahnesi, son yıllarda dikkat çekici bir ivme kazandı. Papara, 14 milyondan fazla kullanıcıya ulaşarak dijital cüzdan pazarında lider oldu. Bu başarının arkasında, YZ’nın sosyal medya kampanyalarını optimize etmesi var; gençlerin “kartsız ödeme” fikrine ilgisini ölçüp buna odaklanmaları gibi. Bir IT baş danışmanı olarak, bu tür bir optimizasyonun veri akışını ve analiz hızını gerektirdiğini söyleyebilirim.
iyzico ise KOBİ’lere yönelik ödeme çözümleriyle öne çıkıyor. YZ, burada işletmelerin ödeme verilerini analiz ederek “Bu ay nakit akışın düşük, taksitli ödeme kampanyası yap” gibi öneriler sunuyor. Bankada çalışırken böyle bir sistemi hayal bile edemezdik, şimdi ise IT ekipleri, bu tür çıktıları haftalar değil, saatler içinde üretebiliyor. Diğer fintech’ler de benzer şekilde, YZ destekli chatbotlarıyla müşteri memnuniyetini artırıyor; bu, hem operasyonel maliyeti düşürüyor hem de kullanıcı sadakatini pekiştiriyor.
Yapay Zekayı Pazarlamaya Entegre Etmenin Zorlukları
Tabii ki, her güzel şeyin bir bedeli var. Yirmibeş yıl bankacılık IT’sinde çalışmış biri olarak, YZ’nın fintek pazarlamasına entegrasyonunun sancılı olabileceğini biliyorum. İlk zorluk, veri kalitesi. Türkiye’de müşteri verileri bazen dağınık veya eksik olabiliyor. IT ekipleri, bu veriyi temizleyip standartlaştırmadan YZ’dan verim alamaz. İkinci mesele, maliyet; küçük fintekler için YZ altyapısı kurmak pahalı gelebilir, ama açık kaynaklı araçlar (Python, Scikit-learn) bu yükü hafifletebilir. Son olarak, regülasyonlar; KVKK gibi veri koruma yasaları, YZ’nın veri kullanımını kısıtlıyor. Bankada GDPR uyum sürecini yönetmiş biri olarak, bu kurallara uymanın ne kadar kritik olduğunu söyleyebilirim.
Peki yöneticiler bu konularda neler yapabilir, nasıl çözümler üretebilir şeklinde gelen sorulara şöyle bir cevap vermek isterim: IT liderleri, veri temizliği için ETL (Extract, Transform, Load) süreçlerini otomatikleştirebilir. Örneğin Apache Airflow gibi bir araç iş görür. Maliyet için, AWS veya Google Cloud’un ücretsiz katmanlarından başlanabilir. Regülasyonlar içinse, KVKK uyumlu bir veri gizlilik politikası şart. IT ve hukuk ekipleri burada el ele çalışarak sorunun üstesinden gelebilirler.
Fintekler için Yol Haritası
Peki, Türkiye’deki fintekler YZ’yı pazarlama stratejilerine nasıl entegre etmeli? İşte benim sahada öğrendiklerimden bazı önerilerle oluşturduğum bir yol haritası:
- Veriyi Merkeze Alın: Müşteri verilerini bir hazine gibi görün. IT ekipleri, bu veriyi güvenli bir şekilde toplayıp analiz için hazır hale getirmeli.
- Küçük Adımlarla Başlayın: YZ’yı tüm sisteminize entegre etmek yerine, önce bir chatbot veya reklam optimizasyonuyla başlayın. Bu konuda başarılı olan kurumların uygulamaları genellikle küçük ama etkili bir ilk adımın örneğidir.
- Müşteri Güvenini Kazanın: Türkiye’de kullanıcılar veri paylaşımı konusunda hassastır. YZ kampanyalarınızda şeffaf olun, “Verilerinizi nasıl kullanıyoruz?” sorusuna net cevaplar verin.
- IT ve Pazarlama İşbirliği: Bankada IT ile pazarlama arasında hep bir mesafe vardı; finteklerde bu duvarı yıkın. IT, YZ modellerini kurarken pazarlama ekibinin ihtiyaçlarını dinlemelidir. IT, “Hangi müşteri grubuna odaklanalım?” sorusuyla başlamalı, iş biriminin hedeflerini almalıdır.
Geleceğe Bakış
Türkiye’deki fintek sektörü aslında dünyaya kıyasla çok ileri bir noktada. Ancak YZ ile pazarlama uygulamaları henüz bu devrimin başında diyebiliriz. Önümüzdeki dönemde, sesli asistanlarla kişiselleştirilmiş kampanyalar veya artırılmış gerçeklik (AR) ile interaktif ödeme deneyimleri görebiliriz. Örneğin, “Telefonunu kasiyere tut, indirimi gör” gibi uygulamalar çok uzak değil. IT altyapılarımız bu yeniliklere hazır mı? Yirmibeş yıl önce bankada dial-up bağlantılarla uğraşırken bu günleri hayal edemezdik; şimdi ise bulut teknolojileri ve YZ ile her şey mümkün gibi görünüyor.
Ancak bu devrim, sadece teknolojiyle değil, stratejiyle kazanılır. Türkiye’deki fintekler, genç ve dijital bir nüfusa hitap etme avantajına sahip. Yapay Zeka ise bu potansiyeli realize edecek anahtar konumunda. Bankacılık kariyerim boyunca öğrendiğim bir şey varsa, o da şu: Teknoloji, insan odaklı kullanıldığında değer yaratır. Fintekler, YZ’yı bir araç değil, bir ortak gibi görmeli.
Son Söz
Fintek pazarlamasında YZ, bir lüks değil, bir zorunluluk artık. Türkiye’deki oyuncular bu devrimin öncüleri olabilir yeter ki IT ekipleri ve pazarlama bir arada çalışsın. Finans teknolojilerindeki deneyimim bana şunu öğretti: Doğru stratejiyle, en karmaşık teknoloji bile müşteriyi anlamak ve ona değer sunmak gerçeğine hizmet eder. Şimdi top finteklerde; bu devrimi siz mi şekillendireceksiniz, yoksa izleyenlerden mi olacaksınız?