Türkiye İş Bankası’ndan Asılsız İddialara Karşı Net Açıklama: “İtibarımıza Yönelik Girişimlere Sessiz Kalmayacağız”!

Türkiye’nin en köklü özel bankalarından biri olan Türkiye İş Bankası, son günlerde kamuoyunda yer alan ve gerçeği yansıtmayan iddialar nedeniyle yeni bir açıklama yaptı. Banka, söz konusu içeriklerin yalnızca kamuoyunu yanıltmaya yönelik değil, aynı zamanda Bankacılık Kanunu açısından da açıkça suç teşkil ettiğine dikkat çekti.

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, kurumu hedef alan spekülatif söylemler karşısında sessiz kalmayacaklarını ve hukuki sürecin başlatıldığını şu sözlerle duyurdu:

“Bu tür asılsız yayınların ekonomi üzerinden tüm kesimlere vereceği zarar ortadayken, gerçeğe aykırı iddialar üzerinden yapay bir kriz yaratmak uğruna İş Bankası gibi neredeyse Cumhuriyet ile yaşıt bir kurumun fütursuzca gündeme getirilmesini kabul etmemiz, buna sessiz kalmamız mümkün değildir.”

Aran ayrıca, belirli ideolojik çerçeveler etrafında oluşturulmaya çalışılan dezenformasyon çabalarına da değindi. Özellikle kültür-sanat faaliyetleri ve reklam harcamaları üzerinden yapılan yorumların gerçek dışı olduğunu vurgulayarak, bu tip söylemlerle Bankanın hedef haline getirildiğini ve ilgili kişiler hakkında derhal suç duyurusunda bulunulduğunu kamuoyuyla paylaştı.

İkinci Yüzyıla Güvenle İlerleyen Bir Değer

Kurumsal itibarı, yasalara bağlılığı ve şeffaf çalışma kültürü ile bilinen Türkiye İş Bankası, Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana Türkiye’nin ekonomik kalkınmasında öncü rol üstlenmeye devam ediyor. Genel Müdür Aran, açıklamasında Bankanın ikinci yüzyıla emin adımlarla ilerlediğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

“Hiç kimse, hiçbir kesim İş Bankası üzerinden, asılsız iddia ve değerlendirmelerle suni gündemler yaratmaya çalışmamalıdır. Bu çabada olan kişiler hakkında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nu da bilgilendirerek suç duyurusunda bulunmaya devam edeceğimiz bilinmelidir.”

Şeffaflık, Etik ve Hukuki Süreç Vurgusu

Banka tarafından yapılan açıklamada, çalışanlara yönelik usulsüzlük iddialarının da ciddiyetle ele alındığı, kurum içinde iç denetim süreçlerinin başlatıldığı ve konunun yargıya taşındığı belirtildi. Açıklama, Türkiye İş Bankası’nın etik değerlere, mevzuata ve ticari ilkelere olan bağlılığını yeniden teyit etti.

Türkiye İş Bankası’nın yaptığı bu açıklama, yalnızca bir savunma refleksi değil, aynı zamanda kurumsal duruşun ve toplumsal sorumluluğun bir ifadesi olarak değerlendiriliyor. Ekonomik belirsizliklerin ve bilgi kirliliğinin yoğunlaştığı bir dönemde, Türkiye’nin milli sermayeli en büyük özel bankasının itibarını koruma kararlılığı, finansal ekosistemde güven ortamının sürdürülmesi açısından kritik öneme sahip. Kurumsal itibarı hedef alan dezenformasyon girişimlerinin, hukuk önünde karşılık bulması sadece bir banka için değil, tüm sektör için caydırıcı bir örnek oluşturacak.