Milenyum çocukları otuz yılı aşkın bir süredir pedagog, anne-baba ve öğretmen gibi direk çocuklarla ilgilenenlerin başlıca konusu. Bu çocuklar hem 2000 yılına yakın doğdukları için hem de yeni yüzyılın çehresini belirleyecekleri için bu şekilde adlandırıldılar. Bu çocukların özelliklerini ‘İndigo Çocukları: Yeni tür geldi’ adlı kitabın yazarları Lee Carroll ve Jan Tober şu şekilde özetliyor: teknoloji odaklı, kendine güvenen, korkusuz, hızlı ve aktif zihin sahibi, bağımsız ve etraflarındaki dünyaları tamamen objektif değerlendirme gücüne sahip olarak sıralıyor.

Bu neslin teknoloji ile bağı kendilerinden önce gelen nesillerden çok farklı. Daha önceleri teknolojik gelişimler faydalı olarak nitelendirilirken artık bu nesil ile birlikte hava su kadar doğal ve zaruri bulunuyor.

Fakat artık bu nesili ‘Milenyum Çocukları’ olarak nitelendirmek yanlış. Artık onlar Milenyum gençleri- yetişkinleri. 1982 den sonra doğanların bu kategori girdiğini düşünürseniz aralarında 40 ‘larına merdiven dayamışlarda var. En gençleri bile şuan lise de ve teknolojinin ana hedef kitlesini oluşturuyor.

Bu da artık bu neslin eğitim sektörünü değil başta finans ve teknoloji olmak üzere diğer bütün sektörleri zorlaması anlamına geliyor.

Bu milenyum gençlerinin yaratıcılık, teknolojiyi kullanmada rahatlıkları gibi pozitif özelliklerin yanı sıra ölümcül bir tarafları da var bu da istediklerini alamadıklarında acımasızca karşılarındakileri silebilmeleri. Bu nesil seçimlerini alışkanlık ve sadakat ile değil tamamen objektif ve verilen hizmeti göz önünde bulundurarak yapıyor. Ve seçim yaparken en önemli kısasları süre.

University of Massachusetts Amherst tarafından 6.7 milyon internet kullanıcı arasında yapılan bir araştırmaya göre bir videonun yüklenmesini kullanıcıların beklemekte sakınca görmedikleri süre sadece 2 saniye. Beş saniye sonra kullanıcıların %25, on saniyede ise %50 si vazgeçiyor.

Sabırsız bu nesil trafikte veya sırada beklememek için alış verişini tabi ki online yapmayı tercih ediyor. Tabi teslimatın da hızlı olması kaydı ile. Amazon ve ebay neslin sabırsızlığından faydalanmanın yollarını aramaya başladı bile. Hız için daha fazla ödemeye razı olan bu gençler için hızlı teslimat seçenekleri sunuyorlar. Hatta amazon Boston şehrinde aynı gün teslimata geçmiş durumda.

Bu kadar kısa süreleri dahi beklemekte zorlanan bir neslin havale eft gibi işlemeleri beklemeleri hatta bunlar için sıraya girmeleri düşünülemez. Scratch’ın 10000 milenyumlu arasında yaptığı araştırmaya göre %71 bankalarını dinlemek yerine dişçiye gitmeyi tercih ediyor. Kendi bankalarının diğerlerinden bir farkı olmadığını düşünen bu gençler bankalarındansa Amazon, Apple, PayPal ve Square den alacakları finansal tekliflerle daha fazla ilgileneceklerini belirtiyorlar. Bu araştırmaya göre gelecekte %33 bankaya ihtiyaç duymayacağını % 70ise beş yıl içerisinde ödeme şeklinin tamamen değişeceğine inanıyor. Bu değişimin ise sektörün dışından geleceğini düşünen milenyumluların neredeyse yarısı teknoloji girişimlerinin bankaların çalışma şeklini değiştirmelerine güveniyor.

Sadece Bankalar değil hıza ve teknolojiye ayak uyduramayan bütün sektörler bu acımasız, ne istediğini ve neye ihtiyaç duyduğunu çok iyi bilen yeni nesil tarafından tehdit altında ve artık bu anne babaların sorunu değil.