McKinsey & Company tarafından paylaşılan raporda, bankaların fintech’lerden çok, finans sektörüne göz kırpan teknoloji devlerinden korkmaları gerektiği vurgulandı.

Yeni nesil teknolojileriyle finans dünyasına farklı bir soluk getiren fintech ekosisteminin geleneksel bankacılığı sarstığı herkes tarafından bilinen bir gerçek. McKinsey & Company tarafından paylaşılan raporda ise bu görüşe farklı bir pencereden bakılıyor. Finans dünyasının değişimi hakkındaki konuların ele alındığı raporda, geleneksel bankaların asıl rakiplerinin fintech’lerden çok, finans dünyasına girmek için planlar kuran teknoloji devleri olduğuna vurgu yapıldı. McKinsey & Company’ye göre, bankalar asıl Amazon ve Alibaba’dan korkmalı…

“Bankalar, finans sektörüne göz kırpan teknoloji devlerinden korkmalılar”

McKinsey & Company tarafından hazırlanan raporda, bankaların fintech girişimlerinden dolayı sarsıldıklarını ve teknolojiye ayak uydurmamaları durumunda da ciddi tehlike altında oldukları söylendi. Diğer taraftan, teknoloji devi firmaların günbegün finans konusunda yeni projeler geliştirdikleri ve zamanla ödeme sistemleri çözümleri ürettikleri hatırlatıldı. McKinsey’in yeni raporunda bankaları uyaran yetkililer, Amazon ve Alibaba gibi teknoloji devlerinin finans sektörüne dair projeler geliştiriyor olmalarını, bankaların asıl korkması gereken unsur olarak resmetti.

Bankaların karşısında önemli bir rakip gibi duran fintech’lerin, satın alma ya da stratejik ortaklık kurma teknikleriyle geleneksel bankalar tarafından alt edildiğini belirten McKinsey raporunda, teknoloji devi firmalara karşı böyle bir planın işlemeyeceği ifade edildi.

“Alibaba, geleneksel bankalar için ciddi bir tehdit”

McKinsey raporunda, dünya çapında çözümler üreten teknoloji firmalarının pek çok farklı alana da kolalrını uzattıkları vurgulandı. Japon Rakuten Ichiba’nın yanı sıra, ABD’li Amazon ve Google gibi dev teknoloji firmalarının her geçen gün farklı bir finans çözümünü bünyelerine kattıkları ifade edildi.

Raporda, finans sektörüne en güçlü biçimde giriş yapan teknoloji firması olarak Alibaba gösterildi. Özünde e-ticaret şirketi olarak görünmesine karşın varlık yönetimi, kredi sağlayıcısı ve ödeme şirketi haline dönüşen Alibaba’nın geleneksel bankalar için ciddi bir tehdit olduğu da vurgulandı.

Üretimin eskisi kadar kârlı olmadığını söyleyen rapor, günümüzdeki en etkili sektörün dağıtım olduğunu da gözler önüne serdi. Geniş hizmet yelpazesi sunan platformların, birden fazla işletmenin dağıtım kanalını yönetmeleri halinde büyük avantaj elde ettiklerini de aktardı.

Dağıtım ve satış, kârın önemli kısmını oluşturuyor

Rapora göre, bankaların finansmandan ve temel sanayi kollarına verdikleri desteklerden elde ettikleri gelirler toplam gelirlerinin yüzde 53’ünü oluştururken, bu kalemlerden kazandıkları kârın yüzde 35’te kaldığı, özkaynak kârlılığının ise yüzde 4,4 seviyesinde seyrettiği ortaya konuldu. Buna karşılık, dağıtım ve satış tarafının gelirlerin yüzde 47’sini oluşturmasına rağmen kârın yüzde 65’ine tekabül ettiği de vurgulandı. Bu alandaki özkaynak kârlılığı ise yüzde 20 seviyelerine ulaştı.

McKinsey, geleneksel bankacılık sistemlerinin tüketici tarafında halen büyük bir güvene sahip olduğunu, alternatif girişimlere karşı da avantajlarının bulunduğunu söyledi. Yenilikçi alternatiflere karşı başarılı strateji geliştiren bankaların özsermaye kârlılıklarını da artırabileceğini ifade etti.

Tüm Dünyanın Ortak Para Birimi Olabilir mi?