Bosch, ortak araçla seyahat etme alanında Amerikan start-up şirketi SPLT’yi satın alıyor.

Bosch, teknoloji ve servis tedarikçisi şirket Detroit’te kurulu bir Amerikan start-up şirketi olan Splitting Fares Inc.’i (SPLT) satın aldı.

SPLT, şirketlerin, üniversitelerin ve belediye kurumlarının çalışanlarına ortak araç kullanımı hizmetlerini sunmalarını sağlayan bir platformu işletiyor. Bu B2B yaklaşımı özellikle işe gidip gelenler için tasarlanmış. SPLT, işyerlerine veya okula giderken aynı rotayı paylaşan kişiler arasında bağlantı kurmak üzere bir uygulama kullanıyor. Bir algoritma, ortak araç kullanımını için en iyi bileşimi bulup en hızlı rotayı hesaplıyor. Burada amaç trafik sıkışıklığını azaltmak ve günlük yolcuğun daha rahat geçmesini sağlamak. SPLT 2015 yılında kuruldu. Hâli hazırda, Amerika Birleşik Devletleri, Meksika ve Almanya’da yaklaşık 140.000 kullanıcı bu hizmetten yararlanıyor. Bosch yönetim kurulu üyesi Dr. Markus Heyn, “SPLT ile büyüyen mobilite hizmetleri alanındaki portföyümüzü genişletiyoruz.” dedi. Ağa bağlı mobilite hizmetleriyle, Bosch çift haneli rakamlarla büyüme kaydetmeyi hedefliyor.

Heyn şunları da ekledi: “Akıllı telefonlar giderek seyahat etmenin en önemli aracı hâline geliyor.” Karayolu kullanıcılarını ve taşımacılık yöntemlerini birleştirmek esnek ve çok yöntemli mobiliteyi mümkün kılıyor: Birkaç saniye içerisinde herkes nasıl seyahat etmek istediklerine karar vererek gereken rezervasyonları yapabiliyor. SPLT eş kurucusu ve CEO’su Anya Babbitt şunları kaydetti: “Bu sürdürülebilir ve uygun fiyatlı bir mobilite hizmetiyle insanların A noktasından B noktasına ulaşma şeklimizi temelden değiştiriyoruz.”


İşe gidip gelenlerin sayısı giderek artıyor

Ortaklaşa araca binmek, araç paylaşımını ve taksileri organize etmek üzere dijital hizmetleri ve uygulamaları kullanan ortak araç kullanımı, ağa bağlı mobilite sektöründe büyüyen bir pazar. 2020 yılında, ortak araç kullanımından yararlanan kişi sayısının yüzde 60 artış göstererek 685 milyona yükselmesi öngörülüyor (kaynak: Statista). Bugüne kadar sunulan hizmetler genelde aynı yönde seyahat eden ve o an bir rezervasyon yaptırmak isteyen kişileri doğrudan hedef alıyordu. Bu hizmetler şirketlere ve işe gidip gelenlere pek odaklanmıyordu. Ama işte tam olarak bu noktada muazzam bir potansiyel yatıyor. Almanya Federal Motorlu Taşıt Kurumuna göre, sadece Almanya yollarında yaklaşık 45 milyon araç mevcut. İşe gidip gelenlerin sayısı giderek artış gösteriyor: Almanya Federal İnşaat, Kentsel Sorunlar ve Mekânsal Gelişim Enstitüsüne göre, beş çalışandan üçü yaşadıkları şehrin dışında çalışıyor. Almanya Federal İstatistik Ofisi’ne göre çalışan nüfusun yaklaşık üçte ikisi için günlük işe gidiş yolculuklarında otomobil, birinci ulaşım tercihini oluşturuyor. Dünya genelinde de sonuç aynı: işe gidiş-geliş saatlerindeki trafik genelde tıkalı oluyor. Bir başka sorun da sürücülerin genelde otomobillerinde tek başlarına gidiyor olması. Ortaklaşa araca binme hâlen bir istisna. İşte bu noktada SPLT’nin çözümü devreye giriyor.

 

Stres yaşamadan, düşük maliyetle ve çevre üzerinde minimum etkiyle işe gidip gelmek

SPLT paylaşıma odaklanıyor – bunu kullanmak daha kolay olamazdı. Şirketler, üniversiteler veya belediye kurumları çalışanlarına SPLT platformuna erişim sağlıyor ve çalışanlar da SPLT uygulamasını indirerek platforma kaydoluyor ve ortak araç kullanımı arıyor veya bunu sunuyor. Rezervasyonlar o an veya önceden yapılabiliyor. Varış zamanları gerçek zamanlı olarak gösteriliyor ve maliyetler çalışanlar arasında paylaşılarak ücret çevrimiçi yoldan alınıyor. B2B hizmeti her gün aynı yoldan giden kullanıcıları hedef alıyor. Bunun bir avantajı da yolculuğun iş arkadaşları tarafından paylaşılıyor olması; böylece, kullanıcılar hiçbir zaman tamamen yabancı olan kişilerle aynı araca binmek durumunda kalmıyor. Bunun ek bir avantajı da bu gibi yolculukların iletişimi teşvik etmesi ve network kurma fırsatını sunması. Şirket otobüsleri de bu uygulamaya entegre edilerek daha esnek ve verimli bir şekilde kullanılabiliyor. Bunun sonucunda, stressiz, düşük maliyetli ve çevre üzerinde minimum etki yaratan bir yolculuk gerçekleştirilmiş oluyor. Şirketler trafik hacminin azaltılmasında da rol oynayabiliyor. Gelecek yıllarda SPLT kullanıcılarının sayısının yeni bölgelerinin de katılmasıyla büyük oranda artış göstermesi bekleniyor. Meksika’daki Bosch çalışanları şimdiden uygulamayı kullanmaya başladı ve bu uygulamanın şirketin tamamına yayılması planlanıyor. Babbitt, “Bosch ile birlikte dünya genelinde büyük bir büyüme fırsatımızın olduğuna inanıyoruz.” dedi. SPLT, Bosch Grubu içerisinde bağımsız bir oluşum olarak kalmaya devam edecek ve yüzde yüz iştirak olarak yönetilecek.