GE tarafından gerçekleştirilen ve iş dünyasının inovasyon konusundaki yaklaşımını mercek altına alan 6. GE Küresel İnovasyon Barometresinin sonuçları açıklandı.

Türkiye’nin de dahil olduğu 20 ülkeyi kapsayan 2.000’in üzerinde inovasyon yöneticisinin katıldığı araştırma; üç boyutlu yazıcının potansiyeli, inovasyonun finansal sonuçlara etkisi, inovasyonda öne çıkan ülkeler, inovasyonda çok uluslu şirketlerin öncülüğü, korumacı politikalara olan yerli ve küresel yaklaşım, popüler olan kavramlar ve inovasyonda yeteneğe duyulan ihtiyaç konusunda önemli sonuçlar ortaya koyuyor.

Araştırmaya göre, Amerika ve Almanya gibi inovasyona liderlik eden ülkeler hız keserken Japonya ve Çin liderliğindeki Asya ülkeleri ise inovasyonun alternatif merkezleri haline geliyor.

 

“Türkiye potansiyelini hızla fırsata dönüştürmeli”

Bu yıl altıncısı gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarını açıklayan GE Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Canan M. Özsoy, inovasyonda başarılı olan şirketlerin veriyi etkin bir şekilde kullandığını ve dijital becerileri iş modelinin merkezine yerleştirdiğini, bunun da Türk şirketleri açısından yol gösterici olduğuna dikkat çekti. Araştırmanın şirketlerin inovasyon yatırımlarının geri dönüşünü artırmaya daha fazla önem vermeye başladığını gösterdiğini belirten Özsoy, bu anlamda son beş yılda gerçekleştirilen inovasyonların Türkiye’deki şirketlerin %39’unun bilançosuna olumlu yansımasının günümüz rekabet ortamında çok anlamlı bir sonuç olduğunu söyledi.

Özsoy, “Türkiye’nin inovasyon ortamında günden güne artan bir iyileşme olduğunu görüyoruz. Araştırmaya göre, Türkiye’deki yöneticilerin % 44’ü ülkemizde inovasyona olanak tanıyan bir ortam olduğunu belirtiyor. Bu sonuç cesaretlendirirken, bir taraftan da Türk şirketlerinin risk alma konusunda çok da iştahlı olmadıklarını ayrıca üst yönetimin çalışanlara yeterince destek olmadığını görüyoruz. Oysa inovasyonun etkisi çok açık ve GE Küresel İnovasyon Barometresi, gelişmekte olan ülkelerin inovasyonda yeni merkezler haline gelebileceğine işaret ediyor. Bu anlamda genç, dinamik ve girişimci nüfus yapısıyla güçlü bir potansiyele sahip olan Türkiye’nin hızlı çözümler üreterek bu potansiyelini zaman kaybetmeden fırsata dönüştürebileceğine inanıyorum” dedi.

 

Üç boyutlu yazıcıya yatırım yapan şirketler, rekabette öne geçecek

GE Küresel İnovasyon Barometresi araştırması üç boyutlu yazıcının potansiyelinin yöneticileri oldukça heyecanlandırdığını gösterdi. Araştırmaya katılan küresel yöneticilerin yüzde 63’ü, Türk yöneticilerin ise yüzde 79’u üç boyutlu yazıcının pazara pozitif etkisinin olacağını belirtiyor. Yöneticiler, üç boyutlu yazıcının şirketlerin pazara sunduğu ürünler konusunda daha yaratıcı olabileceğini, ürünlerin piyasaya daha hızlı sürülmesini sağlayacağını, maliyetleri azaltıp fiyatları uygun bir seviyeye getireceğini ve daha çevreci olacağına inanıyor. Küresel yöneticilerin yüzde 89’u, Türk yöneticilerin ise yüzde 81’i üç boyutlu yazıcıya yatırım yapan şirketlerin rakiplerini geride bırakacağını söylüyor. Üç boyutlu yazıcının henüz tam potansiyeline ulaşmadığını belirten yöneticiler, üç boyutlu yazıcıdan en fazla ileri teknoloji/bilişim teknolojisi, üretim, tüketici ürünleri ve elektronik sektörlerinin etkileneceğini söylüyor.

 

İnovasyonların yüzde 40’ı bilançoya olumlu yansıyor

Araştırmaya katılan küresel yöneticilerin yüzde 40’ı, Türk yöneticilerin ise yüzde 39’u son beş yılda gerçekleştirdikleri inovasyonların bilançolarını olumlu etkilediğini ve markalarının piyasadaki konumunu güçlendirdiğini belirtiyor. İnovasyon konusunda başarılı olan şirketlerin yöneticilerinin, %88’i veriyi etkin bir şekilde kullandıklarını, %84’ü dijital becerileri iş modellerine entegre ettiklerini ve %54’ü de dijitalleşmenin yatırımlarının daha etkin bir şekilde ölçülmesine olanak sağladığını ifade ediyor. Yine inovasyonda başarılı olan şirketlerin, yarattıkları değeri yatırımcılara, müşterilere ve kullanıcılarla paylaştıkları görülüyor. İnovasyonda hıza verilen önem azalırken, temel faaliyet alanını korumaya verilen önem artıyor.

 

Asya inovasyonun alternatif merkezi haline geliyor

GE Küresel İnovasyon Barometresi araştırması, inovasyonun geleneksel liderleri olan ABD ve Almanya’nın hız kestiğini, Japonya ve Çin başta olmak üzere Asya ülkelerinin ise inovasyonun alternatif merkezi haline geldiğini gösteriyor. Önceki araştırmalarda açık ara inovasyon şampiyonu olan ABD, bu yılki araştırmada da inovasyonun lideri olarak görülüyor. 2013 yılında yapılan araştırmada, katılımcıların yüzde 38’i ABD’yi, yüzde 12’si Japonya’yı inovasyonun lideri olarak görürken, bu yılki araştırmada, katılımcıların yüzde 28’i ABD’nin, yüzde 21’i ise Japonya’nın inovasyona liderlik ettiğine inanıyor. ABD’nin birinci, Japonya’nın ikinci olduğu araştırmada, Almanya’yı geride bırakan Çin ise üçüncü sıraya çıktı.

Araştırma, inovasyona çok uluslu şirketlerin öncülük ettiğini, KOBİ’lerin inovasyon konusunda motivasyonunu kaybettiğini ortaya koyuyor. Araştırmaya katılan küresel yöneticilerin yüzde 23’ü ülkelerinde inovasyona çok uluslu şirketlerin öncülük ettiğini belirtirken, yüzde 18’i ise ülkelerindeki büyük şirketlerin öncülüğünün olduğunu belirtiyor. Türkiye’de de inovasyonun itici gücü olarak çok uluslu şirketler görülüyor. Türk yöneticilerin yüzde 39’u çok uluslu şirketleri inovasyonun itici gücü olarak görürken, 2014 ile kıyaslandığında büyük şirketlerin inovasyonda hız kazandığını belirtiyor.

 

Araştırmada öne çıkan diğer bulgular ise;

Popüler olan her zaman dönüştürücü etki yapmıyor

  • Türk yöneticiler; yüzde 89 akıllı kentler, yüzde 88 yapay zeka, yüzde 85 nanoteknoloji ve yüzde 84 artırılmış gerçeklik/sanal gerçeklik kavramlarının Türkiye’de popüler olduğunu vurgularken, sırasıyla nanoteknoloji, akıllı enerji şebekeleri, sürücüsüz ulaşım, akıllı kentlerin dönüştürücü etki yaptığını söylüyor.

Korumacı bir dünyada çalışmak

  • Küresel yöneticiler bir yandan korumacı politikalardan diğer yandan küreselleşmeden faydalanmak istiyor.
  • Küresel yöneticilerin yüzde 55’i, Türk yöneticilerin yüzde 56’sı inovasyon konusunda devletin korumacı politika izlemesinin şirketlerin yararına olacağını düşünüyor.
  • Küresel yöneticilerin % 69’u, Türk yöneticilerin % 60’ı veri mahremiyetine yönelik düzenlemelerin şirketlerin inovasyon konusunda daha radikal bir tutum benimsemesini engellediğini düşünüyor.

Yetenek açığı ve finansal destek eksikliği inovasyonu kısıtlıyor

  • Küresel yöneticilerin yüzde 74’ü yetenek açığını giderek artan bir sorun olduğunu söylüyor.
  • Yetenek açığı Türkiye’de dünyaya kıyasla daha az sorun olarak görülüyor. Türk yöneticilerin yüzde 64’ü yetenek açığının inovasyonda sorun olduğunu belirtiyor.
  • Küresel yöneticilerin yüzde 67’si Türk yöneticilerin ise yüzde 48’i etkin inovasyon yapma konusunda yeterli yatırım ve finansal destek eksikliğini en önemli sorun olarak görüyor.