Moka’nın Genel Müdürü Selim Güsar ile bir araya geldik. Sundukları hizmetler ve gelecek planları hakkında kendisiyle bir röportaj gerçekleştirdik.

Sunduğu online ve finansal ödeme sistemlerinin yanında MokaMobil, MokaPOS ve MokaFatura ile üç farklı alanda hizmet veren, sektördeki sayılı şirketlerden biri olan Moka, iş birliği yaptığı firmalara özel uygulamalar da geliştiriyor. Sektörün gediklilerinden olan Moka Genel Müdürü Selim Güsar, finteklerin tamamlayıcı bir unsur olduklarının bir an önce fark edilmesi gerektiğini düşünen bir isim.

1999 yılından beri ödeme sistemleri sektöründe çalışan, çok deneyimli bir isimsiniz. Sektörün geçmişini ve günümüzde geldiği konumu nasıl değerlendirirsiniz? Bu dinamik yapı dâhilinde çalışmaya nasıl karar verdiniz?

Türk Kartlı Ödeme Sistemleri, özellikle 90’ların sonlarından itibaren neredeyse tüm dünyaya örnek olacak bir gelişme sergiledi. Gerek ürün ve hizmet çeşitliliği, gerekse de işlem adet ve hacimlerindeki artışlar gerçekten de tüm dünya tarafından yakından takip edildi. Elbette bu başarı sadece kartlı ödeme sistemleri etrafında değil, genel anlamda perakende bankacılık alanında yakalandı. Uzunca bir dönem de bu şekilde devam edildi. Ancak fintek alanında geçmişteki bu başarıları yakalamış olduğumuzu maalesef söyleyemeyeceğim.

Ülkemizde uzun yıllar önce bazı örneklerini görmüşsek de, fintek yeni oluşmakta bir sektör ve bazı sancıları bulunmakta. Öncelikle bankalarımızın bizlere olan bakışlarının hızla değişmesi gerekiyor. Finteklerin rakipten çok tamamlayıcı bir unsur olduklarının bir an önce fark edilmesi ve iş birliklerinin artırılması gerektiğini düşünüyorum.

Regülasyon anlamında da eksiklerimiz var elbette, ancak özellikle BDDK bu konuda gerçekten önemli çalışmalara imza atmış durumda.

Orta ve uzun vadede fintek alanında ülkemizde çok önemli gelişmelerin olacağına inanıyorum. Dolayısıyla bu dinamik ve gelişmekte olan sektörde yer almak benim için son derece keyif verici bir durum oluşturmakta.

Türkiye’nin konumu itibarıyla potansiyelini nasıl görüyorsunuz? Globalde ve Türkiye’de bulunan finteklerin çalışmalarını karşılaştırdığınızda avantaj ve dezavantajlarımız neler?

BKM’nin verilerin göre Türkiye 2017 yılında neredeyse 100 milyar Türk Lirası online kartlı işlem hacmine sahip oldu. İnternetten yapılan kartlı ödeme tutarı geçtiğimiz yıla oranla yüzde 14,5 oranında arttı. Her beş kredi kartından ikisi internetten yapılan alışverişlerde kullanılıyor. Yani sadece ödeme sistemleri dikeyinde faaliyet gösteren firmalar için potansiyel fırsatın yüzde 60’ının hâlâ pazara dâhil edilme şansı mevcut.

Fırsat anlamında yüksek bir potansiyelin bulunduğu ülkemizde faizlerin ekonomik dalgalanma sebebiyle ödeme sistemlerine doğrudan etkisinden söz edebiliriz.

Ekonomik dalgalanmalar işlem hacimlerinde olumsuz bir etki oluşturuyor. Ticari faaliyetlerini devam ettirmek isteyen, özellikle nakit döngüsü yoğun olan işletmeler için olumsuz bir etki yarattığını söyleyebiliriz. Satın alımını dövizle yapıp Türk Lirası olarak satışını gerçekleştiren işletmeler son dönemlerdeki ekonomik dalgalanmanın etkisini 2019’un ilk çeyreğinde göstereceğini söyleyebiliriz. Diğer yandan artan maliyetler doğal olarak son kullanıcılara yansıtılmakta, bu da hayat pahalılığını körüklüyor.

Tek çatı altında; MokaMobil, MokaPOS, MokaFatura markaları ile üç farklı alanda hizmet veriyorsunuz. Sektörde bu alanda teksiniz. Bu markalar nasıl şekillendi ve hedef kitleleriniz kimlerden oluşuyor?

Moka olarak ödemelerle ilgili piyasa ihtiyaçlarını analiz etmek bizim için çok önemli. Bu anlamda sektör ihtiyaçlarını göz önünde bulundurduğumuzda ödemelerin farklılaşması için çok çeşitli talepler almaktayız. Bundan dolayı ödeme çözümüne sunabileceğimiz her platformda olmak için çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. MokaPOS ve MokaMobilPOS ürünlerimiz ile POS altyapımızı çeşitli platformlarda özellikle KOBİ’ler için B2B çözümler sunmak için kullanmaktayız. MokaFatura ile de Türkiye’de geçmişi 2000’lerin başına dayanan kurum faturaları ödeme hizmetini vermekteyiz. Türkiye genelinde bine yakın fatura ödeme noktaları ile vatandaşların faturalarını hem nakit hem de kartla ödemeleri için altyapı sunmaktayız.

Firmalara özel ödeme sistemleri tasarlıyorsunuz. Bu alanda beklentiler neler, ne tür katkılar sağlıyor ve çözümler üretiyorsunuz?

Firmaların beklentileri oldukça çeşitlilik gösteriyor. Farklılıklar sadece sektör bazında değil aynı sektördeki rakip firmalar arasında da mevcut. Yani her iş modeli ürün, hizmet ve hedef müşteri kitlesinin beklentileri neticesinde farklı ödeme ihtiyaçlarına sahip olabiliyor.

Firmaların ortak beklenti ise ödemeleri en hızlı şekilde tahsil etmek. Biz de bu anlamda onların ihtiyaçlarına yönelik ödeme çözümleri geliştirmekteyiz.

Moka olarak KOBİ’ler için nakit yönetimi ihtiyacının ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Bu nedenle hem kartla ödeme alma konusunda sunduğumuz alternatifler ve özelleştirilebilir ödeme yöntemlerimiz ile teknolojik olarak KOBİ’lerin ihtiyaçlarına çözüm sunuyoruz hem de KOBİ’lerin ödemelerini ertesi iş günü hesaplarına yatırarak nakit yönetimlerini yapmaları için kendi kaynaklarını kullanabilmelerine olanak sağlıyoruz. Çoğu sektör için ödemeleri ertesi iş günü gerçekleştirmemiz KOBİ’ler için oldukça önemli.

KOBİ’ler MokaPOS kullanarak tek bir sözleşme ile Türkiye’deki tüm banka kartlarından ödeme kabul edebiliyorlar, hem de tüm banka kartlarından gelen tüm ödemeleri sadece tek bir banka hesabında yönetebiliyorlar. Üye iş yerleri bu tek sözleşme ile kredi kartlarına hem tek çekim hem de 12 aya kadar taksit imkânı sağlayabiliyorlar. Moka’nın sunduğu finansal raporlama ekranları ile de farklı kartlar için farklı banka ekranlarından finansal ve muhasebe işlemleri yapmak yerine tek bir ekrandan tüm ödemelerini yönetebiliyorlar.

Finteklerin amaçlarından biri müşteri deneyimi yaratmak, siz kullanıcılarınıza nasıl bir deneyim sunuyorsunuz?

Nakitsiz hayat her geçen gün daha da artıyor. Tüketiciler 2017 yılı içinde sanal POS’lar üzerinden 99 milyar TL’nin üzerinde ödeme gerçekleştirdiler. Bunun çok çeşitli nedenleri var. Nakit taşımanın getirdiği risk, harcamaların takibinin yapılabilmesi, sadakat programları, akıllı telefonlar üzerinden alışverişe imkân veren uygulamaların artışı, kart saklama hizmetleri, büyük perakende sektöründeki firmaların e-ticarete verdikleri önemin artması kartlı ödeme sistemlerinin günümüzde çok daha önemli hâle gelmesini sağladı. Nakit yönetimini şansa bırakmak istemeyen KOBİ’ler de kartla alabilecekleri ödeme fırsatlarını yakalamak istemekteler.

2018 yılı hedefleriniz nelerdi? Planlamanızı nasıl yaptınız?

Moka olarak orta ve uzun vadede Türkiye’de ödeme kuruluşları arasında ilk üçte olmayı, uluslararası arenada iş birlikleri yaparak yakın bölgedeki en iyi ödeme servis sağlayıcılardan biri olmayı hedeflemekteyiz.

Bunları yapmak için öncelikler 2018 hedeflerimizi yerine getirmeyi istiyorduk. Yılın son günlerine yaklaştığımızda görüyoruz ki, bu hedefler doğrultusunda geçirdiğimiz 2018 yılını geride bırakmış olacağız.

Moka 2018 yılını fintek sektörüne olan ilgiyi de fırsat bilerek her anlamda büyüme yılı olarak görmektedir.

Öncelikli hedeflerimiz arasında olan uluslararası bir marka olmak için temaslarımız ve süreçlerimiz devam ediyor. Bu anlamda da Nisan 2018’de küresel ölçekte bize prestij katan ve fırsatlar yaratan 2018 Red Herring Avrupa Top 100 en yenilikçi teknoloji girişimleri listesinde olmaya hak kazandık.

2019 yılı ajandanızda neler var. Müşterilerinizi ne tür yenilikler veya ürünler sunmaya hazırlanıyorsunuz?

Moka olarak sistem geliştirmeleri, yeni ürünler ve var olan ürünlere yeni modüller geliştirme sürecimizi yoğunlaştırıp 2018’de yakaladığımız büyüme ivmesini 2019 yılında da artırarak devam etmek istemekteyiz. Var olan ve potansiyel üye iş yerlerimizin farklılaşan ihtiyaçlarını kapsayacak çözümleri platform bağımsız şekilde sunmak istemekteyiz. Özellikle ödemelerin bölünmesi anlamında çok sayıda çözüm seçeneği sunacağız.