Cep telefonlarına mobil POS özelliği kazandıran Ödeal, sürdürülebilir büyüme yolculuğuna devam ediyor. 

Ödeal bu yılın ilk çeyrek sonuçlarına göre, 81 ilde 64’ten fazla sektörde hizmet vererek, 30 bini aşkın işyerine ulaşan firma, geçen yılın aynı dönemine göre üye işyeri sayısını yüzde 26; işlem adedini yüzde 240 ve cirosunu yüzde 140 artırdı.

 

Fevzi Güngör: “Artık hedefimiz büyük iş ortaklıkları ve büyük projeleri. Ama elbette KOBİ’lere can suyu olma vasfımızı ve bu alandaki sürdürülebilir büyümemizi de devam ettireceğiz. Bu büyük iş ortaklıklarının en büyüklerinden birini de bu sene başında gerçekleştirdik. Halkbank şubelerinde Ödeal sözleşmesiyle birlikte yazarkasa satıyoruz. Biz, ‘Türkiye’de, BDDK’dan lisanslı şirketler birbirleriyle iş ortağı olarak çalışacak mı?’ sorusunu; bir ödeme kuruluşunun bir bankayla proje yaparak, ürün tedarik edebilme noktasına gelerek cevapladık. Bu Türkiye’de bir ilk, inşallah çoğalır.”

 

2014 yılında hayata geçirdiği ‘Cepte POS’ uygulamasıyla, Türkiye’yi mobil ödeme kavramıyla tanıştıran ve aylık kotalar, sabit maliyetler ve bürokrasi nedeniyle POS yatırımı yapamayan KOBİ’ler, küçük işletmeler ve bireysel girişimcilere hem nefes aldıran hem de onların bankacılık sistemine dahil olmalarını sağlayarak, finansal erişim oranımızın artmasına destek veren Ödeal, 4,5 yılda alanının lideri haline geldi.

Bu yılın ilk çeyrek sonuçlarına göre, 81 ilde 64’ten fazla sektörde hizmet vererek, 30 bini aşkın işyerine ulaşan firma, geçen yılın aynı dönemine göre üye işyeri sayısını yüzde 26; işlem adedini yüzde 240 ve cirosunu yüzde 140 artırdı. Ödeal’ın toplam üye işyeri sayısının yüzde 74’ünü bireysel girişimciler ve şahıs şirketleri; geri kalan yüzde 26’lık kısmını ise, limited şirketler ve kooperatiflerle, dernekler oluşturuyor.

 

Artık hedef, büyük iş ortaklıkları… İlki Halkbank ile gerçekleştirildi…

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Ödeal Kurucu Ortağı Fevzi Güngör, “Ödeal Cepte POS”, “Ödeal POS” ve “Ödeal Yazar Kasa POS” çözümleriyle birlikte ürün-hizmet portföylerini tamamladıklarını vurgulayarak; “Artık hedefimiz büyük iş ortaklıkları ve büyük projeleridir. Ama elbette KOBİ’lere can suyu olma vasfımızı ve bu alandaki sürdürülebilir büyümemizi de devam ettireceğiz. Bu büyük iş ortaklıklarının en büyüklerinden birini de bu sene başında gerçekleştirdik. Halkbank şubelerinde Ödeal sözleşmesiyle birlikte yazarkasa satıyoruz. Biz, ‘Türkiye’de, BDDK’dan lisanslı şirketler birbirleriyle iş ortağı olarak çalışacak mı?’ sorusunu; bir ödeme kuruluşunun bir bankayla proje yaparak, ürün tedarik edebilme noktasına gelerek cevapladık. Bu Türkiye’de bir ilk, inşallah çoğalır.” dedi.

Ödeal olarak 4,5 yıllık liderlik öyküsüne de kısaca değinen Güngör, özetle şunları söyledi: “Kurulduğumuzdan bu yana, 3 fazlı bir gelişimden bahsedebiliriz. Ödeal olarak, 2014 yılı Eylül ayında Cepte POS hizmeti ile başladık. Bu ilk fazımızdı. KOBİ’ler ve küçük işletmeler hem nefes aldı hem de bankacılık sistemine dahil oldular. Zaman içinde gelen talepler doğrultusunda, 2017 yılında Ödeal POS adını verdiğimiz, Türkiye’nin masaüstü yazar kasalara bağlanma özelliğine sahip ilk ve tek POS cihazını çıkardık. “Cepte POS” uygulaması ile Türkiye’de ilk kez, işletmelere cep telefonları üzerinden banka ve kredi kartlarıyla ödeme ve tahsilat yapma kolaylığı sağlamıştık ve “Ödeal POS” ile ise, ödeme sistemlerine hem yeni bir bakış getirdik ve hem de pazardaki faaliyet alanımızı genişlettik. Ödeal POS, anlaşmalı bankalar için tek POS üzerinden taksit imkanına ek olarak, tüm bankalar için aynı komisyon oranı gibi farklı avantajlar sunuyor. Geçen sene ise üçüncü faza geçtik. “Ödeal Yazarkasa POS” ürününü piyasaya sürdük. Profilo Ödeme Sistemleri ile devam eden stratejik ortalık dahilinde, S900 model Yeni Nesil Yazar Kasa POS cihazı içerisine Ödeal avantajları eklenerek, yazarkasa ile mobil olarak tahsilat yapmak isteyen işletmelerin ihtiyaçlarını çözdük.”

 

Türkiye, dünyanın fintek finans merkezi olabilir.

Türkiye’de mobil tahsilat uygulamaları alanında hala büyük bir potansiyel olduğunu da vurgulayan Güngör şunları söyledi: “Fırsat buldukça her platformda dile getirdiğim gibi, Türkiye, dünyanın fintek finans merkezi olabilir. Bu konuda hem devlet hem de özel sektör kanallında önemli girişimlerde bulunuluyor, adımlar atılıyor. Yenilikçilik, müşterilere yakınlık, inovasyon, uzmanlık, regülasyonlar, devlet teşvikleri ve yabancı sermayeli girişimler gibi fintek pazarının büyümesinde etkili olan faktörlerin hepsi mevcut. Ülkemizin, yatırımcıların daha çok ilgisini çeken, dünya markası fintek şirketlerinin yer aldığı bir ekosisteme kavuşacağına inanıyorum.”