HSBC Grubu’nun ‘Navigator Raporu’na göre; Türkiye’deki şirketlerin %68’i önümüzdeki yıl gelirlerinde artış öngörüyor.

Yeni pazarlara açılma, maliyetlerin azaltılması ve nakit akışının iyileştirilmesi ise şirketlerin ana gündeminde yer alıyor. 

HSBC Grubu’nun hazırladığı ‘Navigator Raporu’, iş dünyası liderlerinin Kovid-19 pandemisi ile birlikte kısa ve orta vadede iş görünümüne ve uluslararası ticarete ilişkin  görüş ve beklentilerini ortaya koyuyor. Türkiye dahil olmak üzere 39 ülkede 10 binden fazla şirketin görüşleriyle oluşturulan rapora göre; Türkiye’deki şirketlerin %68’i 2021 yılında gelirlerinde artış kaydedeceklerini öngörürken, yarısı gelirlerindeki bu artışın %5’ten fazla olmasını bekliyor. Bununla birlikte; şirketlerin büyüme fırsatlarını yakalamak ve potansiyel güçlüklerin üstesinden gelmek için kullanacakları en önemli stratejiler arasında yeni pazarlara açılma, maliyetlerin azaltılması ve nakit akışının iyileştirilmesi yer alıyor.

 

HSBC Türkiye Genel Müdürü Selim Kervancı, HSBC Grubu’nun küresel çapta hazırladığı rapor ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye iş dünyası pandeminin getirdiği zorlukların aşılmasında güçlü bir direnç gösterdi. Şirketler, bu dönemde potansiyellerini en üst düzeye çıkaracak, yeni ortama uyum sağlamalarını, büyümelerini ve beklenmedik durumlara karşı hazırlıklı olmalarını destekleyecek sürdürülebilir çözümlere odaklanıyorlar.”

 

Uluslararası ticarette rota Avrupa ve Asya Pasifik  

Rapora göre; Türkiye’deki şirketlerin %73’ü uluslararası ticaretin son dönemde zorlaştığını ve 2021’de de yeni güçlüklerle karşılaşılacağını düşünse de, %66’sı gelecek 1-2 yıllık dönemde uluslararası ticaret görünümünün olumlu olmasını bekliyor.

Gelecek dönemde Avrupa ve ardından Asya-Pasifik Bölgesi, yurt dışına açılmayı hedefleyen Türkiye şirketleri için en çekici pazarlar olmayı sürdürecek. Şirketlerin; %60’i artan tüketici talebinin, %52’si yeni tedarikçi ve iş ortaklarına erişimin, %47’si ise ürün ve hizmetlerinin bu pazarlardaki mevcut ürün ve hizmetlere göre daha rekabetçi olmasının ve bu pazarların inovasyon merkezi özelliği taşımasının Avrupa ve Asya-Pasifik’le ticareti genişletmeyi hedeflemelerinde etkili olduğunu ifade ediyor.

 

Şirketlerin ortak endişe kaynağı tedarik zinciri

Rapor, tedarik zincirinin Türkiye şirketleri için ortak bir endişe kaynağı olduğuna işaret ediyor. Türkiye’deki şirketlerin %97’si 2020 yılında maliyetlerdeki artış, tedarik zinciri istikrarı ve tedarikçilerin hedef tüketici veya kendi işletmelerinden uzak olması ile ilgili sorunları gidermek için çeşitli aksiyonlar aldıklarını belirtiyorlar.

Rapor, Türkiye şirketlerinin tedarik zincirini güçlendirmek için 2021 yılında şu alanlara öncelik vereceklerini gösteriyor;

  • Teknolojinin etkin kullanımı
  • Tedarikçilerin olası yeni pandemilerle mücadele için etkili mekanizmalara sahip pazarlardan seçilmesi
  • Tedarikçilerin operasyonel direnç ve hızlı teslimat yetkinliklerine göre seçilmesi

Şirketler tedarik zincirlerindeki bu değişimlerle maliyetlerin azaltılması, pazar bağımlılığının azaltılarak risklerin dağıtılması, pazar erişiminin hızlandırılması ve güvenliğin artırılmasını hedefliyor.

 

Sürdürülebilirlik, satışları destekliyor

Rapora göre; Türkiye şirketlerinin %86’sı sürdürülebilirliğe daha fazla odaklanılmasının 2021 yılında satışlarda artışı destekleyeceğini düşünüyor. Türkiye’deki şirketlerin %70’den fazlası çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) alanlarında kapsamlı hedefler belirlediklerini belirtiyor. Bununla birlikte sürdürülebilirliğin kurumsal itibarın güçlendirilmesi, yeni çalışma şekillerinin benimsenmesi ve devlet desteklerinden yararlanmaya hak kazanma gibi çeşitli fırsatlar barındırdığını ifade ediyorlar.