Türkiye’nin teknoloji ihracatında ilk 10 firma arasında yer almayı ve gelirlerinin yüzde 90’ını ihracattan sağlamayı hedefleyen Tmob’un Kurucusu ve CEO’su Rudi Dökmecioğlu ile özel bir röportaj gerçekleştirdik.

Son dönemde hayata geçirdikleri önemli projelerle çokça konuştuğumuz TMOB’a dair sorularımızı şirketin Kurucusu ve CEO’su Rudi Dökmecioğlu’na ilettik.

 

Tmob’u kısaca tanıyabilir miyiz? Hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz?

Tmob olarak 2009’dan bu yana kendi geliştirdiğimiz SaaS ve PaaS portföyümüz ile işletmelerin mobilite dönüşüm ihtiyaçlarına uçtan uca çözümler sağlayan uluslararası teknoloji şirketi olarak hizmet veriyoruz. Yüzde 100 yerli sermayeye sahip, 3 ayrı ülkede çalışanı olan global bir teknoloji şirketi olarak önümüzdeki hafta 13. yılımıza girmiş olacağız. İlk 5 yılımızda mobil teknolojiler, mobil kullanıcı deneyimleri geliştirerek faaliyet gösteriyorduk. Son 7 yıldır ise kendi platformlarımızı yazıyoruz.

Kurulduğumuz günden bu yana bankacılık, telekomünikasyon, havayolları ve e-ticaret sektörleri başta olmak üzere birçok sektöre yenilikçi çözümler sağladık. 2013 yılında ülkemizde bir gerçekleştirdik ve Türkiye’deki tüm e-para altyapı ve sistemlerini kapsayan, kendimize ait mobil ödeme sistemi platformu olan MFS Platformu’nu hizmete sunduk.

Perakende sektörüne hizmet veren Ubimecs E-Ticaret Platformumuz; Havacılık, Express, Grocery olarak 3 modülden oluşuyor. Ubimecs Havacılık ürünümüzle Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) ile teknoloji ortaklığına gittik. İkincisi ise Grocery modülü. Süpermarketlerin e-ticaret tarafını hem dijital de hem hibrit model ihtiyaçlarını iyi analiz ederek ürün haline getirdik. Örnek vermek gerekirse CarrefourSA’ya daha hızlı alışveriş deneyimi için hızlı ödeme sisteminin yanı sıra kullanıcı konumu bazlı kişiselleştirilmiş alışveriş deneyimi sunduk. Son olarak en yeni ürünümüz olan Express modülümüzü pandemi sürecindeki ihtiyaçlardan yola çıkarak ürettik. Perakende sektöründeki pek çok işletme, Ubimecs Express sayesinde müşteri memnuniyetine ilave olarak hem iş hacimlerini hem de kârlılıklarını artırabilecek. Aynı zamanda müşterilerimize daha iyi bir deneyim yaşatabilmek için tüm banka kartlarını merkezi bir platformda birleştirdiğimiz temassız ödeme sistemi HCE Wallet ile bulut tabanlı bir cüzdan hizmeti sunuyoruz.

 

Pandemi sürecinin en çok konuşulan alanlarından olan perakende, e-ticaret ve dijital para çözümleri konusunda uzmansınız. Süreç sektör ve sizin açınızdan nasıl geçti? Genel bir değerlendirmenizi alabilir miyim? Ekiplerinizi nasıl yönettiniz, nasıl bir ivme yakaladınız?

Pandemi sürecinde tüketici alışkanları çok hızlı ve ciddi bir değişim gösterdi. Son kullanıcıların dijital tüketici haline dönüştüklerini gözlemlediğimiz bu dönemde oyunun kuralı yüzde 100 değişti. Süreçle birlikte daha zor tatmin olan, daha hızlı teslimat isteyen ve kendilerini her zaman özel hissetmek isteyen bir kullanıcı profili oluştu. Araştırmalara göre; tüketicilerin yüzde 68’i daha hızlı teslimat istiyor. Bu orandaki tüketicilerin yüzde 37’si ise hızlı teslimat yapanlardan 4 kat daha fazla alışveriş yapıyor. Hızlı teslimat ile müşteri memnuniyetini yüzde 18 artırıyor. 2021 yılında tüketicilerin yüzde 27’si hızlı teslimat yapan şirketlerden alışveriş yapacak.

Bununla birlikte, pandemi döneminde internet kullanımı istatistiklerine baktığımızda yüzde 50’lik artış yaşandığını görüyoruz. Bu artışla birlikte e-ticaretteki talepler, finansal teknolojiler, bankacılık işlemleri de aynı oranda yükseldi. Operatörler ve e-para kuruluşları, finansal hizmetler sunmak için bizim gibi teknoloji şirketleriyle iş birliklerini hızlandırdı. Dolayısıyla bizim için de oldukça yoğun verimli bir dönem oldu. 13 yıldır teknoloji sektörüne hizmet veren yeni nesil bir şirket olarak artan talebi karşılamakta oldukça başarılıydık, 4 yıla yayılmasını ön gördüğümüz iş potansiyeline bir sene içerisinde ulaştık.

 

 

2021 yılı ile birlikte sizden daha fazla bahseder olduk, iş birlikleriniz çeşitlendi Önde gelen pek çok platform altyapı hizmetlerinizi kullanmaya başladı. Bunları bize hatırlatabilir misiniz? Bu çeşitliliğe yeni sektörler eklenecek mi?

Tmob olarak 2009-2012 yılları arasında Türkiye’nin ilk 20 e-ticaretçisinin 13’ünün mobil ticaret platformunu kurduk. Garanti Bankası, Yemeksepeti, GittiGidiyor, Trendyol, Markafoni, Hepsiburada, CarrefourSA, Teknosa gibi Türkiye’nin önde gelen perakendecilerinin iş ortağı olduk ve tamamını mobil ticarete geçirdik.

2020’de bizi heyecanlandıran projelerden biri de İngiltere merkezli dijital banka VIVE’ın kurulumu oldu. Finans sektörünün kalbinin attığı İngiltere’de, dijital ve şubesiz açık bankacılık platformunda çalışacak olan VIVE’ı sıfırdan kurmak bizim için gurur duyduğumuz bir iş oldu. Son kullanıcının hayatını ciddi anlamda kolaylaştıracak ve değiştirecek olan VIVE, açık bankacılığın ilk örneklerinden biri. Pandemiyle birlikte çok daha fazla talep gören e-bankacılık konusunda oldukça deneyimli bir ekibiz. En şanslı projelerimizden biri olduğunu söyleyebilirim.

 

Kendinize ait mobil ödeme sistemi platformunuz MFS Platformu hakkında ne söylemek istersiniz? MSF Platformu ile hayata geçirdiğiniz projelerinize örnekler verebilir misiniz?

Bugün dünya genelinde bankaya erişemeyen veya kısıtlı erişimi olan insan sayısı 2 milyar civarında. Dünya nüfusunun en az yüzde 93’ü 3G ve üzeri internet erişimine ulaşabiliyor. Ancak buna karşılık GSM sinyalleri dünya nüfusunun yüzde 97’sine ulaşıyor. Rakamlar doğrultusunda mobil finansal hizmetlerin büyük potansiyele sahip olduğunu gördük. 2013 yılında teknoloji ve bilgi birikimimizle kurduğumuz Mobil Finansal Servisler Platformu’nu Türkiye’ye ilk sunan teknoloji şirketi olduk.

Vodafone’un yeni nesil mobil cüzdan uygulaması Vodafone Pay ve ön ödemeli alışveriş kartı Vodafone Pay Kart’ın teknoloji altyapısını bu teknoloji ile geliştirdik. MSF Platformu ile Vodafone Pay’e bakiye yükleme, 7/24 para transferi, online ve mağaza içi alışveriş, banka ve kredi kartı ekleme, Vodafone hatlara cep lira yükleme gibi imkanlar sunduk. Vodafone Pay, Türkiye’den sonra 6 ülkede daha faaliyete geçecek. Bu cüzdanın arkasında olan tüm ekosistemi kendimiz yönetiyoruz. 2016’da Turkcell Paycell’i hayata geçirdik.

 

 

Yakın dönemde satın aldığınız Mowico nasıl bir katkı sunacak, hizmetlerinizi nasıl çeşitlendirecek?

Mowico web üzerinde hizmet veren ve e-ticaret girişimcilerinin mobil platforma çok hızlı taşınabilmelerini sağlayan bir mobil uygulama altyapısı. Müşterilerinin geri bildirimleri ve dijital dünyadaki hiç bitmeyen gelişmelerin üzerine hizmetlerini bir üst seviyeye taşımaya karar vererek, 2020’de üst düzey bir m-commerce platformu geliştiren Mowico, bugün bir mobil ticaret platformu olarak hizmet veriyor. Sınırsız kişiselleştirme olanağı sağlayan e-ticaret alt yapısı ile firmalara gelirlerini artırmak için benzersiz bir mobil deneyim sunuyor. Böylesi bir platformun pandemiyle birlikte hızla geliştiğini ve e-ticaret sektöründe daha da büyük önem kazanacağını öngördük. Nitekim e-ticaretin ana kanalının mobil oluşu asla değişmeyecek bir gerçek. Bu sebeple biz de Tmob olarak 2020’nin Aralık ayında Mowico’nun hisselerinin tamamını 1.6 milyon dolara satın aldık. İnanıyoruz ki Mowico’nun portfoyündeki Shopify, Magento, 3Dcart, Bigcommerce ve opencart gibi dünyanın önde gelen e-ticaret şirketlerine yenilerini eklenecek.

 

2021 yılı hedeflerinizde neler var? 

Çok yakın zamanda Mowico özelinde yeni bir yatırım duyurumuz daha olacak. Onun dışında, 2021 için en temel hedefimiz, Türkiye’nin teknoloji ihracatında ilk 10 firma arasında yer almak ve gelirimizin yüzde 90’ını ihracattan sağlamak. Tüm işlerimizi ve yatırımlarımızı bu hedefe kanalize ettik, var gücümüzle çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemde uluslararası pazarlardaki iş birliklerimizi artıracak, müşteri portföyümüzü genişleteceğiz.