Dijital Pazarlama ve Marka Yöneticisi

İbrahim Alan

 

Dijital Pazarlama ve Marka Yöneticisi İbrahim Alan Fintechtime okurları için kaleme aldı, “Fintech Sektöründe Word of Mouth Marketing“.

Özellikle son birkaç yıldır fintech şirketlerinin sayısı katlanarak artmaya başladı.

Bu duruma paralel olarak kullanıcı tabanı da istikrarlı bir şekilde büyümeye devam ediyor. Gösterilen bu ilgi ve ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar neticesinde, fintech pazarında yer alan şirketler arasında bir rekabet oluşmuş durumda. Hizmet ve ürünlerini etkili bir şekilde vitrine çıkarmak isteyen şirketler, yeni nesile hitap eden pazarlama trendlerini uygulamak için bir arayışa giriyor.

Bunlardan birisi de, birçok sektörün çok önceden keşfedip hala uyguladığı ama finansal alanda yeni yeni popüler olmaya başlayan bir pazarlama metodu ‘word of mouth marketing’ yani ‘ağızdan ağza pazarlama’.

Moda, güzellik, seyahat ve fitness endüstrilerinin ‘etkileyici pazarlamanın’ en erken benimseyenlerinden bazıları olduğunu inkâr edemeyiz. Peki nedir bu ağızdan ağıza pazarlamanın cazibesi? Ağızdan ağıza pazarlama (word of mouth marketing), bir kişinin başka bir kişiye markanızı veya ürününüzü önermesiyle gerçekleşen bir yayılım şeklidir; yani bir nevi başkaları sizin marka elçiniz olur ve marka elçilerine sahip olmak ürününüz hakkında kuşkusuz çok şey söyler.

Gittiğiniz son tatili düşünün ya da aldığınız son kahve makinasını. Günümüzde ister istemez bu tür ürünleri ve hizmetleri satın almadan önce bir dizi araştırma yaparak kullanıcı yorumlarını okuyoruz ve olumlu ya da olumsuz bir görüş karşısında satın alma davranışlarımızı değiştirebiliyoruz. Hatta biraz daha spesifik bir örnek verecek olursam; artık izlediğimiz bir diziden daha çok o dizi hakkında kim ne yorum yapmış, bizimle aynı düşünce yapısında insanlar var mı gibi başkalarının bakış açılarını merak ediyoruz.

İletişimciler özellikle iyi bilir, iletişim teorileri söz konusu olduğu zaman en dikkat çeken isimlerden birisi şüphesiz ki iletişim bilimcisi olan Marshall McLuhan’dır. Çarpıcı teorileri ve internet gibi bir teknolojiyi yıllar öncesinde öngörebilmiş olması onu pek çok iletişim bilimciden farklı kılmıştır. “20.yüzyılın en büyük medya teorisyeni” benzetmelerinin yapıldığı Marshall McLuhan “medium is message” önermesi ile klasik iletişim sistemi anlayışında egemen olan “içeriği” sorgulamaya başladı. McLuhan’ın teorisinde “içeriğin” yerini “biçim” aldı. Yani McLuhan, ne söylediğimizden daha önemli olan şeyin bunu hangi mecrada söylediğimiz olduğunu belirtir. Asıl etkinin “içerik” değil içeriğin “biçimi” tarafından yaratıldığını savunur. McLuhan’a göre bir mesajdan daha önemli olan şey o mesajın iletildiği mecradır, yani araçtır. Eğer araç bilinmezse mesaj da bilinmez. Bunları neden mi anlattım? Çünkü günümüz iletişim kanallarında, marka konumlamasını ve mesajını doğru mecralardan yapmayan markalar asıl etkiye ulaşmakta zorlanıyor. FinTech kullanıcılarının da yeni medyanın tüm özelliklerini takip ettiğini ve aktif olarak kullandığını düşünürsek doğru mecra, hedef bireye ulaşma konusunda bir kez daha anlam kazanıyor.

Günümüz fintech kullanıcılarının yeniliklere anında adapte olduğu gerçeği ve finans ihtiyaçlarının tamamen değiştiği metaforu ortadayken, isterseniz fintech markalarının neden influencer marketing konusuna yatırım yapması gerektiğini biraz konuşalım.

Fintech Markalarının Influencer Pazarlamasına Yatırım Yapması İçin 3 Önemli Neden

Markanızın mesajını daha büyük pazara yönlendirmek için kilit liderlere odaklanmak her zaman iyi bir fikirdir. Araştırmalarını yakından takip ettiğim uluslararası pazarlama araştırmaları şirketi Nielsen’e göre insanların %92’si reklamlara kıyasla arkadaşlarından, ailelerinden ve takip ettikleri kanaat önderlerinden gelen önerilere güveniyor. Bu durumda bizi bir üründen ziyade, önceliğimizi bir topluluk oluşturmaya itiyor çünkü kendi topluluğunuzu oluşturursanız ürününüz de öne çıkmaya başlayacaktır.

FinTech markanız hakkında gerçek etki yaratmanın önemli bir yolu, tarafsız insanların medyada ve sosyal ağlarda sizin hakkınızda konuşmasını sağlamaktır. İyi bir ağızdan ağza pazarlama stratejisi bunun olma olasılığını büyük ölçüde artırır.

1) Y Kuşağına Ve Z Kuşağına Kolayca Ulaşmak

Yukarıda da bahsettiğim gibi yenilikleri takip eden ve bu yeniliklere anında adapte olan ‘y ve z kuşağını’ yakalamanın en önemli parametrelerinden birinin, onların takip ettiği mecralarda yer alan influencer’ları markanız hakkında konuşmaya yönlendirmeniz. Unutmayın ki bir marka “benim ürünüm güzel” derse bu hedef kitlenizde çok etki uyandırmazken y ve z kuşağının takip ettiği kanaat önderinin fintech hizmetinizi öne çıkarması, mesajınızın etkisini doğrudan artıracaktır.

2) Empati Yaparak Güven ve Bağlantı Oluşturmak

Aynı hedef pazara sahip olduğunuzu düşündüğünüz ve markanızın değerlerini doğru bir şekilde yansıtacağını öngördüğünüz bir influencer ile hizmetlerinizi ilişkilendirilebilir, doğru içerikler oluşturabilir ve ürünlerinizi yeni kitlelere tanıtabilirsiniz. Bunun için yapmanız gereken, markanızla bütünleşecek minvalde bir influencerı bulmanız ve bir hikâye yaratarak hedef kitleniz ile empati kurmanız. Bu sayede fintech markanız hem güven kazanır hem de ürün ve hizmetlerinizi duygusal bağ kurarak tanıtmış olursunuz.

Örneğin; bir influencer ‘arkadaşlarınla gittiğin cafede bitcoin ile ödeme yapmak’ ya da dijital cüzdanı aracılığı ile ‘sevdiğin bir oyun konsolu ürününü satın alırken cashback kazanmak’ gibi hayatın içinden hikayelerle markanızı tanıtabilir, bu sayede hem güven kazanır hem de hedef kitlenize empati yaptırarak markanızı harekete geçirebilirsiniz.

3) Doğrudan Satış Yapmanın Önüne Geçmek

Hızlı tüketim dünyasında sürekli olarak doğrudan satış yapmaya çalışan markalar genellikle ilgi çekmiyor. Bu durumun samimiyeti ve markanıza olan inandırıcılığı körelttiğini söyleyebiliriz. FinTech markanızın bu tonda iletişim yürütmesine izin vermemeniz, gelecek planlarınız açısından daha verimli bir sürece kucak açmanızı sağlayacaktır.  Bunun yerine insanlara fayda sağlayıcı, örneğin günümüz dünyasında e-ticarete ilgi duyan bireyler için ipuçları ve püf noktaları paylaştığınız bir influencer ile markanızı bağdaştırarak nokta atışı yapabilir, fintech hizmetlerinizi markanızın ağzından yaymak yerine, etkileşim gücü yüksek bir elçi üzerinden organik olarak yayılmasına olanak sağlayabilirsiniz.

 

Sonuç olarak; influencer pazarlama, fintech markanıza, mesajlarınızı farklı ve akılda kalıcı yollarla ileterek bunu kanıtlama ve göz önünde olmanıza fırsat verir.