İdea Teknoloji Çözümleri Genel Müdürü Emre İyibilir ile Fintechtime Kasım & Aralık sayısı için özel bir röportaj gerçekleştirdik.

Satış süreçlerinin daha etkin yönetimini sağlayan çözümleriyle, Türkiye’nin ve dünyanın lider firmalarına hizmet veren İdea Teknoloji Çözümleri, “Türkiye Bilişim 500” sıralamasında, “Türkiye Merkezli Üretici CRM Yazılımı” kategorisinde yedinci kez birinci sırada yer alarak liderliğini perçinledi. FinTech alanında da ülkemizin ilk özel entegratörleri arasında yer alan şirketin e-Defterden e-İrsaliyeye uzanan temel ve katma değerli çözümlerine dair sorularımızı Emre İyibilir’e ilettik.

 

2021 yılı genel değerlendirmeleriniz eşliğinde, kurumsal öncelikleriniz nelerdi? Nasıl bir strateji izlediniz? 

Bugün Türkiye’de 350 bine yakın firma e-Fatura uygulaması kullanıyor. GİB geçen yıl e-İrsaliye ile ürün hareketlerini de kontrol altına aldı.

Bu gelişmelerin en önemli sonuçlarından biri şu: Rekabet koşulları eşitlendi, standardizasyon geldi, gerçek verinin ortaya konması sağlandı. Bu uygulamalar neredeyse online, artık her günün sonunda muhasebe verilerinizle gerçek satış verilerinizin birbirini tutması gerekiyor.

Bu durum bir taraftan mükelleflerin sorumluluklarını genişletiyor, diğer taraftan da yeni fırsatlar doğuruyor. Vergilendirmeye yönelik uygulamaları, iş süreçlerinde yönetim kararları için kullanma imkânı ortaya çıkıyor. Bunun yeni bir paradigma oluşturduğunu söyleyebiliriz. Bu yeni paradigma bağlamında, İdea Teknoloji Çözümleri benzersiz bir avantaja sahip.

e-Fatura’dan başlayıp, e-Deftere, e-Arşiv Fatura ve e-İrsaliyeye uzanan GİB onaylı uygulamaların her aşamasındaki birikimimizle, müşterilerimizin saha operasyonlarının e-belgelendirme süreçleriyle entegrasyonunu sağlayacak altyapı, know-how ve deneyimi sunuyoruz. Çözümlerimiz satış-dağıtım sürecinin yakından izlenmesi, yönetilmesi ve finansal verilerin karar verme sürecinde kullanılmasına imkân tanıyor.

 

Satış-dağıtım sürecinde hangi gelişmeler oldu?

Pandemi dönemiyle birlikte satış-dağıtım sürecindeki koşullar tamamen değişti. Firmaların saha ile ilişkisi karantina, kısıtlamalar ve zorunlu önlemler nedeniyle sınırlandı. Yüz yüze iletişim azaldı, uzaktan iletişim ön plana çıktı. Büyük küçük tüm firmaların verimlilik ve dolayısıyla merkezi yönetim ihtiyacı arttı. Firmalar, dijital iletişim kanallarına ve çözümlerine daha çok ilgi göstermeye başladılar. Çok kanallı yapıların merkezden yönetimi, satış süreçlerinde verimlilik ve dijitalleşmeye yönelik ihtiyaçları arttı. Biz de bu ihtiyaçlara yanıt verecek çözümlere öncelik verdik.

Geliştirdiğimiz Saha Satış Otomasyonu çözümü VisionNext Sales, satış dağıtım ağının, uçtan uca, merkezi olarak tek bir uygulama üzerinden yönetilmesini sağlıyor ve operasyonların yönetim maliyetini minimize ediyor.

B2B uygulamamız GeldiBil, firmalara, herhangi bir aracıya ihtiyaç duymadan, mobil uygulama üzerinden, çevrimiçi olarak, satış noktalarına ürünlerini doğrudan tanıtma ve satış yapma imkânı veriyor. Satış noktaları, akıllı telefonlarına indirdikleri Geldibil uygulaması üzerinden doğrudan firmaya sipariş verebiliyor, siparişlerinin takibini yapabiliyor. Böylece sipariş almak, stok bilgisi güncellemek gibi işlemler için satış noktalarının ziyaret edilmesine gerek kalmıyor. Bu çözümümüz, ilk olarak Güney Koreli tütün şirketi KT&G’nin süreçlerinde kullanılmaya başlandı. Kısaca önceliğimiz, yüz yüze ilişkilere dayalı süreçlerin yerini giderek dijital platformlarda süregiden ilişkilere bırakacağı bir dünya için çözümlerimizi keskinleştirmek.

 

2021 regülasyonların ve pandeminin etkilerini çok konuştuğumuz bir yıldı. Bu süreç e-Dönüşümde kamunun 2021 takvimini nasıl etkiledi?

2021’de T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) vergilendirmeye yönelik e-dönüşümle ilgili regülasyonları hızla hayata geçirmeye devam etti. Küçük firmalar da adım adım sisteme dahil olmaya başladı. e-Dönüşüm kapsamına giren firma sayısı arttı. 509 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde değişiklik yapılmasına dair son tebliğ 9 Şubat’ta yürürlüğe girdi.

Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşme imzalayan sağlık hizmeti sunucuları ile medikal malzeme ve ilaç/etken madde temin eden mükellefler 1 Temmuz 2021 itibarıyla zorunlu olarak e-Fatura’ya geçtiler.

Vergi uygulamalarında e-dönüşümün önemli adımlarından biri, harici yöntemlerle yapılan e-belge iptal itiraz işlemlerini elektronik ortamda GİB Bilgi İşlem sistemine bildirme zorunluluğu oldu. Mayıs 2021’de devreye alınan bu düzenlemeyle GİB e-belgelerin beyannamelere uygunluğunu kontrol edebilecek, KDV Beyannamelerine dahil edilmemiş e-Fatura ve e-Arşiv Faturaları, faturası düzenlenmemiş e-irsaliyeleri tespit edebilecek.

Temmuz 2021’den itibaren GİB, Form Ba ve Form Bs bildirimlerini kendi sistemlerindeki e-belgeler üzerinden hesaplayacağından Form Ba ve Form Bs bildirimlerine e-belgeler dâhil edilmemeye başlandı. Bu da mükelleflere getirilen başka bir kolaylık oldu.

 

Ar-Ge başlığında üzerinde çalıştığınız konular hakkında bilgi verir misiniz? Bu alanda öncelikleriniz nasıl şekilleniyor? 

2014 yılında Ar-Ge Merkezi olan şirketimiz, 24 adet TÜBİTAK projesinde yer aldı ve bunları başarıyla tamamladı. Bu projelere ait çıktılar arasında 121 ulusal ve uluslararası akademik yayın, 3 tescilli patentimiz bulunuyor.

Ar-Ge projelerimizde, müşterilerimizin sahadaki ihtiyaçlarına çözüm getiren, pratiğe geçirilebilecek yeni teknolojiler üzerinde çalışmayı seçiyoruz. Her Ar-Ge projesinde alanın uzman akademisyenlerinden danışmanlık alarak ilerliyoruz. Ciromuzun yüzde 28’ini Ar-Ge çalışmalarına yatırıyoruz. 2020 yılında “Türkiye’nin Ar-Ge Harcamaları En Yüksek 250 Şirketi” araştırmasında 101. sırada yer aldık. Gelirimizin yaklaşık yüzde 50’sini Ar-Ge projelerimizin ticarileşmesinden elde ediyoruz. Ar-Ge faaliyetlerimizin amacı, varolan endüstri standartlarının yerini alacak yeni standartlar geliştirmek ve sektöre inovatif çözümler sunmak.

Satış-dağıtım uygulamaları alanında, saha satış otomasyonu, rota optimizasyon çözümleri, bilgisayarla görü teknikleriyle ürün tanıma, ürün sınıflandırma gibi “derin öğrenme tabanlı”, katma değeri yüksek çözümler geliştiriyoruz.

Fintech (Finansal Teknolojiler) alanında ise GİB uygulamalarının yanı sıra, makine öğrenmesi, doğal dil işleme ve derin öğrenme gibi yapay zekâ teknolojilerini kullanarak, e-denetim araçları, finansal analiz, değerlendirme ve karar verme desteği sağlayan katma değerli çözümler geliştirmeye odaklanıyoruz.

Şirketlerin dijitalleşme sürecinde uzun vadeli iş birlikleri kurmaları önemli. Artık ‘her şeyi ben biliyorum’ demek mümkün değil. Geleceğe hazırlanmak için işin uzmanlarından destek almak gerekiyor. Dijital çözümler kadar çözümlerin arkasındaki bilgi birikimi, deneyim ve know-how da önemli. Bizim çözümlerimizin arkasında Ar-Ge var.

 

VisionPlus FinTek çatısı altında sunduğunuz çözümlerin kapsamını sizden dinleyebilir miyim? Yakın dönemde çözümlerinizde hangi geliştirmeleri göreceğiz?

VisionPlus FinTek Çözümleri alanında Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen firmalarına, sadece bir yazılım değil kapsamlı bir çözüm sunuyoruz. Bu kapsamda e-Belge uygulamalarına geçiş sürecini kurgulama ve zaman içerisinde gerçekleşecek değişiklikleri uygulamaya aktarma hizmetleri yer alıyor.

Çözüm kapsamındaki diğer önemli bileşen e-Belge alanındaki danışmanlık rolümüz. Vergi konusunda uzman bir ekibimiz var. Vergi, muhasebe, danışmanlık ve bilgi teknolojileri başlıklarını buluşturuyoruz. Günümüzde, dijitalleşme sayesinde vergilendirme amaçlı verilerin, firmanın satış, büyüme, yeni yatırım konularındaki stratejilerini oluşturma ve karar verme aracı olarak kullanılması gündemde. Odağımız e-belgelere dayalı finansal analiz, değerlendirme ve karar verme desteği sağlayan katma değerli çözümler üretmek.

Web tabanlı çalışan Dijital e-Defter Denetim uygulaması VisionPlus VerDE çözümümüz bunlardan biri. 2017’de kullanıma sunduğumuz VerDE çok kısa bir sürede, özellikle denetime önem veren büyük firmalar tarafından benimsendi.

Finalize, katma değerli bir diğer çözümümüz. Satış-dağıtım alanındaki müşterilerimize, FinTek alanındaki deneyimimizle katma değer yarattığımız bir ürün. Ana firmalara bağlı bayilerin finansal risk analizini yaparak, bayinin kar/zarar yapısı ve ticari performansıyla ilgili güncel bilgi sunabiliyor, bayi yönetiminin en üst seviyede yapılmasını sağlıyor.

VerDE ve Finalize gibi çözümlerimize yenilerini eklemek üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

 

 

VerDE ile şu anda hangi işlemler yapılabiliyor? Sunduğunuz avantajlardan da bahsedebilir misiniz?

Şirketlerin hayatına 2015’ten itibaren giren ve zorunluluk kapsamının genişletilmesiyle kullanımı her yıl yaygınlaşan e-Defter uygulaması ile mali kayıtlardaki eksik ya da hataların tespit edilme ve ilişkili yasal yaptırımların mükellefe yansıtılma olasılığı arttı. Bu yüzden e-defterin resmileşmeden önce hatasız ve eksiksiz olarak üretilmesi son derecede önem taşıyor. Çünkü uygulama uyumsuzlukları nedeniyle, firmaların muhasebe kayıtlarıyla uyumlu olmayan e-defter üretilmesi mümkün olabiliyor. Muhasebe kayıtlarında bulunan veriler teknik sebeplerle e-deftere aktarılmayabiliyor. Ayrıca e-defterler ile e-defter beratları hatalı oluşabiliyor. GİB imzalı e-defter beratları e-defterleri doğrulamadığından e-defterler onaysız defter olarak değerlendirilebiliyor. VerDE uygulamamız, entegrasyondan kaynaklanan bu tür hataların görülmesini sağlıyor ve muhasebe kayıtları ile e-Defter uyumunun kontrolüne imkân veriyor. Gerçek ve geçerli defterler ile elektronik beratlar arasındaki tutarlılığı kontrol ediyor. Ayrıca teknik, muhasebe ve vergi ile ilgili 500’den fazla kurala göre e-defteri denetleyerek, e-defterin kurallara uygun ve en az riskle oluşturulması için gerekli yönlendirmeleri yapıyor.

Örneğin son dönemde firmalar vergi borçlarının yapılandırması için başvurularını yaptılar. Bu başvurular yapılırken firmalar genelde Kurumlar Vergisi Beyannamesine veya muhasebe kayıtlarına bakarak beyanda bulunuyor. Ancak Gelir İdaresi Başkanlığı’nın vergi incelemelerinde kaynak aldığı resmi veriler e-defter verileri. Beyan ile e-Defter verileri birbirini tutmadığı takdirde, yapılacak denetimlerde ek ceza yükü söz konusu olabilir. Dolayısıyla firmaların beyannameleri ile e-defter verilerinin uyumluluğunu kontrol etmeleri ve beyanlarını e-deftere dayandırmaları gerekiyor. Firmaların dijital bir dosya olan e-defterdeki verileri çıplak gözle görmesi ve bu uyumluluk kontrolünü yapması olanaksız. Mali tablolar ile e-Defter kayıtları arasındaki uyum SMM tarafından da kontrol edilemez. Firmalar özel entegratörlerin bunu kontrol ettiğini sanıyor. Ancak uyumlu yazılımlar e-Defteri oluştururken, teknik denetim yapmıyor sadece zorunlu alanların doluluğunu kontrol ediyor. VisionPlus VerDE uygulamamız ile e-defter verilerini okunabilir hale getiriyoruz. Tek bir tıkla elektronik defter içeriğinin (yevmiye, kebir, berat) izlenebilir ve karşılaştırılabilir formatta görüntülenmesini sağlıyoruz. Böylece firmalar, VerDE sayesinde vergi yapılandırma beyanlarını e-defter verisine dayandırarak yeni bir cezayla karşılaşma risklerini en aza indiriyor.

VerDe, ayrıca e-defter verisinden mizan, bilanço ve gelir tablosunu oluşturarak, bunları açık ve sade bir ara yüzle gösteriyor. En çok kullanılan Alacak Devir Hızı, Alacakların Ortalama Tahsil Süresi, Stok Devir Hızı gibi finansal rasyoları da e-defter üzerinden otomatik olarak üretiyor.

 

 

e-Denetim konusunda düzenlemeler var mı? Bu alanda ne gibi yeni adımların regülatörler tarafından atılmasını bekliyorsunuz? 

Türkiye, son on yılda vergileme işlemlerine ve vergi denetlenmesine yönelik uygulamalarda hızlı bir dijitalleşme yaşadı. Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), kayıt dışı ekonomiyi ortadan kaldırmak amacıyla ticari faaliyetlerin, ürün ve hizmet dolaşımının her aşamasını izleyebilecek sistemleri adım adım hayata geçirdi. Süreç hemen hemen tamamlandı. Bundan sonra e-uygulama yükümlülüklerinin genişletilmesine tanık olacak ve uygulamanın herkesi kapsaması noktasına geleceğiz.

Türkiye’de e-belge akışı ya GİB üzerinden yapılıyor ya da düzenlenen belgeler GİB’e dijital ortamda raporlanıyor. 2021 yılı başından itibaren, oluşturulan e-defterler de GİB sistemlerine yükleniyor. 12 Mart 2021’de açıklanan ekonomik reform paketi kapsamında, dijitalleşmenin getirdiği hızdan faydalanarak, mükelleflerin uzun süreye yayılan denetimlerden kaynaklanan sıkıntılarının çözülmesi, elektronik tebligat, elektronik inceleme, elektronik tutanak ve elektronik raporu içeren Dijital Vergi Denetimi Sisteminin geliştirilerek, vergi inceleme sürelerinin kısaltılması da planlar içinde yer aldı. GİB elindeki verilerle, vergi gelirlerinde kayıp ve kaçağı azaltacak otomatik elektronik ön denetimler yapabilecek durumda. Hatta, bugün dünyada e-denetimde popüler olan, daha vergi kaybı olmadan müdahale etmeye imkân sağlayan eş zamanlı denetim (real time monitoring) de yapabilecek.

 

Sektörde GİB izinli entegratörler arasında nasıl bir değerlendirme yapılıyor? Bu alanda yetkinliği nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Fatura, defter, irsaliye gibi belgeler vergiyi doğuran işlemlerin belgelenmesi açısından önem taşıyor. Bu nedenle, kanunlarla tanımlanan bu belgelerin belirtilen türde ve biçimde düzenlenmesi ve saklanması gerekiyor. e-Belgelerin oluşturulmasına ilişkin mevzuatta, düzenleme usul ve esasları yanında teknik kılavuzları da kapsayan birçok doküman yer alıyor. Özel entegratörler 2013 yılından bu yana mükelleflerin e-belgelerinin oluşturulmasına ve saklanmasına aracılık ediyor. Özel entegratörün faaliyete başlamadan önce GİB’den lisans alması esas. Özel entegratör lisans alma sürecinde birçok testten geçiriliyor, İSO sertifikaları talep ediliyor ve e-belge akışının veri kaybı olmadan kesintisiz sürdürülebildiğinin bilgi işlem sistem raporu ile gösterilmesi isteniyor. Buna karşılık, lisans alan Özel Entegratörlerin gerekli teknik istekleri sürekli karşılayıp karşılamadıkları bugüne kadar GİB yetkilileri tarafından yerinde denetlenmemişti.

Kasım 2019’da yayımlanan “e-Belge Özel Entegratörleri Bilgi Sistemleri Denetimi” düzenlemesi ile özel entegratörlerin bilgi işlem sistemlerinin, Bankacılık bilgi işlem sistemlerinde kullanılan COBIT standartlarına paralel standartlarda, yine bankacılık bilgi işlem sistemlerini denetlemeye Sermaye Piyasası Kurumu tarafından yetkilendirilmiş bağımsız denetim kuruluşlarınca denetlenmesi koşulu getirildi. Düzenlemede, denetim sonucunun olumsuz olması halinde özel entegratörün faaliyetinin durdurulacağı belirtiliyor. Böylelikle gerekli altyapı yatırımı yapmadan özel entegratör olarak faaliyet gösteren kuruluşların lisanslarının iptal edilmesi söz konusu. Bu durum özel entegratörler arasında rekabet eşitliği sağlayarak mükelleflere, e-belgelerini vergisel sorun yaratmayacak şekilde oluşturma güvencesi getirilmiş olacak. İdea Teknoloji Çözümleri olarak 2020 yılı sonunda e-Belge Özel Entegratörleri Bilgi Sistemleri Denetiminden yüksek başarı ile geçtik.

 

CRM çözümleri alanında 2022 yılı hedeflerinizde neler var? Önümüzdeki dönemde nasıl bir yol izleyeceksiniz, özellikle odaklanacağınız alanlar olacak mı?

Üretici firmaların, satış-dağıtım zincirinin ucundaki bir satış noktasını ve bu noktanın tüketiciyle ilişkisini yönetmesi kolay değil. Özellikle pandemi döneminde, firmalar satış noktalarına istedikleri sıklıkta ulaşamadılar. Ayrıca firmaların, fiyatlar, indirimler, kampanyalar, iskontolar gibi yönetmeleri gereken çok fazla değişken var. Bu kadar değişkeni ve veriyi ancak merkezden, sistematik ve dijital yöntemlerle yönetmek mümkün. Yeni nesil dijital satış temsilcisi uygulamamız Geldibil bu ihtiyaçlara yanıt veren çözümlerimizden biri oldu.

Önümüzdeki dönemde, firmaların, satış noktalarına doğrudan tanıtım ve satış yapabilecekleri uygun maliyetli dijital iletişim kanalları ve pazarlama çözümleri öne çıkacak. Süreçlerin dijitalleşmesiyle katma değerli ve inovatif çözümlere yönelim artacak. Yapay zekâ, doğal dil işleme (NLP), görüntü işleme gibi teknolojilerle insan ve mekandan bağımsız, süreçleri standardize eden ve hatasız sonuçlar üreten çözümlerle yazılım sektörünün bilişim pazarından aldığı pay artacak.

Bizim de hedefimiz firmaların değişen pazar koşullarına daha hızlı uyum sağlamalarına yardımcı olmak, B2B pazarlamada, herhangi bir aracıya ihtiyaç duymayan, mobil ya da web tabanlı, çevrimiçi çözümleri sunmak.