eLogo Bankacılık ve Fintech Kıdemli İş Geliştirme Uzmanı

Doğa Karaçallık

 

eLogo Bankacılık ve Fintech Kıdemli İş Geliştirme Uzmanı Doğa Karaçallık, Fintechtime okurları için kaleme aldı “Günümüzde Servis Modeli Bankacılığının Değeri”.

Finans ekosisteminde rekaberlik ve dijital inovasyon terimi olan Açık Bankacılık , mevzuatların yayınlamasıyla birlikte hepimizin gözde konusu oldu. İlk olarak Avrupa Birliği’nin Ödeme Hizmetleri Kanunu (Payment Services Directive) olarak yayınlanan PSD2 düzenlemesiyle hayatımıza giren bu kavram finansal teknolojinin en önemli yapı taşlarından biri haline geldi. PSD2 düzenlemeriyle ekosistem içinde hesap bilgileri sağlama (AISP) , ödeme emri başlatma hizmeti (PISP) ve hesaptaki paranın mevcut durumunu koruma olmak üzere üç temel gelişim boy gösterdi. Bu üç silahşör bankacılığı iki farklı boyutta başkalaştırdı. Biri bankadaki hesap bilgilerinin müşteri rızasıyla toplanıp güvenli yöntemlerle FinTech şirketleri gibi üçüncü taraflarla paylaşılmasını sağladı. Diğeri ise gerek ödemenin gerçekleştirilmesi gerekse ödeme bilgilerinin temin edilmesi sürecinde bankaların rolünü değiştirdi.

Regülasyon ve düzenlemeler kaynaklı bu etki-tepki ortamı servis modeli bankacılık ve ötesinde platform merkezli bir yaklaşımla kendisine yer buldu. Bankaların, FinTech kuruluşlarının ve diğer üçüncü tarafların müşteri verisi, iş süreçleri ve fonksiyonları etrafında yer aldığı bankacılık platformunu gün yüzüne çıkardı.

 

Peki “Servis Modeli Bankacılık” tam olarak nedir?

Servis modeli bankacılığı ; arayüz geliştiricilerin bankaların sunduğu açık bankacılık servisleri olan API’lar aracılığıyla entegrasyon kurarak , müşterileri adına bankaların servisleri üzerinden temel bankacılık işlemlerinin gerçekleştirilmesini sağladığı bir yapıdır. Böylelikle arayüz geliştiricilerin bankaların sahip olduğu bankacılık altyapısını kullanarak piyasaya yeni ürün ve hizmetler sunabildiği hizmet modeli ortaya çıkmaktadır.

Bankacılık sektöründe finansal yenilikleri teşvik etmek, finansal kapsayıcılığı artırmak ve bankacılık hizmetlerine erişimini kolaylaştırmak üzere BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu) tarafından hazırlanan 2022 yılı başında yürürlüğe giren tebliğde ;servis modeli bankacılığın iş modeli banka ve arayüz geliştiriciler olmak üzere iki taraflı açıklanmaktadır.

Bankalar “servis modeli bankacılığı hizmetlerini sunan banka” olarak belirtilirken ,Arayüz geliştiriciler ise “geliştirmiş olduğu mobil uygulama ya da web arayüz üzerinden, bankanın sunduğu bankacılık hizmetlerine API ve açık bankacılık servisleri yoluyla ulaşarak, müşterilerinin bankacılık işlemlerini gerçekleştirmesine imkan sağlayan finansal teknoloji şirketler veya diğer işletmeler” şeklinde tanımlanmaktadır.

Bu kapsamda servis bankacılığı modelinde bankalarının , Bankacılık Kanunu’nda yer alan herhangi bir banka olabileceği, arayüz geliştiricilerin ise sektör bağımsız olarak hizmetlerini dijital kanallar aracılığıyla tüketicilere sunan şirketler olabileceğini anlıyoruz.

 

“Servis Modeli Bankacılığın” temel amacı nedir?

Servis modeli bankacılığının birinci önceliği finansal hizmetlerin toplumun tüm kesimine yeterli ölçüde ulaşmasını sağlamak. Böylelikle bu alana girecek olan girişimlerin odaklanacağı müşteri kitlesiyle finansal hizmetlerin ekosisteme yayılmasında büyük bir adım atılmış oluyor. Bu etkiyle birlikte finansal kapsayıcılık önemli bir ölçüde de artıyor. FinTech girişimleri ile finansal kuruluşlar farklı lisanslar ve API’lerle kendi ekosistemlerini oluşturmasıyla FinTech’lerin bankacılık hizmetleri vermesi sağlanıyor.

Aynı zamanda servis modeli bankacılık uygulamaların kayıt dışı ekonomiyle mücadele için de önemli bir adım olacağı düşünülüyor. En büyük artılarından birisi ise finansal hizmetlerin tabana yayılması ile finansal inovasyonu teşvikte de beklentiler yukarı çekiyor.

 

“Servis Modeli Bankacılık” ile “Açık Bankacılık” arasındaki fark nedir?

Açık bankacılık kavramında şirketler, müşterisinin birden çok bankadaki verisini kullanarak hizmet sunarlar. Bu kapsamda bankanın alt yapısını kullanmadan sadece API’lar aracılığıyla müşteri verisine ulaşmak için banka ile entegrasyon sağlanır.Müşteri onayı alınarak müşterinin tüm bankalardaki hesap hareketlerinin tek ekrandan gösterilmesi buna örnek olarak verilebilir.

Servis modeli bankacılıkta ise , bankanın altyapısını kullanarak web servisler vasıtasıyla bankayla entegrasyon kurulur. Böylelikle şirketler bankaların sahip olduğu bankacılık altyapısını kullanarak piyasaya yeni ürün ve hizmetler sunabiliyor.

Açık Bankacılık, bankaların dışarı açılması bakımından önemli bir eşik iken Servis Modeli Bankacılığı bu eşiğin ötesinde banka platformları dışında bankacılık işlemi yaptırılmasına imkân sağlıyor.

 

“Servis Modeli Bankacılığın” avantajları neler?

Servis Modeli Bankacılık kavramı finansal müşterileri, iş ortakları ve hizmetleri bir araya getirerek entegre eder ve bu sayede değer yaratan bir hizmet alışveriş zincirini inşa eder. Bu süreçte finansal teknoloji şirketleri ve diğer kurumlarla işbirliğinin yapılması oldukça önemli bir stratejidir. Bu sayede yenilikçi, hızlı ve teknoloji odaklı ürünlerin ortaya çıkarak ,  ekosistemi beslemesi sağlanıyor.

Servis Modeli Bankacılık müşteri deneyimini iyileştirerek , daha iyi çapraz satış olanakları ve diğer potansiyel gelir kaynaklarının nakde dönüşmesini tetikliyor. En önemlisi yarının dünyasında da müşterinin bankalarına olan bağlılığını geliştiriyor.

Açık bankacılığın en büyük katkısı bu konuda bankaların API’leri vasıtasıyla servis modeli bankacılık olarak altyapılarını diğer firmalara sunması oldu. Öyle ki banka dışı firmaların ya da girişimlerin bankacılık lisansları alarak bankacılık altyapısı sunması çok zordu. Günümüzde Açık Bankacılık altyapısı ile banka dışı firmaların da kolay bir şekilde bankacılık hizmeti sunduğuna şahit olmaktayız.

 

Çoğu banka ve finans kurumu, dijital olarak dönüşüm yapma ve yeni stratejiler keşfetme zamanının geldiğini anlasa da, henüz köklü bir değişiklik yapılmış değil.Yarının bankasını inşa etmek için keşfedilmeye değer önerilen modellerden biri, bankanın bir pazar yeri olarak faaliyet gösterdiği ve hareket etmek için bankaların tescilli, iç odaklı mimarilerinden dış odaklı yani açık kaynaklı bir mimariye geçmeleri sağlanıyor. Bu sayede;

  • Fintech girişimleri kitlesel pazara daha iyi erişim elde edecek,
  • Müşteriler, düzenlenmiş bir ekosistemin güveni ve koruması altında yeni, modern ve kişiselleştirilmiş bir deneyimin keyfini çıkaracak,
  • Bankalar ve geleneksel finans kurumları, dijitalleşme çağında mevcudiyetlerini korurken yeni gelir sağlama imkanları bulacak.

 

“Servis Modeli Bankacılığın” geleceği

Servis Modeli Bankacılığın geleceğinde açık bankacılık mevzuatlarıyla birlikte BaaP (Banking as a Platform) yani Bankacılık Platformu anlayışı benimsenmektedir. Bir platform olarak bankacılık konsepti, bankaların kapalı olan iş modellerini dışarıdan gelen yeniliklerle harmanlayarak, hizmetlerini inovatif strateji ve teknolojilerle entegre olacak şekilde tasarlamaktadır. Bu misyonla bankalar ve finans kurumları güvenli verilerini , ürünlerini ve hizmetlerini, iyi tanımlanmış bir “Standartlaştırılmış + Güvenli Protokol ve Uygulama Programlama Arayüzleri” API aracılığıyla ekosistem içinde yer alan harici ortaklara (üçüncü taraf geliştiriciler, perakende işletmeler ve diğerleri) açabilecektir.

Öyle görünüyorki teknolojik gelişmeler ışığında müşteri ihtiyaçlarının değişimini doğru iş modelleriyle birlikte yenilikçi çözümlerle sunabilen platformlar ekosistemde bir adım önde olacaktır. Özellikle rekaberliği iyi modelleyebilen ve iş birliğine açıklık vurgusunu doğru kurgulayabilenler başarıya ulaşacaktır.