Sanction Scanner Kurucu Ortağı Fatih Coşkun ile Fintechtime Dergisi Mayıs & Haziran sayısı için özel bir röportaj gerçekleştirdik. 

RegTech alanında kara para aklama ve terörün finansmanı gibi finansal suçları önlemeye yönelik çözümler sunan Sanction Scanner’ın Kurucu Ortağı Fatih Coşkun ile bir araya gelerek şirketin son dönem çalışmaları ve global açılımları konusunda bilgi aldık

 

Sanction Scanner Kurucu Ortağı Fatih Coşkun, “Sanction Scanner olarak Kara para aklama ve Terörün finansmanı gibi finansal suçlara karşı Yapay Zekâ ve Makine Öğrenmesi destekli yaklaşımlarımız sayesinde yanlış pozitifleri azaltarak operasyonel maliyetleri minimize ediyoruz.”

 

Sanction Scanner hangi fikirle ortaya çıktı? Kuruluş hikayeniz ve geçmişten günümüze kilometre taşlarınız konusunda bilgi alabilir miyim? 

Her ülkenin sürekli değişen, birbirinden farklı yaptırım listeleri ve kuralları bulunduğundan firmalar regülasyonlara uyum süreçlerinde büyük sıkıntılar yaşıyor. Bu verilere geleneksel ve manuel yollardan ulaşmak oldukça zor, güncel olarak takip etmek ve süreçlere entegre etmek neredeyse imkânsız. Piyasadaki uyumluluk programları ise işlevsiz ve aşırı maliyetli olduğu için özellikle küçük ve orta ölçekli şirketler mali suçlara karşı savunmasız kalıyor. Bizlerde bu soruna çözüm olarak Sanction Scanner’ı geliştirdik.

Sanction Scanner suç gelirlerinin tespitini sağlayan bir yaptırım tarayıcı. Adı da buradan geliyor. Sanction Scanner, her 15 dakikada bir güncellenen yapay zekâ ile geliştirilmiş Global AML, PEP ve Olumsuz Medya Datası sayesinde şirketleri kara liste kontrolleri yaparak karşılaşacakları finansal suç risklerine karşı koruyor.

Sanction Scanner’ı, 2019 Haziran ayında kurduk ve global büyüme planlarımızın bir parçası olarak 2020 Ağustos ayında Londra ofisini açtık. Şu an itibariyle 40’tan fazla ülkede 300’den fazla, bankacılık, Fintek ve sigortacılık gibi alanlarda finansal servisler sunan müşterimiz bulunuyor.  En temel motivasyonumuz her boyutta Finansal kuruluş ve firmanın yararlanabileceği yüksek inovasyon ve teknoloji destekli çözümlerimiz ile global pazardaki payımızı büyütmek ve müşterilerimizin uyum süreçlerine adaptasyonunu kolaylaştırmak.  

 

Yılı ödüllerle kapadınız. 2021 yılı Sanction Scanner için nasıl geçti? 

Sanction Scanner olarak dijitalleşmenin yoğunlaştığı 2021 yılında hız kesmeden ürünlerimizi müşteri feedbackleri ile geliştirmeyi sürdürerek farklı coğrafyalarda çok çeşitli firmalara hizmet vermeyi sürdürdük. İşlem sayısı, kapsamında 30+ kat büyüdüğümüz bir yıl oldu. Ülke sayısını 12’den 41’e çıkardık. Yine birçok güvenlik ve veri tutarlığını testinden %100 başarı ile geçtiğimiz bir yılı geride bıraktık. Özellikle çeşitli sektörlerinin regülasyon ve uyumluluk zorluklarını ortadan kaldırmak adına hızlı bir şekilde güncellenen düzenlemelerin sıkı takipçisi olduk. Bu yoğun çabamız ile Türkiye’de Fintek kategorisinde En İyi Ürün, Yılın Startup’ı, En İyi Veri Kullanımı gibi birçok ödül kazandık. Aynı zamanda ofisimizin bulunduğu Londra’da yerel otoriteler tarafından en iyi yapay zekâ şirketleri arasında ve en iyi start-up şirketleri arasında gösterildik. Ödüller bir gösterge olsa bile bizim için müşteri memnuniyeti ve ürünlerimizin kolay kullanılabilirliği birinci öncelik olmaya devam edecek.  

 

Finansal suçların kapsamı genişlerken, sayısının da arttığını görüyoruz. Sanction Scanner’ın hedef kitlesinde kimler var? Hangi sektörlere yönelik çözüm sunuyorsunuz? 

Günümüzde, her ülkenin farklı düzenlemelerine uyum sağlamak, uçtan uca bir AML uyum programı oluşturmak hiç kolay değil. Bu nedenle finansal suç risklerini minimize etmek, itibarlarını korumak ve en önemlisi yasal bir zorunluluk olan düzenlemelere uyarak yapılacak denetimlerden başarıyla çıkmak için çeşitli kuruluşlar, AML çözümlerine ihtiyaç duyuyorlar. Sanction Scanner olarak firmalara uyum ve risk alanındaki ihtiyaçlarına kolay kullanım, hızlı entegrasyon yaklaşımımız ve üst düzey müşteri memnuniyeti ilkemizle destek oluyoruz. Düzenlemelere uymakla yükümlü kuruluşlar düzenlemeler gereği müşterilerini her ülkenin kara listelerine karşı tarama, risk değerlendirmelerini yapma ve müşterilerinin şüpheli finansal işlemlerini izlemek zorundadır. Sanction Scanner olarak biz de klasik ve yeni nesil (NeoBank) bankalar, Fintekler, yatırım şirketleri, finans şirketleri, sigorta şirketleri, kripto şirketleri, para transferi şirketleri, sermaye piyasaları, leasing ve faktöring şirketleri gibi çeşitli finansal enstitülere hizmet vermekteyiz. Gelişmiş ürünlerimiz sayesinde her sektörün dinamiklerine uygun, bütünleşik ve çevik yaklaşımlar sağlayarak müşterilerimizin karşılaşacağı riskleri minimize ediyoruz. 

 

 

Sanction Scanner; Müşteri Sorgulama, Müşteri İşlem İzleme ve Dinamik Müşteri Risk Değerlendirmesi çözümlerini barındırıyor. İş modeliniz ve çözümleriniz konusunda da bilgi alabilir miyiz?

Sanction Scanner, her 15 dakikada bir güncellenen yapay zekâ ile geliştirilmiş Global AML, PEP ve Olumsuz Medya Datası sayesinde şirketleri kara liste kontrolleri yaparak karşılaşacakları finansal suç risklerine karşı korur. Bu datalarda müşterilerini tarayarak risk seviyelerine uygun AML kontrol programı oluşturabilirler. Müşteri kimliğinin ve risklerini tespit edilmesi sadece müşteri edinilmesinde değil sonrasında da gerekli bir olgudur, çünkü bir müşterinin riski zaman içerisinde değişebilmektedir bu nedenle özellikle yüksek riskli müşteriler için Otomatik Sürekli İzleme (Ongoing Monitoring) planlanmalıdır.

Kurumlar Sanction Scanner çözümlerinde yapılandırılmış verilerle sorgu sonuçlarının raporlarını hazırlayabilir ve raporlarda arama yapılan kişiyle ilgili tüm güncel bilgileri görüntüleyebilirler.  Ayrıca Müşteri İşlem İzleme (Transaction Monitoring) çözümü ile yüksek riskli ve şüpheli işlemleri tespit etmek için müşteri işlemleri gerçek zamanlı olarak izlenebilir. Şüpheli bir işlem tespit edilmesi durumunda, işlemleri anında durdurulur ve soruşturma için vakaların yönetilmesine hatta kaydedilmesine izin verilir. Bu sayede kurumlar gün sonunu beklemeden vakalara anlık müdahale etme gücüne sahip olurlar.

Dinamik Müşteri Risk Değerlendirmesi (Dynamic Customer Risk Assessment) ise strateji ve risk yönetimi verilerini görselleştirmek için kullanılır. Kurumların belirlediği kurallara dayalı olarak yüksek riskli müşterilerin hakkında daha fazla bilgi edinerek işletmelerinin AML uyumluluklarını güçlendirebilirler. Herhangi bir kod yazmadan (No-Code) müşterilerinin risk seviyelerine göre senaryo ve kurallar koyabilirler. Aynı zamanda müşterileri meslek, yaş gelir, ülke, para birimine göre puanlar atayabilir ve alarmlar tanımlayabilirler. Ardından aldıkları alarmlara göre aksiyonlarına kolaylıkla karar vermelerini sağlamaktadır. 

 

 

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile birlikte küresel bir yaptırım zinciri yaşandı. Bu durum sizin işlerinize ve çalışmalarınıza nasıl yansıdı?

Rusya- Ukrayna krizinin savaşa dönüşmesiyle Rusya’nın agresif tavrını durdurmak isteyen ülkeler peş peşe Rusya’ya karşı caydırıcı yaptırımlar açıklamaya başladı. Bu sürecin başlamasıyla hiç olmadığı kadar yaptırım, PEP ve kara listeler konuşuldu ve tüm dünya yüzünü uluslararası diplomasiden finansa birçok alanı etkileyen bu savaşa döndü. İlk dönem özellikle küresel ekonominin ekosisteminde derin bir endişe hakimdi çünkü ABD, İngiltere, AB ve BM başta olmak üzere diğer ülkelerinde katıldığı geniş kapsamlı uygulanan yaptırımlar sonrasında Rusya en çok yaptırım uygulanan ülke konumuna geldi.  Rusya’nın bazı bankalarının SWIFT sisteminden çıkarılması, enerji, lüks tüketim, teknoloji gibi birçok alanda ihracat ithalat yasaklarının getirilmesi bu yaptırımlardan birkaçı.  Aynı zaman da limanların ve hava sahalarının kapatılması birçok küresel devin Rusya’dan çekilmesi gibi yaptırımlar sadece Rusya’yı değil küresel boyutta tüm ülkeleri etkilemekte. Bu durum Rusya’da yer alan veya Rusya’dan kurum, kuruluş ve kişilerle iş birliği içinde olan firmaları iş yapma konusunda karamsar bir bakış açısına soktu. Rusya’ya uygulanan ekonomik, teknolojik, diplomatik, finansal yaptırımlardan sonra anlık olarak endişe içerisinde yüzlerce kuruluş Sanction Scanner’da milyonlarca sorgu yaptı.  Bizde uluslararası arenada yaşanan bu krizinin arka planında rol alarak savaşın devam ettiği ve belirsizliğin hala hâkim olduğu küresel ekonomide finansal sektörlerini çözümlerimiz ile güvende tutmayı başardık. Yine bilgilendirici çalışmalarımız ile müşterilerimizin panik durumunu yönettik ve aynı zamanda sektöre farklı bakış açıları ile katkı sunduk.  

 

RegTech finansal teknoloji sektörünün en hızlı büyüyen alanlarından biri. Sektörünüzün büyüklüğü ve kapsamı konusunda da okurlarımızı bilgilendirebilir misiniz? Sanction Scanner bu ekosistemde nasıl konumlanıyor? 

Regülasyon Teknolojileri (Regtech) sektörü son 5 yıl içerisinde hızla büyüdü ve büyümeye devam ediyor.  2008 krizinden sonra finans sektöründe yapılmaya başlanan düzenlemeler ve değişiklikler, dijital platformların artışı, teknolojik ve dijital ürünlerin daha fazla kullanılması ve bu ürünlerin sayılarındaki artış; veri ihlallerini, siber saldırıları, kara para aklamayı ve diğer dolandırıcılık faaliyetlerini de artırırken daha fazla düzenleyici önlem ve yasanın kullanılmasının zorunlu hale gelmesiyle düzenleyici teknolojiye olan bir ihtiyaç ortaya çıktı. Dünya bankası rakamlarına göre aklanan para miktarının, Global GDP’nin %5’ini bulduğu tahmin ediliyor. Bu da toplumda, terörizmin yükselmesi, rüşvet ve bozulmanın artması demek. Bu noktadaki olumsuzlukları engellemek adına Regtechler makine öğrenimi, yapay zekâ ve büyük veri teknolojilerinin yardımıyla dijital ortamlarda olumsuz durumlarla karşılaşılma olasılığını ve riskleri azaltmak adına faaliyetlerde bulunan geniş kapsamlı bir sektör olarak şekillenmiştir. Biz de Sanction Scanner olarak Kara para aklama ve Terörün finansmanı gibi finansal suçlara karşı Yapay Zekâ ve Makine Öğrenmesi destekli yaklaşımlarımız sayesinde yanlış pozitifleri azaltarak operasyonel maliyetleri minimize ediyoruz. Bununla birlikte gelişmiş API ile entegrasyon kabiliyetleri ve kullanıcı dostu ara yüz ile uyum ekiplerinin işlerini daha efektif ve esnek hale getirmesini sağlıyoruz. Tüm bu gelişmiş özellikler Sanction Scanner’ı tercih edilebilir bir ürün haline getirirken aynı zamanda gittikçe pazar payını genişleten bir konuma da getirmektedir. 

 

Sanction Scanner Kurucu Ortağı Fatih Coşkun, “Özellikle Avrupa pazarında en iyi üç üründen biri olma hedefimizi önümüzdeki iki üç yıl içinde gerçekleştirmek istiyoruz, hemen ardından ABD’de bir ofis açmak ve faaliyetlerimiz ve gelirlerimizde ABD’nin payını oldukça yükseltmek istiyoruz.”

 

Kripto varlıklara olan ilgi, KYC’ye olan ihtiyacın artışı, Mobil ödemelerden süper uygulamalara evrilen ödemeler gibi güncel gelişmeler işinizin geleceğini nasıl etkiliyor?  Yüzde yüz yerli bir şirket olarak potansiyeliniz konusunda neler söylemek istersiniz? 

Her geçen gün gelişen finansal teknoloji, finans ve paranın kullanımına dair yeni alanlar ortaya çıkarıyor. Her yeni ödeme sistemi ve yaklaşım müşterilerine sunduğu farklı kolaylıklar ile büyük beğeni topluyor ve kabul görüyor. Aynı zamanda son yıllarda revaçta olan Kripto para ve projelerde hızla büyümeye her geçen gün yeni bir varlık ve teknoloji çıkartmaya devam ediyor. Fakat bu sektörlerde yaşanan hızlı büyüme beraberinde bazı riskleri de getiriyor. Özellikle kara para aklama ve terör finansmanı gibi suç faaliyetleri dünya çapında önemli bir tehdit oluştururken bu alanlardaki yetersiz düzenleme ve denetlemeler suçluların düzenleme açıklarından faydalanmasına olanak sağlıyor. Regülatörlerin bu alana getirdiği ve getireceği düzenlemeler, finans sektöründeki oyuncular için Sanction Scanner gibi global ile tam uyumlu ve birçok ülkede kullanılan, yerelde ise en iyi veri seti, destek ve ürünle hizmet veren çözümleri ön planda tutuyor. Bu alandaki oyuncular doğal olarak piyasa hızını yakalamak ve regülatif konularda en iyilerle çalışarak asıl işlerine odaklanmak istiyorlar, biz de bu noktada teknolojimizle ilgili kurumlara hizmet vermeye devam ediyoruz.  

 

Fintech’lerle de iş birliği yapıyorsunuz. Yerli portföyünüzde kimler var? Hangi çözümlerinizi kullanıyorlar? Hangi taleplerde bulunuyorlar? 

Yerli portföyümüzde bankacılık, Fintech, sigorta, mobil ödeme sistemleri, leasing, faktöring, yatırım sermayeleri ve kripto borsalar başta olmak üzere çoğu finans sektöründen birçok değerli kuruluş bulunmakta. Her kurum kendi ihtiyaçlarına göre farklı çözümlerimizi kullanıyor. Sanction Scanner olarak aslında hep bir adım önde olmak gerektiğine inanıyor ve bu felsefe ile çalışıyoruz bu nedenle müşteri taleplerinin yanı sıra yeni düzenlemelerin gelmesini beklemeden uyarlama ve geliştirmelerimizi tamamlayarak müşterilerimizi ilgili problemlere karşı koruyoruz. Öte taraftan global regülatörler ve çeşitli inisiyatiflerinde ajandalarını yakından takip ediyor, ürünlerimize bu gereklilikleri uygularken sektörü besleyen ve destekleyen çalışmaları da ihmal etmiyoruz.  

 

Sanction Scanner Kurucu Ortağı Fatih Coşkun, “Sanction Scanner olarak nihai hedefimiz, birkaç satın alma sonrasında, hedef ülkelerimizden birinde IPO yaparak Türkiye’den çıkan en değerli yazılım şirketlerden birisi olmak, bunun için çok yolumuz var ancak büyük bir tutku ile bunu gerçekleştirmek için çalışmaya devam ediyoruz.”

 

Çözümleriniz global, geçtiğimiz yıl İngiltere’de Sanction Scanner LTD adıyla şirketleşerek ikinci ofisinizi açmıştınız. Sanction Scanner şu anda kaç ülkede kullanılıyor? Yurtdışı açılımınızı ve hem uzak hem de yakın hedeflerinizi öğrenebilir miyim?

Evet, 2020 Ağustos ayında, global büyüme planlarımızın bir parçası olarak Londra ofisimizi açtık. Bugün itibariyle Uzak Asya’dan Amerika Birleşik Devletleri’ne kadar uzanan bir coğrafyada 40’tan fazla ülkeden 300’e yakın kuruma hizmet veriyoruz. Özellikle Avrupa pazarında en iyi üç üründen biri olma hedefimizi önümüzdeki iki üç yıl içinde gerçekleştirmek istiyoruz, hemen ardından ABD’de bir ofis açmak ve faaliyetlerimiz ve gelirlerimizde ABD’nin payını oldukça yükseltmek istiyoruz. Nihai hedefimiz, birkaç satın alma sonrasında, hedef ülkelerimizden birinde IPO yaparak Türkiye’den çıkan en değerli yazılım şirketlerden birisi olmak, bunun için çok yolumuz var ancak büyük bir tutku ile bunu gerçekleştirmek için çalışmaya devam ediyoruz.