Adjust’ın Mobil uygulama trendleri 2022 raporu, e-ticaret uygulaması kurulumlarının 2021’de yıllık bazda %12 arttığını ve bunun tutarlı bir büyümeye işaret ettiğini ortaya koyuyor.

E-ticaret uygulamaları, pandemi sırasında görülen yüksek büyümenin geçici olmadığını kanıtladı. Hatta aksine, dünya pazarının bir temel taşı haline geldiler. Business of Apps’e göre, 2021’de mobil e-ticaret’in elde ettiği ciro küresel olarak 3.7 trilyon dolara ulaştı ve toplam e-ticaret satışlarının yarısından fazlasını oluşturdu. Buna ek olarak Adjust’ın Mobil uygulama trendleri 2022 raporu, e-ticaret uygulaması kurulumlarının 2021’de yıllık bazda %12 arttığını ve bunun tutarlı bir büyümeye işaret ettiğini ortaya koydu.

2022’nin ilk yarısına bakıldığında, sektördeki tüm uygulama pazarlamacılarının bilmesi gereken altı e-ticaret trendini, Adjust MENA Genel Müdürü Ozan Can Şişman aktardı.

 

1.Sesli deneyimler

1950’lerde radyodan televizyon programlarına hızlı bir geçiş yaşanmıştı. Ancak sesli deneyimlerin modası hala geçmedi. Küresel podcast pazarının %31.5’lik bir CAGR’a sahip olması, Clubhouse ve Spoon gibi sesli içerik uygulamalarının büyük bir popülaritesi ie birlikte sesli deneyimler, COVID-19’un bir sonucu olarak önemli bir canlanma yaşadı.

Bununla birlikte, köklü uygulamaların da ek özellikler sunarak uygulamalarına ses deneyimlerini eklediklerini görüyoruz. Örneğin, dating uygulaması Hinge, kısa bir süre önce kullanıcılara profillerine 30 saniyelik ses klipleri yükleme olanağı veren bir özellik ekledi. Ayrıca Spotify, şu anda uygulama içi podcast oluşturma araçlarını test ediyor ve kullanıcıların doğrudan Spotify uygulaması içinde kendi podcast’lerini yaratmalarına olanak tanıyor.

Gelecekte e-ticaret endüstrisinin de sesli deneyimleri benimseyeceğini tahmin ediyoruz. Müşterilerin birbirlerine tavsiyeler verdikleri soru-cevap özelliklerinin, müşteri yorumlarının ve müşteri hizmetlerinin sesli bir şekilde sunulduğunu düşünün. ACI Worldwide’ın omnichannel ödemeler küresel direktörü Bobby Koscheski’nin PYMNTS ile yaptığı röportajda, yakında mobil uygulamalardan kişiselleştirilmiş indirimler ve fırsatlar için kullanıcılardan gelen ses sinyallerinin bile kullanılacağını belirtiyor. Gelecek kesinlikle aydınlık görünüyor.

 

2. Canlı yayın alışverişleri

Sosyal medyada canlı alışverişin gördüğü ilgi, pandemiden bu yana özellikle Instagram Live ve YouTube gibi platformlarda katlanarak büyüdü. Canlı yayınlar sırasında markalar ürünlerini tanıtabiliyor. Ardından ürün için bir pin göstererek izleyicilerin bu pin’e tıklamalarına ve ürünü alışveriş sepetlerine eklemelerine olanak veriyor.

2021’de canlı yayınların dönüşüm oranları diğer e-ticaret formatlarından on kat daha yüksek oldu. Uzmanlar, ABD’deki canlı alışveriş sektörünün 2024 yılına kadar 35 milyar dolar değerine ulaşacağını tahmin ediyor. Bu da büyümenin hız kesmeyeceğini gösteriyor.

Lansmanı yeni yapılan Ownit Connected Checkout , kullanıcıların sosyal medya deneyimini kesintiye uğratmayan canlı yayında alışveriş ve keşif özellikleri sunarak e-ticaret uygulamaları için yeni bir fırsat sunuyor.

 

3. Şimdi al, sonra öde hizmetleri

Tüketiciler, Klarna ve Afterpay’in sundukları şimdi al, sonra öde (BNPL) gibi hizmetleri alternatif bir satın alma yöntemi olarak giderek daha fazla bekliyor. Bu ödeme seçeneği, alışveriş yapanların bir ürün satın almalarına ve ödemesini birkaç taksitle yapmalarına olanak tanıyor. Tüketiciler genellikle BNPL’i kredi kartlarından daha kolay ve daha esnek bir ödeme yöntemi olarak görüyor.

Teknoloji devleri de bu alana giriyor. Örneğin Apple, bu yıl Apple Pay Later adlı şimdi al sonra öde hizmetini duyurdu. Bu özellik, ABD’li tüketicilerin bir Apple Pay alışverişinin toplam maliyetini altı hafta boyunca faizsiz ve ücretsiz dört eşit ödemeye bölmelerine olanak tanıyor. PayPal, 2020’den beri kullanıcıların dört taksitle ödeme yapmalarını sağlayan BNPL hizmeti olan Pay in 4’u sunuyor.

BNPL hizmetlerinin popülaritesi, tüketicilerin bir ürünü alışveriş sırasında ödeme yapmadan almalarına izin verdiği için sürekli artıyor. Hatta 2022’deki toplam BNPL ödeme değeri, bir önceki yıla göre %77,3 artarak 75.6 milyar dolara ulaştı ve katlanarak artan tüketici talebini ortaya çıkardı.

 

4. CTV reklamcılığı

Connected TV (CTV) reklamcılığı, e-ticaret de dahil olmak üzere tüm sektörlerdeki birçok uygulama pazarlamacısının yararlandığı bir trenddir. Apple’ın iOS 14.5 güncellemesi ile AppTrackingTransparency’yi (ATT)kullanıma sunmasından ve Google’ın üçüncü parti cookie’leri devre dışı bırakmasından bu yana, uygulama pazarlamacıları veri gizliliği kurallarına ve düzenlemelerine uyarken hedef kitlelerine kolayca ulaşabilecekleri alternatif kanallar arıyorlar. Bu nedenle CTV, yeni bir performans kanalı olarak karşımıza çıkıyor.

Şu anda yetişkin insanların yaklaşık %40’ı her gün CTV ortamında video izliyor ve bu rakamın gelecekte artması bekleniyor. Birçok pazarlamacı CTV’nin popülaritesindeki bu artışı gördü ve Adweek, CTV reklam harcamasının 2022’de önceki yıla göre %39 artarak 21.2 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyor.

Streaming platformu Roku, ABD’li kullanıcıların doğrudan Walmart’tan alışveriş yapabileceği e-ticaret reklamlarını Roku akıllı TV’lerinde veya CTV cihazlarında göstermek için Walmart ile yaptığı partnerliği duyurdu. Kullanıcılar, alışveriş yapılabilir bir reklam gördüğünde ve ürünü satın almak istediklerinde, Roku Pay ile ödeme yapmak için uzaktan kumandadaki “OK” düğmesine basmaları yeterli oluyor.

 

5. Headless commerce

Dijital dünyada çevik kalmak, e-ticaret uygulamalarının rekabetçi kalmasının anahtarıdır. Tüketici davranışları ile birlikte sürekli değişen talepleri karşılamak için birçok marka, müşterilerine tüm kanallarda sorunsuz bir deneyim sunmak için headless teknolojilere yöneldi. Sadece geçtiğimiz iki yılda headless teknolojiler için 1.65 milyar dolarlık büyük bir fon toplanması, bu alandaki talebin bir göstergesi.

Headless mimari, dijital tüketiciye yönelik frontend ile backend süreçleri, araçları ve sistemleri arasında gerçek zamanlı olarak bilgi aktarımı için bir API kullanır. Bu yaklaşım, birden çok kanalın kolayca entegre edilmesini ve yönetilmesini sağlayarak ayrı süreçlere ve araçlara olan ihtiyacı ortadan kaldırıyor.

Buna bir örnek vermek gerekirse geçen ay Twitter, satıcıların Twitter hesaplarını sosyal ağ platformu olan Shopping Manager’a bağlamalarına ve bu araçları kullanmalarına olanak tanıyan e-ticaret yazılımı Shopify ile yaptığı partnerliği duyurdu. Satıcılar daha sonra marka bilinirliği ile birlikte ürün keşfini artırmak ve satın alma kararlarını teşvik etmek için Twitter Shops veya Shop Spotlight ile ürünlerini Twitter profillerinde sergileyebiliyorlar. Bu sistem, Shopify’ın TikTok, YouTube ve Meta’nın markaları olan Facebook ve Instagram gibi platformlarla entegrasyonları ile birlikte kullanılabiliyor.

6. Artırılmış gerçeklik desteği

Uygulama içi alışverişte artırılmış gerçekliğin (AR) kullanımı yeni değil, ancak bu yıl kesinlikle bir trend haline geldi. Valuates’in raporu, perakende pazarındaki küresel AR kullanımının 2022-2028 arasında %20’lik bir CAGR’a ulaşacağını gösteriyor. AR kullanımındaki devam eden bu büyüme, büyük olasılıkla birbirine bağlı cihazların kullanımındaki artıştan ve küresel olarak daha fazla akıllı telefon kullanımından kaynaklanıyor.

Çok sayıda e-ticaret uygulaması, müşterilerin ürünleri uygulama içinde denemelerine olanak sağlamak için artırılmış gerçeklik (AR) kullanıyor. Burada AR, bir akıllı telefondan elde edilen gerçek hayat görsellerinin üstüne dijital olarak bir ürün ekliyor.

Örneğin geçen ay Amazon Fashion, Amazon alışveriş uygulamasında ayakkabılar için Sanal Deneme özelliğini sundu. Bu özellik, müşterilerin ilgilendikleri ayakkabının ayaklarında her açıdan nasıl görüneceğini görmelerini sağlamak için AR kullanıyor. Buna benzer bir şekilde Sephora’nın uygulaması da Virtual Artist adlı bir özelliğe sahip. Bu özellik, müşterilerin farklı makyaj tonlarını uygulama içinde denemelerini sağlıyor.