Inted Genel Müdürü Haluk İnanmış, Fintechtime Mart 2023 sayısı için yazdı “Teknik Hizmet Sağlayıcılara yönelik Açık Bankacılık Rehberi”.

Açık Bankacılığa geçiş sonrası oluşacak olan yeni rekabet koşulları, bu alanda lisanslı veya lisanssız faaliyette bulunan tüm finansal teknoloji kuruluşlara yeni iş birlikleri kurmak, iş ve parasallaştırma modellerini gözden geçirmek anlamında bir dizi imkan sunacak olmakla birlikte, eskiye dayalı iş birlikleri veya iş yapma şekillerinde de köklü değişikliklere yol açacağa benziyor.

 

Türkiye’de Açık Bankacılık sürecinin başlaması ile birlikte, bu alanda faaliyette bulunan mevcut girişimci şirketler tarafından en sık sorulan sorulardan biri de mevcut iş modellerinin Ödeme Başlatma Hizmet Sağlayıcı (ÖBHS) veya Hesap Bilgi Hizmet Sağlayıcı (HBHS) olarak faaliyet iznine tabi olup olmayacağı olmuştur. Nitekim bir dizi girişimci şirket, mevcut iş modelleri itibarıyla, Açık Bankacılık yönetmeliğinde belirtilen şekliyle faaliyette bulunmakla birlikte,

  • sundukları hizmetin kapsamı,
  • kullanım şekli (şirket içi / bulut),
  • teknoloji mimarileri,
  • gerçekleştirdikleri iş ortaklıkları,
  • hitap ettikleri müşteri segmenti,
  • bağlı oldukları sözleşmelerin muhataplıkları,

bakımından birbirlerinden farklılık gösteriyordu. Bu da söz konusu şirketleri ÖBHS veya HBHS olarak lisans başvurusunda bulunmak konusunda tereddütte bırakıyordu. TCMB, 30 Aralık 2022 tarihinde yayınlamış olduğu, “Ödeme Hizmetlerinde Veri Paylaşım Servislerine İlişkin Rehber” ile işte tam da bu alanda kafalarda oluşan bir dizi soruya açıklık getirmiş oldu.

Yayınlanan rehberde, TCMB’nin iletilen farklı senaryolar üzerinden geçip, bir şirketin ödeme emri başlatma veya hesap bilgi hizmet sağlayıcısı olarak, faaliyet izni almasına gerek olup olmadığına karar verirken, temelde aşağıdaki kriterleri dikkate aldığı görülmektedir.

  1. İlgili girişimci şirketin hukuki/sözleşmesel muhatabının kim olduğu.
  2. İlgili girişimci şirketin sunduğu hizmetin ÖHVPS API İlke ve Kuralları 1.0 dokümanı kapsamında tanımlı bir hizmet olup olmadığı.

Buna göre Açık Bankacılık faaliyetlerini, Hesap Hizmet Sağlayıcılar (HHS) ile imzalamış oldukları sözleşmeler kapsamında, onların doğrudan muhatabı olarak yürüten girişimci şirketler için TCMB’den ÖBHS veya HBHS olarak faaliyet izni almak zorunlu hale gelmiştir. Buna karşılık Açık Bankacılık faaliyetlerini, sadece söz konusu HHS’lerin müşterileriyle imzalamış oldukları sözleşmelere dayandıran, o müşteriler namına hareket eden, girişimci şirketlerin TCMB’den faaliyet izni almalarına gerek bulunmamaktadır.

 

Benzer şekilde ÖHVPS API standartları belgesinde tanımlanmamış hizmetleri sunan girişimci şirketlerin de henüz (f) veya (g) bendi kapsamında TCMB’den faaliyet izni alma gereklilikleri bulunmamaktadır.

 

Yine TCMB tarafından yayınlanan Ödeme Hizmetlerinde Veri Paylaşım Servislerine İlişkin Rehberde de yer aldığı üzere, 6493 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin ikinci fıkrasının (ğ) bendinde ödeme hizmeti olarak değerlendirilmeyen, ödeme hizmetlerinde provizyon işlemlerinin yapılmasını destekleyen, verinin işlenmesi, saklanması, güvenliğinin sağlanması, gizliliğinin korunması ve doğrulanması ile bilgi teknolojisi, iletişim ağı ve ödeme hizmetleri için kullanılan araçların tedarik ve bakımını kapsayan, işlemin herhangi bir anında transfer edilen fonun sahipliğini üstlenilmediği hizmetleri sunan kuruluşların da birer Teknik Hizmet Sağlayıcı olarak (f) veya (g) bendi kapsamında TCMB’den faaliyet izni alma gereklilikleri bulunmamaktadır.

Ancak her ne kadar TCMB tarafından paylaşılan bu değerlendirmeler bazı girişimci şirketlerin iş modelleri itibarıyla, faaliyetlerini TCMB’den izin almadan da sürdürebilecekleri anlamına gelse de, Açık Bankacılığa geçiş sonrası bu şirketlerin mevcut iş modelleri itibarıyla karşı karşıya kalacakları rekabet koşulları eskisi gibi olmayacaktır.

Bu koşulları etkileyebilecek faktörlerin bir bölümünü aşağıdaki şekilde sıralamak mümkün.

  1. Hesap Hizmet Sağlayıcı’ların bu hizmetleri, gerektiğinde destek hizmet alımı gerçekleştirerek doğrudan müşterilerine sunmayı tercih etmeleri.
  2. Hesap Hizmet Sağlayıcı’ların, ÖHVPS API İlke ve Kuralları dokümanı kapsamındaki hizmetlerle örtüşen, şu ana kadar farklı girişimci şirketler üzerinden müşterilerine sundukları standart dışı hizmetleri sonlandırarak, müşterilerini bu alanda lisanslı HBHS ve ÖBHS’lere yönlendirmeleri.
  3. Bankaların, ÖHVPS API İlke ve Kuralları dokümanı kapsamına girmeyen standart dışı hizmetlerini, BDDK’nın yayınlamış olduğu Dijital Bankaların faaliyet esasları ile Servis Modeli Bankacılığı yönetmeliği kapsamında, kendileriyle sözleşmesel bağı bulunan Arayüz Sağlayıcı’lar üzerinden müşterilerine sunmaları.
  4. TCMB tarafından zamanla ÖHVPS API İlke ve Kuralları dokümanında yer alan hizmet kapsamının genişletilmesiyle birlikte müşterilere sunulabilecek standart dışı hizmet kapsamının giderek azalması.
  5. Ticari şirketlerin, TCMB tarafından herhangi bir denetime tabi olmayan, Teknik Hizmet Sağlayıcılar ile çalışmanın yaratabileceği risk faktörlerini (bilgi sistemlerinin sürekliği, veri güvenliği gibi) dikkate alarak, bu alanlarda hukuki sorumlulukları bulunan lisanslı ÖBHS veya HBHS’ler ile çalışmayı tercih etmeleri.

 

Genel Değerlendirme

Açık Bankacılığa geçiş sonrası oluşacak olan yeni rekabet koşulları, bu alanda lisanslı veya lisanssız faaliyette bulunan tüm finansal teknoloji kuruluşlara yeni iş birlikleri kurmak, iş ve parasallaştırma modellerini gözden geçirmek anlamında bir dizi imkân sunacak olmakla birlikte, eskiye dayalı iş birlikleri veya iş yapma şekillerinde de köklü değişikliklere yol açacağa benziyor.

İlk etapta Teknik Hizmet Sağlayıcı konumundaki bir dizi girişimci şirketin Açık Bankacılık alanındaki mevzuat değişikliklerinden etkilenmeden faaliyetlerini sürdürebiliyor olmalarının, o şirketler namına olumlu bir yansıması olmakla birlikte, Açık Bankacılığa geçiş sonrası piyasada oluşacak yeni rekabet koşullarının bu tip şirketleri eninde sonunda mevcut iş modellerini tekrar gözden geçirmeye itmesi kaçınılmaz görünüyor.

The only constant in life is change.