Inted Genel Müdürü Haluk İnanmış, Fintechtime Nisan sayısı için yazdı, “Servis Modeli Bankacılığında İş Ortaklıkları”.  

Küresel gelişmeler, servis modeli bankacılığı iş modelinin ve bu bağlamda Fintech’ler ile gerçekleşen iş ortaklılarının önümüzdeki dönemde daha da yaygınlaşacağını gösteriyor. Ancak mevcut geleneksel bankaların çok azı bu değişikliğe gerek organizasyonel yapıları gerekse teknolojik altyapıları itibarıyla hazırlıklı durumda.

 

Açık Bankacılık regülasyonlarının dünyada yaygınlaşması aynı zamanda Servis Modeli Bankacılığı olarak da ifade edilen yeni bir iş modelinin ortaya çıkmasına sebebiyet verdi. Bankalar bu iş modeli kapsamında, dijital kanalları üzerinden müşterilerine açmış oldukları hizmetleri Fintech’lerin de kullanımına açmaya başladılar. Bankalar ile Fintech’ler arasında gerçekleşen bu yeni iş ortaklığı, bankacılığın farklı müşteri kesimlerine erişmesine imkân verdiği gibi, yeni ortak ürün ve hizmetlerin oluşumuna da imkân tanıdı. Böylelikle bu iş modelini benimseyen bankalar kendilerine yeni bir gelir kalemi oluşturma ve büyüme imkânı da bulmuş oldular.

Finastra(1) tarafından Mart 2022’de yayınlanan bir rapora göre, Servis Modeli Bankacılığı piyasa değerinin her yıl %25 oranında büyüyerek, 2030 yılında 7 trilyon USD’a ulaşacağı öngörülmektedir. 2019 yılında Açık Bankacılık regülasyonlarının devreye girmesi ile birlikte, Servis Modeli Bankacılığı alanındaki en yoğun aktivite Avrupa’da görülürken, zamanla bu aktivitenin Uzak Doğu’daki Singapur, Hindistan ve Hongkong finans merkezlerine doğru kaydığı görülmektedir.

Bankaların Servis Modeli Bankacılığından beklentileri aşağıdaki şekilde özetlenebilir.

  1. Fintech’ler ile iş birliğine giderek yeni inovatif ürün ve hizmetler geliştirmek.
  2. Bankacılık hizmetlerini daha geniş bir müşteri segmentine ulaştırabilmek.
  3. Dağıtım ve müşteri edinim maaliyetlerini düşürebilmek
  4. Müşteriye ilişkin finansal olmayan verilere de ulaşabilmek.
  5. Gelir kalemlerini farklılaştırabilmek.

EFMA(2) tarafından 2021 yılında gerçekleştirilen ankete göre, bankaların servis modeli bankacılığı kapsamında öncelikli olarak Fintech’lerin kullanımına açmayı hedeflediği hizmetleri sırasıyla ; ödemeler, müşteri edinimi, hesap yönetimi, finansman işlemleri ve tasarruf hesapları oluşturmaktadır. Ancak servis modeli bankacılığında bankaların bekledikleri başarıyı elde edebilmeleri sadece dış kullanıma açacakları hizmet sayısıyla değil, aynı zamanda bu hizmetleri nasıl sundukları ile de alakalıdır. Bu noktada bankaların birlikte çalışacakları Fintech’leri birer müşteri olarak görmeleri, banka müşterilerine yönelik bankacılık ürünleri geliştirme, pazarlama ve satış aşamalarında nasıl hareket ediyorlarsa Fintech’lere yönelik dış hizmetleri sunarken de benzer şekilde hareket etmeleri oldukça önemlidir. Müşteri deneyimine ne ölçüde önem veriliyorsa aynı şekilde uygulama geliştirici deneyimine de önem verilmelidir. Bankaların, portal uygulamaları üzerinden dış kullanıma açtıkları hizmetlerde, uygulama geliştirici deneyimini aşağıdaki kriterler belirlemektedir.

  1. Portal uygulamasına kayıt işleminin kolaylığı.
  2. Dışarıya açılan hizmetlerin (API) iyi bir şekilde dokümante olması.
  3. Bankacılık hizmetlerini uygulamalarına entegre ederken sağlanan destek seviyesi.
  4. Bankacılık ürün ve hizmetleri tanıtıcı etkinliklerin düzenlenip düzenlenmediği.
  5. Yeni ürün ve hizmet geliştirme ve pazarlama süreçlerine dahil edilip edilmedikleri.

Bu nedenle bankaların bu alanda sürdürülebilir bir başarıyı elde edebilmeleri servis modeli bankacılığını sadece yeni bir dijital kanal olarak değil, aynı zamanda yeni bir iş modeli olarak görmelerine de bağlıdır. Organizasyon yapılarını, iş süreçlerini, insan kaynağı yetkinliklerini, teknolojilerini Fintech’ler ile iş birliğini arttıracak ve iyileştirecek, onlarla ortak başarıyı elde edecek şekilde düzenleyen, buna uygun bir gelir paylaşımı modelini benimseyen, ürün geliştirirken sadece kendi müşterilerinin değil aynı zamanda iş ortaklarının müşterilerinin de ihtiyaçlarını gözeten bankalar, bu alanda bir adım daha öne çıkacaklardır. Açık Bankacılık stratejisini belirlemiş ve bu süreci bir stratejik plan kapsamında hayata geçiren bankalar, bu bağlamda hedeflerine daha hızlı ulaşacaklardır.

Servis modeli bankacılığında genelde iş ortaklarının benimseyebileceği üç farklı rol bulunmaktadır.

  1. Hizmet Sağlayıcılar: Bankacılık ürün ve hizmetlerini sunan finansal kuruluşlardır.
  2. Koordinatörler: Birçok bankanın hizmetlerini konsolide ederek katma değerli hizmet sunan teknoloji kuruluşlarıdır.
  3. Distribütörler: İçerisinde yer aldıkları sektörde müşterilerinin ihtiyaç duydukları finansal hizmetleri Hizmet Sağlayıcılar veya Koordinatörler üzerinden temin eden kuruluşlardır.

Finastra(1) tarafından yayınlanan rapora göre, bu alanda önümüzdeki 3 yıl içerisinde en hızlı büyümenin özellikle Koordinatör ve Hizmet Sağlayıcı rolünü benimsemiş kuruluşlarda gözlemlenmesi beklenmektedir. Distribütörler tarafında ise, bu süre zarfında bu alandaki en hızlı büyümenin özellikle imalat ve telekomünikasyon sektöründeki kuruluşlarda gerçekleşeceği öngörülmektedir.

Dünya’da Servis Modeli Bankacılığı genelde mevcut bankacılık düzenlemeleri çerçevesinde yürütülmekle birlikte, bunun birkaç istisnası bulunmaktadır. Örneğin Tayvan, Hong Kong, Güney Kore, Singapur, Malezya ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerde 2018–2020 yılları arasında Dijital bankacılığa özgü bir dizi yeni düzenleme hayata geçirilmiş bulunmaktadır. Türkiye’de ise Dijital Bankacılık ve Servis Modeli Bankacılığına yönelik hizmetler, BDDK’nın 29 Aralık 2021 tarihinde yayınlamış olduğu Dijital Bankaların faaliyet esasları ile Servis Modeli Bankacılığı hakkındaki yönetmelik ile düzenlenmiş bulunmaktadır.

BDDK’nın yayınlamış olduğu yönetmeliğe göre gerek Dijital Bankaların gerekse mevcut geleneksel bankaların Arayüz Sağlayıcı adı verilen kuruluşlara Servis Modeli Bankacılığı hizmeti sunma imkanı bulunmaktadır. Ancak Dijital Bankaların faaliyet kısıtlamaları nedeniyle, sadece bireysel müşteri ve KOBİ’lere yönelik belli bankacılık işlemlerini sunma imkânı bulunurken, geleneksel bankalarda böyle bir kısıt bulunmamaktadır. Şu ana kadar bu bağlamda 4 farklı kurum, (biri dijital mevduat bankası, üçü ise dijital katılım bankası olarak) BDDK’dan faaliyet izni almış durumdadır. Yine yönetmeliğin 3/b maddesi uyarınca arayüz sağlayıcıları; mobil uygulama veya internet tarayıcısı temelli arayüzler üzerinden, servis bankasının sunduğu bankacılık hizmetlerini müşterilerine ulaştıran işletmeleri ifade etmektedir. Bu haliyle yönetmelik uyarınca, yukarıda servis modeli bankacılığı kapsamında değinilen üç farklı rolden ikisi, Hizmet Sağlayıcı ve Distribütör rolü, Türkiye’de hayata geçmiş bulunmaktadır.

 

Genel Değerlendirme

Küresel gelişmeler, servis modeli bankacılığı iş modelinin ve bu bağlamda Fintech’ler ile gerçekleşen iş ortaklılarının önümüzdeki dönemde daha da yaygınlaşacağını göstermektedir. Ancak mevcut geleneksel bankaların çok azı bu değişikliğe gerek organizasyonel yapıları gerekse teknolojik altyapıları itibarıyla hazırlıklı durumdadır. Bu haliyle bankaların, servis modeli bankacılığı alanına girmeyerek ya da müşterileriyle olan tüm etkileşimi arayüz sağlayıcılara bırakacak şekilde hazırlıksız girerek, mevcut müşterilerini de kaybetme riski bulunmaktadır.

Bu nedenle, bankaların öncelikle müşterilerinin bu bağlamda ortaya çıkabilecek yeni ihtiyaçlarını dışarıdan-içeriye bakış açısıyla tespit edip, hangi müşterilerine hangi kanallar üzerinden hangi işlemler bazında hizmet vermek istediklerine karar vererek, Fintech’lerle oluşturacakları iş ortaklıklarını da belirli bir temel üzerine oturtmaları gerekecektir. Bankaların bu yaklaşımla uyumlu olarak bünyelerinde gerçekleştirecekleri organizasyonel ve altyapısal değişikliklerin de bu sürecin sağlıklı bir şekilde yürümesine büyük katkısı olacaktır.

Kaynakça :
  • Finastra, Banking as a Service: Outlook 2022, 2022
  • EFMA/Wavestone, Open banking, an opportunity for banks to rethink their business, 2021