Rasyonet Sistem Analist Yardımcısı Niran Yaşar, Fintechtime Mayıs sayısı için yazdı “ABD’de Banka İflaslarının Nedenleri ve Sonuçları”. 

“Bankacılık krizi, diğer ülkelere de sıçrayacak mı bilinmez, fakat ABD ve Avrupa’da yaşanan büyük mevduat çıkışları, risk ortamlarında güvenli liman olarak görülen altına talebi artırdı. Yaşanan bankacılık krizi, altın fiyatlarının ivme kazanmasındaki etmenlerden biri oldu.”

 

2023 yılının Mart ayına kadar bankaların 2008 krizinden sonra düzeldiğini ve hiçbir kriz yaşamayacağını düşünebilirdik. Fakat 9 Mart 2023’te ABD’nin 16. büyük bankası Silicon Valley Bank’ta bir günde 42 milyar dolarlık mevduat çıkışının gerçekleşmesi, bizlere hala bankacılık krizinin mümkün olduğunu hatırlattı.

Peki, bu kriz neden gerçekleşti ve iflasların küresel ekonomi üzerindeki etkileri neler olacak?

 

ABD Merkez Bankası’nın 475 baz puanlık faiz artışı krizi tetikledi

2023 yılının Mart ayında ABD’de peş peşe üç bankanın iflası gerçekleşirken, üçünün de iflas etmesindeki en büyük etken faiz oranlarının keskin artışı oldu. Silvergate Capital, Signature Bank ve Silicon Valley Bank’ın faiz artışlarından bu kadar etkilenmelerinin sebebi ise portföylerinde yüklü miktarda hazine kağıtları bulundurmaları ve mevduat sahiplerinin taleplerini karşılamak için zararına bu kağıtları satmaları.

Belirtmekte yarar var; sürekli artan faiz oranları, yeni tahvillere daha fazla faiz verileceği anlamına geldiği için bankaların önceden aldığı hazine kağıtlarının değerinin düşmesi ve vadeli bir kazanç sağladığı için kağıtların piyasa değerinden zarar ettikleri anlamına geliyor.

 

 

Faizin iflaslar üzerindeki etkisinin büyüklüğünü  anlamak için bu üç bankanın kaynaklarının ne kadarlık kısmını hazine kağıtlarına yatırmış olduğunu analiz edelim:

 

Banka bilançoları aşırı miktarda hazine kağıdı bulunduyordu

ABD’nin en büyük bankaları arasında olan Silicon Valley Bank (SVB), 2020’nin ilk çeyreğinde yaklaşık 62 milyar dolar mevduat bulunduruyordu. 2022’nin dördüncü çeyreğine gelindiğinde, bankanın toplam mevduatı 173 milyar dolara yükseldi. Banka, bu mevduatların bir kısmını, finans literatürdeki deyimiyle ‘sıfır riskli’ olduğu varsayılan ABD hazine bonolarına yatırdı. 2020 yılı sonunda portföyünde yalnızca 27 milyar dolar hazine kağıtları olan SVB, 2022’nin ilk çeyreğine gelindiğinde 127 milyar dolar değerinde hazine kağıtlarına sahipti.

Batış rüzgarında ilk sırada yer alan Silvergate Capital ise 2020’nin ilk çeyreğinde 2 milyar dolar mevduata sahipken, 2022’nin üçüncü çeyreğinde bu rakam 13,2 milyar dolara yükseldi. Ayrıca 2020 yılı sonunda bankanın portföyünde 939 milyon dolar hazine kağıdı bulunuyordu. 2022’nin ilk çeyreğinde ise portföyünde bulundurduğu hazine kağıtları 12,2 milyar dolara ulaşmıştı.

Bu iki bankadan sonra iflasını açıklayan Signature Bank da 2020’nin ilk çeyreğinde 42,2 milyar dolar mevduat bulunduruyordu. 2022’nin üçüncü çeyreğine geldiğinde elinde bulundurduğu mevduatın toplam değeri 102,7 milyar dolar olmuştu. Bunun yanında  2020 yılı sonunda portföyünde yalnızca 11,1 milyar dolar hazine kağıdı olan Signature Bank, 2022’nin ilk çeyreğine gelindiğinde 26,2 milyar  dolar değerinde hazine kağıdına sahipti.

ABD’de banka iflas fırtınasının başlamasındaki temel neden, banka müşterilerinin bankalardan para çekmek istediğinde, bankaların bu talebi yerine getirmek için portföylerinde yüksek miktarda bulundurduğu hazine bono ve tahvileri zararına satışa açmak olmuştu. Çünkü bankalar portföylerini genişletirken, Amerika Merkez Bankası (Fed), tarihinin en yüksek faiz artırımlarını yapıyordu.

Zaten son bir yıldır sürekli faiz artışlarının sinyalini veren Fed, 2022 yılından, 2023 yılının Mart ayı toplantısına kadar toplamda 475 baz puan faiz artırımına gitmişti. Böylece bankalar peş peşe açıklanan faiz artırımlarıyla, yüksek miktarda bono ve tahvil barındırdıkları portföylerinden zarar ettiler. Çünkü portföylerini genişletmeye başladıkları 2020 yılında faiz oranı yüzde 0,25 seviyesindeydi, Mart 2023’de ise Fed faiz oranı bandı yüzde 5’lere dayandı.Kısacası, yeni alınan tahvil ve bonolara verilen faiz değeriyle bu üç bankaya verilen faiz değeri arasında büyük bir uçurum oluştu. Aslında bankalar bu finansal varlıkları satmak zorunda kalmasalardı sorun büyümeyecekti.

 

Sigature Bank ve Silvergate Capital iflasının diğer yüzü: Kripto para

Faiz oranlarının yanında Signature ve Silvergate Capital Bank’ın iflasının diğer bir nedeni de kripto piyasası oldu. Bu iki banka, mevduatlarının bir kısmını devlet tahviline yatırırken diğer kısmını da FTX aslı kripto para borsası ve risk fonu şirketleri aracılığıyla kripto para piyasasına yatırmıştı. 2022 yılının Kasım ayında FTX’in çöküşüyle varlıklarının bir bölümünü kaybeden bankalar, faiz artışlarıyla da diğer bölümünü kaybetmiş oldu, bu durumda iflasları kaçınılmaz kıldı.

Bankaların hazine bono ve tahvillerinden zarar etmesi ve kripto para endüstrisindeki çöküş, ABD bankacılık piyasasında panik havası yarattı. Böylece bankalardan büyük fon ve mevduat çıkışları meydana geldi ve iflas bayrakları çekildi.

ABD bankalarının çöküşlerinden sonra İsviçre’nin en büyük ikinci bankası Credit Suisse’de iflas ettiğini duyurdu. Faiz oranlarının keskin artış yaşadığı Avrupa’da da iflasların ardında yatan neden bankaların net faiz gelirlerindeki sert düşüş oldu.

Bu bankacılık krizi, diğer ülkelere de sıçrayacak mı bilinmez, fakat ABD ve Avrupa’da yaşanan büyük mevduat çıkışları, risk ortamlarında güvenli liman olarak görülen altına talebi artırdı. Yaşanan bankacılık krizi, altın fiyatlarının ivme kazanmasındaki etmenlerden biri oldu ve 12 Nisan 2023’te altın fiyatları ons başına 2010,48 dolara yükseldi.

 

 

Bankacılık krizi büyümeyi olumsuz etkileyebilir

İçinde bulunduğumuz süreç sadece emtiaları değil, küresel ekonomik göstergeleri de etkileyebilir. Zira Uluslarası Para Fonu IMF ’nin 11 Nisan 2023 tarihinde yayınladığı “Küresel Ekonomik Görünüm Raporu”nda küresel ekonominin önümüzdeki beş yılda yüzde 3 civarında büyüyeceği tahmin edildi. Bu oran, dünya ekonomisinin 1990’dan bu yana en düşük büyüme hızının kaydedileceğini gösteriyor.

Önceki raporuna göre küresel büyüme tahminini aşağı yönlü revize eden IMF, ABD ekonomisinin büyüme oranlarını da düşürdü. 2023’te yüzde 1,6 büyümesi öngörülen ABD ekonomisinin, 2024’te 1,1 büyüyeceği tahmin ediliyor. Bu tahminler henüz bankacılık krizinin etkilerini barındırmıyor, bu yüzden IMF, ülke ekonomilerini uyarıyor. Çünkü henüz etkileri hesaplanmayan bankacılık krizi riskleri artırıyor ve dünya ekonomisi için büyüme verilerini aşağıya çekiyor.

ABD’de başlayan bu bankacılık krizinin küresel büyüme, enflasyon ve emtialar üzerindeki etkilerinin ne kadar büyük bir risk oluşturduğu 3 Mayıs 2023’te netleşecek gibi görünüyor. Zira finansal piyasaların dünya ekonomisine etkisinin büyük olacağını düşünen Fed, 3 Mayıs’taki faiz toplantısında çok kolay faiz artırımına gidemeyebilir.