İngiliz Finansal Denetim Otoritesi (FCA), finans kuruluşları ve finansal hizmetleri destekleyen teknoloji şirketlerinin geliştirdikleri yeni uygulamaları deneyebilmeleri için bir sandbox ortamı açtığını duyurdu. Başvurusu kabul edilen girişimler veya bankalar, hafifletilmiş regülasyon koşullarında gerçek müşteriler ile yeni fikirlerini üç ay ila altı ay arasında teste tabi tutabilecekler.
Dünyada fintech alanında lider ülkeler arasında yer alan Birleşik Krallık’ta atılan bu adım, finansal teknolojilerin gelişiminde devlet desteğinin önemini bir kez daha hatırlatıyor. İngiltere’de faaliyet gösteren şirketler, FCA’nın onayının ardından, kendi denemelerinde yine FCA tarafından belirlenen kuralları ihlal etme hakkına sahip olacaklar.
Sanbox adı verilen bu deneme koşullarında, kanun uygulayıcılar şirketlere herhangi bir yaptırımda bulunmayacak. Elbette bu ortam sınırsız özgürlük sunmuyor. Sandbox programına dahil olmak için de belirli koşullar var ve ihlal edilebilecek kanunlar sınırlı. Yine de bu sınırlar, FCA’in yeniliklere en açık regülatörlerden biri olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Öyle ki, Avustralya gibi ülkeler de bu sandbox modelini örnek alarak kendi pazarlarına uyarlamayı planlıyor.
BI Intelligence tarafından yayınlanan fintech raporunda da 101 farklı fintech girişimi ve yatırımcı ile yapılan görüşmelerde, sektörün karşı karşıya olduğu en büyük zorluğun regülasyonlar olduğu belirtilmişti. Yüzde 43 ile birinci sırada yer alan yasal düzenlemeleri, yüzde 24 ile şirketlerin yeni teknolojilere çekimser yaklaşmaları ve yüzde 18 ile değişen müşteri davranışları izliyordu.
İngiltere’de kullanıma alınan sandbox modeli, sadece yasal düzenlemeleri esnetmekle kalmıyor. Aynı zamanda geleneksel kurumlar ile yeni fintech startup’ları arasında daha fazla iş ortaklığı kurulmasına da önayak olması bekleniyor. Ancak, örneğin bankaların tabi tutulduğu sıkı yasal düzenlemeler karşısında hayli serbest oynayan fintech girişimlerinin ortaya çıkaracağı müşterek servisler hangi yasalara tabi olacak henüz bilinmiyor.